Çarklar güçlü büyüme için dönüyor
Sanayi üretimi 2018 ilk çeyreğinde büyüme beklentisini yüzde 7’ye çıkardı. Sanayideki artış işgücü piyasalarına da yansıdı. Şubat’ta işsizlik oranı yüzde 10.6’ya geriledi. 1 milyon 210 bin kişiye İlave İstihdam sağlandı…
SANAYİ üretiminde hızlı dönen çarklar, 2018’in ilk çeyreğinde güçlü büyümenin işaretini verdi. Sanayi üretim endeksi takvim etkisinden arındırılmış verilerle Mart’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.6, yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 9.8 arttı. Sanayi üretimindeki bu artış, yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 ve üzeri büyüme görünümüne işaret ederken, işgücü verilerine de olumlu yansıdı. Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan Şubat döneminde işsizlik oranı geçen yılın aynı ayına göre 2 puan azalışla yüzde 10.6’ya gerilerken, işsiz sayısı 546 bin kişilik azalışla 3 milyon 354 bin kişi oldu. Genç işsizlik oranı Şubat’ta 4.3 puan azalışla yüzde 19’a inerken, Şubat itibarıyla son bir yıllık dönemde 1 milyon 210 bin kişiye ilave istihdam sağlandı.
İLK ÇEYREK MORAL VERDİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜÎK) verilerine göre 2018 yılı Mart’ta mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0.2 artarken, arındırılmamış verilerle sanayi üretiminde aylık yüzde 14.4, yıllık yüzde 6.8 artış yaşandı. Takvim etkisinden arındırılmış verilerle madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayma göre yüzde 10.7, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 7.9 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2.9 artış gösterdi. 2018 yılı birinci çeyreğinde takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9.8 artarken, bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi artışı ise yüzde 0.8 oldu.
TÜÎK geçen hafta ciro endekslerini de açıkladı. Buna göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış ciro endeksi, Mart’ta geçen yılın aynı ayma göre yüzde 22 arttı. Türkiye ekonomisinin sanayinin öncülüğünde hızlı şekilde yoluna devam ettiğini söyleyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk özlü, ilk çeyrekte gerçekleşen yüksek sanayi büyümesinin, yılın tamamında da diğer sektörleri tetikleyeceğini ve ekonominin beklentilerin ötesinde büyüyeceğine işaret ettiğini vurguladı.
GENÇ İŞSİZLİĞİ GERİLEDİ
TÜÎK verilerine göre işsizlik oranı Şubat’ta geçen yılın aynı dönemine göre 2 puanlık azalış ile yüzde 10.6 seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde tarım dışı işsizlik oranı 2.3 puanlık azalış ile yüzde 12.5 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta işsizlik oranı 4.3 puanlık azalış ile yüzde 19 oldu.
İşsizlik oranı bir önceki aya göre 0.2 puan gerilerken, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı ise bir önceki aya göre değişim göstermeyerek yüzde 9.8 düzeyinde belirlendi. Şubat itibarıyla son bir yıllık dönemde işgücü 665 bin kişi artarak 31 milyon 520 bin kişiye ulaşırken, istihdam 1 milyon 210 bin kişi artarak 28 milyon 166 bin kişiye yükseldi. Şubat 2018 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı 0.6 puan azalarak yüzde 32.2 olarak gerçekleşti.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin dünyada ve bölgede yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen emin adımlarla yoluna devam ettiğini vurgulayarak, uygulamaya konulan istihdam teşvikleri, artan ihracat, mal ve hizmet üretiminde görülen yükselişin de etkisiyle Şubat’ta oluşturulan net ilave istihdamın 1 milyon 210 bine ulaştığını belirtti. Elvan, istihdamın sadece nicelik değil, kap-sayıcılık yönünün de iyileşmeye devam ettiğini kaydetti.
“DÜŞÜŞ ORTA VADEDE SÜRECEK”
Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, işsizlik oranında gözlenen 2 puanlık düşüşün büyük ölçüde güçlü ekonomik aktivite, istihdam piyasasına yönelik teşvikler ve işgücüne katılım oranında gözlenen normalleşme eğiliminden kaynaklandığını vurguladı. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranının yüzde 9.8 seviyesinde çift hanelerin altındaki seyrini sürdürdüğünü belirten Arzova, “İşsizlik oranındaki düşüş eğiliminin genel olarak orta vadede süreceği gözüküyor. Ancak hem büyümenin geçen yıl ki gibi gerçekleşemeyecek olması ve mevsimsel etkiler nedeniyle işsizlik oranının yılın ikinci yarısında yeniden yükseliş eğilimine girmesi nedeniyle yılın son çeyreğinde çift hanelere yükselebilecek. İstihdamı artıcı teşvik edici politikalar ile yapısal değişikliklere ihtiyaç duyuluyor” dedi.
CARİ AÇIK 55.4 MİLYAR DOLAR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ödemeler dengesi verilerine göre, 2018 Mart’ta cari işlemler açığı, geçen yılın aynı ayma göre 1.7 milyar dolar artışla 4.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Beklentilerin üzerinde gelen cari açıkla birlikte, 12 aylık cari işlemler açığı 55 milyar 380 milyon dolar oldu. Söz konusu gelişmede, dış ticaret açığının 1.7 milyar dolar artarak 4.6 milyar dolara yükselmesi, birincil gelir dengesi açığının 240 milyon dolar artarak 1.3 milyar dolara yükselmesi ve geçen yıl Mart’ta 240 milyon dolar net giriş kaydeden ikincil gelir dengesinin bu yılın aynı ayında 6 milyon dolar net çıkış kaydetmesi etkili oldu. Mart’ta parasal olmayan net altın ithalatı 1 milyar 175 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Ocak-Mart dönemi cari açığı ise 16.4 milyar dolar oldu.
Mart’ta seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 239 milyon dolar artarak 988 milyon dolara yükseldi. Yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, 218 milyon dolar artarak 1.2 milyar dolar oldu. Mart’ta doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler, 269 milyon dolar azalarak 1 milyar 29 milyon dolar olarak gerçekleşti. Portföy yatırımlarında 2.4 milyar dolar tutarında net çıkış yaşandı. Mart’ta net hata noksan kaleminde 2.9 milyar dolarlık giriş yaşandı. Resmi rezervler 4.8 milyar dolar eridi.
BÜTÇE AÇIĞI 23.2 MİLYAR TL
Maliye Bakanlığı verilerine göre, merkezi yönetim bütçe gelirleri Nisan’da geçen yılın aynı ayma göre yüzde 21.8 artarak 64.6 milyar TL olurken, bütçe giderleri yüzde 20.3 artarak 67.4 milyar TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirlerinin yüzde 21.5 artışla 45 milyar TL’yi aştığı, Hazine portföyü ve iştirak gelirlerinden bütçeye 12.4 milyar TL ile beklentinin üzerinde tahsilat sağlandığı Nisan’da, bütçe 2.8 milyar TL açık verdi. Faiz dışı fazla ise 356 milyon TL oldu.
Yılın ilk dört ayında bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.3 artarak 232 milyar TL, bütçe giderleri yüzde 18.3 artarak 255.2 milyar TL olarak gerçekleşti. Böylece 2018 yılının Ocak-Nisan dönemindeki açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29.2 artarak 23.2 milyar TL’ye ulaştı.
Nisan’da ve yılın ilk dört ayında bütçe harcamalarında sermaye giderleri ve sermaye transferi yüksek bir seyir izledi. Maliye Bakanı Naci Ağbal, yaptığı açıklamada kamuda çalışan taşeron işçilerin kamuya geçişinin Nisan’da tamamlandığını belirtti.
GELİR VERGİSİ TAHSİLATINDA ARTIŞ
Vergi gelirlerinin 45 milyar TL’yi aştığı Nisan’da, gelir vergisi tahsilatı yüzde 39.7 artarak 11.6 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. İstihdamdaki güçlü artışa bağlı olarak ücretler üzerinden alınan gelir vergisi tevkifatı yüzde 18.9 artışla 1.7 milyar TL, dahilde alman KDV tahsilatı yüzde 7.4 artışla 4.7 milyar oldu. Nisan’da brüt KDV tahsilatının yüzde 25.9 arttığını ifade eden Ağbal, bunun ekonomideki canlılığa işaret ettiğini söyledi.
Bütçe dengelerinde son yıllara göre olumsuz bir gelişme olduğunu vurgulayan Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, bozulmanın yönetilebilir ve dengelenebilir bir düzeyde olduğunu belirtti. Uluslararası standartlarda bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 3’ten küçükse genelde yönetilebilir kabul edilebildiğini dile getiren Aslanoğlu, “Kamu borcunun GSYH’ye oranı yüzde 60’ın altındaysa makul kabul edilir. Türkiye’deki mevcut bu oranlar ise sırasıyla yüzde 2.5 ve yüzde 30. Bir bozulma var ama bunu ekonominin en önemli sorunu gibi görmemek lazım” dedi.
Prof. Dr. Burak ARZOVA / Marmara Üniversitesi
“Sonuçlar şaşırtıcı değil”
Sanayi üretiminde Ocak’ta kaydedilen yüzde 12.9 yıllık artış, beklentiler çerçevesinde yüzde 9.9 seviyesine gerilemişti. Mart ayında takvim etkisinden arındırılmamış sanayi üretimi yüzde 6.8 yıllık artış kaydetti ve artış hızındaki yavaşlama devam etti. 2018 büyümesinde bir önceki yıla göre gerçekleşmesi beklenen daha yumuşak büyümenin, sanayi üretiminde de etkisini göstermesi kaçınılmaz. O nedenle gelen sonuçlar şaşırtıcı değil. Kurlarda beklenti ötesi artışlar, özellikle yabancı para cinsinden borç stoku yüksek sektör ve firmaları olumsuz etkileyecek. Fiyatlar genel düzeyindeki artışa karşılık düşen talep sanayi üretimini önümüzdeki dönemlerde olumsuz etkileyebilir. Bütçe AK Parti’nin en önemli çıpalarından birisi. Türkiye’nin son 15 yıldır geçirdiği bunca seçimde bu çıpadan vaz geçilmedi. Ancak son dönemde özellikle seçim ağırlıklı bir ekonomi izlenmesi ve neticesinde bütçede meydana gelen genişleme hem kredi değerlendirme kuruluşlarının dikkatini çekti hem de Türkiye’nin kırılganlığını artırdı.
Prof. Dr. Göksel AŞAN / İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi
“İmalat sanayindeki artış ümit verici”
Nisan ayı bütçe gerçekleşmeleri geçen seneye göre herhangi bir bozulmaya işaret etmiyor. Bütçe açığında düşük bir miktar artış var. Gelir tarafındaki performans önümüzdeki aylarda bu farkın da kapanabileceğini gösteriyor.
Bu sene açığın milli gelire oranında hedefin çok az üzerinde kalınabilir ancak yüzde 2’nin altında kalacağını söylemek mümkün. Benzer bir performansı ödemeler dengesi tarafında görmeyi de çok isterdik ancak şu an bundan uzağız. Aslında dış ticaret rakamları önce açıklandığı için, diğer kalemlerde de bazı göstergelerden hareketle cari açığa dair yakın tahminler yapabiliyoruz. Ancak Mart ayında birincil yatırım kaynaklı giderler kalemindeki 750 milyon dolarlık artış hiç beklenmiyordu. Bu arada yüksek hata noksan kalemi de oldukça dikkat çekici. Nisan ayında da cari işlemler tarafında geçen yıla kıyasla hatırı sayılır bir bozulma göreceğiz.
Bununla birlikte takip eden aylarda bir miktar düzelme bekliyorum. Yine de sene sonunda milli gelire oranın yüzde 5.5’in üzerinde olma ihtimali oldukça fazla. Türkiye ekonomisinin Şubat ayında da yeni iş yaratmaya güçlü bir şeklide devam ettiğini görmüş olduk. Benzer bir tabloyu sanayi üretimi tarafında da gördük. Burada imalat sanayindeki artış ayrıca ümit verici.
Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU / Piri Reis Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
“İlk çeyrekte yüzde 7 büyüme bekliyorum”
Cari açığın finansman tarafında yetersizlik son verilerden sonra görülmeye başladı. Yılın ilk iki ayında finansman, beklentilerimizden iyiydi. Mart’tan itibaren denge bozuldu. Cari açığı ‘döviz talebi’, finansmanı ‘döviz arzı’ olarak düşünecek olursak, talep arzı baskılamaya başladığı zaman kurda da daha fazla yukarı yönlü baskıyı hissetmeye başladık. Nisan verilerinde maalesef böyle bir eğilim göreceğiz. Şu anda global ve iç faktörler Türkiye’ye sermaye girişinde zorluk yaratıyor. Dünyada para var aslında. O yüzden global konjonktür, siyasi ve jeopolitik gelişmeler finansman tarafını tekrar destekleyebilir. Bir süre sonra o para, Türkiye’ye dönebilir. Sanayi üretiminde yılın ilk çeyreğinde yüzde 10 civarında büyümesi, ekonominin de ilk çeyrekte yüzde 7 civarında büyümüş olma ihtimalini artırıyor. Yıl genelinde ise yüzde 5-6 düzeyinde büyüme beklentim var. Türkiye ekonomisi yüzde 7’nin üzerinde büyümeye başlayınca işsizlik oranında gerileme görüyoruz.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA