Büyük veride şimdi-görü çağı
İş zekası kavramı, anlık toplanan veri yığını içinden gelecek öngörüsü yapabilen algoritmalarla şekilleniyor. Öngörü kavramı yerini (şimdi-görü’ye terk ediyor. Amaç, anlık kararları otomatik olarak alan yapay zeka çözümleri geliştirmek…
VERİDEN anlamlı sonuçlar çıkarma teknolojileri artık neredeyse saniyelerle yarışıyor. Veri madenciliği, teknolojiye bağımlı iş dünyasında operasyon verimliliğini arttırmanın ve ayakta kalmanın vazgeçilmezi olarak görülüyor. tş zekası kavramı, anlık toplanan veri yığını içinden gelecek öngörüsü yapabilen algoritmalarla anlam kazanıyor. Gelecekten kasıt çoğu zaman bir gün, bir saat hatta bir dakika sonrası bile olabiliyor.
Teknolojik gelişmeler sonucunda öngörü için kullanılan ‘forecasting’ kavramı yerini hızlıca ‘nowcasting: yani şimdi-görü kavramına terk ediyor. Sözlüklere yeni girmiş olan ‘big data’ (büyük veri) krallığı bile ‘any data’ (herhangi veri) prensliğine karşı tüm gücünü kaybetmek üzere.
Bu durum yönetim modellerini de radikal bir şekilde dönüştürüyor. Veriye dayalı yönetim kültüründe artık şirkette en çok para alan yöneticinin değil, verinin borusu ötüyor. Bu çağa uzmanlar ‘anti-hippo’ çağı diyor. Hippo, ‘highest paid person opinion’ yani ‘en çok para alan kişinin görüşü’ tabiri için kullanılıyor. Anti-hippo, çoğu alanda yönetim kademesinin varlığım sorgulatacak gibi duruyor.
“ÜST AKIL ARTIK VERİDİR”
îş zekası yazılım platformu Microstrategy’nin Türkiye Ülke Müdürü Evren Eray, veri analiz teknolojilerinin iş dünyasının öncelikli yatırım alanlarından biri olduğunu belirtiyor. Yaş, eğitim, müşteri alışkanlıkları, davranışları, sosyal medya aktiviteleri, mevsimler, tatiller hatta hava durumu gibi spesifik verilerden bile anlık sonuçlar çıkararak Türkiye’nin en büyük kuramlarına hizmet verdiklerini aktaran Eray, “Veriyi grafiklerle görselleştirerek ayrı senaryolar üzerinden öngörüler yapabiliyor, hatta ilçe ilçe anlık bildirimler üretebiliyoruz.
Veri teknolojilerinin bu kadar hızlanması stok yönetiminde bir devrim niteliğinde. Stok seviyelerini yüzde 50’ye kadar düşürmek, yok satmaları en aza indirmek mümkün. Merkez, saha ve tedarikçi üçgeni hiç olmadığı kadar daraldı” diyor.
ABD’de bazı eyaletlerde güvenlik alanında bile veri analizinin kullanıldığını ifade eden Eray, hangi bölgede ne zaman suç işleneceğinin öngörülebildiğini ve buna göre önlemler alınabildiğini aktarıyor. Bunun için birkaç yıllık geçmiş emniyet kayıtları dahi yeterli olabiliyor. Algoritmalar total veriden yola çıkarak gelecek tahminleri yapabiliyor. “Üst akıl artık veridir” diyen Eray, veri madenciliği konusunda uzman gençler yetiştirilmesi ve istihdam politikalarının bu alana kaydırılması gerektiğine inanıyor. Eray, Microstrategy olarak Türkiye’deki üniverW-siteler ile ortak çalışmalar yürütmek için gerekli altyapı hazırlıklarım da tamamlamak üzere olduklarının haberini veriyor.
ŞİMDİ-GÖRÜ DEVRİNDEYİZ
Microstrategy’nin Türkiye’deki çözüm ortağı Obase’in CEO’su Dr. Bülent Dal ise, operasyonel mükemmeliyet ve rekabet avantajı için karar verme süreçlerinde kullanılan veri hacmi, çeşitliliği ve bunları anlık değerlendirme ihtiyacının her geçen gün arttığına işaret ediyor. “Günümüzde bazı kritik kararların birkaç saat, hatta birkaç dakika içinde verilmesi gerekiyor. E-ticarette olduğu gibi bazı operasyonların da ancak 30 saniyeye tahammülü var” diyen Dal, eski tip yönetim anlayışının kökten değiştiğini, kararları yönetim kademesinin değil, sahadan anlık olarak toplanan verinin verdiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Ordunun başarısı sahadaki erlerin kararlarının kalitesiyle doğru orantılı hale geldi.”
90’lardaki gibi paradan para kazanma devrinin çoktan bittiğini, günümüzde ancak verinin doğru analizi ile para kazamlabildiğini belirten Dal, “Forecasting yani öngörü kavramı bile yerini nowcasting yani şimdi-görü anlayışına terk etmek zorunda kaldı. Artık big data da (büyük veri) kendi başına anlamlı değil. Onun yerine any data (herhangi veri) kavramı kullanılıyor. Çünkü son 5 dakikalık veriden bile bir anlam çıkararak kampanya kararı verebildiğimiz bir hızda yaşıyoruz” diyor.
Obase olarak ABD’de perakende analistliği üzerine çalışacak yeni bir ofis kurduklarının haberini veren Dal, deneyimlerini paketleyerek hizmet olarak sunacaklarını belirtiyor ve ekliyor: “Uzun zamandır Türk Havayolları ile çalışıyoruz. Oradan edindiğimiz tecrübe ile yolcu talepleri ve doluluk oranları gibi verilerden öngörüler üretebilen bir algoritma geliştirdik. Bunu hizmet olarak sunacağız.”
KARAR ALAN ALGORİTMALAR
Veriye dayalı iş yapma yetkinliğindeki en önemli artışı tabletler üzerinde beş sene önce geliştirilen Benim Ofisim (MIO- Migros Intelligence Office) projesi ile elde ettiklerini belirten Migros Bilgi Teknolojileri ve tş Geliştirme Direktörü Kerim Tatlıcı, “MIO ile üst yönetimden mağaza müdürlerine kadar tüm karar vericiler ortak bakış açısı ile kararlarını anlık veriye dayalı olarak veriyor. Bu sayede müşteri memnuniyetini ilgilendiren konularla ilgili çok hızlı karar alabiliyoruz. MIO mağaza yöneticisinin tüm mağaza fonksiyonlarına tek dokunuşla ulaşmasını, elindeki tablet bilgisayarla tüm bilgileri karşılaştırmalı olarak anında görüp aksiyon almasını sağlıyor. MIO ile mağazalar ofisten değil, tamamen mağaza içerisinden yönetilebilir hale gelirken, hem mobilite hem hız hem de verimlilikte artış sağlandı” diyor. Tatlıcı, veri teknolojilerindeki bir adım sonrasının, kampanya, indirim, mağaza açma ve kapama gibi kararları kendi kendine veren algoritmalar olacağını belirtiyor.
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜMÜN PEŞİNDE
Müşterinin davranışıyla ilgili bütün verileri toplayıp, onları da olabildiğince rafine hale getirmek gibi bir kaygılarının her zaman olduğunu ifade eden Boyner Grup Omnichannel Perakende ve Teknoloji Direktörü Sedat Yıldırım, “Bunu sağlamak için her türlü teknolojiyi kullanıyoruz” diyor.
Mağazadaki bir reyon yöneticisinden CEO seviyesine kadar herkesin dataya ve bu datada işlenmiş, harmanlanmış, rafine edilmiş ve hemen karar verilmesini sağlayan bilgiye ihtiyacı olduğuna işaret eden Yıldırım’a göre, müşteri artık daha özel ve daha çabuk hizmet almak istiyor. Bu isteğin yarattığı karmaşayı da teknoloji ile çözmek gerekiyor.
“Müşteri değişiyor ve o ne talep ediyorsa onu yapmak zorundayız. Biz grup olarak bu kültürel dönüşümün peşinde koşula yoruz” diyen Yıldırım, günümüzde işi veriye dayalı bir şekilde yapmadan verimli bir operasyon yürütmek ve rekabet ede-H bilmenin mümkün olmadığını vurguluyor. Anlık veri üzerinden kampanyalar ile ilgili kararların gecikmeden verilmesinde, HOPÎ kampanyaları dahil tüm promosyonların gözlemlenmesinde iş zekası teknolojilerinin kritik rol oynadığını söylüyor.
“FEDERAL BİR YAPI KURGULADIK”
“Çok şirketli toplulukların sadece merkezi yöntemlerle yönetilebileceğini de düşünmüyorum. Sadece dağıtık yapılarla yönetilebileceğini düşünmüyorum” diyen Eczacıbaşı Holding Bilgi ve iletişim Sistemleri Grup Başkanı Levent Kızıltan, federal bir yapı kurgulamış olduklarını belirtiyor. Merkezde sahadan gelen veriler ışığında geliştirilen politikaları, kuramların kendi iş uygulamalarına göre kullandıklarını aktaran Kızıltan, “Önümüzdeki dönemde de iş analizi noktasında tüm yönetimlerin böyle olacağım düşünüyorum” diyor.
Bilgisel adaletin devamlılığı için iş zekası teknolojilerinin önemli olduğuna değinen Kızıltan’a göre bu, tüm karar noktaları için bilgiyi ortak ve erişilebilir kılmak, topluluğu aynı değerler üzerinde konuşabilir, tartışabilir ve değişen koşullara uyum sağlayabilir hale getirmek için kritik. “Bilgi toplumu olmanın bir yan etkisi olarak bilgi yığınları içinde kaybolmanın önüne geçmek ve kör noktaları tespit etmek yine analitik bakış açısı ile mümkündür” diyen Kızıltan, sadece geçmişe bakarak karar vermenin herkes için tartışmaya değer bir risk oluşturduğunu, tahmine dayalı analizlerin ise rekabet gücü noktasında kuramların elini kuvvetlendirdiğini belirtiyor.
Teknolojinin geleceği nasıl değiştireceğine baktığımız kadar insan hayatını nasıl etkileyeceğine de bakmamız gerektiğini ifade eden Kızıltan’a göre, bu yeni teknolojilerle ilgili yönetmelikler, hukuki altyapılar, doğru yönlendirmeler ve kamu önlemleri olmazsa, gelecekte çok vahşi bir dünyayla karşı karşıya kalabiliriz.
ENDÜSTRİDE DE DEVRİM YARATACAK
Büyük verinin ‘ilişkisel veri tabanı’ yaklaşımına alternatif ve ondan çok daha önemli, çok daha düşük maliyetli, yüksek performanslı bir çözüm önermekte olduğuna işaret eden Datameer Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Genel Müdürü Gökhan Nalbantoğlu, “Bunun ötesinde aynı zamanda da iş zekası ve iş analitiğine bambaşka bir bakış açısı ve modern bir yaklaşım açısı getiriyor” diyor. Büyük veri doğru kullanıldığında müşteriye çok daha hızlı bir şekilde, doğru koşullarda, doğru tekliflerin çıkılmasının sağlanacağına işaret eden Nalbantoğlu, “Büyük veriyi iyi kullanan firmalar müşteri kazanımmda ve sadakatinde diğer firmalardan daha avantajlı konumda olacak” diyor.
Nalbantoğlu’na göre artık müşterinin markayla ilgili bir değil, tüm alanlardaki deneyimini analiz etmek gerekiyor. Büyük veriyle ilgili en temel değişiklik ve trend de burada gerçekleşiyor. Nalbantoğlu “Eskiden bir analiz yapıldığında belki sadece o müşterinin alışkanlıklarına bakarak karar veriliyordu ama bu artık tek başına yeterli değil. Aynı müşterinin sizin ürününüzü kullanırken edinmiş olduğu alışkanlıklar, internet sitenizde veya çağrı merkezinizde yapmış olduğu görüşmeler, gezindiği web siteleri gibi bilgilere de aynı anda bakabilmek gerekiyor” diyor.
SEKTÖREL REHBER BOT
Konum tabanlı dijital firma rehberi Yel-low Pages, büyük veriyi kullanarak bilgiyi ürüne dönüştürebilen çarpıcı örneklerden biri. Yellow Pages Genel Müdürü Ser-had Akkoç, site üzerindeki arama ve yazışmaları işleyerek sektörel rehber botlar (chatbot) geliştirdiklerini belirtiyor. Akkoç, “Başlangıç olarak oto tamircilerle ilgili rehber botumuzu tamamlamak üzereyiz. Bu bot datanın konuşan yüzü olacak.
Sorulan tüm sorulara cevap verip tavsiyelerde bulunacak. Örneğin ön tekere kaç bar hava basılır gibi bir soruya onaylanmış bilgi verebilecek. Restoranlarla ilgili de bir rehber bot geliştiriyoruz. Mekanların internette aranma sıklığına, yapılan yorumlara göre lokasyon bazlı tavsiyelerde bulunacak bu bot. Bu botları kısa vadede tüm sektörlere uyarlıyor olacağız” diyor.Veriyi kullanabilmenin ülke ekonomisine de katkı sağlayacağını, e-ihracatın yolunu açacağını ifade eden Akkoç, “Amacımız mahalledeki bir esnafı bile dünyaya açmak, görünür olabilmesini sağlamak. Yellow Pages üzerinden bugün de ihracat yapan KOBİ’lerimiz var” diyor.
Ürün Dirier