ABD’nin globalleşen perakende dünyası
Amerika Perakende Pazarı 2016 yılında da, son 10 senedir içinde bulunduğu trendleri devam ettirdi.
Internet alışverişinin bir önceki seneye oranla 2 haneli değerler ile artmaya devam etmesi, “İndirimli Satış” mağazalarına olan aşırı ilgi ve hatta mağaza sayısının 1 senede 2 katına katlanması, bununla beraber Lüks Alışveriş hacminin her sene azalmadan devam ediyor olması…
Ama Amerikan perakendesinde son 10 yıldır devam eden tüm bu değişimlerin önüne geçerek, 2016 yılına damga vuran mega trend Amerika’nın dışından geldi: Globalleşme! Aslında dünyanın farklı bölgelerindeki markalar uzun yıllar boyunca Kuzey Amerika Pazarı’ndan çekindiler. LouisVuitton, Channel, Gucci gibi lüks marka perakendeciliğinin Amerika pazarında sağladığı büyük başarıya rağmen, Hazır Giyim Perakende’si Amerika pazarına hep kuşkulu baktı. 1989’da Atlantik ‘in diğer tarafına geçen ilk popüler Hazır Giyim markalarından olan Zara’yı; 2000 yılında H&M izledi ve 15 sene içinde 180 mağazaya ulaştırmayı başardı.
Sadece 10 sene önce yani 2006’da Amerika Pazarı’na giren Mango bu pazara girdiği andan itibaren toplam internet satışını 50% arttırdı. Avrupa’lı Sandro, Maje, AlISaints, Ted Baker, Marimekko; Hint markası Kimaya; Güney Amerika’lı Nancy Gonzalez; Avustralya’lı Aesop; komşu ülke Kanada markaları Joe Fresh, lululemon athletica ve Aritzia son 5 sene içinde Amerika pazarına giren markalardan diğer akla gelenler. Üstelik bu markalar Amerika Pazarı’na girişlerini sadece New York, Los Angeles veya Chicago gibi büyük şehirler üzerinden de gerçekleştirmediler. Hatta tam tersine, Orta Doğu veya Orta Batı Amerika’nın ikinci ya da üçüncü büyük şehirlerinde yer alan, daha az nüfuslu ve elbette daha az rekabeti olan bölgeleri tercih ettiler.
Nedeni basit. Amerika’da küçük şehirlerin yani 100.000 – 250.000 arası nüfusa sahip şehirlerin nüfus sayısı 2000-2015 yılları arasında 13,5% oranında yükseldi. Bu oran Amerika Birleşik Devletleri ulusal büyüme hızından 10% daha yüksek. New York, Los Angeles ve Chicago gibi büyük şehirlerdeki nüfus büyüme hızının ise iki katından fazla! Nüfustaki bu yüksek büyüme hızı, küçük şehir ekonomilerinde de kendini gösterdi tabii. Son 15 senelik ortalamada, ABD’nde ekonomik büyümesi en yüksek oranda gerçekleşen ilk 5 şehrin tamamının nüfusu 500.000’in altında*. Dolayısıyla, yabancı markaların Amerika pazarındaki büyüme stratejileri de bu yönde gelişti, işte bir başka veri: 2016 yılı itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan Alışveriş Merkezleri toplamındaki kiralama alanının 34%’ünde yabancı markalar yer alıyor. Oysa nüfusu 500.000 ‘in altındaki şehirlerde bu oran 51%’e kadar yükseliyor.
Örneklere bakarsak, Japon Uniqlo 2015-2020 arasındaki stratejisini, Amerika’nın tamamına yayılmak ve 2020 itibarıyla Kuzey Amerika’da 200 mağaza ve 10 milyar dolar satış cirosuna ulaşmak olarak belirlemiş durumda. İrlandalI Primark Amerika’daki ilk mağazasını 2016 Haziran ayında Danburry Connecticut ‘da açtı ve 2016’yı tamamı nüfusu 500.000’in altındaki yerleşim bölgelerinde bulunan 11 mağaza ile tamamladı.
Aslında yabancı markaların Amerika Birleşik Devletleri pazarındaki güçlenen duruşları sadece Hazır Giyim Perakendesi ile sınırlı değil. Belçikalı süpermarket devi Delhaize Group ‘un sahibi olduğu Food Lion and Hannaford zinciri, Amerika’nın ikinci en büyük mobilya mağazası isveç’li IKEA, sağlık ve güzellikte İtalyan Kiko, yeme içme sektöründe İngiliz Pret A Manger, HollandalI vejetaryen zincir Maoz, Filipinli Jollibee, Güney Kore’li Paris Baguette Kuzey Amerika’da 20’nin üzerinde mağaza sayısına ulaşmış durumda… Peki, pazarda yeni markalar için hala yer var mı derseniz; bu noktada, Amerika Perakende Pazarı’yla ilgili birkaç veriyi hatırlamakta yarar var. Amerika Perakende Pazarı 2016’da 3,3% büyüyerek 5 trilyon dolarlık satış hacmine yaklaştı. Yani, dünya perakende satış cirosunun 1/5 ‘inden fazlası Amerika’da gerçekleşiyor. Ve bu rakamın 91%’i hala fiziksel mağaza içindeki alışverişten oluşuyor.
Dilek Oransal / Growth Properties (IGP) Satış ve Pazarlama Direktörü dee@igpropty.com
