Borsalar bardağın dolu tarafını görmeye devam ediyor
Negatif haber akışlarının göz ardı edildiği piyasalarda, devam eden güçlü trendler kırılmadan ters yönde konumlanmak yanlış olacaktır. Buna karşın mevcut seviyelerden başlayacak bir düzeltmenin sert olabileceği de göz önünde bulundurulmalı…
KÜRESEL ölçüde risk iştahının yüksek, volatilitenin düşük seyretmeye devam ettiğini görüyoruz. Gündeme düşen negatif haber akışlarının piyasalar üzerindeki etkisi de oldukça sınırlı kalıyor.
Bu durum yatırımcıların momentumu takip etme eğilimini devam ettiriyor. Borsa İstanbul’da da hafta içinde gündeme gelen Katar ile ilgili gelişmelerin etkisinin sınırlı kaldığı, BIST-100 un zirve seviyelerinde tutunmaya çalıştığını gördük.
SÜPER PERŞEMBE ETKİSİZ KALDI
Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı, ABD’de Trump’m görevden aldığı FBI direktörünün Senato’da yaptığı konuşma ve İngiltere seçimlerinin Perşembe gününe denk gelmesi bu günü piyasalar açısından önemli hale getirmişti. Önce ECB kararları görüldü ve toplantıdan bir gün önce kamuoyuna sızdırıldığı gibi enflasyon beklentilerinde aşağı yönlü revizyon yapıldı. Bu revizyon ECB’nin para politikasını sıkılaştırıcı yönde değiştirmesi için çok erken olduğu şeklinde yorumlandı ve euro/dolar paritesi bu haber sonrası düzeltme sürecine girdi. Paritede etkisi görülen bu karar, hisse senetleri piyasası üzerinde neredeyse hiçbir etki oluşturmadı.
FBI eski direktörünün açıklamalarının da Trump’ı yeni bir tartışmanın içine çekmemesi olumlu olarak karşılandı ancak etkisi oldukça sınırlı kaldı. İngiltere seçimleri ise piyasa beklentilerinin aksi bir şekilde sonuçlandı. İngiltere Başbakanı May, seçimlerde tam anlamıyla hüsrana uğradı. Sandalye sayısını artırma hayali ile erken seçime giden May, tek başına hükümet kuracak çoğunluğu yakalayaıhadı. Seçimlerin ardından Kuzey İrlanda Partisi (DUP) ile koalisyon kurulacağına yönelik söylemler belirsizliği azaltsa da İngiltere için yeni bir belirsizliğin kapılarını aralayan bu seçim sonucu, sterlin üzerinde baskı oluştururken, hisse senetleri endekslerinde İngiltere ve Avrupa’da pozitif trend devam etti. Böylelikle hisse senedi endeksleri bir kez daha bardağın dolu tarafını görmek istediğini göstermiş oldu.
KATAR KRİZİ HAFİFE Mİ ALINIYOR?
Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen ve Bahreyn pazartesi günü Katar ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldılar. Karara gerekçe olaraksa Katar’m terörist olarak nitelenen gruplara verdiği destek gösterildi. Ortadoğu’da bu kararın şoku yaşanırken TBMM, Körfez ülkelerinin ilişkilerini kestiği Katar’da askeri üs kurulup Mehmetçik’in konuşlanmasını ve Katar jandarmasının eğitimini içeren iki anlaşmayı Çarşamba günü gündemine alarak kabul etti ve karar Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da onaylandı.
Suudi Arabistan öncülüğündeki oluşumun Katar’a yönelik ambargosu Katar’la iş yapan şirkeler özelinde etkilerini gösterse de endeks üzerinde genel bir etkisi görülmedi. TBMM’nin Katar’a asker gönderimine yönelik kararı ise kısa süreli, geçici bir satış getirdi. Özetle piyasalar Katar kaynaklı riskleri hasıraltı etmeyi tercih etti. Biz yaşanan bu süreci bölgedeki kutuplaşmalar açısından görülen en sert ayrışmalardan biri olarak değerlendiriyor ve orta vadede bölgesel riskleri artıran bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
FED VE TCMB BEKLENİYOR
13-14 Haziran’da gerçekleşecek Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından faiz artışı kararı çıkmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Buna karşın başta dolar olmak üzere piyasalarda bu faiz artışına yönelik bir fiyatlama olduğunu söylemek çok mümkün değil. Çarşamba günü toplantının ardından yayınlanacak toplantı özeti ve ardından gerçekleşecek basın toplantısında Fed Başkanı Yellen’in vereceği mesajlar piyasalara hareketlilik getirebilir. Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası’nın enflasyon beklentilerini aşağı yönlü revize etmesi ve İngiltere seçimleri ile değer kaybeden sterlinin etkisi ile sınırlı da olsa tepki veren dolar, Fed’in yılın üçüncü faiz artırımı ihtimalini ve bilanço küçültme senaryolarını canlı tutacak bir söyleme imza atması durumunda yükselişine hız katabilir.
Biz bu haftaki toplantıdan bu yönde bir mesaj gelme ihtimalinin hafife alınmaması gereken bir senaryo olduğunu düşünüyoruz. Fed’in kararını açıkladığı gecenin sabahında yani 15 Haziran’da ise TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplanacak. Son dönemde kurlarda arzu edilen istikrar sağlanmış olsa da Fed’in faiz artışının ardından TCMB’nin faizlerde bir indirime gitmesini beklemiyoruz. Diğer taraftan mevcut faiz oranlarının da TL’yi gelişmekte olan ülke para birimleri içinde pozitif bir ayrışmaya ittiği ve enflasyon oranlarında beklenen düşüş göz önünde bulundurulunca herhangi bir faiz artışına da ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. Buna karşın Fed söylemi ekstra şahinlikler içerecek olursa TCMB kendine oyun alanı açmak için geç likidite penceresi faiz oranlarında sınırlı bir artışı da tercih edebilir.
BIST-lOO’de yükselen trend takip ediliyor
BIST-lOÛ’de hafta içinde günlük bazda dalgalı bir görünüm oluşsa da haftalık bazda yatay sayılabilecek bir kapanış gerçekleşti. Önceki haftalarda da bahsettiğimiz BIST-lOO’ün yılbaşından sonra başlattığı yükseliş trendi 96.800-97.500 aralığında bulunuyor. Aşağı yönlü hareketlerde izleyeceğimiz en önemli gösterge bu trend olmaya devam ediyor. Bu trend korunduğu sürece, düşüşlerde alım yapılarak endeksin momentumundan faydalanmaya devam edilebilir ancak herhangi bir gerekçe ile bu trendin altına sarkılacak olursa satışların sertleşebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu trend korunduğu üzere 100 bin psikolojik direncinin üzerindeki rakamlar test edilmek istenecektir. BIST’te de küresel hisse senedi piyasaları ile birlikte momentum takip ediliyor. Negatif haber akışlarının göz ardı edildiği piyasalarda, devam eden güçlü trendler kırılmadan ters yönde konumlanmanın yanlış olacağını düşünüyoruz. Buna karşın geçtiğimiz hafta da vurguladığımız üzere endeksteki momentumu göz önünde bulundurduğumuzda aşağı yönlü sert bir düzeltmeden bahsetmek için erken olsa da, mevcut seviyelerden başlayacak bir düzeltme hareketinin sert olabileceğini göz önünde bulundurarak, pozisyonların bir stop loss stratejisi dahilinde takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Dolar/TL merkez bankalarının kararlarını bekliyor
Açıklanan enflasyon rakamlarının etkisi ile 3.50’nin altını test eden dolar/TL bu seviyenin altında kalamadı. Hafta içinde Katar’la ilgili gelişmelerin etkisi ile kur 3d56’ya yaklaşırken haftanın son günü yurtiçi piyasalar kapanırken 3d53 civarında seyrediyordu. Bu hafta Fed ve TCMB karalarına bağlı olarak sert dalgalanmaların görülebileceği göz önünde bulundurulmalı. Fed’in ardından TCMB’nin son PPK toplantısında yaptığı gibi geç likidite penceresinde bir kez daha faiz artışına gitmesi TL’yi yeniden güçlendirebilir. Teknik olarak 3.50-3.55 aralığına sıkışmış bir kur izlerken, teknik göstergeler pozitif uyumsuzluklar ile kurda bir yükseliş olabileceği işareti vermeye devam ediyor. Yaşanan son gelişmeler ile dolar endeksinin gösterdiği yükseliş ve Fed toplantısına yönelik beklentiler bizim de aşağı yönlü hareketlere temkinli yaklaşmamıza neden oluyor. Geçtiğimiz hafta da ifade ettiğimiz gibi kurda 3.55 altında 3.46’ya kadar olacak geri çekilmelerinin kademeli alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz. Kurun herhangi bir gelişme ile yeniden 3.55’in üzerine çıkmasının ise alımları hızlandıracağı kanaatindeyiz. Bu nedenle düşerken alım yapmayı riskli bulanlar ikinci bir alım stratejisi olarak 3.55’in geçilmesini bekleyebilirler.
Üzeyir Doğan