Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

ABD Merkez Bankası’nın parasal genişlemesi son buldu

ENDİŞEYLE beklenen ABD Merkez Bankası’nın (FED) parasal genişlemesi son buldu. Ancak piyasalar şimdi de dünyanın üçüncü büyük ekonomisi Japonya Merkez Bankası (BOJ) kararıyla coşuyor. BOJ, beklenmedik şekilde parasal genişlemeyi arttırdı ve ekonomiyi canlandırmak için riskli varlık alımlarım yükselteceğini açıkladı. Gelişen ülkelere sermaye girişi anlamına gelen bu karar içeride piyasalar üzerinde olumlu hava yaratıyor.

ic piyasaDöviz ve faizde aşağı yönlü eğilim sürerken BIST-100 endeksi 83 bini buldu. Bu arada geçen haftanın son gününde Standard&Po-or’s Türkiye raporunu açıkladı. Standard&Poor’s Türkiyenin görünümünü teyit etti. Türkiye’nin ‘BB+’ olan uzun vadeli para birimi cinsinden kredi reytingini aynı bıraktı.

Makro ekonomide ise petrol fiyatındaki düşüş ve dolardaki gerilemenin enflasyon görünümünü orta vadede düzeltebileceği beklentisi, cari açık endişesini azaltıyor. Bu yıl ekonomide en önemli konu düşük büyüme süreci. Keza en son açıklanan Orta Vadeli Program’da 2014 yılsonu için yüzde 4 olan büyüme hedefi yüzde 3.3’e revize edildi. Buna karşın seçim takvimine rağmen mali disiplinden taviz verilmemesi beklentilerin bozulmasını önlüyor. Petroldeki aşağı yönlü hareketin önümüzdeki dönemde enflasyonda pozitif katkı yapacağı beklentisi hakim. Son olarak 10 yıllık tahvil faizlerinde pozitif bir gelişme olarak 8’li rakamlar görüldü.

Para Dergisi’nin 2014 yılı son çeyreğine ilişkin gerçekleştirdiği Beklenti Anketi sonuçları da azalan risk algısını ortaya koyuyor. Işık Üniversitesi işletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Teker yönetiminde hazırlanan Para Dergisi Beklenti An-keti’nin yılın son çeyreğine ilişkin sonuçları belli oldu. Her üç ayda bir gerçekleştirilen ankette katılımcılara, enflasyon, faiz oranları, döviz kurları, ihracat fırsatları, cari açık, kredi notu ve siyasal risklere ilişkin beklentileri soruluyor. Geçen hafta sonuçlarını aldığımız anket toplam 276 kişiye uygulandı. Anket sorularına, yönetim kurulu başkanları, üst düzey yöneticiler ve akademisyenler yanıt verdi. Anketi yanıtlayanlar arasında 73 yönetim kurulu başkanı, 88 üst düzey, yönetici, 56 orta düzey yönetici ve 59 akademisyen bulunuyor. Katılımcıların yüzde 79’u erkek, yüzde 21’i kadınlardan oluşuyor. 20 farklı sektör grubuna uygulanan anketimizi cevaplayanların yüzde 31’i finans, yüzde 21’i sanayi ve yüzde 48’i hizmetler sektöründe çalışıyor.

ENFLASYON HEDEFİ ZORLAYABİLİR

Kuraklık ve döviz kuru nedeniyle yükseliş eğilimi gösteren enflasyonda orta vadede görünümün düzelmesi bekleniyor. Petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki düşüş, dolardaki gevşeme ve gıda fiyatlarında dengelenmenin enflasyon beklentilerini önümüzdeki dönem olumlu etkilemesi bekleniyor. Nitekim Merkez Bankası yılın son enflasyon raporunda petrol fiyatında yaşanan düşüşü tahminlere yansıttı. 2014 ve 2015 enflasyon tahminleri, Orta Vadeli Program’da yer alan rakamların altında açıklandı. Raporda enflasyon tahminleri 2014 yılsonu için yüzde 8.9, 2015 yılı için ise yüzde 6.1’e revize edildi. Ankete katılanla-rın ise yüzde 59’u son çeyrekte yukarı yönlü bir hareket beklerken yüzde 25’i enflasyonda azalma olacağı görüşünde. Yüzde 16’lık bir kesim ise herhangi bir değişim olmayacağım düşünüyor. Enflasyon beklentisi en yüksek sektör yüzde 61 ile finans olurken, bunu yüzde 58 ile sanayi ve yüzde 57 ile hizmetler izliyor.

DÖVİZDE DALGA BEKLENMİYOR

Döviz kuru düşüş eğilimini sürdürüyor. Japonya Merkez Bankası’nm parasal genişleme kararıyla sermaye girişini artırması içeride TL’ye yaradı. Döviz kurunda yükseliş bekleyenlerin oranının önceki çeyreğe göre azalması dikkat çekti. Katılımcıların yüzde 54’ü son çeyrekte kurlarda bir miktar artış beklerken yüzde 32’si önemli bir dalgalanma beklemiyor. Dövizde düşüş olabileceğini belirtenlerin oranı da yüzde 14. Sektörel kırılmalarda da belirgin olarak, finans, sanayi ve hizmetler sektörlerinin her birinden ankete katılanlarm yaklaşık yüzde 55’i döviz kurlarında artış bekliyor.

BORSADA TAHMİN ZOR

FED’in tahvil alımmı sona erdirmesi sermaye girişi için olumsuz oldu. Ancak Avrupa ve Japonya merkez bankalarının yeni parasal genişleme kararı gelişen piyasalarda yeni bir para girişi sağlıyor. Bunun etkisiyle BIST-100 endeksi 80 binin üzerine çıktı. Hisse senedi piyasasında iç ve dış gelişmeler tahmin yapmayı zorlaştırıyor. Nitekim ankete göre, kayıp bekleyenlerin oranı ‘artar’ ve ‘değişmez’ diyenlerin toplamından az. Katılımcıların yüzde 32’si BIST’de artış, yüzde 46’sı azalma beklerken değişmez diyenlerin oranı yüzde 22’yi buluyor.

Ankete katılan şirket sahipleri için borsaya ilişkin senaryolar çok net görünmezken, üst düzey yönetici, orta düzey yönetici ve akademik çevreden oluşan her bir grup için yaklaşık yüzde 45’lik kesim, borsada son çeyrekte kayıpların yaşanacağını dile getiriyor.

SINIRLI BÜYÜME BEKLENİYOR

Ekonomide bu yıl büyüme beklentileri aşağı doğru revize edildi. 2015-2017 Orta Vadeli Program’da 2014 büyümesi yüzde 4’den yüzde 3.3’e çekildi. Aslında tüm dünya ile beraber Türkiye ekonomisinde de düşük büyüme süreci tartışılıyor. Anket sonuçları da büyüme beklentilerinin sınırlı olduğunu gösteriyor. Anketi cevaplayanların yüzde 38’i ilk çeyrekte kendi sektörlerinde olumsuz beklenti dile getirdi. Yüzde 28’i ise olumlu görüş belirtti. Şartlarda bir değişim beklemeyenlerin oranı ise yüzde 34. Sektörel kırılmalar incelendiğinde, son çeyrekte faaliyette bulundukları sektörlerde önemli bir sıçrama yaşanmayacağı veya kayda değer bir gelişmenin gerçekleşmeyeceğini düşünenlerin oranı finans sektöründe yüzde 65, sanayi sektöründe yüzde 73, hizmetler sektöründe ise yüzde 69.

İHRACATTA İYİMSERLİK ARTIYOR

Türkiye’nin en büyük ihracat pazarlarını oluşturan Avrupa ekonomilerindeki düzelme bu yıl ihracata ivme kazandırdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, ekim ayında ihracat yüzde 6.7 artarak 12 milyar 598 milyon dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Buna karşın ithalat kaleminde düşüş sürüyor. İthalat eylülde yüzde 0.2 düşerek, 20.6 milyar dolara geriledi. Ankete katılanlarm yüzde 46’sı son çeyrekte ihracat pazarlarından olumlu sinyal beklerken, yüzde 36’lık bir kesim ise ihracat pazarlarının görünümü konusunda umutlu olmadığını dile getiriyor. Trendin değişmeyeceğini bekleyenler ise yüzde 18. Ankete katılan yö-x . netim kurulu başkanlarmdan ihracat pazarlarının son çeyrekteki potansiyeli açısından olumlu ve olumsuz görüş bildirenler yüzde 39 ile eşit olarak gözleniyor.

FAİZDE YATAY SEYİR HAKİM

Gösterge niteliğindeki tahvil faizi tek hanede kalıcı hale geldi. Ankette, katılımcılara mevcut makroekonomik ortamdaki gelişmelere bağlı olarak kredi faiz oranlarına ilişkin beklentileri soruldu. Ankete katılanların yüzde 41’i mevcut makro görünümün son çeyrekte kredi faizleri üzerinde herhangi bir değişikliğe neden olmayacağını ifade ediyor. Faizde düşüş bekleyenlerin oranı yüzde 31 olurken artacağını düşünenlerin oranı yüzde 28. Faizde artış bekleyenlerin büyük bölümü sanayi kesiminden oluşuyor.

RİSK ALGISI AZALIYOR

Ankette risk sıralamasında kısmi bir değişim yaşanmasına rağmen genel olarak önceki döneme göre risk algısında azalma yaşanması dikkat çekiyor. Cari açık yüzde 79 ile halen en büyük risk olarak görülürken onu yüzde 68 ile siyasal riskler ve yüzde 67 ile finansman maliyetleri izliyor. Risk sırasını döviz kurları, enflasyon, kredi notu ve petrol fiyatları izliyor. Önceki döneme göre, siyasal risk algısında 10 puanlık, cari açık ve finansman maliyetlerinde 2 puanlık bir düşüş oldu. Petrol fiyatı risk algısında ise 6 puanlık düşüş dikkat çekiyor. Döviz kurlarıyla ilgili 5 puanlık bir artış olurken enflasyon risk algısında da 3 puanlık azalma var.

Enflasyon ve kurlara dikkat

2014 yılı hem ekonomik hem de siyasal gelişmeler açısından oldukça hareketli geçti. Yılın son çeyreği için ölçtüğümüz ekonomik beklentiler ve risk algısı da benzer sonuçların devam ettiğini ortaya koyuyor. Ankete katılan farklı kesimlerde ve farklı pozisyonlarda kişilerin hemen hemen ortak görüşü enflasyonun son çeyrek boyunca risk yaratacağı, iç ve dış gelişmelerin döviz kurlarında yukarı yönlü baskı yapacağı ve borsada kayıplar yaşanacağı yönünde. Bununla beraber ekonomik büyümenin sınırlı olacağı beklentisi de ankete yansımış durumda. İlgi çeken bir nokta ise son çeyrekte bir önceki çeyreğe göre hemen hemen tüm parametrelerde risk algısına ilişkin yüzdelik oranlarda düşüş eğilimi. Döviz kurları ise istisna olarak risk sıralamasında daha yukarıda yerini almış durumda. Son çeyrekte faizlerde önemli bir artış hemen hemen hiçbir kesimde beklenmiyor. Merkez Bankası’nın da bu konuda bir süre daha beklemede kalacağı ankete yansımış durumda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu