Züccaciye Devi Bernardo’nun Hızlı Yükselişi
İki mühendis kardeş, 12 yıl önce yarattıkları Bernardo markasını bugün 175 milyon TL ciro yapan bir şirkete dönüştürdü. Türkiye’de 26 ilde 84 mağazası bulunan Bernardo, yurtdışmda da mağazalaşmak için atağa geçti. Şirket, bu yıl bitmeden Suudi Arabistan ve Tunus’ta mağaza açmaya hazırlanıyor. Bernardo, beş yıl içinde ise 10 ülkeye yayılmış bir züccaciye markası olmayı planlıyor.
Son yıllarda kadınlar evlerine daha çok özen gösterir oldu. Bu nedenle her yıl yeni züccaciye, ev tekstili ve ev dekorasyonu markalan hayatımıza giriyor. Tabii bu sektöre daha önce girenler çok şanslı. Onlar gerek mağaza sayısı gerekse marka bilinirlikleriyle öne çıkıyor. Dahası Türkiye dışına taşan ünleri onları yurtdışında da mağazalaşmaya götürüyor.
Bu şirketlerden biri de züccaciye devi Bernardo. Şirketin ilginç bir girişimcilik ve markalaşma öyküsünü sayfalarımıza taşıdık. Marka serüveni 12 yıl önce başlayan Bernardo’nun bugün 26 ilde 84 mağazası bulunuyor. Yıllık cirosu 175 milyon TL’yi, çalışan sayısı ise 700’ü buluyor. Yakın zamanda Suudi Arabistan ve Tunus’ta mağaza açma planları yapan şirket, Turquality’e başvurmak için de gün sayıyor.
TOPTANDAN PERAKENDEYE
Beş yıl içinde 50 ilde 150 mağazaya çıkmayı hedefleyen Bemardo’nun kurucularından Nurettin Sözen, bu süre zarfında 10 ülkede yaygın bir marka haline gelme planlan olduğundan da bahsediyor. Bugüne kadar tüm mağazalannı kendilerinin açtığını belirten Sözen, geçen yıl yarattıkları ikinci markaları Biev’i ise franchise sistemiyle büyütmeyi düşündüklerini söylüyor.
Bernardo, iki mühendis kardeş tarafından kuruldu. Nurettin Sözen kimya, kardeşi Ömer Sözen ise endüstri mühendisi. Türkiye’nin önemli şirketlerinde çalışan iki kardeş, kendi şirketlerini kurma hevesiyle profesyonel kariyerlerini bıraktı. Babalarının İstanbul Çiftehavuzlar’da bulunan beyaz eşya mağazasının arka tarafında kendi şirketlerini kurdular.
iki kardeş, işe dekoratif ev eşyası satışıyla başladı. Züccaciyecilere toptan ürün vererek yola çıktılar. Babaları, oğullarının beyaz eşya bayiliğini yürütmeyeceğini anlayınca mağazayı onlara bıraktı. Onlar da burada Gift Home adıyla dekoratif ürün ve hediyelik eşya satışı yapmaya başladılar. Bu arada toptan satışa da devam ettiler. O dönem Carrefour’dan Real’e kadar pek çok şirkete ürün verdiler. Bu iki şirketin AVM’lerinde kendilerine mağaza açma teklifi getirmeleri ise iki kardeşe işi daha da büyütme fırsatı verdi. Genelde Almanya, Polonya ve İtalya’dan ürün alıp bu mağazalarda satış yapmaya başladılar.
iki kardeş, 2002 yılında ise kendi markalarıyla ürün ürettinne kararı verdi ve bu noktada Bernardo markası doğdu. 2003 yılında ihtisaslaşmak gerektiğini kardeşiyle paylaşan ve cironun büyük kısmı mutfak ve çeyiz ürünlerinden geldiği için bu alana yönelmeyi öneren Nurettin Sözen’in kardeşini ikna etmesi bir yıl sürdü. 2004 yılında yedi mağaza Bernardo markasıyla yeni konsepte dönüştürüldü. Hediyelik eşyaları mağazadan tamamen kaldıran iki kardeş, ilk zamanlar işlerin daraldığını görünce “Yanlış mı yaptık” diye düşünse de, daha sonra bu ürünlerin yeri renkli mutfak ürünleriyle dolduruldu.
İKİNCİ MARKA DOĞDU
10 yıl içinde mağaza sayısını yediden 84’e çıkarttıklannı söyleyen Nurettin Sözen, zaman içinde tedarikçi ülkelerin değiştiğini anlatıyor. Sözen, “Avrupa’daki üreticiler zamanla üretimlerini Uzakdoğu’ya kaydırdı. Biz de artık ürünlerimizi Hindistan, Çin, Bangladeş, Kore gibi ülkelerden getiriyoruz. Ürünlerimizin yüzde 30’unu ise Türkiye’den alıyoruz. Bugün 100’ün üzerinde tedarikçimiz var” diye konuşuyor.
İki kardeş bu arada ikinci bir markayı daha hayata geçirdi. Bernardo mağazalarını kendisi açan şirket bu ikinci markayı ise franchise yoluyla büyütmeyi planlıyor. Nurettin Sözen, kendi ürünleri dışında farklı ürünlerin de satıldığı yeni bir marka ile geçen yıl mağazalar açmaya başladıklarını söylüyor. Sözen, “Geçen yıl aksesuar ve evde kullanılacak mobilyaya kadar tüm ürünlerin satıldığı Biev markasını yarattık. Bir yıl içinde 10 şubeye ulaştık. Bu yılın sonuna kadar iki şube daha açacağız. Orada franchise ile yayılma planımız var” diyor.
Bernardo geçen yıla kadar sadece AVM’lerde mağaza açarken geçen yıl caddelerde de mağaza açmaya başladı. Bundan sonra da cadde mağazalan açabileceklerini anlatan Sözen, mağaza sayısını beş yıl içinde 150’ye çıkarmak niyetinde olduklarını söylüyor. Bugün 26 ilde var olan Bernardo 50 ile yayılmayı da hedefliyor.
YURTDIŞINA AÇILIYOR
Yurtdışında mağazalaşma konusunda da kolları sıvadıklarını söyleyen Nurettin Sözen, Suudi Arabistan ve Tunus’ta mağaza açmak için çalışmaları son aşamaya getirdiklerini anlatıyor. Yurtdışında ağırlıklı olarak yerli partnerler bularak ilerleme yolunu tercih ettiklerini söyleyen Sözen, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Türk adetlerine ve sofra kültürüne uygun yerlerde, Türk Cumhuriyetleri, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika’da büyümek istiyoruz. Buralarda bizim doğaldan gidip yatırım yapmamız çok kolay gözükmüyor. Bu ülkelerin kendi bürokrasileri ve ekonomik işleyişleri var. Burada sistem dört dörtlük kurulmuş değil ve bu yüzden bir partnere ihtiyaç var. Şimdi o partnerleri bulma aşamasındayız. Gelecek yıl yurtdışında 5-6 mağaza açmış olacağız. Ama her yıl mağaza sayısını ikiye katlama planımız var.”
Nurettin Sözen, bu hedefe ulaşmakta destek almak için Turquality’e başvurma hazırlığı yaptıklannı da anlatıyor.
YEMEK TAKIMLARINA 5 YIL GARANTİ!
Bernardo, bir anlamda fabrikadan halka satış yapan bir şirket. Kendi markası için üretim yaptırıyor ve mağazalarında satıyor. Bunun kendilerine ciddi bir rekabet avantajı sağladığının altını çizen Nurettin Sözen, yakın zamanda televizyon mecrasını da kullandıkları büyük bir reklam kampanyasına başladıklarını söylüyor. Bu alanda yeni markaların oluşması ve rekabetin artmasının olumlu etkileri olduğundan bahseden Sözen, farklılaşmak için ürün dışında farklı kampanyalar yaptıklarına da değiniyor. Bunlardan biri de garanti kampanyası.
Eskiden birkaç tabak kırıldı diye koca yemek takımı çöpe giderdi ya, bu kampanya ile bunun önüne geçiliyor. Sözen, kampanyayı şöyle açıklıyor: “Bernardo’da tüm yemek takımları beş yıl yedek parça garantisiyle satılıyor. Yemek takımınızın kırılan parçalarını, beş yıl boyunca, tek bir parça dahi olsa satın alabiliyorsunuz.
Dahası beş yıl içinde kullanılmamış yemek takımlarını da geri alıyoruz. Yani çeyiz için aldığınız ve henüz kullanma fırsatı bulamadığınız takımlar boşa gitmiyor.”