Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Covid-19’un işletmelerin finansal tablolarına etkisi

MÖDAV (Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve Dayanışma Vakfı) Başkent Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Muhasebe ve Finans Yönetimi Bölümü ile işbirliği içinde 21-23 Mayıs 2021 tarihleri arasında bir çalıştay düzenledi. Online gerçekleştirilen bu etkinlik için Prof. Dr. Nalan Akdoğan’ın koordinatörlüğünde 58 Üniversiteden 182 muhasebe öğretim üyesi 48 çalışma komisyonu halinde çalışarak Borsa İstanbul’da (BIST) işlem gören ve finansal tabloları Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayınlanan 21 farklı sektörde faaliyet gösteren 396 işletme ile Türkiye’nin değişik bölgelerinde yine farklı sektörlerde faaliyet gösteren, 233 büyük ve orta boy (BOBİ) ve bağımsız denetim kapsamında olmayan küçük ölçekli işletmenin 2019-2020 yıllarına ilişkin finansal tablolarını analiz edildi ve sonuçları çalıştay kapsamında tartışıldı. Bu bağlamda, başka araştırmalara da temel teşkil edecek yaklaşık 1000 sayfalık bir akademik tespit ortaya konuldu.

Bu kolektif çalışmada sektörler itibariyle işletmelerin, aktif büyüklükleri, dönen/ duran varlık, kısa/uzun vadeli yükümlülük ve öz kaynaklarındaki değişimler incelendi. Finansal durum tablosu verilerinin yanı sıra, gelir tabloları ve nakit akış tabloları dipnotlarıyla birlikte incelenerek kar zarar verileri, hasılat tutarları, satış maliyetleri, finansman gelir giderleri ve vergi etkileri dahil karlılık verileri ile nakit akış verileri analiz edilerek değerlendirilmiş. Yine bu kapsamda oran analizi tekniği ile işletmelerin likidite, finansal yapı ve karlılık oranları incelenmiş, ayrıca işletmelerin denetim bilgileri derlenerek 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin denetçi görüşleri, dayanakları, kilit denetim konuları değerlendirmeye tabi tutulmuş. İnceleme konusu işletmelerin 2019 ve 2020’ye ilişkin kurumlar vergisi/gelir vergisi tutarları belirlenmiş ve Covid-19 sürecinde işletmelerin aldıkları önlemler ve kullandıkları devlet teşvikleri analiz edilmiş.

ÖNEMLİ BULGULAR ELDE EDİLDİ

Yapılan incelemeler ve analizler sonucunda aşağıdaki bulgular elde edilmiş…

1- Borsada işlem gören işletmelerin birçoğunun Covid-19’un firmaları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak üzere riski azaltıcı önlemleri almayı başardıkları söylenebilir. Profesyonel yöneticilerle çalışan bu şirketler kurumsallaşmayı tamamladıkları ve sahip oldukları risk komiteleri ile risklerin etkisini azaltıcı önlemler alabildikleri için korunmayı başarabilmişler. Özellikle dijital dönüşümü gerçekleştirebilenler salgın etkisini avantaja çeviren firmalar olmuş.

2- Covid-19’dan en çok olumsuz etkilenen borsa şirketleri, restoran, konaklama işletmeleri ve oteller olmuş. Diğer bir ifade ile turizm ve ulaştırma sektörleri olumsuz etkilenmiş. Gerek borsada işlem görenler gerekse küçük ve orta boy niteliğindeki oteller, konaklama şirketleri kapandıkları için hasılatları çok azalmış, hemen hemen sıfır noktasına inmiş. Otellere hizmet sunan yiyecek, içecek, tedarik eden turizm bölgelerindeki yerel küçük işletmelerde bu salgından etkilenmiş ve zarar etmişler.

3- Havayollarının ilk kapanmada büyük zararları olmuş ancak daha sonra seferlerin açılmasıyla zararlarındaki artış azalmış.

4- inşaat sektörünün bir kısmında olumsuz etkilenme olmamış ancak bir kısmında hasılatları azalmış.

5- Sağlık sektöründe önceleri polikliniklerdeki hasta sayısının azalmasından dolayı hasılatlarda azalma olmuştur. Pandemi tedavisi yapan hastanelerde hasta sayısının artmasıyla hasılat da artmış. Ancak hastaların çoğunun sosyal güvenlik kurumuna bağlı hastalar olması sebebiyle nakit tahsilatlarında gecikmeler olmuş ve ticari alacaklar artmış. Tıbbi malzeme satan firmaların satışlarında 2020 yılında artışlar olduğu görülmüş.

6- Pandemi dönemindeki tüketici alışkanlıklarının değişimi nedeniyle perakende zincir marketler, gıda, teknoloji, otomobil gibi sektörlerde hasılat artmış. Teknoloji sektörü, perakende zincir marketleri, hazır giyim pazarlayan işletmeler, ihracat odaklı çalışan imalat işletmeleri Covid-19 salgınından olumlu etkilenmiş. Evde çalışma ortamı, okulların online olarak eğitim vermeleri bilgisayarla olan talebi artırmış. Bu da Teknosa gibi şirketlerin hasılatlarını artırmış ve geçmiş dönemlerdeki zararlardan kâra dönmelerine imkan vermiş.

7- Perakende zincir marketleri hasılatlarını artırmış. Mağazada satıştan internet ortamında eve teslim suretiyle yapılan online satışlar bu firmaların hasılatlarına katkı yapmış. Hazır giyim pazarlayan firmalarda da müşteri davranışlarına paralel olarak satış ortamları online sisteme dönüşünce satışlarda artışlar olmuş.

8- Tekstil sektöründe ihracat odaklı çalışanlarda eski düzeylerini korudukları, bazı firmaların brüt karlarım artırdıkları görülmüş. Bazı orta ve küçük boy firmalarda maske üretimine dönerek geçen seneki satışlarını artırdıkları görülmüş.

9- işletmelerin bazıları kapanma dönemlerinde üretimlerini kısa bir dönem durdurmuş, minimum stok bulundurma politikası izlemiş, maliyetlerde kısıtlamaya giderek nakit düzeylerini korumuş.

10- Bazı imalat firmaları da satış beklentileri olduğu için hammadde tedariklerini aksatmadan yapmışlar ve nakitlerini stoklara yatırmışlar. Nitekim satışlar artınca tam kapasite ile çalışmaya başlamışlar ancak bu durum bu kez hammadde tedarikinde bazı sıkıntılar yaşamalarına sebep olmuş.

11- Genellikle bütün sektörlerde işletmeler 2020 yılında önceki döneme göre nakit ve nakit benzerlerini artırarak nakit düzeylerini korumuşlar ve nakitte kalmayı tercih etmişler, özellikle bazı işletmeler, nakitlerden sağlanan faiz ve kur farkları ile karlarını artırmış ya da faaliyet zararlarının olumsuz etkilerini azaltmış. Bazı firmalar nakit ve nakit benzerlerini artırmak için kısa vadeli borçlanmaya gitmiş.

12- öz kaynaklardaki büyüme nominal olarak önemli düzeyde olmamasına rağmen, zarardan kara geçmelerden dolayı bazı işletmelerde öz kaynaklarda artışlar sağlanmış.

13- Yabancı kaynak kullanan işletmelerin finansman yükü nedeniyle karlılıkları etkilenmiş. Bankacılık sektöründe kredi kullandırmada önemli artışlar olduğu görülmüş. Gerek BDDK gerekse TCMB ve TBB’nin aldığı önlemlerle bankacılık sektörü piyasayı fonlamış. özellikle kamu bankalarının topladıkları mevduata yakın hatta bazı bankalar mevduattan daha fazla kredi vermiş. Mevduat bankalarının finansal durum tablolarında, salgının olumsuz etkilerine karşı nakit ve nakit benzerleri kaleminde artışa gittikleri, devlet borçlanma senetlerini, ortaklık yatırımlarını ve kredileri arttırdıkları, mevduatların artırılmaya çalışıldığı, para piyasalarına borçların, türev finansal yükümlülüklerin ve alınan kredilerin arttığı, öz kaynaklarını korunmaya çalışıldığı tespit edilmiş.

14- Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren küçük ve mikro işletmelerin pandemi salgınında en çok etkilenen şirketler olduğunu bazı araştırma raporları gösteriyor, özellikle deprem sıkıntısını da yaşayan Malatya, Erzincan bölgesi işletmelerinnin büyük ölçüde nakit sıkıntısı içinde olduğu, hasılatlarında azalma olduğu, işletmelerin hayatlarını kısa vadeli borçlanmayla sürdürdükleri görülmüş.

15- Genellikle şirketlerin 2020 için tahakkuk eden kurumlar vergisinde düşüş meydana gelmemiş. Bazı firmaların faaliyet sonuçları zararla kapanmasından dolayı kurumlar vergisi tahakkuklarında azalma olmuş. Ama genelde toplam olarak kurumlar vergisi tahakkuku artmış.

DEVLET DESTEKLERİNDEN FAYDALANDILAR

İşletmelerin Covid-19 salgını için aldıkları önlemler ve devletin sağladığı imkanlardan yararlandıkları hususlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Kısa çalışma ödeneğinden faydalanma
  • İşten çıkarma yasağı
  • Borç öteleme
  • Bankalardan alınan krediler
  • Üretim faaliyetlerine ara verme veya tamamen durdurma
  • E-ticaret faaliyetlerine ağırlık verme
  • Stok ve alacak yönetimine odaklanma
  • Bakanlıklardan alınan teşvikler kapsamında çeşitli vergi muafiyetlerinden yararlanma
  • Teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan firmalara üç ayı kapsamak üzere kira desteği verildiği görülüyor, işletmeler 2021 Haziran ayına kadar üç aylık süre boyunca kira ödemelerinden muaf tutuldu.
  • Bazı işletmeler, gerekli hallerde piyasa koşullarına bağlı olarak işletme sermayesini güçlendirici, maliyet yapısını sürekli iyileştirici, dövize endeksli nakit giriş ve çıkışlarını dengeleyici, güçlü finansman kabiliyetini destekleyici, şirket prosedürlerine uygun hedging amaçlı faaliyetlerine devam etmiş.
  • Kur riskine karşı olası olumsuz senaryolar göz önünde bulundurularak, geçmiş yıllarda olduğu gibi 2020 yılında da türev araçlar kullanmaya devam etmiş. Ayrıca 2020 yılında dövizli kredi alınması halinde vadeli mevduat hesaplarında yakın tutarlarda mevduat tutulmuş.

İŞLETMELER NAKİTTE KALDI

Sonuç olarak, genellikle işletmelerin aktif büyüklüklerinin arttığı, varlıklar içinde artışın daha ziyade dönen varlık toplamlarında olduğu görülmüştür. Kuşkusuz bu artışların bir kısmı enflasyon etkisini içinde barındırdığı için reel artışın çok fazla olmadığı söylenebilir. Dönen varlıklardaki artış bazı işletmelerde satış hacmindeki artışa bağlı olmakla birlikte, bazı işletmelerde, likidite sorununu ortadan kaldırmak için yapılan kısa vadeli borçlanmadan kaynaklanmış bulunuyor. Özellikle istihdam sağlayıcı yatırımların bu dönemde pek yapılamadığı işletmelerin sürdürülebilirliklerini sağlamak için nakitte kalmayı tercih ettikleri görülüyor.

Bu çalışmadaki katkıları nedeniyle, başta Prof. Dr. Nalan Akdoğan ve Prof. Dr. Nuran Cömert olmak üzere tüm hocalarıma teşekkür ederim.

TALHA APAK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu