İhracat Yapılacak 10 Ülkedeki İş Fırsatları
İçeriğe Ait Başlıklar
İhracatın Yeni Gözde Ülkeleri ve İş Yapmanın Püf Noktaları
Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki karışıklıklara AB ve Rusya’da baş gösteren ekonomik durgunluk da eklenince, ihracatçılar geleneksel pazarlardaki zararlarını telafi edecek ülkelere yönelmeye başladı. İhracatın yeni gözdeleri haline gelen 10 ülkedeki iş fırsatlarını ve bu pazarlarda iş yapmanın püf noktalarını araştırdık. Bu 10 ülkeyi Azerbaycan, Suudi Arabistan, BAE, Şili, Kanada, Polonya, Türkmenistan, Endonezya, İsrail ve Nijerya oluşturuyor. Bu ülkelerin Türkiye’nin ihracatında halen yüzde 13 olan paylarının 10 yıl içinde yüzde 20’ye çıkması bekleniyor.
Türkiye ekonomisinin itici gücü olan ihracat, Kuzey Afrika’daki ‘Arap Baharı’ dalgası, Suriye ve Irak’taki IŞİD terörü ve Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi nedeniyle 2012’den bu yana yerinde sayıyor. Oysa 2023’te-ki 500 milyar dolarlık hedef için ihracatta her yıl en az yüzde 11,7’lik büyüme gerekiyor. Bugüne kadar ihracatçılar için en gözde pazarların başında gelen Mısır, Libya, Suriye ve Irak’ta birbiri ardına yaşanan siyasi krizler ve iç savaş ortamı, ticari hayata büyük darbe vurdu. Türkiye’nin komşusu olan ve tarihi-kültürel ilişkilere sahip olduğu bu ülkeler ile ticarette son dönemde yeniden bir canlanma yaşansa da istikrarsız siyasi yapı ve devam eden çatışmalar, ihracatı her an tehlike altında tutuyor. Öte yandan Türkiye’nin en önemli ticari partneri konumundaki Avrupa Birliği’nde (AB) yeniden resesyon korkusunun belirmesi, bir başka önemli partner Rusya’nın ise düşen petrol fiyatları ve AB ambargosu nedeniyle iç talebinde gözlenen düşüş, ihracatçıları yeniden pozisyon almaya zorluyor.
İhracatçılar, Türkiye’nin dört bir yanında sıralanmış bu pazarların taşıdığı potansiyel tehlikelere karşı yeni pazarlara yelken açıyor. Bölgedeki istikrarsızlık nedeniyle milyarlarca dolar zarara uğrayan ihracatçılar, son beş yıldır istikrarlı bir şekilde pazar paylarını artırdıkları ülkelere yöneliyor. Biz de Ekonomist Dergisi olarak, bu sayımızda ihracatın yeni cazibe merkezi haline gelen ilk 10 ülkeyi sizin için araştırdık. Bu ülkelerin mevcut ekonomik görünümü, pazardaki fırsatlar ve ihracatta avantajlı sektörleri ortaya koyduk. Ayrıca bu ülkelere ihracat yapan önemli firmaların temsilcilerinden pazara ilişkin tüyolar aldık.
PAYI YÜZDE 13’Ü BULDU
Son yıllarda ihracatta sıçrama yapan veya orta ve uzun vadede ihracatçılar için büyük fırsatlar barındıran, bundan sonra dış ticarette adlarını çok daha sık duyacağımız 10 ülke şunlar: Azerbaycan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Şili, Kanada, Polonya, Türkmenistan, Endonezya, İsrail ve Nijerya. Güney Amerika’dan Doğu Avrupa’ya, Körfez’den Orta Asya’ya kadar dünyanın her köşesine yayılmış olan bu ülkelerden bazılarına yapılan ihracat, son yıllarda rekor oranda arttı. Örneğin son beş yılda Türkmenistan’a yapılan ihracat yüzde 195,3, Kanada’ya yapılan ihracat yüzde 87,5 yükseldi. Bu ülkelerden bazılarına yapılan ihracatta ise son beş yılda düşüş var ama bunlar potansiyel olarak önemini koruyor. Şu anda bu 10 ülkeye yapılan ihracatın toplam ihracatımıza oranı yüzde 13 düzeyinde. Tahminler, ihracatçının cazibe merkezi haline gelen bu 10 ülkenin toplam ihracattan alacağı payın 10 yıl içinde yüzde 20’lere ulaşacağını gösteriyor.
13 MİLYAR DOLAR EK İHRACAT
Türkiyeli ihracatçıların rotasını kriz olan bölgelerden yeni pazarlara çevirmekteki becerileri, uluslararası alanda da takdir görüyor. Son 20 yılda iş yaptıkları pazarlardaki karışıklığı önceden tahlil etmek ve yeni ülkelere açılmak konusunda başarı hikayesi yazan ihracatçılar, uluslararası kurumların da dikkatini çekiyor.
Uluslararası danışmanlık şirketi Euler Hermes Başekonomisti Ludovic Subran, Türk ihracatçılarının yeni pazarlara adapte olma potansiyelinin ‘şaşkınlık verici’ olduğunu belirterek, “Irak’ta yaşananlardan sonra Türk ihracatçıların pazar çeşitliliğine gitmekteki başarısını başka hiçbir ülke gerçekleştiremezdi” diyor. İhracatçıların adaptasyon yeteneğinin Türkiye’nin dış ticaretindeki en büyük avantaj olduğunu dile getiren Subran, “2015 ve sonrasında da bu esneklik ve çeşitlilik becerisi devam edecek. Özellikle Afrika ve Amerika pazarına giriş büyük önem taşıyor. Bunun yanında Türkiye hala Ortadoğu ve Körfez ülkeleri için ana üreticilerden biri konumunda. Euro bölgesinde 2000’den bu yana yüzde 30’lara varan ihracat düşüşü Doğu Avrupa ülkeleri ile kompanse ediliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Türkiye’nin 2015’te bu bölgelere yoğunlaşarak 13 milyar dolarlık ek ihracat gerçekleştirebileceğinin altım çizen Subran, “Potansiyel kazançların neredeyse yarısının tekstil, tarım ürünleri ve otomotivden geleceğini öngörüyoruz. Türkiye artık yalnızca perakende alanında değil sanayi ürünlerinde de büyük bir ihracatçı olma özelliği taşıyor” diye konuşuyor.
AZERBAYCAN / Petrol geliri tüketime harcanacak
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1991’de bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan, uzun dönem ciddi siyasi ve ekonomik sorunlar yaşasa da son yıllarda özellikle petrol ihracatı üzerinden hızla zenginleşmeye başladı. Petrol ve doğalgazdan yüksekgelir elde eden Azerbaycan’ın 2015-2018 döneminde ortalama yüzde 3,4 büyümesi bekleniyor.
FIRSATLAR: Bugüne kadar ihracatı enerji ürünlerinden, ithalatı ise enerji sektörü için gerekli makine ve ekipmandan oluşan ülke, orta sınıfın gelişmesi ve zenginleşmesi ile artık gıdadan perakendeye, sağlıktan telekomünikasyona kadar pek çok alanda fırsatlar barındırıyor. Ayrıca Azerbaycan’ın en önemli dış ticaret partnerlerinden İran’ın ihracat mallarının Türk mallarından daha kalitesiz olması Türk ihracatçıları için avantaj. Bakü dışında Gence ve Lenkeran şehirleri de hızla gelişen pazarlar. Azerbaycan’a olan ihracatta makine, mekanik cihazlar, demir-çelik, mobilya, otomotiv öne çıkıyor. Yakın dönemde ise hastane ekipmanları, medikal cihazlar, bisküvi, şekerli mamüller, kanatlı et, narenciye ve makarna alanında fırsatlar oluşacak.
İHRACATÇININ SÖZÜNDEN ‘Türk danışman firmalara ihtiyaç var” Kalıp ve iskele sistemleri alanında 15 yıldır Azerbaycan’a ihracat yapan Urtim’in Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Urfalılar, ülkede yerel ortağa ihtiyaç duymadan iş yapılabildiğini belirtiyor. Ancak özellikle Avrupalı danışman şirketlerin hazırladığı şartnamelere dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Urfalılar, “Türk sanayisinin öncü birliği Türk danışmanlık firmalarıdır. Bu firmalarımızın güçlenmesi ve ihracat pazarlarımızda önümüzü açması Türk sanayisi için çok önemlidir. Danışman firmalarımızın güçlenmesi için Ekonomi Bakanlığı’nın çıkardığı desteklerden henüz birçok firmamız yararlanamamıştır” diyor. Türklere sempatisi olan Azerbaycan şirketlerinin güvenilir Türk iş ortaklarına ve tedarikçilere ihtiyacı olduğunu dile getiren Urfalılar, “Dürüst iş yapan Türk firmalarının Azerbaycan’da büyümesi çok rahat ve hızlı olacaktır. Azerbaycan pazarının en büyük avantajı Azerbaycan hükümetinin petrol ve doğalgaz bakımından çok zengin olması, ülkenin ciddi altyapı ve üst yapı projelerinin olması ve pazarın sürekli büyümesidir” diye konuşuyor.
İSRAİL /Beyaz eşya ve mobilyada ihracat fırsatı
İsrail ekonomisi, iç pazarın küçüklüğü nedeniyle ihracat odaklı bir büyüme performansı sergiliyor. İsrail, savunma sanayi yatırımları ve yüksek eğitim düzeyi ile son yıllarda özellikle AR-GE alanında adından söz ettiriyor. Ülkenin 2014’te yüzde 3,4 büyüyeceği öngörülüyor. 5u kıtlığı ve tarımsal arazilerin inşaata açılmasıyla İsrail’de özellikle tarımsal üretim konusunda sıkıntılar baş gösteriyor. Bu durum gıda ithalatını da zorunlu hale getiriyor. Tarım teknolojileri ve biyoteknoloji alanında dünyanın sayılı ülkelerinden biri olan İsrail, son dönemde Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarıyla gündeme geliyor. Yabancı şirketler ülkede istedikleri alanda serbestçe faaliyet gösterebiliyor.
FIRSATLAR: İsrail’in ithalatının yüzde 75’ini hammadde ithalatı oluşturuyor. Özellikle petrol ve doğalgaz ihtiyacı, ülke ekonomisi için hayati, ihracatında ise işlenmiş petrol ürünleri ve elmas başı çekiyor. 8 milyona yakın nüfusun kişi başına yıllık ortalama geliri 30 bin doların üzerinde. Dolayısıyla tüketim harcamaları konusunda AB ülkeleri ite eşdeğer bir pazar görünümünde. Türkiye ile İsrail arasında dönem dönem yaşanan siyasi krizlere rağmen ticaret artarak devam ediyor. 2000’de 1 milyar dolar olan dış ticaret bugün 5 milyar dolar seviyesinde. Bunun 2,6 milyar dolarını Türkiye’nin ihracatı oluşturuyor, ihracatta son beş yıllık artış ise yüzde 40’a dayandı. İsrail’e ihracatta otomotiv, tel kablo, demir-çelik ve beyaz eşya öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde hazır giyim, ev tekstili, ısıtma-soğutma cihazları, mobilya ve kimya ürünlerinde fırsatlar var.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN: “Kaliteli ürün ve zamanında teslim önemli” Siyasi anlamda bir dargın bir barışık giden İsrail ile Türkiye arasındaki gelişmelere rağmen ekonomik anlamda ilişkiler birçok alanda kesintiye uğramıyor. Seramik sektöründe 45 ülkeye 20 milyon dolara yakın ihracatı olan Ece Holding İsrail’e IS yıldır ihracat yapıyor.
Vitrifiye ürünlerde bu ülkeye yaklaşık 2 milyon TL’ye yakın bir ihracat yaptıklarını söyleyen Ece Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, İsrail’e ihracatta onların geçerli kıldığı standartlara uygunluk, kaliteli ve zamanında teslimin önemli olduğunu söylüyor. Çenesiz, “Yaklaşık 15 yıldır İsrail’e ihracat yapıyoruz, çok fazla bir sıkıntı yok. Sadece ürünlerin İsrail standartlarına uygun olması gerekiyor. İsrail pazarına ihracatta en önemli nokta, kaliteli ürün ve zamanında teslim kabiliyetidir. Ürünlerin mutlaka logolu olması isteniyor, buna da dikkat edilmeli. Bankacılık sistemleri, nakliye yoğunluğu ve iletişim problemi olmadığı için pek çok alanda ihracata uygun bir pazar olduğunu söylemek gerekiyor” diye konuşuyor.
ENDONEZYA/200 milyonluk Müslüman nüfus avantaj
Dünyada en büyük Müslüman nüfusa sahip ülke olan Endonezya, igg/deki Asya krizinin ardından hızlı bir ‘ toparlanma sürecine girdi. Genç nüfusunun avantajını kullanarak tarım ve imalat sanayiinde büyüdü. 2001’de 700 dolar olan kişi başına gelir, 2013’te 5 bin dolar seviyelerine ulaştı. Ülkenin 2015 ve 20l6’da yüzde 6-6,5 arasında büyüyeceği öngörülüyor. Ülkede yabancıların gayrimenkul satın alması yasak. Endonezya’nın ithalatında başlıca sektörler ham petrol, telefon cihazları, motorlu araçlar, otomotiv yedek parçaları. En fazla ihracat yaptığı ilk üç ülke ise Çin, Singapur ve Japonya.
FIRSATLAR: Endonezya, 200 milyonu aşan Müslüman nüfusu ile Türkiye açısından çok yakından takip edilen ülkelerin başında geliyor. Türkiye-Endonezya arasındaki dış ticaret hacmi 2,2 milyar dolar seviyelerinde ve bunun yalnızca yüzde 10’unu ihracat oluşturuyor. Son dönemde ihracatta bir miktar gerileme yaşansa da ticaret hacminin 10 yıl içinde 10 milyar dolara çıkarılması ve ithalat ile ihracat oranlarının eşitlenmesi hedefleniyor. Türkiye’nin Endonezya’ya ihracatında yaprak tütün, buğday unu, demir ve mermer ürünleri başı çekiyor. Öte yandan imalat ve tarımdaki gelişme özellikle makine sektöründe ihracat fırsatı yaratıyor. Başta değirmen makineleri, gıda işleme ve paketleme makineleri, tekstil makineleri ve savunma sanayi ürünleri konusunda ciddi talep var. Gıdada ise Müslüman nüfusa yönelik helal gıda ihracatında büyük fırsatlar bulunuyor. Talep edilen başlıca ürünler, zeytinyağı, domates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN: “Distribütörünüzü iyi seçin, uzun vadeli düşünün” Çikolata ve bisküvide geçen yıl 100’e yakın ülkeye 160 milyon doları aşan ihracat gerçekleştiren Şölen, Endonezya’ya kadar ağını genişletmeyi başarmış bir firma. Müslüman nüfusun ciddi bir çoğunlukta olması Türk ihracatçılar için önemli bir avantaj sayılabilir. Şirketin çok fazla ülkede satış yaptığını dile getiren Şölen Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Çoban, diğer pazarlarla birlikte Endonezya özelinde ürünlerdeki dağıtım stratejisi ve fiyatların iyi analiz edilmesi gerektiğini söylüyor. Ülkedeki dağıtım kanallarına hakim olan mevcut distribütörler ve bayilerle doğru ve uzun vadeli ilişkiler kurabilmenin de çok önemli olduğuna işaret eden Çoban, “Ülkedeki ithalatçı ve dağıtıcı şirketler ile çalışırken onların ihtiyaçlarını anlayabilmek ve esnek bir iş ortaklığı yaklaşımıyla mevcut imkanları müşterinin ihtiyaçlarını giderecek şekilde, karşılıklı yarar ilişkisiyle oluşturmak da büyük önem taşıyor” diyor.
KANADA/443 milyonluk NAFTA’ya giriş kapısı
Bu yıl yüzde 2,2 büyümesi öngörülen Kanada, gelişmiş ülkeler içinde go’lı yıllardan bu yana istikrarlı büyümesini sürdüren ve küresel çaptaki krizlerde bile resesyona girmeyen dinamik ekonomisi ile dikkat çekiyor.
Çalışan nüfusun yüzde 80’i hizmetler sektöründe istihdam edilmiş durumda. Ote yandan Ontario eyaleti son yıllarda yaptığı atakla ABD ve Japon otomotiv endüstrisinin kalbi mm 1 IH haline gelirken, Guebec eyaleti ise uzay endüstrisinin üç merkezinden biri konumunda. Dünyanın üçüncü büyük doğalgaz ve altıncı büyük ham petrol üreticisi olan Kanada, G-7 içinde yatırıma en elverişli ülke seçildi. Kanada, dünya ihracatında 12’nci, ithalatında ise B’üncü sırada yer alıyor.
FIRSATLAR: Dünyanın en büyük ll’inci ekonomisi ve dokuzuncu tüketim pazarı olan Kanada, Kuzey Amerika pazarı ile hızla gelişen Asya pazarları arasında bir köprü görevi görüyor. ABD ve Meksika ile gerçekleştirilen Kuzey Amerika Serbest Ticaret Alanı (NAFTA) anlaşması sayesinde, Kanada üzerinden 443 milyon tüketiciye ulaşmak mümkün. Dolayısıyla özellikle ABD pazarına giriş için Kanada çok elverişli imkanlara sahip. Şirket kurmanın internet üzerinden yapılabildiği Kanada’ya Türkiye’den ihracat son beş yılda yüzde 87,5 arttı. Toplam ticaret hacmi de 2 milyar dolara yaklaşıyor. Aile bütçesinin yüzde 55’inin perakende harcamalara ayrıldığı Kanada’ya gıda alanında zeytinyağı, konserve meyve-sebze; sanayi alanında ise demir-çelik, alüminyum inşaat malzemeleri, oto yan sanayi, hazır giyim ve doğaltaş ihracatı mümkün.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN: “Damping olumlu sonuçlanırsa önde gelen pazarımız olur” Kibar Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve bu holdinge bağlı Kibar Dış Ticaret’in genel müdürü Serdar Koçtürk, çelik sektörü açısından Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Amerika pazarının ardından Kanada’nm da önde gelen ülkeler arasında yer aldığını söylüyor. Sektör açısından Kanada’ya ihracatta 2015 yılının çok önemli olduğunu aktaran Koçtürk, sektöre ilişkin devam eden anti damping davasının sonucunun bu ülkeye ihracatta ciddi bir kavşak olduğunu belirtiyor. Enerji sektöründe ve inşaat sektöründe büyük yatırımlar yapan Kanada’nm her iki alandaki yatırımları için Türkiye çelik sektörü açısından önemli bir alıcı olduğunu dile getiren Koçtürk, “Kanada’nın boru hattı ve inşaat projelerinde ciddi yatırımları var. Çelik ihracatında anti damping konusunda Kanada Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin (CITT) aralık ayında sonuçlanması beklenen kararı çok önemli. Eğer olumlu bir karar çıkarsa 2015 yılında bu ülkeye çelik ihracatında önemli bir artış bekleyebiliriz” diyor.
SUUDİ ARABİSTAN / 30 milyar dolara sanayi kenti kuruyor
Toplam ihracatının ve kamu gelirlerinin yüzde 90’ının petrol ve ilgili sektörlerden oluşması nedeniyle Suudi Arabistan’ın ekonomik performansında petrol fiyatlarının önemli bir etkisi var. Suudi Arabistan’daki zenginliğin büyük kısmı bir sermaye ve finans merkezi olan Riyad’da ve Krallık ailesinin geldiği Nejd’de toplanmış durumda.
Suudi Arabistan halkı ithalatın büyüklüğüne rağmen oldukça yüksek bir refah seviyesinde yaşıyor. Ülke 1967’den beri dış ticaret fazlası veriyor.
FIRSATLAR: Doğal kaynaklara bağımlılığı azaltma hedefleri doğrultusunda ‘Kral Abdullah Şehri’ isimli yeni bir şehir oluşturma planı uygulanmaya başlandı. 30 milyar dolar harcanarak oluşturulacak bu şehrin bir sanayi şehri olması planlanıyor. Öte yandan franchising sistemi popülerliğini artırıyor. Yerel bir çalışmaya göre, Suudi franchise sektörünün önümüzdeki üç yıl içerisinde yıllık yüzde 10-12 büyümesi bekleniyor. Gıdada nohut, mercimek ve narenciyede ihracat potansiyeli yüksek. Sanayi ürünlerinde ise demir-çelik, mobilya, hazır giyim, beyaz eşya, ayakkabı ve dokuma halı ihracatında önemli fırsatlar var.
İHRACATÇININ GÖZÜNDE “Nakit akışı sürenizi uzun tutun” 14 ülkede şubesi bulunan Simit Sarayı’nın Ortadoğu pazarına ilişkin hedefleri büyük. Bölgede beş yıl sonra 100 şubeye ulaşmak isteyen şirketin şu an yurtdışındaki şubeleri içinde en büyük satışı yaptığı şube ise Mekke. Fakat bu satış başarısını elde etmek çok kolay değil. Suudi Arabistan’da yer almanın püf noktalarını anlatan Simit Sarayı icra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukçu, şunları söylüyor: “Bölgede iş yapmak belli açılardan zor. Örneğin biz planladığımız şubemizi üç yılda açabildik. Hedeflerimizde 22 şube varken, şu an ülkede dokuz şubeye ulaştık. Biraz rahatlar, o nedenle iş programınızı yaparken bu rahatlığa alışkın olarak planlama yapmanız gerekiyor. Suudi Arabistan ile iş yapacak ihracatçıların dikkat etmesi gereken bir nokta da, nakit akışına şu gün gelecek gibi değil de gelir ama süresi uzayabilir olarak bakmalılar. Suudi Arabistan’da Türkiye’ye en yakın olan kent Riyad. Eğer bu ülkede başarılı olmak istiyorsanız mutlaka yerel bir partneriniz olmalı”
BİRLEŞİK ARAP BMİRLİKJUERİ / Sağlık ve gıdada ithalatı artıyor
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Arap Körfezi’nin ortasındaki yedi emirlikten oluşuyor. Emirliklerin siyasi merkezi Abu Dabi, ticari ve finansal merkezi ise Dubai. Nüfusun yüzde 80’i, çalışanların ise yüzde go’ı yabancılardan oluşuyor. Dünyanın yedinci büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan ülke, Suudi Arabistan ve İran’dan sonra bölgenin üçüncü büyük ekonomisi. BAE’de yatırımcılardan gelir ve servet vergisi alınmıyor. Kurumlar Vergisi’nde ise 50 yıllık muafiyet var. Ülkede 2014’te yüzde 4,6,2015’te yüzde 4,9 büyüme bekleniyor.
FIRSATLAR: BAE, medikal-sağlık sektörü ihtiyacının yüzde 90’ını ithalat yoluyla karşılıyor. Kişi başına düşen sağlık harcamaları ise her yıl yüzde 17 artıyor. Önümüzdeki beş yılda 100 yeni hastane kurulması planlanıyor, inşaattan eczacılık ürünlerine, mobilyadan sağlık ekipmanlarına kadar 12 milyar dolarlık bir pazar fırsatı oluşuyor. Öte yandan ithalatının yüzde 50’sini oluşturan tüketim malları içinde özellikle mücevher, taşıt araçları, elektronik ve lüks mobilyalar büyük yer tutuyor. Gıdada ise özellikle nohut ve mercimek öne çıkıyor. BAE, dünyanın en büyük mercimek ithalatçısı konumunda. Türkiye’nin BAE’ye mercimek ihracatı yüzde 1 seviyesinde. Pazardaki en önemli konulardan biri acente veya distribütörün pazarlama ağının etkinliği. Çünkü ülkede açık pazarlar, semt pazarları bulunmuyor. Tüm ticaret, dev AVM’ler ya da iş merkezlerinde gerçekleştiriliyor.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN: “50 derece sıcağı aşacak çözümlerle gelin” Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihracat açısından önemli bir alanda giriş yapan Arvento Mobile Systems araç takip sistemleriyle ülkenin önde gelen lojistik şirketlerine bağlı binlerce araca ulaştı. Şirket, BAE’ye geçen yıl 7 milyon TL olan ihracatını bu yıl 10 milyon TL’nin üzerine çıkardı. 2015’te bu rakamı 20 milyon TL’ye taşıma hedefinde. Şirketin genel müdürü Özer Hıncal’m pazara ilişkin verdiği tüyolar şöyle: “Çöl ikliminin hakim olduğu bölgede gündüz 50’yi bulan, geceleri ise O derecenin altına inen sıcaklık değerleri söz konusu. Dolayısıyla sunduğunuz sistemlerin bu koşullardaki bir coğrafyada sorunsuz çalışması ve yine aynı şekilde satış sonrası desteğinin de verilmesi gerekiyor. Yerel ortaklarımız da bu hizmet sürecinde bizim için çok kritik bir pozisyondalar. Pazarı iyi bilen bir iş ortağı, sizin o bölgedeki operasyonunuzu kolaylaştırıyor, sizi doğru projeler ile bir araya getirerek, güçlenmenizi sağlıyor, iklimsel ve coğrafi koşullar, iş yapış biçimlerindeki kültürel farklılıklar gibi etkenler, zorlayıcı koşullar olarak karşınıza çıkabiliyor, işte bu noktada da konuya nasıl yaklaştığınız, ne gibi çözümler ürettiğiniz büyük önem kazanıyor!’
POLONYA/400 bin mağazasıyla Türk üreticiyi çağırıyor
Küresel krizden en az etkilenen AB ülkesi olan Polonya, büyük üreticilerin Alîye yönelik üretimlerini Doğu Avrupa’ya kaydırmasıyla öne çıktı. Son yıllarda yakaladığı yüksek büyüme oranlarıyla Doğu Avrupa ülkeleri içerisinde en çok yatırım çeken ülke haline geldi. Polonya, 2014’te yüzde 3 büyüme beklentisi ile Avrupa Birliği içinde en ön sırada yer alıyor. 2014-2020 AB bütçesi kapsamında 80 milyar Euro yardım alacak olan Polonya, bu parayı işsizliğin azaltılması ve tüketim harcamalarını artıracak yatırımlara yönlendirecek.
FIRSATLAR: Polonya Vıtn AB üyeliği ile birlikte Türkiye’nin bu ülkeye ihracatı da hızla arttı. Üye olduğu 2004 yılında 700 milyon dolarlık ihracat yapılan Polonya’ya 2013 itibariyle 2 milyar doları aşan ihracat gerçekleştiriliyor. Ancak dış ticarette Türkiye aleyhine 1,1 milyar dolarlık açık bulunuyor. 2004 yılında AB üyesi olan Polonya, 320 milyar dolarlık perakende piyasası ve 400 bin mağazası ile AB’ye katılan yeni 10 ülke içerisinde en büyük pazara sahip. Özellikle hazır giyim, ev tekstili ve gıda ürünlerinde önemli fırsatlar var. Çikolata mamülleri, bisküvi, tütün, yaş meyve-sebze ve çay önde gelen ihraç ürünleri haline gelebilir. Sanayide ise motorlu taşıt yedek parçaları, televizyon alıcıları ve monitörler, beyaz eşya, pamuklu kumaş ihracatında 10 milyar doları aşan fırsat bulunuyor.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN: “Sadece ürün değil, satış sonrası hizmet önemli” 10 yıldır Polonya’ya kompresör ihracatı yapan Dalgakıran Kompresör’ün patronu ve Makine ihracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Polonya’ya ihracat yapmak ile Almanya’ya ihracat yapmak arasında bir fark olmadığını söylüyor. Geçen yıl 14 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektörün Polonya’ya ihracatta düşük teknolojili ürünlerle yer aldığını belirten Dalgakıran, şunları söylüyor: “Makine ihracatçıları açısından konuşacak olursak, teknolojisi yüksek ürünlerin üretimine ağırlık vermek gerekir. Baktığınızda sektörümüzün yaptığı ihracatın yüzde 75’i teknolojik açıdan düşük ve orta düşük seviyede. Polonya, bir Avrupa ülkesi olarak ve lojistik yakınlığı nedeniyle önemli bir pazar. Gelişen bir ülke olarak makine ihracatımız için de potansiyeli yüksek bir pazar. Ama buralarda güçlü olarak yer almak için sadece ürün değil, satış sonrası hizmet de önemli. Yüksek teknolojili üretim zaman alacaktır ama satış sonrası hizmetle belli oranda pazar payı alabiliriz.”
ŞILI/STA ile 4 milyar kişiye ulaşma şansı var
Güney Amerika’nın güneybatısında yer alan Şili, Atlantik ve Pasifik okyanusları arasında stratejik bir konuma sahip, ihracat gelirlerinin yüzde 40’ını madencilikten, milli gelirinin üçte birini ise bakırdan elde ediyor. Şili, 20 bin dolara ulaşan kişi başına yıllık geliri ile Güney Amerika’nın en önemli ekonomileri arasında bulunuyor. 2015-2016 döneminde ortalama yüzde 5 büyümesi öngörülen Şili’nin yakın dönemde G-20 kulübüne katılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Güney yarımkürenin en büyük meyve üreticisi olan ülkenin dış ticaretinde son birkaç yıldır ithalatın ağırlığı artıyor.
FIRSATLAR: Ticaretinin yüzde 90’ını serbest ticaret anlaşmaları (STA) üzerinden gerçekleştiren Şili ile Türkiye arasında da 20ll’de STA imzalandı. Amerika kıtasında Türkiye’nin imzaladığı ilk STA olan bu anlaşma ile iki ülke ticaretinin yüzde 96’sı gümrük vergilerinden muaf tutuldu.
Türkiye’nin Şili’ye ihracatına konu olan 7 bin 277 tarife kaleminde gümrük vergisi uygulanmıyor. Bu da toplam ihracatın yüzde 95’ine denk geliyor. 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk Güney Amerika ülkesi olan Şili ile Türkiye arasında sıcak bağlar var. Şili’nin ithalatının yüzde 48’ini oluşturan yaklaşık 3 bin üründe Türkiye’nin ihracatı sıfır. Şili, imza attığı 60 STA düşünüldüğünde Türk ihracatçılar için 4 milyar kişiyi kapsayan dev bir pazara giriş anahtarı konumunda. Tarımda çikolata mamülleri, zeytinyağı ve mayada; sanayi ürünlerinde ise demir çelik çubuklar, jeneratör ve oto yedek parçası alanlarında ihracat potansiyeli yüksek.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN: “ihracatta vadeleri uzun tutun” Sanica markasıyla banyo, ısıtma ve tesisat ürünleri alanında 78 ülkeye ihracat gerçekleştiren Fatinoğlu Holding son yıllarda ürünlerini Güney Amerika’ya kadar taşıdı. 30 milyon dolarlık ihracat içinde henüz küçük bir paya sahip olan Şili’ye radyatör ve banyo ürünleri ihracatı yaptıklarını belirten Fatinoğlu Holding’in patronu Ali Fatinoğlu, ülkede iş yapmada önemli sıkıntılarla karşılaşmadıklarını söylüyor. Fatinoğlu, şöyle devam ediyor: “Şili’ye iş bağlantıları için giden yetkilimiz, orada iken bir anda sokak çatışmalarına denk geldi. Şili için belki de en sık yaşanan sokak olayları, ekonomiyi etkileyecek boyutlara ulaşmadı henüz. Fakat her an sokak olaylarına hazırlıklı olmak gerekir. Bir de teminatlardan ziyade ikili ilişkiler çok önemli. Güvene dayalı bir ticari ilişki yürütüyoruz ve vadelere takılmıyoruz. En erken vadeler dört ile altı ay arasında. Fakat bu zamanı aşsa da ödemelerinizi alabiliyorsunuz!’
TÜRKMENİSTAN / İnşaat malzemeleri ihracatında patlama
Dünyanın dördüncü büyük doğalgaz rezervlerine sahip olan Türkmenistan, 2013’te yüzde lO’un üzerinde büyüdü. Türkmenistan, bölgede gaz rezervleri bakımından Rusya’dan sonra ikinci geliyor. Ülke 2030’da doğa 250 milyar metreküp, ham petrolde 110 milyar metreküplük üretime hazırlanıyor. 2020’ye kadar enerji sektörüne yapılması planlanan yatırımların toplamı 60 milyar doları buluyor. Tarım sektörünün yüzde 70’ini pamuk üretiminin oluşturduğu Türkmenistan, Orta Asya’da Özbekistan’ın ardından ikinci büyük pamuk üreticisi konumunda
FIRSATLAR: Dünyada Türk müteahhitlerinin en çok iş aldıkları ülke olan Türkmenistan’da, 2013’te Türk şirketleri 11 milyar dolarlık işe imza attı. Türk müteahhitler, Türkmenistan’da havaalanı, olimpiyat köyü, köprüler, yol geçitleri, elektrik santralleri, liman, konut ve sanayi tesisleri inşa ediyor. Ülkenin bağımsızlığını ilan ettiği dönemden bugüne Türk şirketlerinin aldığı işlerin miktarı 40 milyar doları geçiyor. Bu durum ülkeye inşaat malzemeleri ihracatını çok cazip kılıyor. Türkiye’nin yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracatının neredeyse tamamını inşaat malzemeleri oluşturuyor. Gıdada ise bitkisel yağlar ve meyve suyu ihracatında potansiyel yüksek.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN; “Türk iş dünyasına sempati yüksek” 1992 yılında yatırım olanaklarını keşfetmek üzere gittiği Türkmenistan’a sadece taahhüt projeleri değil, ihracat da gerçekleştiren Polimeks Holding bu ülkeye yaptığı ihracatını 224 milyon dolara taşıdı. Şirket, inşaat malzemelerinin yanı sıra mobilya ve yalıtım ürünleri ihracatıyla, Türkiye’nin en büyük ihracatçıları sıralamasında 48’inci basamakta yer alıyor.
Türkmenistan’da toplam 125 projeye imza atan ve ihracatı da bu yönde şekillenen Polimeks Holding’in yönetim kurulu başkanı Erol Tabanca, bu ülkede iş yapmak için öncelikle kanun ve kurallarının çok iyi öğrenilmesi gerektiğine işaret ediyor. Ülkeye inşaat malzemelerinin yurtdışından geldiğini belirten Tabanca, Türkmenistan’da iş yapmanın püf noktasının çalışkanlık, sözüne güvenilirlik ve işlerin doğru şekilde yerine getirilmesi olduğunu kaydediyor. Tabanca, “Dil, din ve ırk bağlılığımız bir avantaj. Türkiye ve Türkmenistan arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler de oldukça olumlu düzeyde. Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhamedov’un Türk devletine ve iş dünyasına karşı büyük bir sempatisi var. iki ülke arasındaki dostluğun iş hayatında da destekleyici bir rol aldığını söyleyebiliriz” diyor.
NİJERYA/16 milyon konut ihtiyacıyla iştah kabartıyor
Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi olan Nijerya, aynı zamanda son yıllarda küresel sermaye için cazibe merkezi haline gelen kara kıtanın en gözde pazarlarından biri. Güney Afrika’dan sonra Sahra altı Afrika’nın en büyük ikinci ekonomisi. Nijerya’nın yüksek büyüme oranlarıyla önümüzdeki 15 yıl içinde Güney Afrika’nın tahtına oturması bekleniyor. Dünyanın 10’uncu büyük petrol rezervine sahip olan ve ekonomisini petrol üretim ve ihracatı üzerinden kurgulayan ülke, tarım ve imalat sektöründe ise yetersiz. Öyle ki tarıma müsait geniş arazilerine rağmen tarım ürünlerinde net ithalatçı konumunda. Toplam tüketim harcaması ise yıllık 50 milyar dolar civarında.
FIRSATLAR; Gelir dağılımındaki dengesizliğin yüksek olduğu Nijerya’da 16 milyon konut açığı olduğu tahmin ediliyor. Bu durum ülke geliştikçe başta inşaat, mobilya, beyaz eşya ve demir-çelik olmak üzere pek çok sektörde ihracat fırsatları yaratıyor. Öte yandan 180 milyona dayanan nüfusu ile telekomünikasyon ürünlerine ilgide de patlama yaşanıyor. Cep telefonu abone sayısının 2020’de 160 milyona ulaşacağı öngörülüyor. İkinci el araba ve traktörlere yoğun ilgi gösterilen Nijerya’da oto yan sanayi ürünleri ithalatı her geçen gün artıyor. Ayrıca kalabalık genç nüfus ve artan doğurganlık oranı ile özellikte hijyenik havlu ve bebek bezleri ihracatında fırsatlar var. Gıdada ise hamur mayaları, meyve suyu, domates salçası, şekerli ve çikolatalı mamüller ve dondurulmuş su ürünleri alanlarında talep yüksek.
İHRACATÇININ GÖZÜNDEN ‘Türk perakendecisi orta kesime hitap edebilir” Nijerya, sosyal ve ekonomik anlamda bin bir zorlukla yoluna devam ederken, özellikle nüfusun büyük kısmının düşük alım seviyesi nedeniyle Çin mallarının sözünün geçtiği bir pazar olarak ifade ediliyor. Süvari Giyim’in patronu Ahmet Coşkun, 2012 yılında küçük satışlar yaparak girdikleri Nijerya’nın, henüz her türlü mal için en düşük seviyede alım olmasına karşılık, Afrika bölgesinde hızlı gelişim potansiyeliyle dikkat çeken bir ülke olduğunu söylüyor. Henüz organize perakendeciliğin yeni olgunlaştığını ve sadece iki alışveriş merkezi bulunduğunu kaydeden Coşkun, şunları söylüyor: “Yeni oluşan organize perakendecilikte yolun çok başındalar. Hala pazarlar çok etkin. Bütün alışverişlerini pazarlardan yapıyorlar. Düşük fiyatlı ürünlere ilgi gösteriyorlar ve Çin ürünlerinin istilası söz konusu. Her alanda Çin ürünleri var. Markalı ürünlerde ise Avrupalı ürünleri tercih ediyorlar. Biz ise orta kesime hitap ediyoruz. Pantolon ve gömlek gibi ürünler gidiyor bizden. Bu ülkeye ihracat yapmak için ilk adım temsilcilik açmak olmalı.”
HOTEX & CANSHOP
Hotel ve Restoran Ürünleri & Mağaza Tasarımı Fuarı
7-8-9 HAZİRAN 2016
TORONTO / KANADA
HOMETEX & FLOOREX
Ev Tekstili ve Halı Fuarı
7-8-9 HAZİRAN 2016
TORONTO / KANADA
FULYA SEKİTMEZ / 0212-2105050 DAHİLİ 1183
fsekitmez@meridyenfair.com/0536-2338619
Fuar Adı: TIF 2015 TÜRKMENİSTAN ULUSLARARASI GENEL TİCARET FUARI
Fuar Yeri ve Tarihi: SERGİ KÖŞKÜ-TÜRKMENİSTAN / AŞKABAT 04 – 06 KASIM 2015
Ülke Bilgisi Resmi Dil: Türkmence Başkent:Aşkabat Yönetim Şekli:Cumhuriyet Cumhurbaşkanı:Kurbanguli Berdimuhamedov Yüzölçümü:488,100 km²
(dünyanın 52.en geniş ülkesi) Nüfus:5,000,000 (2005) (en kalabalık 112. ülke)
Para Birimi: Türkmen Manatı Telefon Kodu:+993
Düzenlenme Periyodu Yılda Bir Kez
Fuar Alan Kapasitesi 5.000 m² Fuar Alanı
KATILIMCI ÜLKELER ALMANYA , FRANSA , ÇİN , BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ , TÜRKİYE , BELÇİKA, TÜRKMENİSTAN , İTALYA
Fuarda Sergilenecek Ürünler Ana Başlıkları: EV TEKSTİLİ,OTEL EKİPMANLARI,OTOMOTİV,GIDA,EĞİTİM GEREÇLERİ,AMBALAJ,DEĞİRMEN MAKİNALARI,ELEKTRİKLİ EV GEREÇLERİ,ENDÜSTRİYEL MAKİNALAR, MODA,TEKSTİL,KOZMETİK,TEMİZLİK ÜRÜNLERİ,ZÜCCACİYE,EV EŞYALARI,KIRTASİYE,TURİZM,
Katılım Ücreti : 470€+%4Kdv Stand ve Nakliye Dahil
(10 m² de 1 m³ ücretsiz navlun hakkı vardır.) Bu hakkın aşılması durumunda her 1 m³ için 450€ extra navlun ücreti talep edilir.
Fiyata Dahil Hizmetler: Stand duvarları, Spot Lamba, Elektrik Soketi ve İhtiyacı, Halı, Masa, Sandalye, Alınlık Yazısı, Yaka Kartları, Fuar Kataloğuna Giriş, Nakliye Organizasyonu.
Müşteri Temsilcisi: irtibat
FULYA SEKİTMEZ
TEL: 0212 210 50 50-1183 DAHİLİ
fsekitmez@meridyenfair.com