Cumhuriyetin ilk sanayicilerinden Selçuk Yaşar 90 yaşında
Cumhuriyetin ilk sanayicilerinden Selçuk Yaşar 90. yaşına girdi Takım çalışmasını kurumsallaştıran işadamının ‘ilkler geleneğini şimdi ikinci kuşak devam ettiriyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
Koca çınar 90 yaşında
CUMHURİYET kuşağının önde gelen sanayicileri arasında çok sayıda ünlü isim var. İlk anda anımsadıklarım Nejat Eczacıbaşı, İbrahim Bodur, Feyyaz Berker, Osman Boyner gibi kendi sahalarında ünlü olmuş işadamları. Ve tabii Vehbi Koç ve Rahmi Koç gibi yıldızlaşmış isimler…
Onur duyduğum bu isimler arasında bir yıldız daha var ki profesyonel yöneticilere yön veren mihenk taşlarından biridir. Onu 80’lerden itibaren tanıdım, gerçekleştirdiği öncü girişimlere hayranlık duydum. ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ifadesi onun yaşam felsefesinin en parlak sayfalarını oluşturdu.
Bir motto haline gelen bu kalıp cümle tüm şirketlerine birer yol gösterici oldu. Yıllarca dile getirilip söylenmekle kalmadı, tüm çalışanların beyinlerine adeta kazındı. Bu ilginç üçleme şimdi Türkiye’nin saygın eğitim kuramlarından “Yaşar Üniversitesi’nin temel ilkesi olarak parıldayıp ışımaya devam ediyor.
SOSYAL GELİŞMEYE KATKI YAPTI
Evet, duayen işadamı Selçuk Yaşar’dan bahsediyorum!..
Selçuk Yaşar zamanın en iyi okullarında eğitim gördü. İstanbul Saint Joseph Lisesi ve İzmir Yüksek Ticaret Okulu’ndan mezun oldu. Girişimciliğin ABC’sini 1920’lerde İzmir’de babasının kurduğu boya ticarethanesinde öğrendi. Mütevazı ticarethane önce boya atölyesine, sonra ‘DYO’ adını alacak dev bir kuruma dönüştü.
Hizmet ve gıda sektöründe kurduğu şirketler ise Türkiye’de kendi alanlarında ilk olmanın gururunu yaşattılar ona. Bugün sadece birini anımsamak bile yeter: ‘Pınar’ onun en önemli eserlerinden biridir.
Tanıdığım Selçuk Yaşar her şeyden önce antik zamanların filozofları gibi bilge sıfatına hak kazanmış bir işadamıdır. Oldukça otoriter mizaçlıdır ama babacan tavırlarıyla yalnız kurduğu şirketlerin değil, İzmir’in, Karşıyaka’nın ve de özellikle ‘Karşıyaka Spor Kulübü’nün saygıdeğer büyüğüdür.
KURUMSAL TAKIM ÇALIŞMASI
Selçuk Yaşar patronlar dünyasında ‘tek otorite’ olarak tanınmasına rağmen ‘Takım Çalışması’m sistemleştirip kurumsallaştıran ilk girişimcidir Türkiye’de.
Gereksiz övünenleri, kendisini dev aynasında gören yöneticileri hiç sevmediğini itiraf etmiştir çoğu zaman.
O tıpkı çok sesli bir orkestrayı armoni kuralları içinde yöneten ama asla taviz vermeyen bir orkestra şefi gibi çalışmıştır hayatı boyunca. Bu bağlamda mizaç ve kişilik olarak ünlü AvusturyalI şef Herbert von Karajan’a benzetirim onu. Nitekim ‘Bilim, Birlik, Başarı’ sözcüklerini bir ‘partisyon sistemi’ gibi sanayide icra metodu haline getiren ilk girişimci odur.
Tam da burada birkaç sözünü noktasına virgülüne dokunmadan aktarmak isterim size. Bakın ne demiş özdeyiş haline gelmiş bazı ifadelerinde:
“Ben değil ‘biz’ varız!” (1980’lerin başında sürekli kullandığı bu cümle bugün de şirketlerin yönetim ofislerinde kocaman bir ünlem işareti olarak yer alıyor. Ve özellikle günümüz yöneticilerini bencileştirmekten arındırıp takım olmaya yönlendiriyor.)
“Küçük dağları ben yarattım düşüncesi, birleşmeyi; sorunlara topluca eğilmeyi frenleyen en önemli etkendir.” (Bu cümleyi 1983’de bir konuşmasında söylemiş, çalışma yaşamında sorunlara nasıl eğilmek gerektiğini vurgulamıştır.)
‘BEN YAPARIM’DAN BİZ YAPARIZ’A…
1987’de zamanın çok şişmen kimi kurum yöneticilerine hiciv diliyle söylediği şu cümle daha da ilginçtir: “Ben haklıyım, ben bilirim, ben güçlüyüm; ben ben ben! Ben yaparım’dan biz yaparız’a geçtiğimizde Türkiye büyür.”
Yukarıdaki ifade 1984 yılında bir konferansta söylediği bir sözle yakından ilgilidir. Üstelik modern yönetim ilkeleri arasında yerini almıştır: “Birbirimizi tüketmeyi değil, birbirimizi güçlendirmeyi seçelim!”
Bu orijinal ifadelerinin yanı sıra alıntı olan şu cümleyi çok benimsediğini, her fırsatta tekrarladığını hatırlıyorum: “Şahsi başarılarımız güzeldir. Müşterek başarılarımız ise olağanüstü!”
ÖNEMLİ OLAN UYGULAMADIR
Beğenip sık kullandığı şu cümle de tüm hayatı boyunca onun takım düşüncesine yön vermiştir: “Üstün performanslar aynı hedefe yönelmiş takım oyunundan çıkar. Başarının sırrı bu detayda gizlidir.”
Ve bir başka ifadesi yalnız sanayide değil, toplum hayatının gelişmesi açısından da anlamlıdır: “Birlik havası olan yerde ‘ben bilirim’ yoktur. Güç ve ümidin yaşadığı toplumda bencil insanlar bulunmaz!”
Yönetişim edebiyatında neredeyse özdeyiş haline gelmiş bu sözleri bir tarafa; onun şu ifadesinin değerini kıdemli bir profesyonel olarak unutamadığımı itiraf etmek zorundayım. Özellikle de büyük kurum yöneticileri için söylenmiş bir sözdür bu: “Plan, bütçe, proje lüzumludur ama asıl önemli olan uygulamadır!”
Tüm bunları neden yazdım? Cumhuriyet Kuşağının idealist sanayicilerinden 1925 doğumlu Selçuk Yaşar’ın geçen hafta 17 Ocak’ta ‘90. Yaş Günü’nü kutladık.
Çeşme Altın Yunus Oteli’nde aile arasında gerçekleşen toplantıya, bu kez yakın çevreden kıdemli çalışanlar ve günümüzün üst düzey yöneticileri katıldı.
BAŞARILI BİR ÖMRÜN DORUĞUNDA
Dile kolay; 90 yıllık bir ömür ve hala yenilikler üzerine kafa yorabilen bir beyin. Yaratıcılığın felsefi açılımını yapabilecek kadar da zinde düşünce gücüne sahip bir koca çınar!
Kamuoyunda yeni nesil pek bilmez; 90 yıllık yaşam öyküsüne inanılması güç sayıda ‘ilk’i sığdıran ender sanayicilerimizden biridir Selçuk Yaşar.
Merak bu ya; yaş günü kutlamasının verdiği anımsama dürtüsüyle hafta başında Yaşar Topluluğu’nun internet sitesine girdim, hangi ‘ilk’lere imza attığını bir kez daha görmek istedim. Şöyle yazıyor:
• îlk mikronize maden tesisi 1965
• İlk matbaa mürekkepleri üretimi 1968
• îlk özel sektör süt fabrikası, Pınar Süt 1973
• İlk 1100 yataklı turizm tesisi, Altın Yunus 1974
• İlk özel sektör kâğıt fabrikası, Viking Kâğıt 1982
• îlk kaynak suyu şişelemesi, Pınar Su 1984
• ilk kültür balığı tesisi, Pınar Deniz 1985
• îlk özel sektör entegre et tesisi, Pınar Et 1985”
Tüm bu tesislerin kendi içinde başlattıkları ilkleri de koyarsanız ‘ilk’lerin sayısı 127 adedi buluyor. Hatırlayın; ilk Tetrapak ambalajda sütü kim çıkardı? ilk sürülebilir peynirler nasıl doğdu? ilk sanayi tipi et ürünleri nasıl ortaya çıktı? İlkler bir çırpıda saymakla bitmez. Buna bir de boya sektörünün onlarca ‘ilk’ini katarsanız rakam çok daha büyür.
Zamanında ‘SETBİR’ (Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği)’ni kurup yöneten bu sıra dışı girişimcinin 90. yaşını ben de içtenlikle kutluyorum. Görüş ve düşünceleri genç yöneticilerimize ve girişim dünyasına örnek olması dileğiyle…
Nur Demirok / Para