Bitkisel Tarım İlaçları Mağazası Açmak
Yakın geleceğin en önemli işlerinden biri çevreye zarar vermeyen, ancak hastalık etmeni unsurları yok eden bitkisel kökenli tarım ilacı üretimi olacak. Bundan yıllarca önce tütün özütünden bazı bitkisel ilaçlar üretildi. Sonra anidan çok daha etkili sentetik ‘DDT’ (dikloro difenil trikloroethan) yasaklanmış olsa da benzer tarım mücadele ilaçları günümüzde yine kullanılmaya devam ediyor, çoğu sentetik ilaçların içinde kimi mantar türlerine ve zararlı mikro canlı türlerini kontrol altına alan çok değerli tarım ilaçlan da var elbette. Fakat bunlar bile zamanla etkisini yitirecek ve zararlılar rezistans kazanarak belki çok daha güçlü hale gelecek. Önemli sorun çevre kirliliği ve gelecek nesillerin tehdit altında olması. Çare yine büyük oranda bitkisel içerikli tarım ilaçlarına dönüş yapmak, akut zehirlenmelerin önüne geçmek. Halen dünyada birçok araştırma gerçekleştiriliyor ve her yıl bitkisel kökenli ilaçlar pazara sürülüyor.
Bilhassa ‘pestisid’ dediğimiz ilaçlarla zehirlenerek her yıl binlerce kişinin yaşamını yitirmesi yeni bir dönemi başlatacak gibi görünüyor. Önerimiz tarımsal zararlılarla mücadele ederken, çevre kirliliğine yol açmayan gelecek nesiller için yıkıcı etkiler göstermeyen yeni nesil ilaçları üretmek. Bugün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sade vatandaşlarında bile ‘insektisid’ dediğimiz böcek ilacı kalıntılarına rastlanıyor. Ev haşerelerine bile tarım ilaçlarının bilinçsizce kullanıldığı ülkemizde bu işe el atanlar yeni bir işin startını verebilirler. Bazı ülkelerde bu kalıntıların insan başına 30 ppm’e ulaşması sorunun dünya çapında bir sağlık problemi olduğunu gösteriyor. Bu konuda Ziraat Fakülteleri’yle işbirliği yapılması da mümkün… Tüm bu girişimlere rağmen bitkisel kökenli tarım ilaçlarının da bir dereceye kadar ‘toksik’ (zehirli) etkiler taşıdığını da asla unutmamak lazım.