Kurlardaki oynaklığa odaklanılmalı
Kurlardaki oynaklık ekonomik aktiviteyiperişan ediyor. TL’niıı değer kaybetmesi, değer kaybettiği yerde istikrar yakaladığı sürece ekonomimiz için iyi. Ancak değer kaybına değil oynaklığa odaklanmak gerekiyor. Merkez Bankasının oynaklığı artırıcı davranışlardan uzak kalması lazım…
Enflasyonu nasıl yorumluyorsunuz?
Ocak ayında tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 1.1 yükseldi. Ama aylık bazdaki yükselişe rağmen yıllık enflasyon yüzde 8.17’den 7.24’e geriledi. Üretici bacağında ise enflasyon yüzde 3.3’e düştü. Çekirdek-enflasyon tarafındaysa düşüş beklenen düzeyde değil ancak eğilimin aşağı olması sevindirici.
Yaz aylarına doğru yıllık enflasyonun yüzde 5.5-6 düzeylerine kadar gerilediğini görebiliriz. Enflasyon görünümü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na faiz indirimi yapabilmesi için fırsat sunmaya devam ediyor.
Peki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ne yapıyor?
Merkez bankalarım ve başkanlarmı eleştirmeyi sevmiyorum. Oldukça zor bir görev icra ediyorlar. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı’ya da saygım büyük. Ancak son haftalarda TCMB’nin gittiği yolun yol olmadığını üzülerek söylemek zorundayım. Başçı, ocak ayında yıllık enflasyon 1 puandan fazla düşerse 4 Şubat tarihinde ara toplantı yapar ve faizleri erken indiririm demişti. Ocak ayında enflasyon 0.93 puan düşünce ara toplantı iptal edildi.
Yıllık enflasyonda 0.07 puanlık sapmayla mı değişiyor para politikası? Merkez Bankası’nm enflasyondan ziyade son kur hareketinden endişeli olduğunu biliyoruz. İyi de kurdaki oynaklığın kaynağı Merkez Bankasrmn yaşadığı ve piyasalara yaşattığı gelgitler.
Dolar/TL 2.35 iken ara toplantı yaparak faiz oranlarını en az 1 puan indirmeye iştahlı bir duruş, kur 2.40’ın üzerine çıkınca bir anda nasıl değişebiliyor? Para politikası dolar/TL kurundaki 0.05-0.10 puanlık kotasyon değişimine mi endeksli? Merkez Bankası’nın kararsızlığı ve. gelgitleri ekonomik aktiviteye de zarar veriyor.
Çalıştığım firmalardan biliyorum. Ticaret üç haftadır durdu. Kur oynaklığından mal çekemeyenler, ihraç ürününe fiyat belirleyemeyenler… Kredi çekip plase edecekler ise faiz inecek diye kredi çekmiyor.
Özetle kur oynaklığı ekonomik aktiviteyi perişan ediyor. TL’nin değer kaybetmesi, değer kaybettiği yerde istikrar yakaladığı sürece ekonomimiz için iyi.
Değer kaybına değil oynaklığa odaklanmak gerekiyor. Hal böyle iken Merkez Bankası’nın oynaklığı artırıcı davranışlardan uzak kalması lazım.
BIST-100 endeksi ve kur cephesindeki görüşleriniz?
Haftalardır BIST-100 endeksinde 89.000-90.000 üzerinde kalıcılaşma beklemediğimi ve en doğru stratejinin bu bölgede hisse senedi riskini sıfırlamak olduğunu aktarmıştım. BIST 90.000 üzerinde tutunamadı. Üstelik dış piyasalarda (S&P ve DAX) henüz bir bozulma başlamamışken 87.000-87.500’ün altına kaydık.
Beklentim, özellikle mart sonu, nisan, haziran döneminde yurtdışı piyasalarda çok sert bir düzeltme yaşanacağı yönünde. Bu bozulma BIST-lOO’ü önce 75.000 sonra 70.000 bölgesine kadar indirebilir. Hisse senedi tavsiye etmiyorum, tahvil tavsiye etmiyorum, çünkü gösterge faizde aşağı yönlü marj pek kalmadı. Tasarrufların yüzde 40’ını TL, yüzde 40’mı euro, yüzde 20’sini de dolarda değerlendirebiliriz. Altın için ise beklemeye devam. FED baskısı arttığında altın iyi fırsat sunacaktır.