Altın Fiyatları Ne Olacak?
Son yıllarda gösterdiği negatif performansla yatırımcısını üzen altın, yeniden parlama sinyalleri vermeye başladı. FED’in parasal genişlemede yavaş hareket edeceği beklentisi, Japonya ve AB’deki parasal genişleme hamleleri ve artan jeopolitik riskler, altının ons fiyatında yükseliş getirdi. Dolar/TLdeki yukarı hareketle birlikte gram bazında altın fiyatları 118 TL seviyelerine dayandı. Peki bundan sonra ne olacak? Elinde düşük maliyetten altını olanlar ne yapmalı? Bu seviyeden altın alımına devam etmeli mi? Dünyada altınla ilgili arz-talep dengesi nasıl? Yabancı kurumlar ne diyor? Teknik göstergeler neye işaret ediyor? Altınla ilgili merak edilenleri 15 başlık altında topladık.
Son dönemde ons bazında ve dolar bazında attın ne oldu da yükseldi?
Küresel büyüme endişelerinin artması, Çin tarafındaki yavaşlamanın petrolü baskılamasıyla fiyatlardaki düşüşler piyasalarda güvenli varlık arayışına neden oldu. Böyle dönemlerde bilindiği üzere en çok altın destek bulur. Küresel kaygılar aynı zamanda FED’in faiz artırımı önünde oluşan en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor. Destek Menkul Genel Müdürü Tuna Yıtmaz, “Piyasalarda bir de FED iyimserliği hakim olunca, dolar küresel anlamda değer kaybederken altın bu taraftan da destek buldu ve son zamanların en sert yükselişini kaydetti” diyor.
Özetle, küresel büyüme endişeleri, Çin kaygıları ve FED iyimserliği, altındaki yükselişi destekleyen ana etkenler olarak gösterilebilir.
Son dönemde artan jeopolitik risklerin altın fiyatlarına etkisi nasıl?
Kriz, kaos ve jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde güvenli liman etkisiyle talep gören altın, son dönemde yaşanan küresel ekonomik ve jeopolitik gelişmelerle birlikte en son geçtiğimiz yıl haziran ayında görülen 1.200 dolar seviyelerine yükseldi. FED’in mart ayı toplantısında faiz artırımını pas geçmesi, Çin merkezli küresel büyüme endişelerinin gündemden düşmemesi, petrol fiyatlarındaki düşük seyrin sürmesi ve artan jeopolitik riskler altına otan talebin devam etmesine neden olabilir.
Altının uzun süredir jeopolitik risklere tepki vermediğini söyleyen İş Yatırım’dan Şant Manukyan, “Bu ağırlıklı olarak çatışmaların kısa süreli veya maalesef global sistem açısından büyük risk teşkil etmeyen bölgelerde olmasından kaynaklanıyor. Ancak bu yaklaşım elbette duvara çarptığında çok daha sert bir talep oluşacaktır’’ diyor.
Geçmiş birkaç yılda yaşanan bölgesel çatışmalar ve gerginliklere rağmen altının yukarı yönlü tepkisinin cılız ve kısa soluklu olduğunu söyleyen ALB Forex Genel Müdürü Tuncay Karahan ise, “Bundan sonrası için de savaş halleri dışındaki durumlar için benzer zayıflıkta tepki vermesi muhtemel” diyor.
Altının ons/dolar bazında teknik analız değerlendirmesi nasıl?
Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy’un analizine göre, uzun dönemli düşüş ve derin düzeltme sürecinden sonra 1.000-1.100 dolar aralığında dip çalışması yapan altında, aşırı satımdan dolayı teknik olarak bir tepki hareketi zaten bekleniyordu. Bu tepki hareketi global risklerin artması ve paranın riskli piyasalardan güvenli limanlara doğru kaçışıyla birlikte ekstra güç kazandı. Kısa sürede 1.100 dolardan başlattığı atakla hızlı bir şekilde l.260’lı seviyelere kadar çıkış oldu. Mevcut durumda, grafikte de görüldüğü gibi, bu hızlı çıkışın bir sindirme-soluklanma hareketi yaşanıyor. Hisse senetlerinde yaşanan yükselişler ve bir miktar artan risk iştahı da bu süreçte etkili oluyor. Teknik olarak bu sindirme-sotuklanma sürecini 1.170-1.200 aralığı içinde veya üzerinde atlatabilecek altın tekrar l.230-1.250 bandını aşacak olursa, 1.280-1.310 aralığını hedef yapabilir. Son bir kaç yıllık ciddi sıkışma bölgesinin üst bandı durumunda bulunan 1.310’lar aşılacak olursa hızla 1.400 dolar/ons direnç hedefleri masaya gelebilir. Şimdilik teknik olarak bu potansiyel korunuyor. Ama satışlar artar ve 1.170 altına geçiş başlarsa, 1.100-1.150 aralığı yeniden satışların dengelenmesi adına ilk hedef bölge olur.
Altının gram/TL bazında teknik göstergesi nasıl?
Destek Menkul’ün analizine göre, geçtiğimiz haftalarda bayrak formasyonunun oluşması ile kısa vadede kat edilebilecek asgari mesafe kat edilip 118TL seviyesine varan yükselişler kaydedildi. Bu gelişmenin ardından önümüzdeki günlerde fiyatlanmalar 113,85-118 seviyeleri arasında gerçekleşirse kısa vadede yeni bir bayrak formasyonu oluşabilir. Formasyonun tamamlanmasının ardından orta vadede 127,50 direnci gündeme gelebilir. Kısa vadede ortalamalar tarafından desteklenen gram altında, 113,85 desteği kırılmadıkça önümüzdeki günlerde hem ons altın hem de kur tarafındaki gelişmelere de bağlı olarak yeni rekorlar görebiliriz. Ancak bu seviye kırılırsa 110’lara varan gevşemeler olabilir.
Gram altında yükseliş devam eder mi? Alım öneriyor musunuz?
117 TL seviyesine kadar yükselerek yeni bir rekor kıran gram altın, hem ons altın fiyatlarından hem de dolar/TL paritesinden etkileniyor. Son dönemde artış gösteren jeopolitik gerilimler ile yükselen dolar kuru ve artan ons altın fiyatları gram altına rekor olarak yansıdı. XTB Menkul, buna rağmen alım için sakin davranmak gerektiğini söylüyor. TL’de yaşanan değer kaybının küresel ekonomik sorunlar nedeniyle bir süre daha devam etmesini bekleyen XTB analistleri, “Belirsizliklerin altına olan talebi artırması da yine öngördüğümüz bir durum. 110 ve 105 TL desteklerinin güçlü olduğu emtia da bu seviyelere kadar geri çekilmeler, alış fırsatı olarak değerlendirilebilir. Altın fiyatları için güçlü destek konumunda bulunan 100 TL’nin kısa vadede kırılmasını beklemiyoruz. 100 TL maliyetli fiziki altını olan yatırımcılar için, 120 TL fiyat seviyesi hedeflenebilir” diyor.
Gram/TL altın fiyatı He ons/dolar altın fiyatı arasında nasıl bir ilişki var?
Uzunca bir süre ons altın fiyatlarında önemli kayıplar izledik. Ancak gram altında bu kayıplara rağmen yükselişler devam etti. Özellikle bu direnişin en önemli nedeni dolar/TL kurunda yaşanan yükselişler. GCM Forex Araştırma Ekibi’nin haftalık grafik üzerinde gösterdiği analize göre, ons altın, dolar/TL ve gram altın fiyatları karşılaştırıldığında, gram altın fiyatı, dolar/TL kuru ile önemli bir pozitif korelasyon içerisinde yer alıyor. Altında yaşanan düşüşlere rağmen gram altın fiyatında yaşanan yukarı yönlü çıkışın dolar/TL üzerindeki etkisi ilgili grafikte net bir şekilde görülüyor.
Etinde düşük maliyetli altını olan için satma zamanı mı?
Destek Menkul Genel Müdürü Tuna Yılmaz, küresel kaygıların halen devam ediyor olmasının ve piyasalardaki büyüme endişelerinin yarattığı ortamın altını önümüzdeki dönemde de destekleyeceğini ifade ediyor. Dolardaki yukarı hareketin de gram/TL altın fiyatlarını desteklediğini kaydeden Yılmaz, şunları söylüyor: “iç piyasada altın ‘ara ara soluklansa da’ alıcılı seyir korunur. 112-110 aralığı kritik destek bölgesi. Bu seviyelerin altına sarkmadığı sürece altının yukarı gitme isteği sürebilir. Düşük maliyetle elinde altın tutan yatırımcıların portföyün hepsini satması çok doğru olmayabilir. Ancak parça parça realize edilmesi mümkün olabilir!’
Türkiye’de yastık altında ne kadar altın var?
Türkiye’de tasarruf denince ilk akla gelen ürünlerin başında altın yer alıyor. Çünkü Türkiye’de nüfusun neredeyse yarısı bankalardan finansal hizmet almıyor ve bu kesimden birikim yapabilen kesimin çoğu yastık altında altın ve döviz biriktiriyor. Altın biriktiren kişiler de yatırım için bankaları değil yoğunlukla finansal sistem dışındaki kanalları kullanıyor. Türkiye’de fiyat hassasiyetinden bağımsız bir altın birikimi alışkanlığı var. Bu davranış eğiliminin değişmesi de beklenmiyor. Dünya Altın Konseyi tarafından yayınlanan bir rapora göre, Türkiye’de yastık altında yaklaşık 3 bin 500 ton altın var.
Altınla ilgili fiziki talepte başı çeken ülkeler hangileri? Bunun bir aonemselıiği ve fiyatlara etkisi bulunuyor mu?
Dünya Altın Konseyi’nin raporlarını incelediğimizde, fiziki altın talebinde başı çeken ülkelerin genel olarak ABD, Çin, Euro Bölgesi’nden Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler olduğunu görüyoruz. Dönemsel etkilerde Hindistan’ın dikkate alındığını ve sonbahar dönemindeki düğün sezonunun bu aşamada takip edildiğini söyleyebiliriz. Ancak GCM Forex analistleri, 2015 yılında altın fiyatlarında yaşanan yoğun satış baskısının, dönemsellik olarak dikkate alınan düğün sezonundaki talebin önüne geçtiğini kaydediyor. 2015’te küresel altın arzt 8 bin 672 ton iken küresel talebin 8 bin 439 ton olması, altın fiyatlarındaki düşüşte etkili oldu. 2015’te küresel talebin yüzde 13,9’u merkez bankaları, yüzde 20,1’i yatırım, yüzde 17,3’ü fiziksel yatırım ve yüzde 58’i mücevher endüstrisi kaynaklı oldu.
Büyük merkez bankalarının elinde ne kadar altın var? Altın politikaları nasıl?
Büyük merkez bankaları söz konusu olduğunda, rezervinde altın miktarı 1 ile öne çıkan beş ülke var; Bunlar; ABD, Almanya, İtalya, Fransa ve Çin. Beş merkez bankası içerisinde son bir yıllık altın rezervi değişiminde sadece Çin, diğer merkez bankaları arasında dikkat çekici bir değişim yaşamış durumda. Özellikle de 2014 yılında merkez bankaları rezervlerindeki altın miktarını son 50 yılın en yoğun talebiyle artırmıştı. Böylelikle önceki dönemde ilk beş içerisinde yer alamayan Çin Merkez Bankası, rezervlerini yüzde 62 artırarak 1.054 tona yükseltti. Bugün gelinen noktada ise 2015 yıl sonu itibariyle rezerv miktarı 1.762 tona çıkmış durumda. Oran olarak bakıldığında ise ABD yüzde 72,2 payla öne çıkıyor. ABD 8 bin 133 tonla bu alanda da en yüksek rezerve sahip ülke. Yine Portekiz, Venezuela, Almanya, Fransa gibi ülkeler yüksek oranda rezerv tutmaya devam ediyor. Ancak bu ülkelerin son bir yılda altın rezerv oranlarında yüzde 5’lere varan gerilemeler olduğunu da ifade edelim.
Altında çıkarım maliyeti nedir? Bu maliyetler altındaki geri çekilmeleri engelliyor mu?
Thomson Reuters GFMS anketine göre, 2015 yılı dünya geneli için ons başına çıkarım maliyet ortalaması 1.200 dolar iken maliyetleri düşürüp verimliliği artıran madencilik şirketlerinde bu rakam 800 dolara kadar geriliyor. Diğer yandan yüksek maliyete katlanamayan birçok madencilik şirketi ekonomik olmayan sahalarda üretim kısıntısına gidiyor. Saxo Capital Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, “Altında ortalama nakit çıkarma maliyeti 600-800 dolar civarında. Her şey dahil çıkarma maliyetleri ise 1.400 dolarlara kadar çıkabiliyor. Her madenin de çıkarma maliyeti, derinlik, çıkarma işleminin zorluğu, madenin kapasitesi gibi nedenlerle farklı” diyor. Divanlıoğlu, 1.100 dolar seviyesine dikkat çekiyor ve bu seviyenin altında bir fiyatın kârsızlık nedeniyle madeni durma aşamasına getireceğini vurguluyor. Bu nedenle de 1.000-1.100 doların bir dip oluşumu için ideal seviye olduğunu sözlerine ekliyor.
XTB Menkul’un analizine göre, küresel altın üretimi 2008 yılından bu yana 2015’te en düşük yıllık artışını görürken, üretimin 2016 yılında gerilemesi bekleniyor. Genel olarak madenlerin kapatılmasından kaynaklanan bu durumu, meydana gelen teknik sorunların da beslediği ifade ediliyor. Yine Rio Tinto, Barrick, Nevvmont Mining gibi maden şirketleri, Çin’in yarattığı talep gerilemesiyle düşen sanayi metallerinin fiyatlarından da zarar görüyor. Bakır gibi emtialarda yaşanan düşüşün devamı halinde yeni maden açma çabalan da ertelenecek. Arzdaki azalışın nedeni, altının üretim maliyetinden daha çok, küresel daralmanın maden şirketlerini zarara uğratması olarak gözüküyor.
Altın yatırım ‘fonlarına ve BES altın fonlarına ilgi nasıl?
2013 yılından itibaren yapılan düzenlemelerle birlikte BES’te altına dayalı fonlar hayata geçti. 2015 yılı sonunda 11 altın BES fonunun büyüklüğü 541,4 milyon TL oldu.
Fonların ortalama getirisi ise yüzde 11,3 olarak gerçekleşti. HSBC Portföy’ün tahminine göre, 20l6’da fon büyüklüğü 653,7 milyon TL, ortalama getiri ise yüzde 14,4 olacak. HSBC Portföy Altın Fonları Portöy Yöneticisi Çağlayan Yavuz, “Son dönemde altındaki yükseliş altına dayalı BES fonlarına bir miktar ilgiyi artırdı. Ancak bunu realizasyon fırsat olarak gören yatırımcılar da var. Yatırım fonlarında son yıllardaki küçülme, altındaki kısmen zayıf performansa bağlanabilir. Büyüyen emeklilik fonlarında ise altın fonları da girişler alıyor” diyor. Yatırım fonları tarafında ise son yıllarda ilginin azalma eğiliminde olduğu görülüyor. 2011 yılında altın yatırım fonlarında 1 milyar 348 milyon TL fon büyüklüğü söz konusuyken, 2015 sonu itibariyle bu rakam 243,5 milyon TL seviyesine kadar indi. Bu süreçte altının ons fiyatının 1.900 dolarlardan 1.100 dolar/ons seviyelerine geldiğini de hatırlatalım.
Bankacılık sektöründeki altın mevduat (kıymetli maden depo hesabı) rakamı büyüyor mu?
Altının ons fiyatının 2012’de 1.900 dolar seviyelerine yükselmesi ve yükseliş eğiliminin devam edeceği yönündeki beklentiler, bankacılık sisteminin bu ürüne olan ilgisini artırdı. Uygulanan kampanyalarla altın mevduat hesaplarında büyümeler meydana geldi. Saklama maliyetinin olmaması, fiziki olarak saklama riskinin olmaması gibi faktörlerin de etkisiyle 2013’te altın mevduat rakamı 20,5 milyar TL seviyelerine geldi. Ancak sonrasında altın fiyatında yaşanan düşüşlerin etkisiyle 2015 sonu itibariyle rakam 10,6 milyar TL’ye kadar indi. Dolar bazında bakıldığında. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Onur Genç’in verdiği bilgiye göre, 2014 sonu itibariyte bankalardaki altın mevduatı 7 milyar dolardı. 2015’te altın fiyatlarındaki dalgalanma yatırımcıların altını bırakıp başka yatırım araçlarına yönelmesine neden oldu. Bu nedenle 2015 sonunda bankalardaki altın mevduatı hesaplan 3,8 milyar dotara geriledi. Onur Genç, “2015’te yaklaşık 3,2 milyar dolar altın mevduatı bozduruldu. 2016 yılında altında meydana gelen yükseliş trendiyle yatırımcıların tekrar altına yöneldiğini gözlemliyoruz” diyor.
Altın yatırımı illa fiziki mi olmalı? Altın alım satımını daha az maliyetle yapmak mümkün mü?
Altın yatırımının illa fiziki olması gerekmez. Hatta zaman zaman alım satım yapılacaksa fiziki alım satımın çok büyük dezavantajları mevcut. Söz konusu zorluklar, fiziki altının taşınması, saklanması, kaldıraç etkisinden faydalanamama, alım veya satım kararı ile işlemin yapılması arasında oluşan zaman farkı sonrası fiyat kaymaları ve alım satım fiyatları arasında oluşan geniş fiyat aralığı olarak sıralanabilir. ALB Forex Genel Müdürü Tuncay Karahan, forex piyasasının sunduğu kaldıraç avantajından yararlanarak daha düşük maliyetle altın işlemi yapılabileceğini söylüyor.
Yabancı yatırım bankaları altın için ne tahminler yaptı?
Goldman Sachs: FED’in faiz artırımlarına devam edeceği beklentisini koruyan ve bankalarla ilgili kaygıların I geçici olduğunu düşünen Goldman Sachs, altın için fiyat tahminini düşürdü. Spot altın için üç aylık fiyat I tahminini 1.100 dolar/ons olarak ifade eden Goldman Sachs, 12 aylık hedefi de 1.000 dolar/ons olarak belirledi. Goldman, son bir yılın en yüksek seviyesine genişleyen rallinin makul olmaması ile birlikte altına karşı işlem yapmanın zamanı olduğunu kaydetti. Kurum, ‘Korku barometresini satma zamanı’ dedi ve altında ‘sat’tavsiyesinde bulundu.
Çiti: 2016 altın fiyatı tahminini yüzde 7,5 yükselterek 1.070 dolar/ons olarak belirledi. Güçlü doların hala değerli metal üzerinde bir köprü olmaya devam edeceğini söyleyen Çiti Araştırma analistleri, “Altının güvenli liman olma gerçekliği tekrar geri döndü” yorumunu yaptı. Kurum, Çin faktörü, hisse senetlerindeki düşüş eğilimi ve jeopolitik risklere dikkat çekti. Yine global makro endişelerin de yükselişi desteklediğini kaydetti. Kurum, “Aynı zamanda altının dolar ile ters ilişkisinin yıl boyunca devam edeceğini ve altın fiyatlarında düşüşe neden olmasının süreceğini tahmin ediyoruz” diyor.
HSBC: Altının belli bir seviyeye kadar boğa piyasasında olacağı tahmininde butundu. HSBC analisti James Steel, 2016 için ortalama fiyat tahminini 1.205 dolar/ons olarak belirledi. Steel, altının açıklanan ABD istihdam verileri ve petroldeki büyük düşüş sonrası keskin bir satış olmamasından etkilendiğini ifade ediyor. Steel’in 2016 için fiyat tahmini, doların gevşemesi ve gelişmekte olan ülkelerden gelecek taleple altının yükseleceği senaryosunu baz alıyor.
Capital Economics: 2016 yıl sonu için 1.400 dolar/ons olan tahminini 1.250 dolar/ons seviyesine çekti. Capital Economics Emtia Ekonomisti Julian Jessop, 2016 sonu için tahminlerini aşağı yönlü revize etmelerine neden olarak, FED’in para politikasını sıkılaştırmaya devam edeceği ve dolarda güçlenmenin altın fiyatı üzerinde baskısını sürdüreceği beklentilerini gösterdi.
‘Altın kahini’nden son değerlendirme
Yönettiği fonların başarısı ile Ortadoğu’da üst üste yılın en başarılı fon yöneticisi unvanını kazanan Afa Boran, altın konusundaki isabetli öngörüleriyle dikkat çeken profesyonellerden biri. Altının 1.900 dolar seviyelerine geldiği 2012’de Ekonomist’teki söyleşisinde, altındaki balona dikkat çekmiş ve 1.400 dolar ve ardından 1.200 dolar seviyelerinin gündeme geleceğini söylemişti. Ardından 2014’ün sonlarında Ekonomist’e yeni aralığın 1.000-1.200 bandı olacağını kaydetmişti. Afa Boran’a yeni durumda sarı madenin geleceğini sorduk ve şu yanıtı aldık: “Hatırlarsanız önceki röportajımda ‘biraz geniş bir bant vereceğim ama altının 1.000-1.200 dolar seviyesinde dengesini bulacağını düşünüyorum’ demiştim. Hem 1.000 dolar seviyesi yakın tarihsel ve psikolojik bir dip olarak görüldüğü için hem de son aylarda yeniden artan global, ekonomik ve siyasi endişelerden ötürü düşük seviyelerde olan altında haklı bir spekülatif çıkış oldu. Bunun devam etmesini beklemiyorum. Fakat global siyasi ve makro resmi yakından takip edip o çerçevede yeniden değerlendirilmesini öneririm.”
GARANTİ BANKASI GENEL MD. YRD. ONUR GENÇ
“50 ton altını ekonomiye kazandırdık”
“2012 yılından itibaren, BDDK izni ile bankalar, yastık altında tutulan altını ekonomiye kazandırmak için hurda altın kabulüne başladı. Bunun yanı sıra Merkez Bankası, bankalara zorunlu karşılıkların altın cinsinden tutulabilmesine olanak sağlayan düzenlenmeler getirdi. Altın bankacılığının gelişmeye devam etmesi ve Türkiye’deki yastık altı altın stoklarının ekonomiye kazandırılması, hem artan cari açık hem de yüzde 15’ler civarında olan tasarruf oranını artırmak açısından halen kritik öneme sahip. Altın bankacılığı kapsamında, 2012 yılından bugüne kadar, yastık altından finansal sisteme kazandırılan altın henüz sadece 50 ton civarında. Yastık altında bulunan toplam altın miktarını düşündüğümüzde, bu alanda daha gidilecek çok yol var. Yatırımcılara sunduğumuz ürünler sayesinde, altın birikimlerini bozdurmadan, çalınma ve kaybolma riski olmadan güvenle değerlendirebili-yorlar.
Dilerlerse 7/24 alım-satım imkânı buluyor ve üstelik birikimlerinin 100 bin TL’ye kadar olan kısmını diğer tasarruf mevduatlarında olduğu gibi devlet güvencesine alıyorlar!’
MÜCEVHER İHRACATÇILARI BRL.BSK. AYHAN GÜNER
“Yükseliş geç kalmış bir hareket”
“Öncelikle şunu belirteyim ki, son dönemde altında yaşanan yükselişin altı ay önce olmasını bekliyordum. Geç kalmış bir hareket olarak yorumluyorum. Çünkü altın güvenli limandır. Jeopolitik gerginliklerin bu kadar üst seviyede olduğu bir dönemde, altının değerinin yükselmemesi garipti. Beklediğim yükseliş de son dönemde çok hızlı oldu. Altında yaşanan yükselişin altın ticaretine etkisinin ise olumsuz olduğunu belirtmem gerekiyor. Çünkü altın ticareti yapanlar için getiri işçiliktedir. Altın bizim hammaddemiz. Hammadde yani üretim maliyetimizin artması, bizim kârımızı düşürür. Son dönemde de bunu gördük. 2015 yılında altın mücevheratı ihracatımız miktar olarak yükselmiş olmasına rağmen, rakamsal olarak yüzde 15 geriledi.”