Forexte para kazanmak

Kaldıraçla işlem yapılan her türlü piyasada yönü doğru bilmekten daha önemlisi, piyasanın bizim ters yönümüzde ilerlediği zamanlarda hayatta kalma yeteneğini geliştirmek için gerekli manevraları yapabilmektir…

FİNANS piyasalarında, dünya üzerinde yaygın olarak kullanılan yatırım enstrümanları arasında en risklilerinden birisi hiç şüphesiz forextir. Ancak hu piyasa da genel kurala uyar ve “risk yoksa kazanç yok” felsefesini benimser. Sonuçta alınan riske göre kazanç elde edilir.

Forex piyasasında işlem yaparken yatırımcı birçok rakiple mücadele eder. Piyasadaki veri akışı, büyük yatırımcıların spekülatif pozisyonları, aracı kurum spread’leri ve hatta zaman zaman piyasalarda görülen tombul parmak vakaları… Bütün bu faktörlerin arasından sıyrılıp para kazanmak oldukça zor görünse de, aslında belirli kurallara uyan yatırımcılar için bu hiç de zor olmayacaktır.

Yukarıda bahsettiğim kuralların ne olduğuna gelince… Genel kanı, “zarar durdurma” emirlerinin yerinde kullanılması, doğru analizler yapılması, veri akışının iyi takip edilmesi, SPK tarafından denetlenen güvenli bir aracı kurumla çalışılması, piyasada isabetli tahminler yapılması… Bunlar ilk akla gelenler olabilir ve hepsi de doğrudur.

Ancak benim bahsetmek istediğim ve yılların tecrübesinin ardından bu faktörlerin hepsinin üzerinde bulduğum başka bir konu daha var; pozisyon büyüklüğünün doğru ayarlanması (position sizing)… Bu konuyu biraz açmak gerekirse, öncelikle piyasanın yönünü her zaman doğru bilmek mümkün değildir, zarar durdurma (stop loss) emri koyulduğunda ise stop emrinin çalışıp piyasanın geri gelmesi çok sık rastlanan tatsız bir durumdur.

POZİSYON BÜYÜKLÜĞÜ

Bu tür durumlarla karşılaşma olasılığını azaltmak için pozisyon büyüklüğünün doğru hesaplanarak işlem yapılması son derece önemlidir. Çünkü yatırımcılar, çoğu zaman en iyi noktadan pozisyona gireme-yebilir. İşte tam da böyle zamanlarda, yani yön doğru bilinse bile pozisyonun önce zarar ürettiği durumlarda dayanma gücünü yüksek tutmak için kaldıracı etkin ve verimli kullanmak ve hesap büyüklüğüne göre uygun büyüklüklerde pozisyon açmak hayati önem taşır.

Emir iletim sistemlerinin işlem yapmayı kolaylaştırmış olması çoğu zaman yatırımcıların aşırı büyüklüklerde pozisyonlar açarak hesabı tehlikeye sokmalarının önünü açmaktadır. Ancak bu noktada yatırımcının disiplinden kopmayarak pozisyon büyüklüğünü önceden hesaplayarak ilerlemesi esas olmalı. Bunu basit bir örnekle hesaplarsak; eu-ro/dolar paritesinde birkaç günlük bir yükselişe inanan ve bu yönde pozisyon almak isteyen bir yatırımcı işlem yapmadan önce hangi seviyelerden, kaç kere ve hangi büyüklüklerde alışlar yapacağını, bu işlemler yapıldığında kullanılan pozisyon teminatı ve .oluşan zarar ile birlikte hesaptaki toplam teminat kullanımının ne olacağını hesaplamalı. Bu hesaplamaları yaparken olası en kötü senaryoyu mut», laka hesaplamalı ve açacağı maksimum pozisyon büyüklüğünü buna göre belirlemeli. Böylece işler kötü gittiğinde neyle karşılaşabileceğini önceden bilir ve hesabının boşalmasına engel olabilir.

Özetle, kaldıraçla işlem yapılan her türlü piyasada (FX, vadeli kontratlar, fark sözleşmeleri (CFD), op-siyonlar) yönü doğru bilmekten daha önemlisi, piyasanın bizim ters yönümüzde ilerlediği zamanlarda hayatta kalma yeteneğini geliştirmek için gerekli manevraları yapabilmektir. Bu yoldaki ilk ve en önemli durak ise pozisyon büyüklüğünü doğru ayarlamaktır.