ABD ile ilişkiler ve enflasyon ön planda

Bu hafta Merkez Bankasının sürpriz kararının ardından Rahip Brunson olayı piyasalar üzerinde etkili oldu. İlerleyen süreçte ABD-Türkiye ilişkilerinin seyri ile ilgili gelişme ve açıklamalar yakından takip ediliyor olacak…

BAŞTA Rahip Brunson davası özelinde olmak üzere ABD ile ilişkilerin seyri yeniden ön planda. F35’lerin teslimatının durdurulması, Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi teminini engellemeye çalışan tasarı, ABD’nin İran’a yönelik uyguladığı ambargoya Türkiye’nin uyup uymayacağı ve uzun süredir devam eden FETÖ ile ilgili talepler ikili ilişkilerde sorun olarak izlenen ana başlıklar.

Geçtiğimiz hafta ABD’den gelen tehditkâr açıklamalar ile bu sorunlar yeniden gün yüzüne çıktı. Bu hafta ekonomik gündemin yoğun olmasına karşın, bu konulardaki gelişmelerin fiyatlamalar üzerinde daha fazla etkili olduğunu ve anlık haber akışına göre piyasaların hızlı yön değişimleri yapabileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte içeride enflasyon raporu sunumu ve ardından haftanın son günü açıklanacak temmuz ayı enflasyon rakamları TL varlıklar için önemli olacaktır.

TCMB PİYASALARI ŞAŞIRTTI

Haziran ayındaki toplantıda beklentilerin üzerinde bir faiz artışı ile para politikasındaki sıkı duruşunu güçlendiren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) geçtiğimiz haftaki kararı tam anlamı ile sürpriz oldu. Haziran ayında yıllık olarak yüzde 15,39 ile 2003 bazlı serinin en yükseğine ulaşan TÜFE verisi sonrasında faiz artırım beklentileri güç kazanmıştı. Geniş bir skalaya yayılmakla birlikte beklentiler ağırlıklı olarak 75-125 baz puan arasına bir faiz artışı geleceği yönündeydi. Buna karşın Para Politikası Kurulu (PPK), piyasadaki beklentilerin aksine faiz oranlarında değişiklik yapmadı. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17,75 düzeyinde sabit tutuldu. Piyasadaki faiz artış beklentisi açıklanan son enflasyon rakamı ve yapılan açıklamaların da desteği ile kuvvetlenirken, TL varlıkların hassas bir dönemden geçtiği bu günlerde bu beklentinin tam tersi bir bir kararla sonlanması TL varlıkların ilk anda şok yaşamasına neden olsa da, Rahip Brunson ile ilgili süreç haftanın geri kalanında TCMB’nin bu kararının önüne geçti.

Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açddamada; son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret ettiği, dış talep gücünü korumakla birlikte iç talebe dair yavaşlama sinyalleri arttığı ifade edildi. Bununla birlikte iç talep koşullarının etkisinin azalacağı öngörüldüğü ve sıkı para politikasının uzun bir müddet korunmasının gerekebileceği de metinde yer alan önemli görüşlerdi.

Bu açıklamalar TCMB’nin iç talepte yaşanabilecek güçlü bir yavaşlamanın iktisadi faaliyetleri de aynı şekilde yavaşlatabileceği endişesini taşıdığım, büyüme trendinde sert bir düşüşe neden olmaktan kaçındığını gösteriyor. Ancak bu karar sonrası planlı ilk toplantı 13 Eylül’de yani temmuz ve ağustos enflasyonuyla birlikte yıllık enflasyonun zirve yapması beklenen dönemden sonra. Bu toplantıdan önce açıklanacak iki enflasyon rakamının da geçen ay olduğu gibi hızlı artış trendini devam ettirmesi, TL’nin değerini koruma adına yeni bir kazanım olan sadeleşmenin sonlanmasına ya da acil önlemler alınmasına neden olabilir. Bu nedenle bu iki ay açıklanacak enflasyon rakamları ve piyasanın buna vereceği tepki TCMB için oldukça kritik olacak.

ENFLASYON RAPORU SUNUMU KRİTİK

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Para Politikası Kurulu toplantısında neden faiz artırılmadığını sorusuna, açıklanan toplantı notu çerçevesinde cevap verebiliyoruz. Bu hafta sah günü enflasyon raporu toplantısının ardından gerçekleşecek soru cevap bölümünde verilecek cevaplar, TCMB’nin kararının gerekçeleri konusunda daha fazla bilgi verecektir. Bu çerçevede verilecek mesajların piyasayı tatmin etmesi ya da etmemesi yakın dönemde kurlardaki seyir açısından oldukça kritik olacaktır. Piyasa TCMB’nin büyüme pahasına enflasyonla mücadelede zafiyet gösterebileceği izlenimi edinecek olursa, kurlarda yukarı yönlü hareketler devam edebilir.

Bununla birlikte Cuma günü açıklanacak enflasyon rakamı da TCMB’nin bu kararıyla birlikte değerlendirilecektir. Geçtiğimiz ay beklentinin iki katı düzeyinde gerçekleşen aylık enflasyonun ardından temmuz verisinin oldukça kritik olacağını düşünüyoruz.

GERİLEN İLİŞKİLER VOLATİLİTEYİ ARTIRDI

Perşembe günü ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in ev hapsine alman ABD’li rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılmaması durumunda Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını söylemesi yurt içi piyasalarda satış baskısını ön plana çıkardı. Haber akışı sonrasında TL varlıklar kazançlarını geri vererek perşembe gününü kayıplarla tamamladı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in ardından ABD Başkanı Trump da yaptığı açıklamada, “ABD, uzun süreli tutukluluğundan dolayı Türkiye’ye geniş yaptırımlar uygulayacak” ifadesine yer verdi.

Üst üstte gelen bu açıklamalar TL varlıklar üzerinde satış baskısını artırdı. Bu açıklamaların ardından ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Türkiye’de yargılanan ABD’lilerin tutukluluk hallerini gerekçe göstererek hazırladığı ve Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan tasarıyı kabul etti. Tasarı, ABD Hazine Bakanlığı, Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile diğer uluslararası finans kuruluşlarındaki ABD’li yöneticilere, Türkiye’ye yardım yapılmasını engellemesi talimatı verilmesini ön görüyor. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nce oylanan tasarının yasalaşabilmesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi’nden geçmesi ve ABD Başkanı tarafından onaylanması gerekiyor.

Yurt içi piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle ilk fiyatlamalarda satış baskısı ön plana çıksa da, haftanın son işlem gününde kayıplar bir miktar geri alındı.

Bu yoğun haber akışına rağmen güçlü gelen finansal sonuçlara bağlı olarak hisse özelindeki hareketlerin etkisiyle BIST-100 Endeksi Cuma günü yükseliş kaydetti. Ancak ilerleyen süreçte ABD-Türkiye ilişkilerinin seyri ile ilgili gelişme ve açıklamalar yakından takip ediliyor olacak. Özellikle kabul edilen tasarının yasalaşması ve iki ülke arasındaki gerilimin tırmanması TL varlıklardaki volatilite ve satış baskısının artış kaydetmesine neden olabilecektir.

BIST-100 direnç seviyelerine takıldı

Hafta içerisinde volatil hareket eden endeksin haftayı yataya yakın pozitif kapattığını gördük. Haber akışına bağlı olarak hafta içerisinde yaklaşık 5.000 puanlık bir volatilite oluştu. Haftalık grafikte alçalan kanal içerisinde hareket eden endekste yukarı yönlü atakların zayıf işlem hacmi ile gerçekleşmesi toparlanma çabalarına set çekmekte. Pazartesi günü yukarı yönlü hareket eden endeks Salı günü TCMB’nin faiz oranını sabit bırakması kararı ile sert bir düşüş gösterdi. Çarşamba günü rahip Brunson’un ev hapsine alınması ile ilgili kararın açıklanmasından sonra yukarı yönlü seyir izledi.

Perşembe günü ABD Başkan yardımcısı Pence’in rahip Brunson’ın serbest bırakılmadığı takdirde ABD yaptırımlar uygulayabilir şeklinde yapmış olduğu açıklama sonrasında kapanışa yakın sert düşüş gösterdi. Hafta içerisinde volatil seyir izleyen endeks cuma günü tepki niteliğinde pozitif açılış yapsa da devamında açılış seviyelerine yakın yataya yakın hareketlerin hakim olduğunu gördük. İşlem hacmi önceki günlere göre düşük bir seyir izledi. Yukarı ataklara işlem hacminin eşlik edememesi ve destek üzerinde tutunma çabasıyla cuma günü yataya yakın pozitif bir kapanış gerçekleştirdi. Saatlik grafikte hafta içerisinde 200 periyotluk basit ortalaması etrafında dalgalanan endeks için 96.000 direncinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu seviye üzerine çıkılarak kalıcılığın sağlanması durumunda 96.950-98.100 ve 99.500 seviyeleri önem kazanacaktır. 96.000 direnci altında güç kaybı oluşması ise 93.900-93.000 ve 92.300 desteklerini gündeme getirebilir. Bu hafta için 92.300 seviyesini son haftalarda oluşan yükseliş trendinin devamı açısından referans nokta olarak takip ediyoruz.

Dolar/TL’de 4.88 kritik olmaya devam ediyor

Geçtiğimiz hafta yoğun haber akışıyla oldukça dalgah bir seyir izleyen dolar/TL’de haftalık kapanış 4.88 direncinin altında kaldı. TCMB’nin faiz kararı ve ardından ABD ile yaşanan gerginliklerin damga vurduğu haftada 4.7350 ile 4.9290 aralığında dalgalanan dolar/TL’de kapanış 4.85 civarından gerçekleşti. Kıs vadede güçlü direnç konumunda bulunan 4.88’i takip etmeye devam ediyoruz. Burası geçilecek ve üzerinde kapanışlar teyit edilecek olursa sonrasındaki hareketlerin sertleştiğini görebiliriz ancak öncesinde bu seviyeye yakın bölgelerden yapılacak ahmların riskli olacağını düşünüyoruz. Buna karşın bu süreçte geçtiğimiz hafta da test edilen 4.76’ya kadar olan geri çekilmeleri de sınırlı düzeltmeler gözüyle izlemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu hafta ABD ile ilişkiler ile içeride enflasyon raporu ve temmuz ayı enflasyon rakamı ile birlikte bu iki seviye arasında olacak dalgalanma ve sonrasındaki kırılmayı takip edeceğiz. Yoğun haber akışı ve piyasaların henüz dengelenememiş olması nedeniyle TL varlıkların taraf olduğu işlemlerde temkinli olmanın faydalı olacağını görüşümüzü koruyoruz.

ÜZEYİR DOĞAN