Adil ve uygulanabilir bir vergi sistemi
VERGİ deyip geçmeyin. Gelirlerimizde, giderlerimizde, yatırımlarımızda, tasarruflarımızda, kısacası hayatımızın her alanında vergi var. Bu yazımı, bir vergi uzmanı gözüyle değil, bir vergi mükellefi, bir vatandaş olarak yazıyorum. Elbette, vergi bütün ülkelerde vardır ve kamunun olmazsa olmaz en önemli gelir kaynağıdır. Ancak, adil ve uygulanabilir bir vergi sistemi olmayınca, başta Devletin kalkınma modelleri olmak üzere, tüm vatandaşların da sosyal ve ekonomik hayatları olumsuz etkilenir.
ORTA VADELİ PLANDA VERGİYE İLİŞKİN NELER VAR
Uzun zamandır ülkemizde Orta Vadeli Planlar (OVP) yayımlanır. Son olarak, 2022-2024 dönemini kapsayan OVP 5 Eylül 2021 tarihli mükerrer Resmî Gazete’de yayımlandı. Geçmişte açıklanan planlarda olduğu gibi yeni planda da vergiye ilişkin önemli beklentileri içeren reform niteliğinde düzenlemelerin yer almadığı görülüyor. Yeni OVP’de, eski planlarda olduğu gibi vergiye ilişkin benzer düzenlemelere özetle aşağıdaki gibi yer verilmiş;
• Vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde verginin tabana yayılması ve gönüllü uyumun artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesi.
• Vergisel teşvikler ile istisna ve muafiyetlerin etkinlik prensibi gözetilerek gözden geçirilmesi çalışmalarının sürdürülmesi. Ancak, hangi istisna ve muaflıkların kaldırılacağına ilişkin bir belirlemeye yer verilmemiş.
• Vergi mevzuatının güncel gereksinimleri karşılayan, anlaşılır, kolay uygulanabilir ve sade bir yapıya kavuşturulması hedefi çerçevesinde vergi kanunlarının gözden geçirilmesi çalışmalarına devam edilmesi.
• Dijital ekonominin sağlıklı ve tam olarak kavranması ve vergilendirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmesi.
• Vergi denetiminde risk odaklı ve uzaktan denetim sistemlerinin uygulamaya alınarak kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin devam edeceği. Ayrıca, kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadele edilerek prim tabanının genişletilmesi hedefi de yer alıyor.
REEL PİYASANIN VE VATANDAŞIN BEKLENTİLERİ
Anayasamızın 7. maddesi; “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” Şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla, Anayasamızın 73. maddesi de mali güç yaklaşımını benimsemiştir. Bu bağlamda; vergi gelirlerine ilişkin veriler göz önünde bulundurularak, çıkartılan vergi allarına, uzlaşma sonuçlarına ve kayıt dışı ekonominin boyutuna bakıldığında, vergilemede adaleti sağlamada mali güç yaklaşımının dikkate alınmadığı görülmektedir.
Dolaylı vergiler olarak tanımlanan harcama vergilerinin uygulama sonuçlarına baktığımızda, bunların ülkedeki vergi adaletsizliğini derinleştirdiğini söyleyebiliriz. Özellikle lüks tüketimi vergilendirmesi gereken ÖTV’nin amacı dışına çıktığı, yansıtılması diğerlerine göre daha kolay olan KDV’nin payının harcama vergileri içerisinde bir hayli yüksek olması, vergi yükünün düşük gelirli kesimler üzerinde yoğunlaşmasına neden olmaktadır.
Ülkemizde son on yılda beş çeşit vergi affı uygulanmış ve bunun yanı sıra uzlaşma komisyonları sonucunda vergi asıllarının ve vergi cezalarının önemli miktarda silindiği görülmüş. Bu durum, vergisini düzenli bir şekilde ödeyen dürüst mükellef aleyhine vergilemede adil olmayan sonuçlara yol açmaktadır. Vergilemede adaletsizliğin bir sonucu olan kayıt dışı ekonominin boyutuna baktığımızda durumun ne kadar ciddi olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.
Temel Beklentiler; Mali güç yaklaşımının hayata geçirilmesi, afların son bulması, verginin tabana yayılması, kayıt dışılıkla etkin mücadele edilmesi, vergi oranlarında indirime gidilmesi, dolaylı vergilerin azaltılarak farkın dolaysız vergilerden alınmasının temin edilmesi, vergi mevzuatımızın sadeleştirilmesi ve bazı kanunların birleştirilmesi, tevkifat uygulamasının yaygınlaştırılması yerine kaynağından vergi alınması, KDV kanununun güncellenerek, genel oranın düşürülmesi, çoklu/indirimli oranların azaltılması, devreden KDV uygulamasına makul bir çözüm bulunması v.b. beklentilere çözüm önerileri artırılabilir.
Sonuç olarak; Son on yıl içerisinde sıklıkla yapılan vergi aflarına son verilmeli. Vergilemede dolaylı vergilerden yana olan anlayışa son verilmeli. Bu ve benzeri durumların vergilemede adaleti olumsuz etkilediği ve bu adaletsizliği giderecek politikalar geliştirilerek hayata geçirilmelidir. Bunun yanı sıra, vergilemede mali güç yaklaşımının dikkate alınması, vergisini düzenli ödeyen ve ödevlerini eksiksiz yerine getiren iyi niyetli/dürüst (uyumlu) mükelleflerin haklı beklentileri de gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Son söz: Her akşam televizyon ekranlarını meşgul eden çok sayıda gereksiz ve politik tartışmalar yerine vatandaşa vergi bilincini, gerekliliğini ve sorunlarını işleyen programlara yer verilmesi vergi mükellefi olan her vatandaşın hakkıdır.
TALHA APAK