Borsa ve Altın Yorumları Kasım 2014
BiST’te temkinli olunması gerektiği görüşümüzü korumaya devam ediyoruz. Çünkü endeksi 72 binlere kadar düşüren olumsuz gelişmelerden hiç biri piyasalar lehine çözüm bulmuş değil. Altın fiyatında ise yukarı yönlü dönüşlerin sertleşeceği bir döneme girdiğimizi düşünüyorum.
HAFTALARDIR beklenen kritik FED toplantısı geride kaldı ve FED son 15 milyar dolarlık varlık alım programını da sonlandırarak bilanço büyütme dönemini bitirdi. Geçen haftalarda FED üyelerinden gelen karışık açıklamalar sonrası FED’in varlık alım programını sonlandırması, bazı üyelerin kafası karışık olsa da bankanın politikalarında köklü bir değişim olmadığını gösterdi. Tutanaklarda yer alan faizler kayda değer bir süre daha düşük seviyelerde kalacak ifadesi korunsa da, tartışmanın göbeğinde yer alan istihdam piyasasına yönelik atıl kapasitenin azaldığı yorumu, bizce piyasaya işlerin yolunda gittiğine dair verilen mesajdı. Eğer bu mesajı doğru yorumlamış isek aralık sonundaki toplantıda FED’in “faizler kayda değer bir süre daha düşük kalacak” ibaresini tutanaklardan kaldırması ve 2015 yılında faiz artışına yönelik ilk tarih sinyalini vermesi sürpriz olmayacak.
FED’in varlık alım programını sonlandırmasına yönelik tepkiler de görülmeye başlandı.
Bu kararın yüzde 100 yansıması olmasa da, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) kasım ayında varlığa dayalı menkul kıymet alımı yapacağı açıklaması, ^ Japonya Merkez Bankası’nm (BOJ) para tabanını genişletmesi, Brezilya ve Rusya Merkez Bankası’nın sürpriz faiz artışı, önümüzdeki yeni döneme hazırlığın birer parçası oldu.
Süreç aralık ayında faiz artış mesajı şeklinde ilerlerse, gelişmekte olan ülkelerin bu faiz artış sürecine kayıtsız kalmaları kolay olmayacak gibi görünüyor. Bugün olmasa ile ilerleyen günlerde bu faiz farklılıkları, sermayenin akış yönünü belirleyecek ana etken olarak dillendirilmeye başlanabilir.
PİYASALAR KARIŞIK
Önceki haftalarda FED üyelerinin açıklamaları ile ürünler ve piyasalar arasında başlayan ayrışmalar FED toplantısının geride kalmasına rağmen devam ediyor.
FED’in varlık alım programını sonlandırması ve •t istihdamdaki iyileşmeye yönelik açıklamalarının ardından Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) varlığa dayalı menkul kıymet alım haberi ve BOJ’un sürpriz parasal genişleme kararı da volatilitenin artmasına neden oldu.
Son günlerdeki hareketlere batığımızda borsalarda FED öncesi alman pozisyonların FED’den beklenen politika değişikliği gelmemesine karşın korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Faizler tarafında ise daha farklı bir görünüm var ABD’de iki yıllık faizler son haftalarda yüzde 0.20’den 0.50’ye kadar çıkarken, geçen haftalarda 2’nin altını test eden 10 yıllıklar da .yüzde 2.30 civarına çıkmış durumda.
ALTIN VE PETROL
Altın, ABD dışından gelen parasal genişleme haberlerine karşın doların değerlenmesini ve ABD’de faizlerin artışını fiyatlaya-rak 1.180 doların da altına sarkarak son dört yılın en düşük seviyelerine geriledi.
Petrol ise 83/84 dolar civarında dip bulduktan sonra 83/87 dolar aralığında dalgalanarak bu karmaşık yapıyı en az fiyatlayan ürünlerden biri oldu.
Dolar ise majör para birimlerine karşı değer kazanırken gelişmiş ülkeler dışındaki birçok para birimi karşısında değer kaybediyor. Bu durum daha önce alışık olduğumuz yapının yani FED fi-yatlamasımn dışına çıkıldığının yani ürünler ve piyasalar bazında daha spesifik etkilerin fiyatlandığının bir göstergesi. Zaman zaman piyasalarda bu tür dönemler olsa da piyasalar arası geçişken-liği göz önünde bulundurduğumuzda bu tür ayrışmaların çok uzun soluklu olmayacağını düşünüyoruz.
BIST aşırı iyimser
BIST için yaptığımız yorumlarda FED’in politika değişikliğine gitmesini beklemediğimizi ifade ederek varlık alım programının sonlandırılmasının ardından faiz tartışmalarının da gecikmeyeceğini bunun da gelişmekte olan ülkeler için sancılı bir dönemi işaret ettiğini vurguluyorduk. Ayrıca bu senaryo altında BIST-100’ün 78.000 üzerinde kalıcı bir hareket oluşturmasını beklemediğimizi ifade ediyorduk.
Ancak BIST-100 endeksi geçen hafta 81.000’e kadar yükseldi. Buna karşın biz temkinli olunması gerektiği görüşümüzü korumaya devam ediyoruz. Son zamanlarda tüm sorunlar halının altına süpürülmüş olsa da geçen haftalarda endeksi 72 binli rakamlara kadar indiren olumsuz gelişmelerden piyasalar lehine çözüm bulmuş olan bir konu göremiyoruz. Bu nedenle başlangıçta bir tepki olarak bizim de beklediğimiz bu hareketin, beklentilerimiz üzerindeki seviyelere ulaşılmış olsa da, tepki ve ara trend olmaktan çıkarak yeni bir sağlıklı yükseliş trendi oluşturduğunu düşünmüyoruz.
Bu nedenle endekste özellikle endeks hissesi olarak yorumladığımız, endeksle korelasyonu yüksek hisselerde alım yapılmasını doğru bulmuyoruz. Endeksin bu hafta yeniden 80 bin altına sarkması ve bu seviyenin altında kapanışlar yapmaya başlaması aşağı yönlü hareket potansiyelini artırır.
Yukarıda ise geçen haftanın zirveleri ve üzerinde 82.500 çok güçlü dirençler olarak duruyor. 80.000/82.500 aralığındaki bölgenin mutlaka bir stop loss stratejisi bulundurmak koşuluyla aşağı yönlü pozisyon alımı için kullanılabileceğini düşünüyoruz.
Dolar/TL’de 2.20’nin altındaki rakamlar kabul görmedi
Geçen hafta Dolar/TL kurunda çok sert geri çekilmeler vardı. Özellikle Cumhuriyet Bayramı’nm arifesinde yurtiçi piyasalar kapalı iken uluslararası piyasalarda TL hızla değer kazandı ve kur bir ara 2,20’nin altındaki rakamları gördü. Çarşamba günü FED toplantısının ardından kur, yeniden 2.22’li rakamlara gelse de sonraki gün 2.1910-2.2225 gibi çok geniş bir bantta dalgalandı. Haftanın son günü 2.22 civarında günü tamamlayan kurda, son bir haftadaki hareket 2.20 altındaki rakamların çok kabul görmediğini gösterdi.
Bu hafta ise 2.22 altındaki rakamların kabul görmeye devam edip etmeyeceğini göreceğiz. Biz mevcut konjonktür içinde doların değerlenme potansiyelinin yüksek seyretmeye devam ettiğini düşünüyoruz. Bu nedenle mevcut rakamları yeni aşağı yönlü pozisyon almak için daha riskli görüyoruz. TL’nin son haftalardaki güçlü seyrinin FED’den köklü bir politika değişikliği gelmediği sürece pamuk ipliğine bağlı olduğunu unutmamak gerekiyor. Gelinen seviyeleri de göz önünde bulundurduğumuzda kısa vadede her geri çekilmenin yeni alım fırsatı olacağını düşünüyoruz. Buna karşın 2.19 altında son bir iyimserlik dalgasında 2.15’e kadar olacak bir geri çekilme potansiyelinin de teknik olarak mümkün olduğunu söylemek mümkün.
Altın dört yılın düşüğünde
Altın, FED’den gelen son mesajları bizce en iyi okuyan ürünlerden biri. Parasal genişlemenin son bulması, ABD’nin üçüncü çeyrek büyüme verisinin beklentileri aşması altına olan talebi de düşürdü. Altın geçen hafta 1.225 dolar desteğinin altına sarkınca hızla 1.160 dolara kadar geriledi. Bu düşüşle birlikte altın maliyet bölgelerine de bir kademe daha yaklaşmış oldu.
Hatırlanacak olursa geçen haftalarda altın ile ilgili kapsamlı bir analiz yapmış ve altının hangi seviyelerde dip bulabileceğini sorgulamıştık. Bu analizde çıkan sonuçları da şu şekilde özetlemiştik: “Dünyanın en büyük altın üreticisi Barrick Gold’un 2014 ilk çeyrek raporunda, üretim maliyeti ons başına 833 dolar olarak verilmiş, 2014’ün tamamı içinse ortalama maliyetin 920-980 dolar aralığında olacağı öngörülmekte.
İkinci büyük altın üreticisi Goldcorp’ta ise maliyetler yılın ilk çeyreğinde 840 dolar iken ikinci çeyrekte 852 dolar olarak gerçekleşmiş. Üçüncü büyük üretici Nevvmont Mining Corporation’da bu maliyet 2014’ün ikinci çeyreğinde üretim bölgelerine göre 688 ile 1.556 dolar aralığında dalgalanmış. Newcrest Mining ve AngloGold Ashanti’de ons başına üretim maliyeti yılın ilk çeyreğinde sırasıyla 886 ve 993 dolar olarak gerçekleşmiş. Bahsettiğimiz bu şirketlerin üretim maliyetlerinin ortalaması (ağırlıklandırmadan) ilk çeyrekte 933 dolar olarak gerçekleşmiş (hesaplamada Nevvmont Mining Corporation’ın ikinci çeyrek verisi kullanılmıştır).
Bu maliyetin içinde doğrudan üretimle ilgili olmayan araştırma geliştirme, iyileştirme, kapalı madenler için yapılan harcamalar vs. eklenince toplam maliyet daha da yukarıya çıkmakta. Bu tutara altın üreticilerinin karı da eklenince ortaya çıkacak rakamın rahatlıkla 1.000-1.100 dolar/ons aralığına ve belki de biraz daha üzerine çıkacağını düşünüyoruz.”
Görüldüğü üzere dünyanın beş büyük altın üreticisinde maliyetler bu düzeylerde. Altının satış fiyatı düştükçe maliyeti yüksek yerlerde üretimin aksayacağı da bir gerçek. Bu da arzı kısan bir etken olacak. Bu nedenle teknik olarak 1.150 dolar altında ani sert düşüş potansiyeli bulunsa da bu düşüşler sonrası yukarı yönlü dönüşlerin sertleşeceği bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz. Bu nedenle kaldıraç kullanmayanlar ya da çok küçük kaldıraç oranlarıyla işlem yapalar için bu seviyelerden sonra her düşüş kademeli olarak alım için kullanılabilir.