Pepee’yi Rusça konuşturacak
Kadın girişimci Ayşe Şule Bilgiç’in kurduğu Düşyeri Çizgi Film Stüdyosu tarafından yaratılan çizgi film karakteri Pepee, dünyaya açılmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda Rusça dublajları tamamlanan ve yakın zamanda Rus çizgi film kanallarında gösterilmeye başlanacak olan Pepee, global bir çizgi film karakteri olma yolunda ilerliyor.
Dünya çapındaki animasyon piyasasının 220 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı tahmin ediliyor. Pazar her geçen gün birçok alt segmentiyle birlikte büyüyor. Türkiye’deki çizgi film sektöründe eksiklikler olduğu düşüncesiyle yola çıkan ve hem çocuklar hem de yetişkinler arasında fenomen olan çizgi film kahramanı Pepee’yi yaratan kadın girişimci Ayşe Şule Bilgiç, Marmara Üniversitesi iletişim Fakültesi mezunu. Bilgiç, bir yandan okurken bir yandan halkla ilişkiler şirketinde ve ardından da reklam ajansında reklam yazarı olarak çalışmaya başladı. Daha sonra CNN Türk’te program yapımının neredeyse her aşamasında çalıştı. Çeşitli dizi film ve sinema filmlerinin kamera arkasından kamera önüne kadar her yerinde bulundu. Hürriyet’in Oto Yaşam ekinde ‘Rüzgarın Kızı’ ismiyle bir köşe hazırladı.
Türkiye’de yerli çizgi filmin neden üretilmediğini ilk olarak dizi setlerinde çocuk dizisi çekerken düşünen Bilgiç, Türkiye’de çocuk nüfusunun fazla olmasına karşın çocuk için özellikli işler yapılmadığını fark etti. Bunun üzerine kendisi bir girişim yapmaya karar veren Bilgiç, Türk çizgi filmi yapmak için kolları sıvadı.
İçeriğe Ait Başlıklar
Çocuk gelişimine katkı
Şarkıcı Kıraç’ın da desteğiyle Düşyeri Çizgi Film Stüdyosu’nu kuran kadın girişimci, Pepee’yi ortaya çıkardı. Bilgiç’e göre, Pepee, hemen yanı başımızda olan ama özlem duyduğumuz şeyi veriyor; bizi. Bir Türk çocuğunun Türk alışkanlıkları ve gelenekleri içinde eğlenebileceği fikrinden yola çıkarak bu karakteri yarattıklarını ifade eden Bilgiç, bu nedenle Pepee’yi oluştururken özellikle Türkiye’nin değerlerine, kültürüne sahip çıkan bir yapısı olmasına önem verdiklerini söylüyor.
Bunu sağlamak adına da halay, horon, Trakya karşılaması gibi kendi kültürümüze ait öğeleri ön plana çıkarmaya çalıştıklarını vurgulayan Bilgiç, “Bir çizgi filmde ilk defa kuru fasulye yendi; zeybek oynandı. Türk halkı Pepee’yi anladı ve bağırlarına bastı. Bunun yanı sıra, pedagojik olarak doğruyu vermek için çok ciddi ve bilimsel bir altyapı oluşturduk. Pepee, çocukların gelişimlerine de oldukça olumlu katkılarda bulunmaya başladı. Bu anlamda ebeveynlerden de oldukça destek görüyoruz” diyor.
Lisanslı ürünler sunuyor
Yetişkinlerden de oluşan bir hayran kitlesi de bulunan Pepee; Youtube 2014 rakamlarına göre en çok seyredilen videolar arasında yer aldı. Şu anda ise Rusya’da yayınlanabilmesi için çevirisi yapılıyor. Bilgiç, Pepee ile çocuklara bilinçli bir şekilde özgür düşünebilmeyi, kendini ifade edebilmeyi, sormayı, sorgulamayı, araştırmayı aşılayan, öğreten alt mesajlar kurguladıklarını söylüyor.
Pepee lisans programını yönetmek üzere Düşyeri bünyesinde özel bir lisans departmanı kurduklarını belirten Bilgiç, böylece öncelikle Türkiye’nin ilk milli çizgi film kahramanı pepee’nin birbirinden farklı ürünlerinin çocuklarla buluştuğunu sözlerine ekliyor.
Daha sonrasında ise tüm karakterlere ait ürünlerin çocukların ihtiyaçları doğrultusunda geliştirildiğini ifade ediyor. 5GS (Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.) ve benzer kurumların sağlık testlerinden geçen lisanslı ürünlerine sahip olduklarını söyleyen Bilgiç, “Düşyeri olarak lisans anlaşması yaptığımız firmaların son derece kaliteli ürünler üretmesi, ürün tasarım ve geliştirme sürecinde pedagojik verilerin dikkate alınması da ebeveynlerin Pepee ürünleri ile ilgili içini rahatlatıyor” diyor.
Planet Çocuk ona emanet
Tüm ürünler arasında oyuncak, Pepee dünyasının en gözde ürün grubu. Pepee’nin çocuğun eğitimi ve davranışlarına katkısından yola çıkarak yayıncılık ve gıda ürünlerinde de büyük bir atılım içinde olduklarını belirten Bilgiç, Pepee’nin, Leliko’nun ve RGG Ayaş’ın kitaplarının yanı sıra Leliko, RGG Ayas dergisi, haftalık Pepee gazetesi ve Pepee ve Pisi dergileri ile geniş bir kitaplık oluşturduklarını söylüyor. Ayrıca tahin pekmez, ayran, kuru meyve gibi gıda ürünlerini de Migros raflarına eklediklerini vurgulayan Bilgiç, çizgi film karakterli köfteler, et ürünlerini de ürün gamlarına eklediklerinin altını çiziyor.
Düşyeri Çizgi Film Stüdyosu, 2008 yılında çizgi film ve canlandırma stüdyosu olarak kuruldu. Olmayan bir sektör üzerine bir şirket kurmanın zorluklarını yaşadıklarını ifade eden Bilgiç, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çok emek harcayarak, kaşıkla tünel kazarak bugünlere geldik. Üç kişi ile çıktığımız yolda altı yılda 88 kişilik bir Düşyeri olduk. Bugün Pepee’nin yanı sıra; Leliko, RGG Ayas ve PİSİ çizgi filmlerini çocuklarla buluşturuyoruz.
Düşyeri’nde uzun zamandır çocuk içeriği üretiyoruz ve bir TV kanalımızın olması en büyük düşlerimizdendi. Planet Çocuk ile yollarımız 1,5 sene önce kesişti. Yüzde 100 yerli sermaye ile kurulmuş bir çocuk kanalı Planet Çocuk. Onlara güçlü içerik gerekiyordu, bize de yayın gücü yüksek bir kanal. 2015 yılı itibariyle güçlerimizi birleştirdik. Planet Çocuk şu an her şeyi ile bana teslim edildi.”
Dünya çocuklarını kucaklayacak
Çocukluğumuzda birçok yabancı çizgi filmini beğenerek seyrettiğimizi bu anlamda Pepee’nin de yurtdışında aynı etkiyi yaratabileceğine inandıklarını söyleyen Ayşe Şule Bilgiç, hedeflerine yönelik olarak şunları söylüyor: “Pepee’de yerel öğeler çok baskın ama global bir dili, evrensel bir görüşü de var. Pepee’nin yurtdışın-da yayınlanması, yerli dizilerin yakaladığı başarıyı sürdürmesi ile ilgili çalışmalarımız başladı. Mesela şu an Rusça dublajlarımız tamamlanmak üzere. Yani Pepee’nin dünya çocuklarını da kucaklayacağını görüyorum. Bunun ötesinde Pepee ile ilgili tüm çalışmalarımız Pepee’yi daha nice nesillerin birlikte büyüyeceği bir klasik haline getirmek.”
“Sektörün yatırıma ihtiyacı var”
Düşyeri Çizgi Film Stüdyoları’mn teknolojik altyapısı, Türkiye’ye özel kendi know how’ıyla pek çok yabancı markalanmış kurumların dahi dikkatini çeken bir şirket haline geldiğini belirten Ayşe Şule Bilgiç, şunları söylüyor: “Yatıranlarımızı sürekli işimize yaparak yeni karakterler, yeni açılımlar yaratmaya çalışıyoruz. Bizim yaptığımız organizasyonun yine çizgi filme dönen bir ekonomi olduğunu aktarabiliriz. Bu anlamda sektörün de büyüyebilmesi için Düşyeri Çizgi Film Stüdyolan’nın ve Pepee’nin önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Ancak sektörün büyümesi ve yeni iş fırsatlarının yaratılması için sektöre yatınmlaraı yapılması gerekiyor.”