AB’nin dağılacağını bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak
AB’nin dağılacağını bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak gibi. Küresel kriz AB’ye ekonomik kriz için hazırlıklı olup, acil önlem almayı ve dayanışmanın önemini öğretti…
AB üyesi olmayan ülkelerde en çok konuşulan konulardan biri, “AB (Avrupa Birliği) nasıl olsa dayanamaz, dağılır” söylentisidir. Bu tartışmalar Türkiye’de de yaygın olarak yapılıyor. “AB Türkiye’yi üye olarak alıncaya dek nasılsa kalmaz, ortadan kalkar” görüşü oldukça yaygın.
Bu gerçekten böyle mi? Bu görüş ve söylentilere zaman zaman bu sütunlarda da yer vermiştim. AB dağılmaz… Dağılması için gerekçe olarak gösterilen ekonomik krizi AB, bazı üye devletlerin muhalefetine rağmen çok iyi yönetiyor. Bilindiği gibi, ABD’de küresel kriz sonrası doğal olarak özellikle Euro alanında ekonomik ve mali sorunlar yaşanıyor. Bunun sonucunda küresel krizden önemli derecede etkilenen AB ülkeleri, kamu açığının yükselmesi, rekabet gücünün azalması, işsizliğin artması, düşük ekonomik büyüme ve durgunluk gibi ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldı ve bu sorunlar halen bir ölçüde devam ediyor.
KRİZİN ARTÇI ETKİLERİ SÜRÜYOR
Başta Euro Bölgesi olmak üzere, üye devletlerde ekonominin canlanması ve mali yapısı bozulan bankaların kurtarılması amacıyla kamu harcamaları artırılmıştı; bu da kamu açığı ve kamu borç stoklarında ciddi yükselişlere yol açtı. Başta Yunanistan olmak üzere bütçe harcamalarını kontrol altına alamayan ve gerekli yapısal reformları tamamlayamayan ülkeler, biraz da AB’nin duygusal davranıp Yunanistan’ı Euro Bölgesi?ne dahil etmiş olmasının sıkıntısını yaşayarak borç krizine girdi.
Yaşanan borç krizi, aynı zamanda AB’de ekonomik yönetişimin önemini ve bunun Birlik çapında geliştirilmesinin gerekliliğini de ortaya koydu. Bu nedenle AB, süratle ekonomik krizlere karşı bir dizi ekonomik yönetişim önlemi aldı. Bu kapsamda, mevcut ekonomik ve finansal mekanizmalar olan Ekonomik ve Parasal Birlik ile istikrar ve Büyüme Paktı’nm güçlendirilmesi, üye devletlerin ekonomik ve mali açıdan sürekli denetimi ve dengesizliklerin erkenden ortaya çıkarılarak önlemler alınmasına yönelik birçok düzenleme gerçekleştirdi. Bu çerçevede, bir dizi yeni mevzuat düzenlemesi kabul edildi.
YENİ BİR YÖNETİŞİM DÜZENİ
■ istikrar ve Büyüme Paktı’nın güçlendirilmesine yönelik maliye politikaları ve bütçe denetiminin yanı sıra AB’de makroekonomik dengesizliklerin daha kapsamlı ve gelişmiş gözetimine yönelik Altılı bir Paket oluşturuldu.
■ Ayrıca, Euro Bölgesi ülkelerinin bütçelerinin denetlenmesi ve izlenmesi ile mali sorun yaşayan ülkelerin ekonomi politikalarının izlenmesine yönelik İkili bir Paket eklendi.
■ Üye devletlerde bütçe dengesinin gözetilerek mali disiplinin güçlendirilmesi amacıyla Ekonomik ve Parasal Birlik’te istikrar Koordinasyon ve Yönetişim Antlaşması yürürlüğe girdi. Antlaşma ile otomatik yaptırımlar ve daha sıkı bir denetim için bütçe dengesi kuralı getirildi. Üye devletlerin yıllık yapısal bütçe açığının nominal GSYIH’ye oranının binde 5’i aşmaması gözetilerek, bu şartın ulusal anayasalarda yer alması öngörüldü.
■ Bu önlemlerin yanı sıra üye devletler arasında rekabet gücünün ve istihdamın artırılması, kamu mâliyesinde sürdürülebilirliğin sağlanması ve finansal istikrarın güçlendirilmesi amacıyla bir Euro Paktı kuruldu.
■ Ayrıca, üye devletlerin bütçe ve ekonomi politikalarını AB düzeyinde kabul edilmiş hedef ve kurallara uydurarak, döngüsel bir süreç içinde koordine etmelerini amaçlayan Avrupa Sömestri devreye girdi. Avrupa Sömestri, 2010 yılında Avrupa Komisyonu tarafından önerilmiş ve üye devletler tarafından kabul edilmişti. AB’de ekonomik yönetişimi güçlendirmeyi hedefleyen Avrupa Sömestri, AB ve Euro Bölgesi’nde istikrar ve Büyüme Paktı ve Avrupa 2020 Stratejisi uyarınca bütçe ve ekonomi politikalarının uygulanmadan önce koordine edilmesi anlamına geliyor.
Avrupa Sömestri kapsamında, geçen hafta bu sütunlarda yer alan Avrupa 2020 Stratejisi’nin ortaya koyduğu büyüme ve istihdam stratejileri doğrultusunda planlanan yapısal reformlar, istikrar ve Büyüme Paktı doğrultusunda mali politikalar ve aşırı makroekonomik dengesizliklerin önlenmesine yönelik olarak politika koordinasyonu sağlanıyor.
■ Avrupa 2020 Stratejisi, AB’nin ekonomik ve mali krizden çıkışını sağlamak amacıyla daha akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme ve istihdam için stratejiler ortaya koyuyor. Euro Paktı ve Avrupa Sömestri’nin de çıkış noktası bu strateji. Ayrıca mali sorunlar yaşayan üye devletlerin desteklenmesi için iki fon kuruldu.
Sonuçta, Bosna Savaşı AB’ye askeri gücün önemini ve alınması gereken önlemleri; ekonomik kriz ise hazırlıklı olup, acil önlem alma zorunluluğunu öğretti, işte bu nedenle AB, öğrenen ve uygulayan bir birlik olarak ne olursa olsun dağılmaz!..