Almanya’da zehirli yumurta yasağı

Almanya’nın gıda maddelerinden yana şansı pek yok. Gıda maddesi kalite kriterleri çok sıkı olan ülke kriz yaşamaktan bir türlü kurtulamıyor. En son yumurtalarda bir haşere ilacı olan fipronil kalıntıları bulundu…

1980’li yıllarda Türkiye’de, büyük şirketlerin yanı sıra küçük şirketler de Almanya’ya bir şeyler ihraç etme çabasındaydı. Çoğunlukla besin maddeleri satılıyordu. Fakat Almanya’nın bu konudaki katı kurallarım bilmediklerinden büyük para cezaları yiyor, bu cezaları ödedikten sonra da kapıya kilit vuruyorlardı. Besin maddeleri piyasası böylesine sıkı denetim altında olan Almanya, yine de zaman zaman patlak veren skandallardan bir türlü yakasını sıyıramadı.

Önce bilim dünyasında BSE (Bovine Spongiform Encephalopathy – Sığırların Süngerimsi Beyin hastalığı) olarak bilinen deli dana hastalığı, on binlerce sığırı etkiledi. Sığır etlerinin genleri üzerinde oynanmış, da’ha sağlıklı, daha çok et veren sığırlar yetiştirilmesi amaçlanırken hayvanların hastalanmasına neden olunmuştu. Sorun sadece Almanya’yı değil, neredeyse bütün Avrupa’yı ilgilendiriyordu. İnsan nesli üzerinde uzun vadeli etkisinin ne olacağı bilinmediğinden deli danalar imha edildi.

BİRBİRİ ARDINA KRİZLER YAŞANDI

Ardından GDO’lu (genetiği değiştirilmiş) patatesler sahneye çıktı. GDO’lu patates ekimine izin verilmesi, başta çevreciler olmak üzere halkı kızdırdı. GDO’lu patateslerin ayrı tarlalarda yetiştirileceğinin açıklanması, kızgın kitleleri sakinleştiremedi. Bunlar güya sanayide kullanılacaktı ama yenebilir patatesle karışmaması mümkün değildi.

Bu tartışmalar sürerken e-coli krizi çıktı.

Sebzelerde bulunan bu bakteri, ölüm saçıyordu. Özellikle Kuzey Almanya’da 4 bin kişi bu bakteriden hastalandı (Burada e kısaltmasını yanlış anlamayın. Escherechia bakterisinin kısaltmasıdır). Hastaların böbrekleri bir süre sonra iflas ediyordu. Salgında 50’den fazla kişi öldü. Sorunun aşağı Saksonya eyaletinde bir çiftlikte yetiştirilen lahanalardan kaynaklandığı anlaşıldı.

Sıradaki krizin sorumlusu yine Aşağı Saksonya idi. Çiftçilerin aldığı hayvan yemlerinde dioksin bulundu. Bazı çiftlik hayvanlarının etlerine dioksin bulaşmıştı. Söz konusu çiftlikler hemen kapatıldı. Ama sorun, İngiltere, Çek Cumhuriyeti, Hollanda ve Polonya’da da baş gösterdi. Çünkü bu ürünler, bu ülkelere de ihraç edilmişti. Yetkililer, etlerdeki dioksin seviyesinin insan yaşamını tehdit etmeyecek kadar düşük düzeyde olduğunu açıklasa da herkes biliyordu ki bunlar halkı yatıştırmak için söylenen uydurma sözlerden başka bir şey değildi. Dioksin, özellikle kağıt endüstrisinin sebep olduğu bir zehir.

Çikolata bile zehirden nasibini aldı. Almanya, çikolatası meşhur bir ülke olmamakla birlikte halk uzun süre çikolatadan uzak durdu.

Ardından çilek, sürpriz yaptı. 2012’de 11 bin Alman öğrenci, dondurulmuş olarak satılan çileklerden yiyerek, kusma şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Ülkenin doğusunda 500’den fazla okulda çilek yenmesi yasaklandı. Neyse ki öğrenciler çabuk iyileştiler. Sadece 32 kişi, ciddi tedavi gördü.

“YUMURTALAR KIRILDI”

Aradan bir yıl geçmedi ki bu kez de kasaplarda satılan ve hamburgerlerde kullanılan sığır etlerinin aslında at eti olduğu ortaya çıktı. Bu sefer detektifler, İrlandalI müfettişlerdi. Üstelik at etleri ilaçlıydı. Çünkü yarış dünyasında yaşlanan atlar, veterinerlerin kobayı oluyor, kesilmeden önce üzerlerinde her tür ilaç deneniyordu (Kobay, Güney Amerika’da yaşayan bir kemirgen olmakla birlikte her tür deney hayvanı “kobay” olarak adlandırılıyor).

2013-2016 arasında yapılan teftişlerde ise çok sayıda fırın ve pasta imalathanesinde farelerin gezdiği rapor edildi.

Geçen yıl da Brezilya’dan ithal edilen etler yasaklandı. Etlerin çoğunun çürük olduğu belirlenmiş, çürük kokusu da bazı kimyasallar kullanılarak gizlenmeye çalışılmıştı. Almanya, 114 bin ton et ithal etmişti. Yetkililer, bu etlerin piyasada satılmadığını açıklasa da bu kadar etin nereye gittiği belirlenemedi.

En son da zehirli yumurtalar, Alman tüketicisinin midesini bulandırdı. Yumurtalarda bir haşere ilacı olan fipronil’in varlığı ortaya çıkarıldı. Almanya’daki süpermarketlerde milyonlarca yumurta, hatta organik olanları bile, zehirli olabileceği şüphesiyle imha edildi. Hollanda’da 150 tavuk çiftliği mühürlendi. Belçika da ihraç edeceği yumurtaları geri çektiğini bildirdi. Zehirli yumurtalar Fransa ve İngiltere’de de görüldü. Fipro-nil, tiroid bezine, karaciğere ve böbreklere zarar veriyor. Fakat bireyin böyle bir zarara uğraması için günde yedi zehirli yumurta yemesi gerekiyor.

ALEV RİGEL