Düş fabrikasından girişimcilik öyküsü
Yeni projeler ve sinema filmleri ile anne, çocuk dünyasına hizmet etmeye devam edeceğiz…
Ayşe Şule Bilgiç kimdir?
Sizi yakından tanımak isteriz. 1978 yılında Adıyaman / Besni doğumluyum. 2000 yılında Marmara Üniversitesi iletişim Fakültesi’ni ikincilik derecesi ile bitirdim. Reklama olan ilgim üniversite yıllarında başladı ve 3. sınıfta Reklamcılık Derneği’nin açtığı Yaratıcı Beyinler sınavını kazandım. Reklam ve PR sektöründen ayrıldıktan sonra Hürriyetin “Oto-yaşam”ekinde Motoyaşam sayfasını hazırladım. Aynı dönemde kendi şirketimi kurdum ve “2Teker” adlı Türkiye’nin %100 Türk içerikli ilk Motosiklet Dergisi’ni çıkardım. 2004 yılında TV ve sinema sektörüne adım atarak kendi yapım ve prodüksiyon şirketimi kurdum. Sonrasında oyunculuk, yönetmenlik ve yapımcılık süreçlerinden geçtim. Son duraksa çizgi film; Düşyeri…
Düşyeri”nden bahseder misiniz?
Düşyeri Pepee, RGG Ayas, Leliko gibi birbirinden özel çocukları olan, Pisi isminde de bir Van kedisi projesi olan, düşperest bir ekipten oluşan büyük bir ailedir. Profesyonel olarak hep düşlediğim, çocuklarımız için, her annenin içine sinecek işler yaptığımız bir düş fabrikasıdır Düşyeri.
Pepee karakterinden bahsedelim. Böyle bir karakter oluşturma fikri nasıl oluştu?
Çocukluğumdan beri hep Türk bir çizgi film kahramanımız olsun isterdim. Türkiye’de de daha önce bir örneği yapılmamıştı. Eşim Kıraç da bana bu yönde destek verince işe koyulduk. Küçük ama hayalleri olan bir ekiple kader birliği yaptık.
Pepee ile hedeflerinize ulaştınız mı?
Pepee ile hedefimiz, yerli, Türk örf ve adetlerini yaşayan, seven ve sevdiren bir çocuğun dünyaya gelmesiydi. Ben kimse izlemezse kızıma izletirim düşüncesindeydim. Ve şimdi Pepee çizgi filmleri birçok dilde, Rusya, Azerbaycan ve daha birçok ülkede yayınlanmaya başlıyor.
Kısacası, Pepee hedefleri ve sınırları aştı diyebilirim Yeni projeleriniz nelerdir? Pepee ile ilgili franchise konseptleri oluşturma projeleriniz var mıdır?
Pepee artık çocukların hayatlarının her alanında olmaya devam edecek; diş fırçalarken, tuvalet alışkanlığı edinirken, berbere giderken, yemek yerken, oyun oynarken…Türkiye’nin ilk milli çizgi film kahramanı ünvanını alan Pepee, klasikleşme yolunda ama sürekli tazelenerek yaşamına devam ediyor. Leliko ve RGG Ayas markaları gelişiyor. Bir de çok yakında ilk hayvan karakterimiz Pisi’nin lansmanı yapılıyor. Yeni projeler ve sinema | filmleri ile de anne-çocuk dünyasına hizmet etmeye devam edeceğiz.
Pepee’nin büyük bir lisans dünyası olduğunu biliyoruz. Lisansiyelerinizi seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Bu yola ‘anne şefkatiyle1, ‘çocuklar için iş yapmak’ için çıktık. Kendi çocuklarımıza yedirmeyeceğimiz, giydirmeyeceğimiz, kullandırmayacağımız hiçbir şeyi Pepee lisans dünyasında da göremezsiniz. Çocuğu korumak için tavizsiz ilerleyen bir lisans programı ile Pepee ve şimdi Leliko ve RGG Ayaş’ın dünyasına katılanlarla çok ciddi ticari başarılara imza attık. Düşyeri ile yola çıkan, çizgi karakterlerimizin ürünlerini üreten firmalar rekor satışlar yaşadılar. Şimdi de Migros, LC VVaikiki, Procter and Gamble, istikbal, Zorlu gibi markalarla yolumuza devam ediyoruz. Birlikte iş yapacağımız markaları seçerken yerlinin gücüne inan ve bizim gibi anne-çocuğun sağlığından faydasından taviz vermeyen firmaları seçiyoruz.
Pepeeli, Lelikolu Cipsler göremezsiniz ama raflarda Migros markalı köftelerimiz var. Çünkü biliyoruz ki çocuklar gelişimleri için önemli olan bu yiyecekleri yemek istemiyorlar, rengarenk aburcuburlar onlar için daha cazip. Biz de annenin çocuğuna sağlıklı yemek yedirmesini kolaylaştırmak için içinde yemek yedirmeye yardımcı olacak oyun kurguları ve oyuncakları olan köfteler hazırladık. Bunları meyve ve sebzeler takip edecek.
Düşyeri’nde anne ve çocuğun faydasından taviz vermeyen bir ticaret modelinin mümkün olduğunu görmüş olduk.
Etkileyici bir başarı öykünüz var.Tebrik ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum…