“KOBİ”lere para yağacak
Bankacılık sektörü KOBl’lere paket hizmet vermeye başladı. Paketlerin içerisinde vadesi 120 aya ulaşan uygun faizli kredilerin yanı sıra ticari kartlar, birebir danışmanlık hizmetleri, dış ticaret ve nakit yönetim hizmetleri ve KOBİ sigortalan bulunuyor…
BANKACILIK sektörünün odak noktasına son yıllarda küçük ve orta boy İşletmeler (KOBİ) oturdu. Her sektör, her bölge ve mikrolar da dahil her büyüklükteki işletme, artık bankacılık sektörünün tüm ürün ve hizmetlerinden yararlanabiliyor. Özellikle son 10 yılda bu alanda artan rekabetin orta, küçük, mikro işletmelere ve hatta fikri olup parası olmayan girişimcilere yaradığı yadsınamaz bir gerçek. Önce bu kesimlerin finansman ihtiyacını karşılayan bankalar, zamanla başta danışmanlık hizmeti olmak üzere,, küçüğünden büyüğüne tüm firmaların nakit yönetimlerini ve hatta dış ticaret hizmetlerini yapar hale geldiler.
KOBl’lere özel çıkartılan ürünler, bununla da sınırlı kalmadı. Bankalar, bu kesimin özelinde ticari kredi kartları da çıkarmaya başladı. Ayrıca sektörlere özel “mal alım kartları” sunuldu. Bu kartlar sayesinde KOBl’ler hesap dönemlerini kendilerinin belirlediği, taksit imkanı sağladıkları ve hatta üye iş yerlerinde indirim aldıkları kredi kartlarına kavuştular.
Uzun yıllar segment ayrımına gitmeyen sigorta sektörü de KOBl’lere özel ürün ve hizmetler üretmeye başladı. Klasik sel, yangm, deprem gibi doğal afetleri ve riskleri içeren sigorta poliçelerini geliştiren şirketler, şimdi artık KOBİ sigortaları ve sektörlere özpl KOBİ sigorta paketlerini yaygınlaştırıyor. Bu paketler sayesinde KOBİ’ler, işyerlerini sel, deprem gibi doğal afetler ve yangın gibi risklerden korumalarının yanı sıra üretim bantları ürünlerini ve ihracat ile iç piyasa satışlarının tahsilatlarını da sigorta kapsamına alabiliyorlar.
KOBİ’LERE 302 MİLYAR TL
Kısacası Türkiye ekonomisinin belkemiği olan KOBİ’lerin artık hak ettikleri öneme kavuşmaya başladıkları görülüyor. Bu durum rakamlara da birebir yansımaya başlamış durumda. Çok değil daha beş yıl önce Türk bankacılık sektörünün KOBÎ’lere kullandırdığı kredilerin tutarı 83 milyar TL seviyesinde iken bugün bu rakam 2014 ilk yarısında 302 milyar TL’ye kadar yükseldi. Başka bir deyişle beş yıl içinde KOBİ’lerin kullandıkları kredilerin tutarı üç kattan fazla artmış bulunuyor. Bankacılık sektörünün toplam kullandırdığı krediler içinde KOBİ kredilerinin payı ise yüzde 27’ye çıktı. Çok değil daha 15 sene önce toplam krediler içerisindeki KOBİ bankacılığı kredileri yüzde 4-5 civarındaydı.
Yine resmi rakamlara göre geçen yıl bankalardan kredi kullanan KOBİ sayısı 2.7 milyon iken, bu yıl temmuz ayı itibariyle yüzde 7’lik bir artışla bu sayı 2.9 milyona ulaştı. Tabii bu rakam içinde bir firmanın birden fazla kullandığı kredi miktarının olduğunu da belirtelim. Başka bir deyişle 2.9 milyon KOBİ’nin hepsi krediye ulaşmasa da tüm bu rakamlar KOBİ kredilerinin son yıllarda ne kadar hızlı büyüdüğünü gözler önüne seriyor.
BÜYÜKLERİN PAYI YÜZDE 43
Buna rağmen söz konusu rakamlar hızlı bir gelişme gösterse de henüz yeterli bulunmuyor. Çünkü bugün Türkiye’de yaklaşık 3.5 milyon KOBİ bulunuyor. Toplam istihdamın yüzde 95’inden fazlasını, bu işletmeler sağlıyor. Kısacası aslında KOBİ’ler ekonominin can damarı, istihdamın temel taşı. Kendileri küçük ancak ekonomiye sağladıkları destek açısından devasa büyüklükteler.
Buna rağmen bankacılık sektörünün sağladığı finansmandan yararlananların sayısının, toplam KOBİ’lerin yarısından az olduğu tahmin ediliyor. Özellikle mikro ve esnaf kesiminin krediye ulaşma oranı oldukça düşük seviyelerde kalıyor.
Bankacılık sektöründen kredi kullananların dağılımına bakıldığında da bu durum net biçimde ortaya çıkıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, Türk bankacılık sektörünün kullandırdığı kredilerin yüzde 43’ü ticari ve kurumsal şirketlere akıyor. Yani büyük ölçekli ve ortanın üstü denecek boyuttaki firmalara gidiyor. Buna karşın sayıları 3.5 milyona ulaşan KOBİ’lerin bankacılık sektörünün kredilerinden aldığı pay ise sadece yüzde 27. Son yıllarda hükümetin aldığı önlemler ve koyduğu hedefler nedeniyle kısıtlamaya çalışılmasına rağmen bankacılık kaynaklarından tüketici kredileri ve kredi kartlarının aldığı pay ise yüzde 30 düzeyinde bulunuyor. Tüm bu veriler, KOBİ bankacılığında gidilecek daha çok yol olduğunu ortaya koyuyor.
VADELER 120 AYA ÇIKTI
Ancak bankacılık sektörü de bunun farkında. Sayıları 3.5 milyona ulaşan bu kesimin daha çok bankacılık ürünlerinden ve hizmetlerinden yararlanabilmesi için bankalar da art arda ürün ve hizmetler geliştiriyor. Özellikle finansman konusunda zorlanan küçüklere daha uygun faizli ve daha çzun vadeli kredi imkanlarını zorluyorlar. Bugün artık yatırım kredilerinde vadeler 120 aylara kadar uzamış durumda. Ancak bu kredilerde ortalama vadelerin 3-5 yıl arasında yoğunlaştığını da belirtelim.
ULUSLARARASI FONLARA ARACILIK
Bunun yanı sıra bankalar, uluslararası kredilerin Türk şirketlerine aktarımına da aracılık ediyorlar. Örneğin, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Dünya Bankası ve Dünya Bankası’mn yan kuruluşu olan Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) hatta Eximbank gibi kuruluşların Avrupa’daki küçük işletmelere sağladığı uygun şartlı ve uzun vadeli kredilerin Türkiye’ye aktarılmasına buradaki bankalarımız aracılık yapıyor. Bu konuda şirketlere aktif danışmanlık hizmeti de sağlıyorlar. Çünkü çoğu küçük işletme özellikle uluslararası kaynaklara ulaşma konusunda herhangi bir bilgiye sahip olmaktan çok uzak.
Bunun yanı sıra örneğin esnaf ve sanatkarların odaları olan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) veya Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gibi üst örgütlenmelerle yapılan özel anlaşmalarla, söz konusu örgütlere üye olan firmalara, uzun vadeli düşük faizli uygun finansman temin ediliyor.
Bankalar ayrıca son yıllarda kamu kuruluşlarıyla da ortak projelere imza atıyor. Örneğin, KOS-GEB, TÜBİTAK, TTGV gibi kamu kuruluşlarının sağladığı hibe ve destek programlarına aracılık ediliyor. Bu sayede kamu kesiminin sağladığı hibe ve destekler çok daha fazla KOBİ’ye ulaşıyor.
Aslan payını inşaat aldı
KOBİ kredilerine sektörel bazda bakıldığında, inşaat ve toptan ticaret sektörlerinin ön plana çıktığı görülüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK)
2014 yılı Haziran ayı raporuna göre, KOBİ kredileri içinde inşaat sektörünün payı yüzde 7.1 ile ilk sırada yer alıyor. Bunu yüzde 6.8 ile toptan ticaret ve komisyonculuk sektörü izliyor. Toplam krediler içinde diğer bazı sektörlerin payı ise şöyle sıralanıyor: Elektrik, gaz ve su kaynakları üretim dağıtım yüzde 4.8, perakende ticaret ve kişisel ürünler 3.7, tekstil ve tekstil ürünleri 3.5, metal ve işlenmiş maden üretimi 3.5, tarım 3.3, gıda meşrubat ve tütün 3.2.
Ticari kartlar patladı
Son yıllarda neredeyse bankaların tamamı KOBİ’lerin ihtiyaçlarına özel dizayn ettikleri ticari kartlar çıkarttı.
Çoğu kredi kartı olmanın yanı sıra banka kartı özelliği de taşıyan ticari kartlar çok rağbet görüyor. Bu durum ticari kredi kartı rakamlarına da yansımış durumda. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, 2010 yılında 940 bin olan ticari kredi kartı sayısı, aradan geçen dört buçuk yıl içinde 2.78 milyon adete çıkmış bulunuyor. Yani yaklaşık üç kat artış kaydedilmiş.
Aynı dönem içinde ticari kredi kartlarının ciro artışı ise çok daha dikkat çekiyor. 2010 yılında 15.3 milyar TL olan ticari kredi kartlarının cirosu 2014 yılının ilk sekiz ayında 48.8 milyar TL’ye ulaştı. Söz konusu dönemde cirolardaki artış ise yaklaşık dört kat oldu.
Ticari kartların bir diğer özelliği ise doğrudan krediye ulaştırması. Bu kartlar sayesinde artık KOBİ’ler şubeye bile gitmeden örneğin ATM’lerden kendilerine tanınmış limitler çerçevesinde kredi kullanabiliyor. Artık birçok banka ticari kartı bulunan müşterilerine alternatif dağıtım kanalları olan telefon bankacılığı, internet bankacılığı veya ATM’ler kanalıyla haftanın yedi günü 24 saat kredi verebiliyor. Bu sayede KOBİ’ler anlık nakit ihtiyaçlarını formaliteye gerek kalmadan kısa sürede ulaşabiliyor.