Haberler

Atığı yeniden kullanmak ve geri kazanmak

Çevreye her yıl tonlarca katı atık bırakıyoruz. Bu atıklar doğada yüzlerce yıl yok olmuyor. Katı atıkları sıfırlamak ve çeşitli şekillerde yeniden kullanıma sokmak mümkün. Bu konuda umut verici örnekler hayata geçiyor…

ATIĞI yeniden kullanmak ve geri kazanmak için kurulan tesisler, atmosfere gönderilen birçok gazı azaltmak için geliştirilebilecek iklim değişikliği stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Bir kişinin veya şirketin ‘atığı’nın başka bir işin girdisi olarak kullanılması dön-güsel ekonomiye güzel bir örnek. Atıkların geri dönüşümü yeni iş kolları oluşturuyor. Bunun en güzel örneği ise atıklardan elde edilen enerji.

Atıkların değerlendirilmesi konusunda dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı şirketler tarafından çok önemli ve ileri adımlar atılıyor. Bazı şirketler ‘sıfır atık’ aşamasına geçmiş durumda. Bazıları ise atıklardan mümkün olan en yüksek düzeyde enerji üretimine odaklanıyor. Başarılı örnekler, başka ülkeler ve firmalar tarafından örnek alınıp yerelleştiriliyor.

plastik cop

YÜZDE 15’TEN YÜZDE 60’A

Yeryüzünde bulunan bütün varlıklarda karbona rastlamak mümkün. Dolayısıyla içerisinde karbon olan her şeyden enerji elde edilebiliyor.

Sanayi kazanları üreticisi Mimsan Grup CEO’su ve Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı H. Ahmet İlhan, atıktan elde edilecek enerjinin çeşitli yöntemleri olduğunu ifade ediyor. Yöntemlerden bir tanesinin ve Türkiye’de şu anda yaygın olarak tercih edilenin çöplerin çürümesinden elde edilen metan gazının enerjiye dönüştürülmesi olduğunu belirtiyor. Bu yöntemle çöpten elde edilen enerji yüzde 15 dolaylarında kalıyor.

Türkiye’nin vahşi depolamadan daha kısa bir süre önce yeni düzenli depolamaya geçtiğini söyleyen Ilhan, “Ümraniye’deki çöp gazı patlamasıyla Türkiye bir şeye uyandı. Bu çöpün içinde bir gaz varmış ve bu da patlarmış. Bunun patlamaması için bu gazı almak lazım. 20 yıllık bir süreç içerisinde sektör bir yere ulaştı. Birinci adım metan gazından elektrik almak, ikinci adım düzenli depolama ve üçüncü adımsa tam bertarafla atıktan enerji elde etmek. Tam bertarafla çöpten alman enerji yüzde 15’ten yüzde 60’lara çıkıyor.”

ENERJİ İHTİYACININ YÜZDE 15’İ

Tek atık çöp değil. Çevreye bıraktığımız tarımsal, hayvansal, zirai, sanayi atıkları ve atık ısılar var. İlhan, bunların hepsi toplandığında Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 15’nin atıklardan karşılanabileceğini ifade ediyor. İlhan, “Türkiye’nin yıllık 10 milyar dolarlık döviz açığı bu atıkların enerjiye dönüştürülmesiyle kazanılabilir” diyor.

İlhan, Türkiye’de atık alanında oluşan diğer bir sorunun ise anız yakımı olduğuna işaret ediyor. Mimsan Grup, Çorum Mecitözü’nde anız yakınımdan elde edilecek enerji için bir santral inşa ediyor. Devlet tarafından yakılması yasaklanmış olsa da çiftçilerin anız yakmaya devam ettiklerini söyleyen İlhan, bu durumu ortadan kaldırmak amacıyla bir proje başlattıklarını ifade ediyor. İki ay sonra faaliyete girecek tesisin yatırım maliyeti 40 milyon TL ve 5 megavat gücünde olacak. Firma Düzce’de de araç lastiği ve odun atıklarının bertarafı için 12 megavat gücünde bir santral inşa edecek. Firma bu santral için 20 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı. İlhan, her iki santrallerin de alanlarında ilk olduğuna dikkat çekiyor.

KATI ATIKTAN GÜBRE ÜRETİYOR

Katı atıklarından enerji ve ısı elde eden bir diğer firma da Hexagon Katı Atık. Firma atıkları kaynağında ayrıştırarak topluyor. Sonrasında atığın türüne göre farklı işlemler gerekiyor. Entegre tesislerde işlenen atıklardan bazıları geri dönüşüme gidiyor. Organik atıklardan özel uygulamalar sonucunda tarımda kullanılabilen organik madde zengini kompost üretiliyor. Bu kompost ek süreçlerden geçirilerek organomineral gübreye dönüştürülüyor.

Hexagon Katı Atık Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum, tesislerinde nihai bertaraf sonucu atıklardan ısı ve enerji elde edildiğini söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor, “Atıktan değer yaratmanın yanı sıra topluma ve çevreye katkı sağlıyor, enerji üretiyor, ambalaj atıklarının geri dönüşümüne yönelik ayrıştırma yapıyor, karbon salınmanın azaltılmasına katkı sağlıyoruz.”

Dünyada kurulmuş endüstriyel boyuttaki ilk organomineral gübre üretim tesisi olan Biosun Pamukova Entegre Katı Atık Yönetimi (EKAY) Tesisi Sakarya Pamukova’da 2010 yılında hayata geçirildi. Tesis yılda 25 bin ton organomineral gübre üretme kapasitesine sahip. Hexagon Katı Atık Sistemleri, Biosun Pamukova EKAY tesislerinden sonra 2016 yılında Bilecik’te 26 milyon dolarlık yeni bir yatırım daha yaptı. Bilecik’teki tesis yılda 175 bin ton organomineral gübre üretme kapasitesine sahip. Tesisde atıktan elde edilen kompost kaynaklı organik madde ile organomineral gübre üretimi yapılıyor. Kompost ise Bilecik’te kurulan Biosun Bilecik Entegre Katı Atık Yönetimi (EKAY) Tesisi’nde üretiliyor. Burada yılda 120 bin ton evsel, tarımsal ve endüstriyel atık işleme yapılıyor ve bu atıklardan da 60 bin ton kompost üretiliyor. 29 milyon dolara kurulan kompost üretme tesisi yılda 12 milyon kilovat/ saat elektrik, 12.5 milyon kilovat/saat ısı üretiyor. Ayrıca yatırımın parçası olan düzenli depolama tesisinde ise Bilecik ilinin yıllık 122 bin 500 ton atığı 20 bin tonun altına kadar indirgenecek ve bertaraf edilerek gömülecek. 2017 yılı sonunda da Ödemiş Tesisi’ni faaliyete sokacaklarım söyleyen Nahum, bu tesiste de atık bertarafım etkin bir şekilde yapmayı planladıklarını belirtiyor.

SEKTÖR GEÇİŞ DÖNEMİNDE”

Jan Nahum katı atık sektörünün Türkiye’de halen gelişmekte ve şekillenmekte olan bir sektör olduğunu, geçmişte standart konusunda zayıf ve uygulamaları n bu standartlara bile uymakta zorlanan bir yapıda olduğunu belirtiyor. Şimdi ise hızla AB normlarına uyan ve mevzuat ile bu standartların uygulatılmakta olduğu bir yapıya dönüşmekte olduğuna dikkat çekiyor. Nahum sözlerini şöyle sürdürüyor: “Mevzuat henüz genç ve şekillenmekte. Geçiş döneminde uygulanabilirlik konusunda hayli zor koşullara sahip. Kendi içinde en gelişmiş mevzuatlardan biri olmasına rağmen, bu ve benzer uygulamaları belki yarım asırdan beri adım adım uygulamayı deneyen devletlerin endüstriyel yapılarının bile tam uyamayacağı yaptırımları barındırıyor. ister istemez uygulayan ve sıkıntıya düşen ile uygulayamayan ve daha rahat olanlar gibi farklı yaklaşımların ve haksız rekabet ortamlarının oluşmasına sebep oluyor. Geçiş döneminin bu doğal sıkıntıları aşıldıktan sonra sektörün gelişmiş ve etkin bir yapıya bürünmesini bekleyebiliriz.”

“STANDART YOK”

Sıfır katı atık yönetiminde en az harcama ile katı atık miktarının en az seviyeye indirilebilmesi amaçlanıyor. Sektör uzmanları sıfır katı atık yönetiminin çok iddialı, zor ve pahalı bir işlem olduğunu belirtiyor.

Gencer Holding ve Uluslararası Katı Atık Yönetimi ve Teknolojileri Birliği Başkanı Sadullah Gencer, katı atığın, yöresel, mevsimsel ve kültürel değişiklik gösteren bir konu olduğunu ve her bölge ve şehir için farklı bir çözüm altyapısına ihtiyaç gerektirdiğini söylüyor. Katı atık bertarafı konusunda yöresel atığa uygun bakanlık tarafından onaylı standart bir yöntem yoktur diyen Gencer sözlerine şöyle devam ediyor: “Her konuda olduğu gibi atık yönetiminin de doğru bir biçimde yönetilmesi ülkemize çok önemli faydalar sağlar. Örneğin, doğru atık su ve katı atık yönetimi sayesinde ülkedeki salgın hastalıkları önleyebilirsiniz. Bununla ilgili sağlık giderleri çok büyüktür. Atıkların yönetimi sadece kendi içinde bir döngü değil, çok geniş bir alanı kapsar, îmalat sektörü için ikinci el hammadde, tüccar için alınıp satılan, ihraç ve ithal edilen ticari bir kaynaktır. Solunabilir hava, ekilebilir toprak ve temiz su yaşamın devamı demektir.”

Tam bertaraf la elektrik üretmek mümkün

Sanayi kazanları üreticisi Mimsan Group tarafından Malatya’da kurulacak atıktan enerji üretme tesisi Türkiye şartlarına göre dizayn edilmiş. “Çöp Yakma ve Bertaraf Etme” projesinde, çöpler sırasıyla ayrıştırma, gazlaştırma ve yakma aşamasından geçiriliyor. Diğer projelerden farklı olarak bu projede, Malatya’nın tüm atıkları yüzde 100 oranında değerlendirilmiş olacak. Mevcut uygulamada çöpün sadece yüzde 15’i enerjiye dönüşürken, bu yeni teknoloji ile bu oran yüzde 65’e çıkarılacak. Proje tamamlandığında, ortaya çıkacak toplam 10 MW/saat elektrik enerjisi ile 100 bin ev aydınlanacak. Çöp yakma sırasında ortaya çıkan ısı ile kurulacak olan serada ise çiçek yetiştiriciliği yapılacak. Mimsan Grup CEO’su ve Kazan Üreticileri Derneği Başkanı Ahmet İlhan, “Çöpten elektriğin biyogaz yöntemiyle bertaraf edilmesi tekniği yaklaşık 15 yıldır var. Ancak çöpün yakılarak ve tam bertaraf edilerek elektrik üretilmesi yöntemi bir ilk olacak. Eğer bu model başarılı olursa diğer belediyelerin de beş yıl içerisinde bu türden santrallere sahip olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

‘Yap işlet devret’ modeli ile inşa edilen ve toplamda 25 milyon dolar yatırım bedeli olan proje kapsamında Mimsan Grup, Malatya Belediyesi’ne elde edilen elektrik gelirinden yüzde 7 pay verecek. Yatırımın 4-6 yılda maliyetini karşılaması planlanıyor. İlhan, “Normalde bizim yöntemimizi AvrupalIlar çöp bertaraf ücreti alarak uyguluyorlar.

Çöp bertaraf şirketleri belediyeden aldıkları her ton çöp başına belli bir ücret alıyor. Türkiye’de belediyelerin bu parayı verme imkanları yok. Bundan dolayı bugüne kadar bu modele geçilemedi. Bu yeni uygulamanın ilk işaret fişeği biz olacağız. Burada fedakârlık yapmak durumunda kaldık. Bu konuda Ar-Ge maliyetine katlandık. Bunu Malatya da yapmak kolayımıza geldi. Burada başarılı olma ihtimalimiz daha yüksek” diyor.

Dr. Özgür DOSAN / Tübitak Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü Başuzman Araştırmacı
Atıktan geri kazanım önemli

Ülkemizde yaygın olarak atıkların düzenli depolama sahalarında depolanması yöntemi uygulanıyor. Düzenli depolama sahaları, atıkların depolanmak suretiyle bertaraf edildiği bir yöntem. Bu sebeple bu yöntem için geri kazanımdan bahsetmek çok mümkün değil. Katı atık yönetiminde esas olan geri kazanım uygulamalarını devreye almaktır.

Katı atıkların biyobozunur kısmı, çeşitli prosesler ile bitkiler tarafından kullanılabilecek kompost ürünlere dönüştürülebilirler. Ancak bu işlemin yapılabilmesi için atığın biyobozunur özellik taşıyan kısmının ayrı olarak toplanması gerekmektedir.

Bunun için ikili toplama sisteminin yaygınlaştırılması gerekiyor. Karışık olarak toplanan atıklarda ise en uygun geri kazanım yöntemi, atıkların ısıl işleme tabi tutulduğu, yanma sonucu elde edilen ısının geri kazanıldığı ya da elektrik enerjisine dönüştürüldüğü atık yakma sistemleridir. Atıklara ısıl işlem uygulama yöntemleri olarak direk yakma, piroliz, gazlaştırma gibi termal prosesler uygulanabilir.

Türkiye’de henüz evsel katı atıkların yakıldığı bir tesis bulunmuyor, fakat İstanbul ve Kocaeli gibi metropol kentlerimizde çok yakın zamanda bu tesislerin kurulmasına yönelik çalışmalar var.

Hedef 2020

ProcterBGamble (PBG) açısından katı atık yönetimi üretimden tüketime her aşamada atıkların kontrol altında tutularak, takibinin yapılması ve doğru yollardan bertaraf edilerek çevreye etkilerinin en aza indirilmesi anlamına geliyor. PSG Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu bu doğrultuda 2020 yılına kadar sürdürülebilir katı atık yönetimi noktasında hedefler belirledikleri ifade ediyor. Bunların arasında katı atık depolama alanlarına sıfır atık gönderme en önemli hedeflerden biri. Şirket dünya genelindeki 70 tesisinde bu hedefi yerine getirmiş durumda. Türkiye Kasım 2015 itibarıyla bu hedefi beklenilenden de erken sürede gerçekleştirilen ülkeler arasında yerini aldı.

Turnaoğlu, “Globalde uyguladığımız eGreen adlı bir sistemimiz var. Bu sistemde, atık sorumluluklarından gelen verileri çevre liderimiz her üç ayda bir globale raporluyor. Bu durum, hem kendimizi sürekli sorgulamamızı hem de başa çıkamadığımız durumlarda globalden destek almamızı kolaylaştırıyor. Konuyu hep sıcak tutmak amacıyla e-öğrenme sistemimizde de çevre ve atık ^ konulu eğitimler sunuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu çalışmalarla globalde 2020 yılına kadar enerji tüketimimizi, su kullanımını, karbondioksit salınımını ve atık bertarafını yüzde 20 azaltmayı hedefliyoruz.” Firma üretim tesislerinde atıkları raporlarken beş başlık altında sınıflandırıyor. Bunlar depolama tesisine gönderilen tehlikesiz evsel ve benzeri atıklar (örneğin yemekhane, dinlenme alanı ve ofislerden oluşan evsel atıklar}, enerji kazanımı için yakmaya gönderilen tehlikeli atıklar (örneğin organik kimyasallar, yağlar), enerji kazanımı için yakmaya gönderilen tehlikesiz atıklar (örneğin endüstriyel atıklar ve selüloz atıkları], geri kazandırılmak üzere lisanslı firmalara gönderilen tehlikesiz atıklar (örneğin kağıt-karton, plastik ve cam ambalajlar, naylon türevleri) ve geri kazandırılmak üzere lisanslı firmalara gönderilen tehlikeli atıklar (elektrik-elektronik ekipman, akü ve bataryalar, metal atıklar).

Eda Gezmek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu