Bankalarda ikinci yarıyıl yılın ilk yarısını aratacak
Piyasalarda iç ve dış faktörler dalgalı bir seyri beraberinde getirirken, borsadaki bankalar ikinci çeyrek bilançolarını açıklıyor. Toplam 15 bankanın ll’inin açıkladığı net kârlar artışa işaret ediyor. Ancak analistler, üçüncü çeyrekte bankalardan benzer performansı beklemiyor. Beğenilen banka hisseleri arasmda ise Garanti Bankası, Akbank, İş Bankası ve Halkbank öne çıkıyor.
Bir yandan içeride koalisyon görüşmeleri devam ederken diğer yandan FED’in faiz artırım beklentisi piyasalarda fiyatlanmaya devam ediyor. Öte yandan terör olayları nedeniyle de dalgalanmaya devam eden borsa, bu dönemde hareketli seyrini koruyor.
Tüm bu faktörler dolayısıyla uzmanların ‘bekle-gör’ tavsiyesinde bulunduğu piyasalarda, temkinli duruşun sürdürülmesi bekleniyor. Ancak kimi uzmanlar da uzun vadeli yatırımcılar için satış dalgasından yararlanıp güvenilir hisselerde alım yapılabileceğini söylüyor.
Piyasalarda bu dönemde başka bir faktör de borsa şirketlerinden gelen ikinci çeyrek bilançoları. Burada özellikle borsayı sürükleyen banka bilançoları takip ediliyor. Biz de gelen banka bilançoları üzerinden banka analistlerinin yorumlarını ve yılın geri kalanındaki beklentilerini aldık.
Halka açık olan 15 bankanın ll’i ikinci çeyrek bilançolarını açıkladı. Bilançolarda beş büyük bankadan en çok dikkat çekeni, çeyreksel bazda yüzde 31 kâr artışıyla Garanti Bankası oldu. Halkbank ise yüzde 11 kâr artışıyla Garanti’yi takip etti.
TÜFE ENDEKSLİ GETİRİ ARTTI
Bankalarda ikinci çeyrekte net kârda çeyreksel yüzde 5, ilk yanyıl olarak bakıldığında ise yıllık yüzde 11 artış var. Açıklanan sonuçlar piyasa beklentisinin yüzde 5 yukarısında gerçekleşti. Gelir kalitesi açısından iyi bir çeyrek olduğunu söyleyen uzmanlar, net faiz ve komisyondan oluşan çekirdek gelirlerde yüzde 10 artış kaydedildiğine dikkat çekiyor.
Özellikle TÜFE’ye endeksli menkul kıymet getirilerinin yükselmesi bu artışta büyük rol oynadı. Mevduat maliyetleri ise çeyrek boyunca yüksek kalmaya devam etti. Net faiz marjında ise ortalama 23 baz puan artış gördük. Sermaye getirisi yüzde 12 olarak gerçekleşti. Temettü gelirleri ise yüzde 20 artarak kârlılığa bu çeyrek olumlu katkı yaptı. Ancak swap hacminin ve maliyetinin yükselmesi bankalarda alım-satım zararlarının artmasına neden oldu. Faaliyet giderlerinde ise komisyon geri ödemelerinin devam etmesi neticesinde baskının arttığını gördük.
RİSKLER YÜKSELİYOR
îlk yarıyılda bankaların performansı bu yöndeyken üçüncü çeyrek ve yıl sonu için ise bazı riskler söz konusu. Şeker Yatırım banka analisti Övünç Gürsoy, ikinci yarıyılda yurtiçi politik gelişmeler ve FED faiz kararlarının bankacılık hisselerinin performansında önemli rol oynayabileceğini ifade ediyor. Gürsoy, “Ülke risk primimizde olası yükselişler tahvil faizlerini yukarı çekerek bankaların fonlama maliyetlerine baskı yapabilir. İkinci yarıyılın bankalar için ilk yarıyıla göre daha zor geçeceğini, faiz marjları ve aktif kalitesi tarafında risklerin artacağını düşünüyoruz” diyor.
Övünç Gürsoy, yılın geneline bakıldığında sektör net kârının geçen yıla göre yüzde 8 artış göstermesini bekliyor. Gürsoy, ayrıca sektörün net faiz marjının geçen yıla göre ortalama 10 baz puan azalacağını tahmin ediyor. Buna göre mevduat rekabeti, yüksek kredi/mev-duat oranı, likiditenin sıkılaşmasm-dan dolayı yüksek seyreden repo maliyetleri ve kurdaki değer kayıpları faiz marjları üzerinde baskı yaratıyor.
DARALMA BEKLENİYOR
Global Menkul Değerler Araştırma Müdürü Sevgi Onur da üçüncü çeyrekte bankaların net faiz marjlarında daralma bekliyor. Bunun da en önemli nedeni TÜFE endeksli kağıtların getirilerindeki azalma olacak. Sevgi Onur, “Mevsimsellik etkisi nedeniyle kredi büyümesinde yavaşlama olabilir. Bu da ücret ve komisyon gelirlerinde hafif gerilemelere neden olabilir. Ek olarak, ikinci çeyrekte kârlılığı destekleyen temettü gelirleri üçüncü çeyrekte olmayacak. Bu da kârlılık üzerinde baskı yaratabilir” diye konuşuyor.
Ünlü&Co Araştırma Bölümü Direktörü Dr. Vedat Mizrahi de ikinci çeyreğin aksine üçüncü çeyrekte TÜFE endeksli kağıtların getirilerindeki azalma ve marjların zayıflamasıyla birlikte banka kârlarında düşüş öngörüyor. Buna göre yıl sonu beklentileri de benzer. Önümüzdeki dönemde banka kârlarını etkileyecek en önemli faktörün FED’in yapacağı faiz artınmlan olacağını ifade eden Vedat Mizrahi, “Faiz artırımlarının büyüklüğü ve sıklığı TC Merkez Bankası’nın da faiz artırmak zorunda kalmasına neden olabilir ve bu da banka kârlarını kısa vadede negatif etkiler. TSKB dışındaki bankaların hepsi vade uyuşmazlığı nedeniyle faiz artışlarından kısa vadede negatif etkileniyor. Bu nedenle olası bir faiz artısı banka hisselerinde daha düşük seviyeleri görmemize neden olabilir” diyor.
Bu beklentilere ek olarak uzmanların yine de alım önerdiği ve beğendiği hisseler bulunuyor. Buna göre Garanti Bankası, Akbank, îş Bankası ve Halkbank en çok beğenilen hisseler arasında yer alıyor.