Application Çağı geliyor!..
Kısaca ‘APP’ olarak adlandırılan dijital uygulamalar çağında markaların tüketicilere ulaşma biçimleri baştan aşağıya değişecek…
Bu hafta da geleceğe dönük ipuçları vermeye devam edelim. Ama önce nereden nereye gittiğimize bakalım… 1990’lı yıllara kişisel bilgisayar çağıyla girmiştik. ‘Windows’ devrimi sonrasında, kapasitelerin hızla büyümesi, bilgisayarlaşmayı inanılmaz boyutlara taşıdı. Bu ana akım değişimin arkasından internet çağına geldik. Bugün internetsiz bir yaşamı hayal bile edemiyoruz. Hepimiz ‘connected’ dünyanın bir ucunda bağlı durumdayız. Mobilleşme ise internetin her yere ulaşmasıyla, adeta onun bir ‘iç devrimi’, yeni ana değişim akımlarından biri oldu. Akıllı telefon ile internetin kombinasyonu bizi zaman ve yerden bağımsız bir yaşam şekline götürdü. ‘Sosyal medya’ da tam bu noktada hayatımızı kapladı.
Tüm bu değişimler aslında, pazarlama, reklam, satış ve iletişimin tüm bileşimlerini değiştirdi. Stratejiler, tüketiciye ulaşma şekli, satın alma biçimleri baştan kurgulanmaya başladı. Nihayetinde ‘yeni tüketici’ dediğimiz kavram doğdu. Dijital dönüşüm, sosyal medyanın ortaya çıkardığı yeni tüketici de sonuçta yeni kurumlan, yeni iş yapış biçimlerini ortaya çıkardı. Özetle rekabetin biçimi değişti…
YENİ BİR ÇAĞA ADIM ATIYORUZ
Bugün yaşamımızı değiştirecek, altyapısı yine dijital olan ve önümüzdeki dönemde yeni tüketiciye ulaşma biçimlerini değiştirecek yeni bir çağ başlıyor. Artık ‘application’ ya da kısaca ‘APP’ olarak adlandırılan ‘dijital uygulamalar’ çağma giriyoruz. Her gün milyonlarca yeni uygulama hayatımıza sunuluyor. Kimisi işe yarıyor ve bir anda büyüyor, kimisi ise bir görünüp sonra yok oluyor. Dijital dönüşümün tüketiciye sağladığı en büyük dönüşüm olan fonksiyonelliği, kolaylığı ve ulaşılabilirliği sunan araçlar olan dijital uygulamalar ve onların sınırsız özellikleri yeni bir çağın habercisi durumunda. Alın size değişimin habercisi bir örnek…
‘AUGMENTED REALITY’ DÖNEMİ
Bu kavram ‘artırılmış gerçeklik’ olarak Türkçeye çevriliyor. ‘İnteraktif baskı’ tanımım kullanan da var. İki tane önemli artırılmış gerçeklik ve görüntü tanıma platformu var. Blippar ve Layar. Layar çok daha yaygındı ama bir süre önce Blippar tarafından satın alındı. Bu uygulamalar herhangi bir ürün ya da nesne üzerine yerleştirilmiş görüntüyü tanıyarak, üç boyutlu bir dünyanın kapılarını açıyor. Akıllı telefonların kameraları ile ‘gördüğümüz’ her şey artık bir medyaya, bir içeriğe dönüşüyor.
BLİPPAR CEO’SUNDAN DÖRT TREND
Ambarish Mitra, Blippar’ın kurucusu ve CEO’su. Blippar, markaların, yayıncıların ve perakendecilerin dijital içeriklerine, tekliflerine ve gerçek zamanlı bilgilerine erişmenize olanak sağlayan dünyanın önde gelen artırılmış gerçeklik ve görüntü tanıma platformlarından. 2011’de İngiltere’de kurulan Blippar’m şu anda dünya üzerinde 50 milyondan fazla kullanıcısı var. Diğer önemli uygulama Layar’ı satın aldılar, bu sayede çok daha büyük bir kitleye ulaşacaklar. Firmanın Türkiye CEO’su ise Zehra Öney. Türkiye’de de kısa sürede 2 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyorlar.
Mitra ile bazı trendler ve ana gelişmelerden konuştuk. Mitra, her ürün, her baktığımız nokta bir ‘medya’ haline geliyor diyor. Ben bunu, “her şey artık bir içerik” diye tanımlıyorum. “Biz bu ürünler üzerine istediğimiz bilgiyi yükleyebiliyoruz. Bu büyük bir değişimi getiriyor. Aslında bu uygulamaların doğuşuyla, dört farklı trendden bahsedilebilir” diyen Mitra’ya göre, işte o dört trend:
1. URL dediğimiz ve bizi sınırlayan bağımlı kılan adreslemeye ve IP adresine gerek olmadan tüm bilgileri aktarmak mümkün hale geliyor.
2. Özellikle akıllı telefon kameraları yeni arama motorlarımız haline geliyor.
3. Bakarak, görerek aramada kesin sonuç elde etmek, yazarak elde etmekten daha hızlı ve pratik hale geliyor.
4. Tüm bu trendlerle birlikte daha derin ve akıllı bilgiyle dolu bir ‘deep web’ (derin web) doğuyor.
