Büyümede pozitif sürpriz
TÜRKİYE istatistik Kurumu (TÜÎK) tarafından açıklanan büyüme verilerine göre, gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYH), 2014 yılının ilk çeyreğinde piyasa beklentilerinin üzerinde ve yıllık bazda yüzde 4.3 oranında arttı. Büyümeye sürpriz katkı, kur artışlarının desteğiyle 2.7 baz puan ile net dış ticaret dengesinden geldi. Iç ..tüketim ise 2.9 baz puanlık etkiyle büyümeye en fazla katkı sağlayan kalem oldu. Diğer taraftan ilk çeyrek büyümesine yatırımlar 0.1 baz puan ve stok değişimi ise 1.2 baz puan negatif yönde etki yaptı. Açıklanan veri sonrasında birçok ekonomist 2014 yılı için büyüme beklentilerini yukarı yönlü olarak revize etti.
Geçtiğimiz ay global merkez bankaları, süregelen düşük faiz ortamını destekleyen kararlara imza attılar. Deflasyon riskiyle karşı karşıya olan Avrupa Merkez Bankası (AMB), Haziran ayı toplantısında önemli politika kararları aldı. Buna göre AMB’nin politika faizi yüzde, 0.25’ten yüzde 0.15’e düşürülürken, bankaların AMB’den ilave borçlanmaları durumunda uygulanan faiz yüzde 0.75’ten yüzde 0.40’a çekildi. Ayrıca bankaların AMB’de tuttukları mevduat için yüzde 0.10 oranında negatif faiz uygulanması kararı alındı. Bu kararla fazla likiditenin AMB’de park edilmesi cezalandırılırken, kaynakların reel sektöre kredi olarak yönlendirilmesi ve ekonomik aktivitenin canlanması amaçlanıyor. Bunların yanı sıra, AMB finans dışı sektörlere dört yıl vadeli 400 milyar Euro tutarında ek finansman sağlayacak ve tahvil alım programı SMP çerçevesinde alman sorunlu ülke bonoları için piyasadan yapılan likidite sterilizasyonunu sonlandıracak. Geçmiş AMB politikalarıyla kıyaslandığında radikal sayılabilecek bu kararlara ilave olarak; AMB gerektiği takdirde varlık alımı da dâhil olmak üzere diğer seçenekleri de değerlendirebileceğinin sinyalini verdi. Bu güçlü kararlar Euro/dolar paritesi üzerinde baskı yaratırken, AB ülkelerinde büyümeyi olumlu yönde etkilemesi bekleniyor.
ABD Merkez Bankası (Fed); 18 Haziran’da politika faizini değiştirmediği, varlık alımlarını 10 milyar ABD Doları daha azalttığı FOMC toplantısı sonrasında 2014 ve sonraki yıllar için yaptığı ekonomik tahminlerde revizyonlara gitti. Buna göre 2014 için ABD ekonomisinde büyümenin tahmini olarak yüzde 2.1 ile yüzde 2.3 aralığında gerçekleşmesi bekleniyor. Mart ayındaki tahminlerde büyümenin yüzde 2.8 ile yüzde 3 arasında gerçekleşmesi bekleniyordu. Banka 2015 ve 2016 yılları için ise büyüme tahminlerini değiştirmedi. 2014 yılı için işsizlik oranı tahminlerinde hafif aşağı, enflasyon tahminlerinde ise hafif yukarı yönlü revizyonlar yapıldı. Düşük faiz politikasının uzun süre devam edeceği ve varlık fiyatlamalarında henüz “balon” görülmediği açıklamaları piyasalara ilk etapta olumlu yansıdı. Ekonomideki toparlanmanın sürdürülebilir olduğundan emin olmadan, Fed’in para politikasını sıkılaştırıcı yönde adım atmayacağı beklentisi böylece güç kazandı.
Emeklilik yatırım fonları
Mart ayı sonrası başlayan risk iştahındaki artışın hem dünyada hem de Türkiye’de devam ettiğini ve büyük ölçüde emeklilik fonlarının getirilerine de yansıdığını gözlemliyoruz. Bu ortamda emeklilik fonlarının ortalama getirisi 18 Haziran tarihi itibariyle yüzde 7.64 gibi oldukça yüksek düzeyde gerçekleşti. Hisse senedi fonlarının getirisinin ise borsadaki iyi performansa bağlı olarak ortalama getirinin oldukça üstünde (yüzde 15.71) olduğu görülüyor. Fed’in ve AMB’nin parasal genişleme ve faiz konusunda piyasa yanlısı bir politika izlemeye devam edeceği tahmin ediliyor. Bu durum Türkiye gibi dış finansmana ihtiyaç duyan ülkelerin önemli ölçüde rahatlamasına neden oluyor. Emeklilik fonu tercihlerinde yukarıdaki makro ekonomik faktörler yanında emekliliğe kalan süreye bağlı olarak bir tercih yapılması beklentilerin karşılanabilmesi için önem taşıyor.