Türkiye’de Ayçiçeği Üretimi
Ayçiçeği üretiminde liderlik koltuğu değişti. Geleneksel olarak Trakya Bölgesi ile özdeşleşen ayçiçeğinde liderlik 263 bin ton üretimle Konya’ya geçti. Üretim artışı doğru politikalarla desteklenirse yağ açığı sorunu da çözülebilir.
TÜRKİYE yağ açığı olan bir ülke. Yıllık 2.5 milyon ton tüketimin 1 milyon tonu yurtdışından ithal edilen ayçiçeği çekirdeği ithalatıyla yapılan üretimle karşılanıyor. Böyle olunca da ayçiçeği üretimi öne çıkıyor, üreticiler için önem arz eden bir ürün haline geliyor. Üreticiler de bu açığı gördükleri için ekim alanları her geçen yıl artıyor.
Türkiye’de ayçiçeği üretimi denince herkesin akima öncelikle Trakya’daki üç ilimiz gelir; Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli ayçiçeği üretiminde öne çıkar. Toplam üretimin yaklaşık yarısı bu üç ilden sağlanır. Ama bu tabloda sessiz sedasız değişiklik olmuş gibi görünüyor. Türkiye’nin tahıl ambarı Konya, ayçiçeği üretiminde Tekirdağ’ı geride bırakarak liderlik koltuğuna oturmuş durumda. Biz de ayçiçeğindeki fırsatları hem de üretim tablosundaki değişikliği okurlarımıza aktaralım istedik.
KONYA’YI LİDERLİĞE TAŞIYAN TESİS
Ayçiçeği üretiminde Konya 263 bin tonla artık ilk sırada yer alıyor. Konya’yı 211 bin tonla Tekirdağ, 175 bin tonla Edirne, 146 bin tonla Kırklareli, 100 bin tonla Adana takip ediyor. Geleneksel ayçiçeği üretim merkezlerini sollayarak liderliğe oturan Konya’da üretim artışının iki sebebi var. Birincisi, Konya Ovası’nda sulama imkanının oluşması. İkincisi ise, Türkiye’nin en büyük yağ işleme tesislerinden birinin Konya’ya Pankobirlik tarafından kurulması. Konya’ya kurulan tesis, Trakya Birlik’in 400 bin ton işleme kapasitesinden yüzde 50 daha büyük. Bu tesis ile birlikte Pankobirlik üyesi çiftçiler ayçiçeği üretimine hızlı bir geçiş yapmışlar. Ürünlerinin alım garantisi olması birçok çiftçinin ayçiçeği ekimine yönelmesine neden olmuş.
Konya Şeker’in iştiraklerinden Beta Ziraat’in yağ fabrikası kurulmadan önce bölgenin ayçiçeği üretimi 100 bin tonun altındaymış. Ağırlıklı olarak da çerezlik ayçiçeği üretimi yapılıyormuş.
Pankobirlik’in tesisinin 2012 yılında devreye girmesiyle birlikte üretimde patlama olmuş. Geçen yıl 263 bin ton olan üretimin bu yıl 300 bin tonu aşması bekleniyor.
Konya Şeker Yönetim Kurulu Üyesi ve Konya Ziraat Odası Onursal Başkanı Faruk Çöklü, “Ayçiçeği üretim alanları hızla artıyor. Trakya’dan liderliği aldık. Bu üretim artışında yaptığımız yatırımın etkisi büyük oldu. Üreticimiz ürünlerini kolayca ve değerinde satabildiği için ayçiçeği üretimine döndü. Sulama imkanları da olduğu için verimlilikte Trakya’dan daha iyi durumdayız” diyor.
MUŞ OVASI’NDA 50 BİN DÖNÜM
Adana merkezli Sunar Yağ, 2012 yılında heyecan verici bir proje açıklamıştı. Üretiminde kullan-mak üzere Muş Ovası’nda 5ü bin dekar alanda sözleşmeli çiftçilik RH9 modeliyle ayçiçeği üretimi yaptıracaktı. Bu proje başlangıçta iyi başladı. Ancak, fiyatlardaki istikrarsızlık ve desteklerdeki yetersizlik projenin bitimine neden oldu. Sunar Yağ markasının sahibi olan Elita Gıda Sana-yi’nin Dış Ticaret Koordinatörü Turgay Ünlü, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Proje ile Muş Ovası’nın yeni bir ayçiçeği üretim merkezi olmasını hedeflemiştik.
Ancak fiyatlardaki oynaklık, sözleşmeli üretim yapan çiftçilerin davranışları sonrasında proje yürümedi. Zarar ettik. Oysa doğru bir devlet politikası ile bu bakir alanlar ayçiçeği üretim merkezi haline gelebilir.” Devletin ilgisinin şart olduğunu söyleyen Ünlü, 2008 ve 2010 yılları arasında uygulanan bir proje ile yurtiçinden alım yapan firmalara ithalatta yüzde 5 gümrük uygulaması yapıldığını bu uygulamanın üretimi teşvik ettiğini hatırlatıyor. Bu uygulamadan vazgeçildiğini ve verginin yüzde 27’ye çıkarıldığını söyleyen Ünlü, uygulamanın tekrar başlaması halinde ayçiçeği üretiminin cazip hale geleceğini savunuyor. Sözleşmeli tarım kuralları ile ilgili talepleri olduğunu ifaden eden Ünlü sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Burada sadece çiftçiler değil, sanayicinin de kollanacağı bir model oluşturulmalı. Sanayiciye sözleşmeli tarım primi verilmeli. Bu sayede Türkiye’nin yağ açığını kapatacak üretim düzeylerine t ulaşılabilir. Muş Ovası, Sivas, İğdır gibi bakir alanlara sahip birçok ilde ayçiçeği üretimi rahatlıkla yapılabilir.”
“AYÇİÇEĞİ STRATEJİK ÜRÜN OLMALI”
Tekirdağ, üretimde ikinci sıraya düşse de ayçiçeğinin halen başkenti olarak kabul ediliyor. Adeta kentin genlerine ayçiçeği işlenmiş. Tekirdağ Ziraat Odası Başkanvekili Şerif Baykut, ayçiçeğinin stratejik ürün ilan edilerek desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Son yıllarda üreticinin kanola ve aspir gibi diğer yağlı tohumlara da yöneldiğini belirten Baykut’a göre, doğru politikalarla Türkiye yağ açığını, fazlaya çevirebilecek potansiyele sahip. Ayçiçeği fiyatlarının birkaç yıldır 1200 TL/ton seviyesinde seyrettiğini belirten Baykut, “Mazot, gübre gibi maliyetlerimizde çok ciddi artışlar var. Çitçi para kazanamadığında alternatif ürün arıyor. Bu nedenle desteklemeler gözden geçirilmeli” diyor.
Kani EMEKÇİ / Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı
Yerli ürünü tercih ediyoruz
Ülkemizde her yıl 120-140 bin ton civarında çerezlik ayçiçeği yetiştiriliyor. Ortalama 20 bin ton kadarı ihraç edilir. Ülke olarak ay çekirdeğini çok seviyoruz. Genel kuruyemiş tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ı ay çekirdeğinden oluşuyor. Papağan Kuruyemiş olarak çerezlik ay çekirdeğimizi İç Ege, Orta ve Doğu Anadolu Bölgeleri’ndeki yetiştiricilerden alıyoruz. Ağırlıklı olarak Ankara, Kırşehir, Kırıkkale ve Denizli bölgelerindeki mahsulleri tercih ediyoruz.
İklime göre mahsuldeki rekolteler değişiyor. Geçen yıl ay çekirdeği ürün rekoltesi biraz daha düşük oldu ama yüksek kaliteli ürün piyasa için yeterli miktardaydı. Bu yıl piyasada daha bol ürün var. Ama istediğimiz kalitede yani paketlerimize koyabileceğimiz büyüklük, nefaset ve lezzette ürün bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Ürün yeterli miktarda olmayınca hammadde fiyatları da bir miktar yukarıya çekildi. Hammaddenin yetersiz kaldığı durumlarda bazı sektör oyuncuları tarafından ay çekirdeği ithalatı da gerçekleştiriliyor. Ukrayna ve Çin’den ürün getirtilebiliyor. Ancak firma olarak, ay çekirdeğinde ithalatı tercih etmiyoruz. Daha yüksek maliyetli olsa da mutlaka yerli üreticinin mahsulünü alıyoruz.