Baby boomer kuşağı sonrası ne olacak?
İkinci Dünya Savaşı sonrası 20 yıl içinde doğan yaklaşık 1 milyar bebeğe “baby boomer kuşağı” deniyor. Onlar sayesinde sosyal güvenlik sistemleri altın çağını yaşadı. Şimdi bu kuşak sistemden yavaş yavaş çekiliyor…
EEE, ne yapalım yaşlanıyorsa, herkes doğar, büyür ve yaşlanır, diyebilirsiniz. Gelin bakalım bu kuşak dünya ekonomisine nasıl katkılarda bulunmuş? Sosyal güvenlik sistemlerinin gelişmesine etkisi ne olmuş? Günümüzde sosyal güvenlik kurumlarından en çok faydalanan da, yoksa bu baby boomer kuşağı mı olacak? Onların sosyal güvenlik sistemlerinden faydalanmasının finansal piyasalara etkisi ne?
KİM BUNLAR?
İkinci Dünya Savaşı’nda bir taraftan insanlar savaşlarda ölürken, diğer taraftan açlık, kıtlık ve savaşın yıkıcı etkileri nedeniyle (insanlar geleceğe güvenle bakamadıkları için) doğum oranları düşüyor. Savaş sonrasındaki rahatlama ve yapılan propagandalarla doğumlar artıyor. O dönemde bütün dünyada yaklaşık bir milyar bebeğin dünyaya geldiği tahmin ediliyor.
Japonya, Avrupa ve ABD İkinci Dünya Savaşı sonrası doğum sayısında sürekli artışın olduğu ülkeler olarak öne çıkıyor. 1946-1964 arasında doğanlara ‘baby boomer’ deniyor. Bugün baby boomer olarak kabul edilenlerin en yaşlısı 73, en genci 55 yaşlarında. Baby boomer’lar, savaş sonrası ekonomik ve sosyal hayatı biçimlendiren, çalışan, dünya ekonomisinin ve teknolojinin bu günlere gelmesinin mimarları. Halen ekonomide, politikada, siyasette etkililer. Dünyaya yön veriyorlar. Bu kuşağın en önemli özelliği çalışmak ve doğum oranlarının düşüklüğü.
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMLERİNE ETKİSİ
Bu kuşağın dünyadaki sosyal güvenlik sistemlerinin gelişmesine çok büyük etkisi oluyor. Savaş sonrası canlanan ekonomik hayat istihdam artışını getiriyor. Sanayinin ihtiyacı olan iş gücünde devamlılığın sağlanması arayışları, fakirlikle savaş politikaları, sosyal güvenliğin herkesin hakkı olduğu bilincinin yaygınlaşması, hükümetlerin bu konuda ciddi adımlar atmasını sağlıyor. Hatta anayasalara bu yönde hükümler konuyor. Kamu sosyal güvenlik sistemleri baby boomer’ların da prim ödemeleri ve talepleriyle büyüyor, sosyal güvenlik şemsiyesi genişliyor. Diğer yandan önceki kuşaklara göre yaşam süresi uzayan baby boomer’lar, kamu sosyal güvenlik sistemlerine, hem en çok prim ödeyen hem de en çok faydalanan grup olarak öne çıkıyor. Bu kuşak ortalama 20-30 yıl daha sosyal güvenlik sistemlerinden faydalanmaya devam edecek.
BİREYSEL EMEKLİLİĞE ETKİSİ
1970’li yıllarda dünya ekonomisinde, petrol krizlerine bağlı daralma, işsizlik artışıyla sonuçlanıyor. Bunun sonucunda kamu sosyal güvenlik sistemleri de zayıflıyor, finansal açıdan güçsüzleşiyor. Yapılan hesaplamalarda, kamu sosyal güvenlik sistemlerinin gelecekte ödeme güçlüğü içerisine düşeceğine dair sonuçlar gözlenince çözüm arayışı başlıyor. ABD ve Kanada’da 1880’lerden beri uygulanmakta olan özel emeklilik sistemleri, kamu sosyal güvenliğin yanında güçlenmeye başlıyor. 1990’lardan sonra Orta ve Doğu Avrupa ile Latin Amerika ülkeleri yoğun olarak bireysel emeklilik uygulamasına geçiyor.
Bu dönemde baby boomer’lar 26-45 yaşlarında çalışıyor, üretiyor ve kamu ve özel sosyal güvenlik sistemlerine prim ödüyorlar.
En verimli çağlarındalar. Bir taraftan endüstrinin ihtiyacı olan işgücünü sağlıyor, diğer taraftan endüstrinin çıktılarım tüketiyorlar.
HİSSE PİYASALARINA ETKİSİ
Bireysel emeklilik sistemlerinin yaygınlaşmasıyla para ve sermaye piyasalarına olan akış, dünyada hisse senedi fiyatlarını yükseltiyor, bu da servetleri büyütüyor. Ancak son 20 yılda baby boomer’lar kamu ve özel bireysel emeklilik sistemlerinden yavaş yavaş çıkmaya başladılar. Bunun yanında nüfusun yaşlanmasıyla risk iştahı azaldı. Özel emeklilik sistemi varlıklarını yönetenler, hem başlayan çıkışları telafi edebilmek, hem de mevcut fonlara getiri sağlayabilmek adına, finansal piyasalarda cirit atıyor. Bunun piyasalara yansıması aşırı volatilite, marjinal ve öngörü lemeyen hareketler oluyor.
YAŞLANMA ETKİSİ
Baby boomer kuşağı çalıştı, çabaladı bugünlere ulaştı. Varlıklara, evlere, arabalara, yatlara, katlara sahip oldu.
Sürekli talep eden ve üreten bir gruptu. Bugünlerde, talepleri azaldı, yavaş yavaş ekonomik sistemden çekiliyorlar. Sosyal güvenlik sistemlerinden maaş ve sağlık yardımı alıyor, bireysel emeklilik sistemlerindeki birikimlerini = riskli varlıklardan çekip, mevcut standartlarını korumaya çalışıyorlar. (Hatırlayalım, baby boomer kuşağında bir milyar doğum olduğu tahmin ediliyor.) Yukarıdaki nüfus piramidinde doğum zamanına göre sayılarının azaldığı gözleniyor. Ancak gende kalanlar için yaşam devam ediyor. Beklenen ömür uzarken, onlar da bugünler için sakladıkları birikimlerinin ömürlerinin sonuna kadar yetip-yetmeyeceğinin telaşındalar.
Bunun finansal piyasalara etkisi acaba bugünlerde bütün dünyada yaşanan krizlerin nedenlerinden biri olmasın?
Emeklilik fonlarında piyasalara sürekli para akışı sağlayan sistenfartık geri dönüyor. Kamu sosyal güvenlik sistemlerinde de içeriye doğru olan akış, dışarıya doğru daha da güçlenmeye başladı. Çok değil 10-15 yıl sonra bu kuşağın tamamı, kamu ve özel bireysel emeklilik sistemlerinin zorunlu tüketicisi olacak. Üstelik arkadan gelen kuşakta, sosyal güvenlik sistemlerine prim ödeyenler azalırken. Şimdi finansal piyasalara uzaktan şöyle bir bakalım: Baby boomer kuşağının yaşlanmasıyla finansal piyasalardan dışarıya oluşan akımı tersine çevirecek veya durduracak bir olasılık görüyor musunuz?
ZEYNEP CANDAN AKTAŞ