Çin’in emlak devi Evergrande piyasalara korku saldı
GEÇTİĞİMİZ hafta, Çin’in emlak devi Evergrande’in iflas etmekte olduğu söylentileri, uluslararası piyasalara korku saldı. Bunun sebebi, şirketin 100 milyon dolarlık tahvil ödemesinde sıkıntı yaşadığı haberleriydi. Ama endişeler bununla bitmiyor. Toplamda 300 milyar dolarlık borcu olan şirketin, yükümlülüklerini yerine getirememesi halinde Asya piyasalarında domino etkisi oluşturmasından ve diğer şirketlerin de birer birer iflas etmesinden korkuluyor, ödemeler gününde yapılmazsa ve yeniden yapılandırmaya gidilmezse borçlar, hukuk diliyle temerrüde düşecek (Kelimenin anlamı, Türk Dil Kurumu’na göre; direnme, kafa tutma). Bu, iflas anlamına gelmiyor. Sadece borçların “zamanında ve tam olarak ödenmemesinden kaynaklanan hukuki durum” demek oluyor.
Birkaç hafta öncesine kadar hiç kimsenin adını bile duymadığı bir şirket olan Evergrande, birdenbire herkesin dilinde olan bir markaya nasıl dönüştü?
Borsalarda yatırımlarınız varsa, büyük şirketlerin değil batışından, söylentisinden bile endişe duyarsınız. Çünkü bu devler, çökerken beraberinde diğer şirketleri de aşağı çeker. Evergrande hakkında, işlerin yolunda gitmediği ile ilgili birkaç kelime duyarsanız, endişeniz korkuya dönüşür. Evergrande’in bulunduğu borsalarda olmasanız bile kendinizi rahat hissetmezsiniz. Çünkü küresel ekonomiyi şok dalgalarının vurması kaçınılmazdır.
Evergrande, Çin’in en büyük emlak geliştirici şirketlerinden biri. Ülkenin 280’den fazla şehrinde bin 300 projesi var. Sadece gayrimenkul işinde değil. Elektrikli araçlar, medya, finansal hizmetler, spor takımları sahipliği, sağlık hizmetleri, tema parkları (Eskiden “eğlence parkı” veya “luna park” derdik. Şimdi merkezi bir temayı temel alan parklara “tema park” deniyor) gibi branşlarda da faaliyetlerini sürdürüyor.
ÇOK SAYIDA BANKADAN KREDİ ALDI
Avustralya Yayın Kurumu ABC’ye (Australian Brı-oadcasting Corporation’a) göre şirket, on yıl önce büyük bir atak yaparak çok sayıda bankadan yüklü krediler aldı. Bu paraları, blok apartmanlar, siteler inşa etmekte kullandı. Çok kısa sürede çok fazla büyüdü. Bu nedenle Evergrande, dünyanın en borçlu şirketi haline geldi.
Bu durum çok önceden Çin hükümetinin dikkatini çekmişti. Geçen yıl hükümet, iç piyasaları da çökertebilecek gidişi dizginlemeye çalıştı. Şirketin daha fazla borç almasını engelledi. înşa ettiği apartman dairelerini de bir an önce satıp borçları için kaynak oluşturmaya teşvik etti. Çin’in nüfusu az, cazibesi olmayan, gelecek için umut vaat etmeyen kentlerinde ihtiyaç fazlası apartmanlar inşa etmesine de izin vermemeye başladı.
Evergrande ise Hong Kong Borsası’na yaptığı açıklamada, nakit akışı üzerinde muazzam bir baskı olduğunu belirtti ve yatırımcıların endişe etmesinin sebebinin “negatif medya raporları” olduğunu vurguladı. Şirket halen, borç ödemesini karşılayacak kadar konut satamayacağı kaygısı içinde. Evergrande’a yatırım yapmaya teşvik edilen tedarikçiler ve şirket çalışanları, merkez bina önünde sürekli gösteri yapıyor ve zararlarının tazmin edilmesini talep ediyor.
Şirketin, tam rakamlara ulaşılamasa da, bir milyon 400 bin daire sattığı, ancak bu dairelerin önemli bir bölümünün proje üzerinden müşterilere satıldığı, taahhüt edilen çoğu dairenin henüz inşa bile edilmemiş olduğu ileri sürülüyor. İkinci büyük hissedarı olan “Chinese Estate Holdings”in ortaklıktan ayrılacağını açıklaması, Evergrande’ın ne kadar zor bir durum içinde olduğunun ispatı kabul ediliyor.
ÇİN EKONOMİSİ İÇİN FELAKET OLUR
Fakat İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye göre geçtiğimiz Çarşamba günü, şirketin hissedarlarla yaptığı anlaşma ve 83.5 milyon dolar faiz ödemesi için taahhütte bulunması sonucu Evergrande’ın borsalardaki değerinin yükseldiği görüldü. Artışın yüzde 17 olduğu belirtildi. Şirketin hisseleri Hong Kong Borsası’nda yüzde 80’den fazla değer kaybına uğramıştı. Evergrande, batmayacak ya da batmasına izin verilmeyecek kadar büyük bir şirket mi olmuştu?
Anlaşmada bir aylık bir ödemesiz dönemden (lütuf döneminden) söz ediliyor. Piyasa gözlemcilerine göre Evergrande, bir şekilde uzlaşmaya gitmek zorunda. Batması ya da kriz içine girmesi, Çin ekonomisi için felaket anlamına gelebilir. Çarşamba anlaşması, bazı yatırımcılara göre olumlu bir gelişme. Ancak tedirginlik hissi, yatırımcıların çoğunluğunda hayli yaygın. Hong Kong Üniversitesi’nde Bilim ve Teknoloji kürsüsü bünyesinde çalışmalarını sürdüren Gelişmekte olan Piyasa Çalışmaları Enstitüsü’nün direktörü Donald Low, “Bu, küçük bir soluklanma mı, yoksa bir kurtarma planı mı yürürlüğe girdi, önümüzdeki günlerde anlayacağız” diyor.
Amerikan gazetesi The New York Times ise, “Evergrande sıkıntısının ötesinde, yavaşlayan Çin ekonomisi bulunuyor” görüşüne yer veriyor. “Çin’in büyümesi yavaşlıyor. Otomobil satışlarının düşmesinin ardından diğer alanlardaki sanayi üretimleri de azaldı. Şimdi bunları emlak piyasalarındaki kriz takip ediyor. Her alanda satışlar, alarm verecek düzeylerde düşüyor.” ifadesini kullanan gazete, yorumuna şöyle devam eadiyor: “Çin hükümetinin karayolu ve demiryolu projelerindeki ağır harcamaları, ekonomiyi yüzer durumda tutmayı amaçlıyordu. Ama plan tutmadı. Yetkililer şimdi ülkenin en büyük şirketlerinden birini kurtarma çabası içinde. Aksi halde Evergrande’ı diğerleri takip edebilir. Kurtarma planı ise çok zor. Çünkü şirketin yaptığı apartman daireleri satılmıyor. Dairelerin fiyatları, pek çok Çinli ailenin ödeyebileceği rakamın çok üzerinde.”
ALEV RIGEL