Vestel, yüzde 30’luk satış artışını nasıl yakaladı?
Vestel, yüzde 30’luk satış artışını nasıl yakaladı?
‘Türkiye Vestelleniyor’ hareketi kapsamında iletişim çalışmalarına hız veren Vestel, bir yıldır mağaza konseptinden satış ekibinin yaklaşımına kadar pek çok konuda yeniliğe imza attı. Bayi ve satış kanalına ciddi yatırım yapan şirket, yerli üretici olmannı avantajmı da kullanıyor.
2012’de başlattığı değişim hamlesini pazarlama faaliyetleriyle destekleyen Vestel’in, 2014’ün ilk aylarından bu yana uyguladığı, üretim gücü ve fabrikasıyla beslenen, yeni marka stratejisinin etkisi görülmeye başladı. Bunu biz değil, Vestel Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler söylüyor.
İlk altı aylık verilere göre iç pazarda yüzde 30’luk bir büyüme yakaladıklannı ve bu yılı da aynı büyüme oranıyla kapatacaklannı anlatan Güler ile önceki hafta bu büyümenin altında yatan nedenleri konuştuk.
MAĞAZALARDA NELEN DEĞİŞTİ?
‘Türkiye Vestelleniyor’ hareketi kapsamında ciddi bir iletişim yaptıklarını söyleyerek söze başlayan Güler, mağazaları tüketiciyle buluştukları en önemli noktalardan biri olarak konumlandırdıklannın altını çiziyor. 2013 yılında 950 olan satış noktası sayısını bin 250’ye çıkardıklarını anlatan Güler, konuşmasını şöyle sürdürüyor:
“Sahip olduğumuz bin 250 satış noktasının tamamının dış cephelerini yeniledik. Yeni mağaza konseptimizi hayata geçirdik. Biz farklılaşacaksak ve lider olacaksak, ‘lider perakendeci olmamız lazım’ dedik. Bayi kanalına, satış kanalına yatırım yapıyor olmamızın altında yatan en önemli sebep bu. Geçen yıl da sırf bayi kanalına 15 milyon liralık yatırımımız oldu. Eskiden perakende müdürlüğümüz üç kişiden oluşuyordu. Sahada da bayileri gezen ve eğitim veren 50 arkadaşımız bulunuyordu. Şimdi bu ekip merkezde çalışan 35, sahada görev alan 300 kişiden oluşuyor.”
Ergün Güler’in verdiği bilgilere göre, Vestel’de sadece mağazalardaki konsept değişmedi, satış danışmanlannın müşteriyle iletişimi de farklılaştı. Eskiden içeri giren müşterilerine önce alt kategorilerdeki ürünleri gösteren satış ekibi, artık üst kategorideki ürünleri tanıtarak iletişime başlıyor. Güler, bunun etkisinin de görülmeye başladığını, ürünlerde üst segmente kayışın satış rakamlanna yansıdığını söylüyor. Ergün Güler, konuşmasına şöyle devam ediyor:
“Beş mağazamızı sekiz aydır test ve denemeler için kullanıyoruz. İlk uygulamalan burada deneyip, tüketicinin davranışlarına göre diğer mağazalarımıza taşıyoruz. Doğru teşhir ve anlatımla üst segment ürün satılabildiğini bu mağazalardaki denemeler sayesinde gördük. Ürünlerin kendilerini tanıttığı P.O.P’lerin etkisini de bu mağazalarda görüp diğer mağazalara taşıdık.”
YERLİ ÜRETİCİ OLMANIN AVANTAJI
Vestel bünyesinde yapılan diğer bir çalışma da satış noktalarındaki iki vitrinden birinin şirket tarafından yönetilmesi. Artık her mağazanın vitrininde aynı kampanya ve görseller yer alıyor.
Yıl içinde çıkardıklan cep telefonu Venüs ile Vestel’in teknoloji üreten marka algısının yükseldiğini dile getiren Güler, yerli üretici olmanın avantajıyla ürünleri Türk kullanıcısına fayda sağlar hale getirdiklerinin de altını çiziyor. Fırınlara sebze ve meyve kurutma fonksiyonu eklenmesi buna bir örnek. Dahası Vestel’de artık ürün isimleri de Türkçeleştiriliyor. Güler, “Bizde yabancı isim artık yasak. İsimleri Türkçeleştirdikçe satışları artırıyoaız” diye konuşuyor.