Anne Mutfağını Yurtdışına Taşıyacaklar

İdil Ocak ve Ebru Ergüler Karadeniz, hem iş kadını olma hem de anne olma telaşı içinde sağlıklı ve lezzetli beslenme derdine düştüler. Hayallerini gerçeğe dönüştürerek “MeyaneRU” markasını yaşama geçirdiler. Yüzde 100 doğal ürünler sunan MeyaneRU, mevsim sebzeleri ve özel baharatlar ile tatlandırılmış, katkı maddesi, koruyucu ve renklendirici içermeyen bir doğal et, tavuk ve sebze suları girişimi. Kadın girişimciler, 2020 yılında ihracata başlamaya hazırlanıyor.

Sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam trendinin yükseldiğini hepimiz biliyoruz. Organik ürünlere olan talep bu trendi hızlandıran etkenler. Son yıllarda sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesiyle birlikte doğal ürünlere olan ilgi giderek artıyor. Büyüklerimizin mutfağındaki rutinler artık karşımıza kavanozlara giren yeni ürünler olarak çıkıyor. Bu da doğal ürün pazarını ve buna bağlı olarak da bu alanda yapılan girişim sayısını artırıyor. MeyaneRu da bu girişimlerden biri.

Annelerinin mutfağından tüten kokulara özlem duyarak kendi işlerini kurmaya karar veren iki kadın girişimcinin yüzde 100 doğal ürünler sunan markası MeyaneRU, mevsim sebzeleri ve özel baharatlar ile tatlandırılmış, katkı maddesi, mono sodyum glutamat (MSG), koruyucu ve renklendirici içermeyen bir doğal et, tavuk ve sebze suları girişimi.

Çocukluk arkadaşları

Adını, geleneksel Türk mutfağında yemeğe lezzet ve kıvam vermek için un ve tereyağ ile yapılan bir sos olan ‘meyane’den alan MeyaneRU, Ebru Ergüler Karadeniz ve İdil Ocak tarafından hayata geçirildi. Karadeniz ve Ocak’ın bu işe giriş öyküleri ise kısaca şöyle: Beraber seyahat etmeyi, yemek yemeyi seven iki çocukluk arkadaşı olan Ocak ve Karadeniz, finans ve marka yönetimi alanında çalışan iki iş kadınıydı. Anne olduktan sonra lezzet düşkünlüklerinin yanına bir de sağlıklı yemek yapma merakı eklendi. Çocuklarına sağlıklı ve lezzetli yemekler hazırlamak öncelikleri oldu. Yurtdışı seyahatlerinde et suyu, tavuk suyu gibi ürünlerin Türkiye’de olmadığını gördüler. İyi bir markayı Türkiye’ye getirmeyi düşündüler, istedikleri standartlarda ürünler bulamayınca da ‘Çocuklarımıza yedirmediğimiz hiçbir şeyi üretmeyeceğiz ve satmayacağız ’ misyonuyla, içinde katkı maddesi olmayan et suyu, tavuk suyu, kemik suyu ve sebze sularını üretmeye karar verdiler. Böylece “Me-yaneRU” markası ortaya çıktı.

Obezite 42 yılda 10 kat arttı

Dünya Sağlık Orgütü’nün son 42 yılda obezitenin 10 kat daha arttığım açıkladığını belirten Ebru Ergüler Karadeniz, obezitenin diyabet, kalp ve damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda da uyarıda bulunduğunu hatırlatıyor. Beslenme ve çevresel şartlardan kaynaklı sağlık sorunlarının artması, vaktinden önce ergenlik, obezite gibi uyarı haberlerinin bütün dünyada olduğu gibi ülkemiz de de tüketiciyi ciddi arayışlara soktuğunu ifade eden Karadeniz, sözlerim şöyle sürdürüyor: “Bu senaryolar yaşam kalitesini artırma hedefiyle toplumu sağlıklı beslenmeye yönlendirdi. Artık ’ne yediğimize ne içtiğimize dikkat etmeliyiz’ diyen çok insan var. Ülkemizin şansı olan coğrafi koşulları dikkate alıp, topraklarımızda yetişen sebze ve meyveyi öğünlerimizde bulundurmak gerektiğim düşünüyoruz. Biz de lezzetli ve sağlıklı yemekler yapmanın bu kadar da zor olmadığım ispatlayan ürünlerimize sunduk. Tüketicilerimize ulusal marketlerden satışa başladık. Türkiye’ de ilk kez bu ürünlerin satılıyor olması yoğun bir ügiyle karşüandı.”

Koruyucu madde içermiyor

Ocak, “Önceliklerimizin değişmeye başladığı çocuklu hayatta, el ele vererek markamızı kurduk. Uzun bir AR-GE dönemiyle ilk standardizasyonu oluşturmak için çok çalıştık. Sonunda ortaya çıkan sonuç yüzümüzü hep güldürdü” diyor.

MeyaneRU markasının ürünlerinin ortak özelliği içerisinde koruyucu madde, renklendirici, monosodyum glutamat içermemeleri. Mevsim sebzeleri ve özel baharatlar ile tatlandırılmış et, kemik, tavuk ve sebze sularının en doğalını ürettiklerini söyleyen Ebru Ergüler Karadeniz, ürünlerini iki ana grupta topladıklarını belirtiyor. Birincisi, lezzet suları denilen, yüzde 100 doğal et suyu, tavuk suyu, sebze suyu, kemik suyu. İkincisi ise mercimek çorbası, soğan çorbası, kemik suyuna köz biberli patates çorbası, tavuk suyuna terbiyeli buğday çorbası olan ürünler.

Kapasiteyi iki katı artıracak

Ürünler cam kavanozda 18 ay raf ömrü ile satılıyor. Yurtdışında evler de dahil çok yoğun kullanım alanları olan et suyu, kemik suyu, tavuk suyunun Türkiye’de daha çok restoran, otel gibi çok fazla ve seri üretim yapılan mutfaklarda olduğunu gördüklerini belirten Karadeniz, şöyle devam ediyor:

“Geleneksel Türk mutfağında ise annelerimizin tavuğu haşlayarak suyundan çorba ve pilav yapması yıllardır hepimizin kullandığı bir yöntemdir. Yemeğe lezzetini veren püf noktasının içine konulan sudan geçtiğini biliriz. Günümüz metropol hayatında ve yoğun iş temposu içerisinde sağlıklı beslenmek, iyi yemek yapmak ve yemek isteyen insanlar zamanla yarışıyor. Biz bu noktada devreye giriyoruz ve saatlerce uğraşılarak sadece suyu elde edilebilecek et suyu, tavuk suyu, kemik suyu ve sebze suyunu mevsiminde yetişen sebze ve baharatlarla harmanlayarak cam kavanozda yüzde 100 doğal olarak sunuyoruz.”

Ürünler MacroCenter’lar. CarrefourGurme’ler gibi ulusal marketlerde, Eataly Zorlu Center’da ayrıca işinde uzman çeşitli gurme şarküteri dükkanlarında ve www.meyaneru.com.tr sitesinde satılıyor. Henüz küçük ölçekli bir start up olarak üretimlerinin tedarikçilerin siparişleriyle doğru orantılı olarak yapıldığını ifade eden Ocak, aylık üretim kapasitelerinin 50 bin adet kavanoz olduğu bilgisini veriyor. Ocak, “Hedefimiz 2019 yılında üretim kapasitemizi ürün çeşitlerimizle iki katına arttırıp, 2020 yılında ihracata başlayarak kapasitemizi yüzde 30 geliştirmek” diyor.

Burcu Tuvay