Çocuklara Kod Öğreten Robot
Gelecek 10-20 yıl içinde kodlamayı bilmeyen herkesin işi çok zor olacak. DanimarkalI bir firma, çocukları geleceğe hazırlamak için kod okuryazarlığı öğreten bir robot geliştirdi…
ÖNÜMÜZDEKİ 15 yıl içinde otomasyon, robotik ve yapay zeka kullanımının giderek yaygınlaşacağı ve pratik yaşantımızda bunun somut örneklerini çok daha fazla göreceğimiz bir gerçek. Bu gerçek geleceğin yetişkinlerinin bizimkinden farklı hayatlar kuracağını, hatta farklı bir “dilde” konuşacağını da anlatmıyor mu? Danimarka’daki Odense Robotics isimli şirketin bünyesinde geliştirilen KUBO isimli robotun yaratılmasının nedeni, bu dili çocuklara öğretmek. Bunu çılgınca bulabilirsiniz ama bu eğitim robotu, 4-10 yaşları arasındaki çocuklara okuma-yazma değil, “geleceğin alfabesi” olan kodlamayı öğretiyor.
Danimarka’da satışa sunulan KUBO’yu yaratan Odense’in kurucularından Tommy Otzen, 2034 yılında işlerin yüzde 47’sinin yok olacağını ve bunun “insanların robotlarla birlikte çalışacağı” anlamına geldiğini belirterek, önümüzdeki yıllarda “temel çocuk eğitimi” kavramının değişeceğini söylüyor. “Günümüzün çocukları robotlarla birlikte çalışacak veya sosyal yaşamları da paylaşacaklar. Bu nedenle şimdiden kodlama ve robotik ile ilgili bilgi sahip olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Mayıs ayından itibaren Danimarka’nın dört bir yanında KUBO’yu test ediyoruz. Çocukların yaz tatilini kodlamayla geçirmelerini istiyoruz” diyen Otzen, robotu 4 yaşındaki bir çocuğun bile kullanabileceğinin altını çiziyor. Ozten, çocuk-ı ların mevcut eğlence-eğitim araçlarının, kodlama kadar “basit” olduğunu belirterek, “Eğer bir çocuk yap boz yapabiliyorsa, aynı şekilde kodlamayı da öğrenebilir” diyor.
ERKEN YAŞTA EĞİTİLMELİLER
Odense Robotics, 21’inci yüzyılın eğitim tekniğinde “kritik düşünme, yaratıcılık, iletişim ve işbirliği” faktörlerinin değer kazanacağım ve çocukların bu yetilerle donatılarak eğitim görmesi gerektiği görüşünde. Öte yandan ebeveynlerin ve öğretmenlerin çoğu mühendis değil. Ancak çocukları teknolojiyle daha sıkı bir ilişki içinde büyüyecek. Bu durumda aileler istese bile çocuklarına yardımcı olacak donanımda değiller. Tommv Otzen, pek çok çocuğun kendisini yetersiz bularak teknolojiyi öğrenmek ve keşfetmekten kaçındığım belirterek, oysa bu eğitimin mümkün olduğunca erken başlaması gerektiğini savunuyor.
Tıpkı bir yap boz gibi hareket eden KUBO, Odense’in geliştirdiği tıpkı yazı tahtasında fişlerin yazılmasına benzeyen #Tagline isimli dil öğretme programı ve hangi yöne hareket etmesi gerektiğini gösteren kodlamayla masa üzerindeki yazıları okuyor. Yazıların doğru yazılıp yazılmadığım harflerin üzerinde gezinerek tespit ediyor. Kodlama öğretirken çocukları günümüz ebeveynlerin en büyük şikayeti olan “tablet ekranından” uzaklaştırmayı başaran KUBO, bu yıl içinde Danimarka ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde uygulanmaya başlayacak.
Babam bana robot yaptı
Singapurlu 8 yaşındaki Emiliano Zhang, günümüz çocuklarının geleceğini yönlendirecek olan KUBO’nun ne kadar önemli bir buluş olduğunu kanıtlayan canlı bir örnek. Çocukların dünyası, robot ve yapay zekaya sandığımızdan daha yakın. Babası, Singapur merkezli GT Robot Technology isimli şirketin sahibi Dr. Paul Zhang olan Emiliano, iki yıl önce, sadece 6 yaşındayken babasından kendisi için “televizyonlarda gördüğü gibi akıllı” bir robot yapmasını istemiş.
Üretimi bir buçuk yılda tamamlanan ve ağustosta piyasaya çıkacak olan GT Wonder Boy isimli 24 santimetre uzunluğundaki sosyal robot, yaşlı bir kişi veya bir çocukla konuşarak veya şarkı söyleyerek yalnız kalmasının önüne geçiyor. Tam 13 dilde ses ve yüzleri tanıyarak insanlarla konuşan, dans edebilen ve matematik problemleri çözebilen GT Wonder Boy, bir restoranda rezervasyon yapmak veya cep telefonu mesajı göndermek gibi “kişisel yardımcılık” özelliklerini de kullanıyor. Robotlara ilgi duyan ve babası teknoloji firması sahibi olmayan çocuklar üzülmesin. Carnegie Mellon Üniversitesinden Robotik Doçenti Stelian Coros’un geliştirdiği bir yöntem, 3D teknolojisinden de destek alarak kişilere kendi robotlarını üretme şansı tanıyor. İster işin uzmanı olun, ister amatör, Coros’un geliştirdiği interaktif tasarım aracı, 3D boyutlu basılan ve hazır olarak satılan malzemelerden iki ayaklı veya tekerlekli robotların üretilmesini sağlıyor.
Otizmin tedavisinde de devredeler
Birincil görevi insanla iletişime geçmek olan sosyal robotların işlevinin bazen küçümsendiği biliniyor. Ancak iletişime açık ve kendine güvenen sağlıklı bireylerin yetişmesine yardımcı olan bu robotlar, son yıllarda otizm hastası olan çocuklar yararına da kullanılıyor. Ailelerinin en büyük sorunu, otizm hastası olan çocuklarının iletişim kurma ve diğer çocuklarla iletişime geçmekte zayıf kalmasıyken, Fransa’da üretilen Buddy ve İngiltere’de üretilen Zeno isimli sosyal robotlar otizm hastası çocukların iletişim kurmasında büyük bir destek sağlıyor.
İki ayaklı Zeno’nun amacı, karşısındaki çocukla oynayıp belirli roller üstlenerek, çocuğun duyguları okumasını ve sosyalleşmesini kolaylaştırmak. Dahası, çocuğu iletişim kurmaya teşvik etmek. Otizm hastası çocuklarının iletişimdeki en büyük sorunu, yüz ifadeleri ve hareketleri karıştırarak karşısındaki insanla göz temasından kaçınmaları veya hiç iletişime geçmemeleri olarak biliniyor.
Yapay zeka destekli Zeno ise ses, görsel, yüz tanıma teknolojileriyle çocuğun iletişime geçmesi için onunla oyun oynuyor.
Aynı amaçla tasarlanan tekerlekli sosyal robot Buddy ise ekranından beliren yüz sayesinde çocukla iletişime geçerek onun rahatlamasını sağlıyor.
Robota, Leka, Kaspar da Avrupa, ABD, Japonya’da benzeri teknikler kullanarak otizm hastalarının iletişim kurmalarını sağlayan yapay zeka destekli diğer robotlar arasında yer alıyor.
Okul sırasındaki yerine oturuyor
Aralık ayından bu yana kanser tedavisi gördüğü için okula gidemeyen ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşayan 13 yaşındaki Tyler Knurek’in sınıf arkadaşları ona kendisini evde yalnız hissetmemesi için bir robot satın aldı. Ancak VGo isimli bu robot evde Tyler’ın yanında değil, sınıfta sırasında duruyor. Arkadaşlarının iki haftada 8 bin dolar biriktirerek sürpriz yaptığı Tyler, şimdi iPad’inden robota bağlanarak, yüzünün bir tür telekonferans robotu olan VGo’nun ekranında belirmesini sağlıyor. Sınıftaki dersleri izleyebilen ve arkadaşlarına katılabilen Tyler, VGo sayesinde okulun koridorlarında da gezintiye çıkabiliyor.