Anlık mesajlaşma servislerinin arka planı
13 Nisan 2014 tarihli Para Dergisi’nde yayınlanan “İletişimde yeni normalimiz” başlıklı yazımızda anlık mesajlaşma programlarının çağının başladığım yazmıştık. Bu ürünlerin kısa mesaj dediğimiz SMS’leri yakm bir gelecekte geçeceğini belirtmiştik. Şimdi ise bu ürünlerin bulunduğu ülkeler ve hitap ettikleri kitlelerin biraz detayına inip arka planına bakacağız.
Bireysel anlık dijital mesajlaşma tarihçemizin ücretli SMS dünyasından, bugünkü Android ve İOS tabanlı ücretsiz anlık mesajlaşma servislerinin dünyasına evrimi, tartışmasız büyük bir değişim. Bu noktadan baktığımızda hem maddi değeri hem de yaygınlığı ve bilinirliği ile WhatsApp önemli bir kilometre taşı oldu diyebiliriz.
GÜVENİLİRLİK ÇOK ÖNEMLİ
WhatsApp ile birlikte Viber, Line, Tic-toc ve son günlerde Türkiye’de de popülerleştiğini gördüğümüz en genç mesajlaşma servisi Telegram, anlık mesajlaşma servisi konusunda biz de varız dediler. Bu servislerin merkezleri hangi ülkeler? Yani bunlar hangi ülkelerin ürünleri? What-sApp-ABD, Viber-İsrail, Tictoc-Güney Kore ve Line-Japonya. Telegram ise Rus-lar tarafından Almanya’da kurulmuş. Bu servislerin iletişim ve algı yönetiminde ortak noktalarının arkadaş grubuyla ve tanıdıklarla sohbet, eğlence, yerel figürler ve kişiye’ özel paylaşım üzerine kumlu olduğunu görüyoruz.
Fakat Telegram kuruluş şeklindeki farklılığın ötesinde hedef kitlesinde de diğerlerinden ayrılıyor. Daha en başta gizlilik ve güvenilirlik konusunda en büyük ve hatta tek vurguyu Telegram yapıyor. Bunun karşılığını da alıyor. Son dönemde Telegram servisinin özellikle kurumlar/markalar içerisindeki departmanlar tarafından iç iletişim servisi olarak kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Nitekim bu tespitimizi sorduğumuz Dijital İletişim Danışmanı Ercüment Bü-yükşener’de aynı noktaya vurgu yapıyor:
“Telegram’ın son kullanıcı yerine daha kurumsal bir anlık iletişim algısı inşa etmesinde bunun önemli bir rolü var.
Tüm anlık mesajlaşma servisleri arkadaşlarınızla konuşun, eğlenin derken, Telegram arkadaş kelimesi yerine ‘büyük gruplar’ oluşturun diyor ve gizliliğe çok büyük önem verdiklerinin altım çiziyor.
Bu şekilde çalışma ekibinizi adresliyor ve kendini kurum içi anlık mesajlaşma servisi olarak konumlandırıyor.”
YERLİ ÇÖZÜMLER OLMALI
Gizliliğe ve güvenilirliğe bu kadar vurgu yapan Telegram markasının kelime anlamının ise; ‘öldürücü olmayan elektromanyetik silahlar’ kategorisinde bir ‘zihin okuma ve kontrol etme’ yöntemi olarak anılması ise işin ince, ürkütücü ve bir o kadar da ironik tarafı.
Ülkesini seven bir insan olarak ister istemez şu soruyu soruyoruz: “Ülkemize ait böyle bir servis yok mu?” Cevabını da verelim. Var, fakat yaygın değil. Ülkemizin mobil operatörlerinden Turkcell geçtiğimiz yıl BİP isminde böyle bir servis hizmete sundu. Fakat gözlemlediğimiz kadarıyla yaygınlığı istenen düzeyde değil. Belki de diğer benzer ürünler gibi değil de Teleg-ram’m yaptığı gibi iş dünyasını hedeflesey-di sonuç daha farklı olabilirdi.
İşin bir de veritabam tarafı ; var. O noktadan baktığımızda j anlık mesajlaşma servislerindeki milyonlarca kişisel yazı, görsel, ses kaydı ve anlık lo-I kasyon bilgisinin veritabanlarında tutulduğunu düşünürsek, bu servislerin işlenebilecek ne kadar büyük bir veriye sahip olduklarını görebiliriz. Bunu görünce de şu sorular akla geliyor. Bu büyük veri kimler tarafından işleniyor? Kimlere ve ne için hizmet ediyor? Bulundukları ülkelerin istihbarat teşkilatları ile bir ilişkileri var mı? Veritabanları-nı onlarla paylaşıyorlar mı? Paylaşıyorlarsa kişisel bilgilerin gizliliği ve güvenliği politikaları ne kadar doğru? Acaba What-sApp’m hiçbir reklam geliri olmadan 16 milyar dolar etmesinin arkasındaki büyük sır bu mu?