Suriyelilere çalışma izni çıktı
Türkiye’nin üç yıldır ev sahipliği yaptığı 1,1 milyon Suriyeli mülteciye iş imkanı doğdu. Çalışma izinleri olmadığı için işe giremeyen sığınmacılar, 6458 sayılı Kanun’un ‘Geçici Koruma Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesiyle artık Türkiye’de çalışabilecek. Tahminler 300 bin Suriyeli nin istihdama katılacağı yönünde. Ancak buna sıcak bakanlar olduğu gibi doğru bulmayanlar da var.
Türkiye yaklaşık üç yıldır savaştan kaçan Suriyelilere ev sahipliği yapıyor. Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nün verilerine göre Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde 900 bine yakın Suriyeli yaşıyor. 219 bin civarında Suriyeli ise barınma merkezlerinde hayatlannı sürdürüyor. Toplamda 1,1 milyondan fazla Suriyelinin ülkemizde bulunduğu belirtiliyor.
îlk zamanlarda barınma merkezlerinde hayatlarını sürdüren Suriyeli sığınmacıların bir kısmının şehirlere göç etmesiyle birlikte geçimleri ve iş sorunlan da gündeme taşındı. Kamplarda yaşayanlar kamp içindeki işlerde çalışırken, şehirlere göç edenler ciddi işsizlik sorunu yaşıyor. Çalışma izinleri olmadığı için iş başvurusunda bulunamadıkları gibi, kendi işini kuranların da büyük bölümü başarılı olamıyor. Kayıtdışı olarak çalışanlar ise sınır illerindeki çalışan kesimiyle ciddi gerilimler yaşıyor
Suriyelilerin çalışma dünyasındaki konumlarına ilişkin yakın zamanda ciddi bir adım atıldı. 6458 sayılı Kanun’un ‘geçici koruma’ olarak ifade ettiği statüde yer alan Suriyeliler, çıkan yönetmelikle artık çalışma iznine sahip olacak. Bu sayede 300 bin Suriyelinin işgücüne ekleneceği tahmin ediliyor.
Ancak bu durum iş dünyasında tartışmaya yol açtı. Suriyeli çalışan konusuna sıcak bakanlar, mültecilerin istihdam edilerek kayıtlı ekonomiye kazandırılacaklarını, böylece bir yandan haksız rekabet önlenirken diğer yandan devletin üzerindeki yükün hafifleyeceğini, işverenin ödeyeceği sigorta primleriyle devletin bütçesine de katkı sağlanacağını söylüyor. Bu işe karşı olanlar ise bu şekilde çalışma banşının bozulacağını öne sürüyor.
GAZİANTEP HAZIR GİBİ
Gaziantep, Suriyeli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı illerden biri. Son verilere göre Gaziantep’in 1 milyon 850 bin civannda olan nüfusunun üstüne, 33 bini dört ayrı kampta olmak üzere, kayıt altına alınmış 211 bine yakın Suriyeli eklendi. Dolayısıyla ilde ciddi anlamda bir Suriyeli işgücü girdisi bulunuyor.
Gaziantep, Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve iş arzının yüksek olduğu illeri arasında yer aldığı için ildeki iş dünyası genelde Suriyeli istihdamına sıcak bakıyor. GTO başta olmak üzere kentin önde gelen 12 sivil toplum örgütü ve üç üniversitesi ortaklaşa hazırladıkları ‘Suriyeli Misafirler Gaziantep Ortak Akıl Raporu’nu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e sundu. GTO Başkanı Eyüp Bartık, “Çalışma Bakanlığı, Suriyelilere çalışma izni verilmeli yönündeki önerimizi olumlu karşıladı. Çalışma izinleri bu nüfusun sağlık ve eğitim hususundaki sıkmtılannı azaltacak ve kayıt dişiliğin önüne geçecek. Çalışma izninin çıkmasıyla birlikte Gaziantep’te 25 bin Suriyelinin tüketimden üretime geçiş yapacağım tahmin ediyoruz” diyor.
SINIRLAMA GETİRİLMELİ
Ancak Gaziantep’te Suriyeli istihdamına sınırlama getirilmesini isteyenler de var. Mesela Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adil Sani Konukoğlu, “Suriyelilerin oranı, toplam çalışan sayısının belli bir oranı kadar olmalı. Ya yüzde 10-15 arasında bir oran belirlenerek çalışmalarına müsaade edilmeli veya Suriyeli her aileden bir kişiden fazlasına çalışma izni verilmemeli” diye konuşuyor.
Yine de sanayisi hızla gelişen ve işsizlik oranı Türkiye ortalamasının altında olan kentte Suriyelilerin istihdam edilmesinin sorun yaratmayacağını düşünen Konukoğlu, genel olarak ise şunlara dikkat çekiyor: “Suriyeli sığınmacılara çalışma izni verilirken, illerde açık pozisyonu olan işlerin belirlenmesi ve istihdam ihtiyacı olan sektörlerin tespit edilmesi gerekir. Böylece çalışmak için ağırlıklı olarak büyükşehirlere yönelen Suriyeli göçünün de önüne geçilebilir.”
ÇALIŞMA BARIŞINA DİKKAT!
Ancak her ilde durum Gaziantep’teki gibi değil. Örneğin Suriyeli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı bir başka il olan Kilis’te olaya başka bir açıdan bakılıyor. 120 bin nüfusu olan Kilis’te 120 bin de Suriyeli mülteci yaşıyor. Sanayisi çok gelişmemiş ve iş sahalan da kısıtlı olan ilin ileri gelenleri, Suriyeli mültecilere çalışma izni verilmesi konusuna pek de sıcak bakmıyor. İş ve sosyal güvence imkânı sağlanmasının Suriyelilerin Türkiye’ye göçünü daha da teşvik edeceği görüşünde olan Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdal Öndeş, “Bölgemizin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Suriyeli misafirlere çalışma izni verilmesi çalışma banşını bozacak” diyor.
Suriyeli işçilere çalışma izni verilmesini doğru bulmayan isimlerden birini de Adana’da faaliyet gösteren Şahin Pamuk’un yönetim kurulu başkanı Cahit Bingöl oluşturuyor. Bingöl, “Türkiye’deki işsizlik rakamları ortada iken böyle bir uygulama az gelişmiş bir ülke için iki gömlek fazla. Bu uygulama hem işçiler hem de işverenler bakımından ciddi bir haksız rekabete yol açacak” diye eleştiride bulunuyor.
“SURİYELİLERE İHTİYAÇ VAR”
Türkiye’nin batısında da Suriyelilere çalışma izni verilmesi konusuna farklı pencerelerden bakanlar var. Örneğin vasıfsız işçi ihtiyacı yüksek olan hazır giyim sektörünün temsilcileri bu konuya olumlu bakıyor. Suriyeli mültecilere çalışma yolunun açılması ile birlikte hazır giyim sektöründe bu sorunun giderilebileceğini düşünen İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tannverdi, “Artan maliyetler ve global rekabetin kıran kırana geçtiği günümüzde vasıfsız işçi çalıştırmadan büyüme imkanımız bulunmuyor. Çünkü üretim sürecinde donanım gerektirmeyen, vasıfsız işçi ile gerçekleştirilebilecek alanlanmız var. Özellikle üretimin ağırlık noktasını oluşturan Marmara Bölgesi’nde Türk çalışan bulmakta sıkıntı çektiğimiz için Suriyeli işçilere ihtiyaç duyabiliriz” diye konuşuyor.
İNŞAATTAN SOĞUK BAKIŞ
Son 10 yılda istihdama en çok katkı sağlayan sektörlerin başında gelen inşaat sektörünün temsilcileri ise Suriyeli çalışan konusuna sıcak bakmıyor. Önceliklerinin Türkiye’deki işsizler olduğunu belirten İstanbul inşaatçılar Derneği (IN-DER) Başkanı Naz-mi Durbakayım, şunları söylüyor: “îş kazalarıyla üzerimize çöken kara bulutları dağıtmaya çalışırken, kapılarımızı vasıfsız işçilere açmak hiç mantıklı değil. Sektör olarak önce mevcut çalışanlann iş eğitimi ve kültürünü artırmaya, diğer yandan kalifiye yeni işçilere istihdam sağlamaya çalışıyoruz, istihdam sağlayacağız diye tehlikeli bir iş kolunu Suriye’den gelen insanlara açmanın doğru olduğunu düşünmüyoruz.”
İSTİHDAM HARİTASINA BAKILACAK
Suriyeli mülteciler, yürürlüğe giren yönetmelikle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurarak çalışma izni alabilecek, işçilerin maaş ve sosyal güvenlik konuları daha sonra netleşecek. Suriyeli işçilere, yaptıkları işe göre mevcut asgari ücretin üzerinde ayrı bir ücret belirlenmesi üzerinde değerlendirmeler yapılıyor.
Suriyelilere düşük prim belirlenmesi ya da primlerinin devlet tarafından ödenmesi de seçenekler arasında. Mültecilerin çalışacağı iller ve ağırlıklı olarak çalışacakları sektörler konusunun Türkiye’nin istihdam haritasına bakılarak şekillenmesi bekleniyor.