Bir gazoz markası neden “Gazoz olma” diyor?
Televizyonda en çok izlediğimiz reklamlardan olan Uludağ Gazoz reklam filmi, gerek sloganı, gerek yayın tarihi, gerekse reklam fikriyle son dönemin en konuşulan reklam filmlerinden biri.
Tüm bu tartışma konularını geçen hafta reklam filminin yaratıcı ajansı, Güzel Sanatlar Saatchi’nin yaratıcı direktörü Gökhan Atasoy ile konuşma fırsatı bulduk.
Ekonomist Reklam Değerlendirme Kurulu üyesi de olan Atasoy, gazozun mevsimsel bir içecek olmadığını söyleyerek konuşmasına başlıyor. Atasoy, yaz başında Uludağ içecek markaları olan Uludağ Limonata ve Uludağ Frutti Extra için iki büyük kampanya yayına sokulduğu için bir üçüncüyle tüketiciyi bombardımana sokmanın yersiz olacağı kararıyla bu kampanyanın yayın tarihinin yaz sonuna kaldığını söylüyor. Kampanyanın kısa bir süre için yayında olup gözden kaybolmayacağını, yıl boyunca bir şekilde tüketiciyle buluşacağını söyleyen Atasoy, reklam fikri ile ilgili ise şöyle konuşuyor: “Uludağ içecek’in ürettiği gazoz öyle alelade bir gazoz değil, efsanevi bir gazoz. Bu ibare yıllar yılı şişesinin üzerinde yazılı durdu, yeni bir şey değil. Bunu anlatmanın yollarını ararken Türkçe’de halihazırda var olan bir lâf bulduk: gazoz olmak. Biz de bu laftan hareketle çok ters köşe bir şey yapıp, gazoz olmak yerine Uludağ gibi efsane olmayı anlatan bir reklam fikri ortaya çıkardık”
İngiltere Kraliçesi’ni gördüğümüz filmin serinin ilk filmi olduğunu, iki filmin daha geleceğini söyleyen Atasoy, “Zaman ilerledikçe başka sürprizler de olacak” diye konuşuyor.
Atasoy, “Gazoz olma, Efsane Ol” söylemi ile ne anlatmak istediklerini ise şu sözlerle ifade ediyor: “Gazoz olmak deyimi gelip-geçici olmak, etkisiz olmak gibi olumsuz şeyler ifade etmek için kullanılan bir söz kalıbı. Bir gazoz markasının çıkıp da gazoz olma demesi çok ilgi çekti. Yaratmak istediğimiz ilk etki buydu. Ardından insanlar üzerine düşünmeye başladılar. Uludağ markasının aslında bir motivasyon peşinde olduğu, insanları hep daha iyisi için çalışmaya, uğraşmaya, herkesi hayatta bir iz bırakmaya davet ettiği yavaş yavaş fark edilmeye başladı. Kampanyayı izleyen insanların algısının bu yönde değiştiğini sosyal medyadan ve çevremizden takip etmek de ayrı keyif veriyor.”