Borsa İstanbul negatif ayrışması ile ön plana çıktı
UZUN zamandır yurtdışındaki negatif görüneme karşı daha dirençli duran ve pozitif ayrışması ile dikkat çeken Borsa İstanbul özellikle haftanın son iki gününde negatif ayrışması ile ön plana çıktı. Bu ayrışmada Ayasofya’nın yeniden cami yapılmasına ilişkin devam eden hukuki sürecin geçtiğimiz haftanın son bölümünde gündeme gelmesi ve Ayasofya konusunun uluslararası toplumla gerilim oluşturabileceği endişesinin payı olduğunu düşünüyoruz. Son haftalarda başta Avrupa Birliği ve ABD gibi küresel güçlerden üst perdeden gelen Ayasofya açıklamaları da bunun bir göstergesi oldu. Son donemde özellikle Doğu Akdeniz konusunda bazı ülkelerle yaşanan gerilimler de göz önünde bulundurulduğunda, uluslararası jeopolitik konuların yeniden piyasa gündeminde ön sıralara gelmesi olası gibi görünüyor.
Geçtiğimiz hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da AB Dış ilişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Fontclles ile düzenlediği ortak basın toplantısı da bu gerilimin bir göstergesi oldu. Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, “AB, Türkiye aleyhine ilave kararlar alırsa bunun karşılığını vermek zorunda kalacağız. Bu da çözüme katkı sunmaz” dedi. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklan için AB’nin ara buluculuğuna destek vereceklerini ifade eden Çavuşoğlu, “Yeter ki dürüst bir ara bulucu olsun” diye konuştu. Önümüzdeki haftalarda sırasıyla ya da birlikte olacak bir şekilde piyasaların gündeminde Ayasofya, Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye konulan önemli bir yer edineceğe benziyor.
Bu yılın en zayıf sektörlerinden biri olan bankacılık ve ulaştırma sektörü bu görünümünü korumaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta BDDK, koronavirüs salgını sonrası normalleşme döneminde finansal kurumlara bireysel ve ticari müşterilere kolaylık sağlayacakları hususları bildirdi. Kurum, ilgili kuruluşlardan, bireysel ve ticari müşterilerin vade tarihi 2020 yılsonuna kadar olan ödemelerine ilişkin öteleme taleplerinin karşılanmasını ve ötelenen nakit akışları için güncel piyasa koşullarına uygun fiyatlama yapılmasını istedi. Ayrıca BDDK, yedi bankaya 204.651 bin TL para cezası uygulanmasına karar verdi. Cezaya ilişkin BDDK tarafından yapılan açıklamada, bireysel ve ticari müşteriler tarafından kuruma iletilen şikayetlerin incelendiği cezanın bu şikayetler doğrultusunda olduğu ifade edildi.
Sektörün toplam büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda verilen tek seferlik bu boyuttaki bir cezanın bankacılık sektörü üzerindeki etkisi normalde sınırlı kalabilir ancak son aylarda gelen cezalar ve düzenlemelerin bankacılık tarafında karlılık ve aktif kalitesinde bozulmaya neden olduğu görüşü bankacılık sektörü fiyatlamasında net bir şekilde hissediliyor. Birçok hisse ve sektör endeksinde tarihi zirveler geçilip yeni zirveler görülürken bankacılık sektörü ve ulaştırma sektöründeki genel negatif tablo BIST-100 Endeksi’nin tarihi zirvelerini geçmesinin önündeki en büyük engel oldu. Yukarıdaki tabloda Borsa İstanbul’da yer alan sektörlerin bu yılbaşından başlayarak Cuma öğle saatlerine kadar olan performansları görülüyor. BIST-100’ün yılbaşındaki seviyelerine seyrettiği bu dönemde bankacılık ve ulaştırma sektörü yüzde 23 civarındaki kayıplarla ön plana çıktı.
YABANCI SATIŞLARI VE REZERVLER TAKİPTE
Her hafta olduğu gibi geçtiğimiz hafta da TCMB tarafından haftalık para, banka ve menkul kıymet istatistikleri yayımlandı. Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri önceki hafta 73 milyon dolar azalarak 51.344 milyar dolara indi. Yurtdışında yerleşik kişiler, 3 Temmuz haftasında net 94.5 milyon dolarlık hisse senedi ve 20 milyon dolarlık şirket borçlanma senetleri satarken, 21.4 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi aldı. Yabacıların gerek hisse senedi gerekse DİBS’teki devam eden satışları dikkat çekiyor. 3 Temmuz ile biten haftada, yabancıların tahvil-bono piyasasındaki payı yüzde 4.3 iken hisse senedi piyasasında yüzde 50.4 seviyesinde gerçekleşti.
Hafta içinde yatırımcılarla video konferans düzenleyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekonomide umut veren sinyaller olduğunu, ancak “V” tipi toparlanmadan bahsetmek için erken olduğunun altını çizdi. TCMB, çok tartışılan rezerv konusunda ise dalgalanmanın oldukça normal olduğunu anlattı. TCMB yönetimi, ekonomide kademeli açılma adımları ile birlikte iktisadi faaliyetteki toparlanmanın mayıs ayı itibarıyla başladığını, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yaptığını paylaştı. Rezerv konusu son haftalarda kurlardaki düşük volatilite nedeni ile gündemde daha az yer bulsa da önemini korumaya devam ederken, yabancıların ana yönünün hala TL varlıklarda satış olması olumsuzluk oluşturmaya devam ediyor.
TRUMP SÖYLEMLERİ İLE ÖN PLANDA
ABD Başkanı Trump, Çin’in koronavirüs sürecini ele alışma misilleme olarak yönetiminin ABD’de kısa video uygulamasını yasaklamayı değerlendirdiğini söyledi. Trump’ın açıklaması öncesinde Dışişleri Bakanı Michael Pompeo yetkililerin ana şirketi Çinli BytcDance Ltd. olan uygulamayı yasaklamayı düşündüğünü söylemişti. Trump, ABD, Kanada ve Meksika arasındaki Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı (NAFTA), “insanlık tarihindeki en kötü anlaşma” olarak nitelendirdi. Trump’m bu söylemleri negatif tarafta yer alırken yeni tip koronavirüse karşı (Covid-19) “rekor sürede” bir aşı üretme yolunda olduklarını ve bunun çok yakın zamanda duyurulacağını açıklaması pozitif tarafta dengeleyici oldu.
BIST-100 trendlerinin altına sarktı
Önceki haftalarda yurtdışındaki negatif hareketlere karşı daha güçlü duran BIST-100, Perşembe günü ABD endekslerinde sertleşen satışların etkisinde kaldı. Perşembe günü yaşanan düşüş nisan ayının başından beri görülen en sert düşüş oldu. Yaşanan bu düşüşle birlikte uzun süredir bahsettiğimiz mayıs ayından beri devam eden kısa vadeli yükselen trendin altında kapanış gerçekleşmiş oldu. Cuma günü de satışlar devam ederken mart ayından beri devam eden ana trendimizin de altına sarkıldı.
Endekste son dönemde hisse senetleri piyasalarında gelinen seviyeler ile reel ekonominin içinde bulunduğu durum arasındaki ikilem bir çok ülkede tartışma konusu olurken, yatırımcıların her an bir dönüş olabilir endişesi ve beklentisi trend kırılımından sonraki hareketleri sertleştirebilir.
Bu nedenle endeksin yeniden trende dönüşü görülmediği sürece risklerin arttığını düşünüyoruz. Bu nedenle bu hafta 117.500 üzerinde kapanışfar görmediğimiz sürece yükselişlere temkinli yaklaşmak gerekecektir. Endekste ilk destek 111 bin civarında iken buranın altında 105 bin gündeme gelebilir.
ÜZEYİR DOĞAN