Dalgalı dönem için kur tahminleri
Türkiye ekonomisi geçen hafta terör olayları ve Suriye sınırına yapılan müdahale ile gündem değiştirdi. Piyasalarda ilk tepki borsa ve dolardan geldi. Geçen hafta dolar yüzde 3.5 artışla 2.74 TL’ye çıktı. Para uzmanları bu tür dalgalı dönem için kur tahminlerini açıkladı…
GEÇEN hafta Türkiye çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybettiği terör saldırıları ve ardından IŞÎD’e yönelik sıcak çatışmalarla sarsıldı. Koalisyon hükümetinin kurulmayabileceğine ilişkin kaygıların da sıkıntı yarattığı geçen haftaya son damgayı ise dolar vurdu. Türkiye, kriz üstüne krizlerle sarsılırken komşumuz Yunanistan’ın Avrupa ile anlaşması piyasalar açısından biraz rahatlatıcı oldu. Ancak Yunanistan’ın bu anlaşma ile çok zorlu bir sürece girdiğini ve hala durumun stresli olduğunu belirtmekte yarar var.
Hem yurtiçinde artan terör saldırıları, Suriye meselesi ve yurt-dışmda ekonomik zorlukların etkisiyle bayrama 2.65 TT seviyesinde giren dolar, özellikle hafta sonuna doğru Suriye’ye yönelik askeri müdahale ile tırmanışına hız katarak 2.74 TL’ye çıktı. Ramazan Bayramı’na 2.8875 TL’den başlayan euro ise 3.002 TL’ye çıktı. Böylece bir hafta gibi kısa bir sürede dolardaki değer artışı yüzde 3.5, eurodaki artış ise yüzde 4 düzeyine ulaştı.
Geçen haftaki bu hızlı çıkış yeniden herkesin ilgisini dövize yöneltti. Tasarruf sahibinden ithalat-ihracat yapan işletmeye, döviz borcu olandan döviz alacağı olana kadar her kesim döviz piyasasını yakm takibe aldı. “Acaba TL’deki değer kaybı sürecek mi?”, “Dolar mı yoksa euro mu daha çok kazandıracak?”, “Portföylerin ne kadarı döviz olmalı?” gibi çok sayıda soru da bu dönemde sorulmaya başlandı.
Biz de parayı yönetenlere bu soruları yönelttik. Gelen yanıtlara göre genel beklenti, kurlardaki yükselişin süreceği yönünde. Ancak burada yükselişin hızı konusunda farklı görüşler bulunuyor. Örneğin, hükümet kurulamaz ve bir erken seçim olursa dolar kurunun 3 TL’ye kadar yükseleceğini öne süren de var, 2.80 TL kırılmaz diyen de…
PORTFÖYÜN YÜZDE 20-40’l DOLAR OLMALI
“Euro mu, dolar mı” sorusuna gelen yanıtların tamamı güçlü para olarak “dolar”ı işaret ediyor. Özellikle Amerikan Merkez Bankası’nm (FED) sonbaharda yapması beklenen faiz artırımından sonra euro/dolar kurunun dolar lehine hareket etmesi bekleniyor. Bu nedenle portföylerine döviz almayı düşünenlere euro değil dolar öneriliyor.
Peki, bu seviyelerden dolar almır mı? İşte en kritik soru bu. Analistler bu konuya siyasi beklentinize göre karar vermeniz gerektiğini söylüyor. Kısacası, eğer erken seçim bekliyorsanız portföyünüzün yüzde 20 hatta 40’ını dövize yatırmanız öneriliyor. Eğer bir erken seçim beklentiniz yoksa risk algınıza göre yüzde 15-20 oranlarında döviz daha doğrusu dolar tutmanız tavsiye ediliyor.
“YÜZDE 15-20 DOLAR OLMALI”
Gedik Portföy Genel Müdürü Halim Çun’a göre, kurlarda son dönemde yaşanan sert hareketlerde, hükümetin kuruluş süreci, Suriye’deki gelişmeler ve terör eylemleri etkili oldu. Siyasi istikrar sağlanana kadar kurlardaki bu hassasiyetin devam edeceğini ifade eden Çun, iki farklı senaryoya göre döviz kurlarına ilişkin tahminlerini şöyle özetliyor:
“Hükümetin kurulması durumunda dolar/TL’de dip beklentimiz 2.50-2.58, euro/TL’de ise 2.80-2.85 aralığı.
Bu durumda sepet kurda 2.65-2.72 aralığı dip olarak karşımıza çıkıyor.
Ancak hükümet kurulsa dahi görülecek bu diplerde kalıcı olunmasını beklemiyoruz. Yılsonu içinse dolar/TL’de 2.70-2.80 bandının, euro/TL’de de 3.05-3.10 pet kurda 2.8750-2.95 bandı anlamına geliyor.
Hükümet kurulamayacak olursa bu diplerin çok daha yukarılarda oluşacağını tahmin etmek zor değil.”
Bu ortamda portföylerde hedge amaçlı döviz, daha doğrusu ağırlıklı dolar bulundurulması gerektiğini söyleyen Çun, “Bu oran portföylerde yüzde 15-20 aralığına kadar çıkarılabilir. Bunun üzerine -düşen fiyatlar göz önünde bulundurularak- orta vade için yüzde 10 civarında altın eklenebilir. Hükümetin kurulacağını düşünenler alım için dolar/TL’de 2.55 civarı bir ortalamayı hedefleyebilir. Hükümetin kurulamayacağını düşünenler ise alım için bu dönemde 2.65 civarında bir ortalama yapmaya çalışabilir” diyor. Euro/dolar paritesine göre işlem yapanlar içinse Çun, 1.15’e yaklaştıkça satış, 1.05 ve altında ise alım öneriyor.
“TCMB’NİN POLİTİKASI ÖNEMLİ”
Iş Yatırım Menkul Değerler Hazine ve Portföy Yönetimi Müdür Yardımcısı Evrim Erten, Suruç’taki terör saldırısı ve erken seçim tartışmalarının tekrar gündeme gelmesi nedeniyle dolar/TL kurunun ve döviz sepetinin kısa vadede zayıf seyrini koruyacağını söylüyor. Kurlarda bu yüzden kısa vadede volatilitenin yükseleceği tahmininde bulu- Evrim Erten nan Erten, “Ekonomi tarafında ise Merkez iş yatirim İli Bankası, FED’den gelecek faiz artırım takvimine ilişkin sinyalleri göz önünde bulundurarak faiz artırımlarına başlayabileceğini düşünüyoruz” diyor.
Yatırımcılar açısından haber akışlarının yoğun olduğu ve oynaklığın arttığı böyle bir dönemde döviz kuruna yatırımın birçok riski de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Erten, şu değerlendirmede bulunuyor: “Örneğin koalisyon hükümetinin kurulması halinde TL’de değer kazancı görmemiz şaşırtıcı olmaz. Aksi halde ise yani hükümetin kurulamaması ve ülkenin tekrar erken seçim sürecine girmesi durumunda ise kurdaki değer kayıpları artar.”
“YÜKSELİŞTE TL ALINMALI”
Ak Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Gökhan Şen, üçüncü çeyrek sonunda doların 2.73, euro’nun ise 2.80 TL, döviz sepetinin ise 2.77 TL seviyesine çıkacağı tahmininde bulunuyor. Kısa vadede dövizde yükseliş olsa da ekonomideki yavaşlama, düşen cari açık, düşük fonlama ihtiyacı gibi faktörler göz önüne alındığında zayıf bir TL kuru görme ihtimalinin düşük olduğunu söyleyen Gökhan Şen, orta vadeli beklentisini şöyle özetliyor:
“Bizce dövize yatırım için soru işaretleri oldukça fazla, çünkü belirsizlikler var. Üstelik FED’in bu yıl bir faiz artırımı yapma şansı hala yarı yarıya. Tüm bu riskler faiz farklarına yansımış mı diye bakınca TL faizinin fena olmadığını görüyoruz. Bu yüzden düşüşlerde döviz almak mı yoksa yükselişlerde TL almak mı sorusunun cevabı, bizce TL alım yönünde cevaplanmalı.” Şen, euro/dolar paritesine ilişkin olarak ise “Euro zayıflamaya devam edecek” diyor.
“HÜKÜMET KURULMAZSA DOLAR 2.80”
Destek Menkul Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mergen, Türk Lirası’nm değerinin, hükümet kuruluşuna ilişkin belirsizlikler ve ABD Merkez Bankası’nm faiz artırım tarihine bağlı olduğunu söylüyor. Hükümetin kurulamaması ve erken seçime gidilmesi halinde doların ilk anda 2.78-2.80, euro’nun da 3.09-3.11 aralığına yerleşeceği tahmininde bulunan Mergen, beklentilerini Ahmet Mergen şöyle ozetlıyor:
“Eylül toplantısında FED’den faiz artışı V DESTEK bekleyen ekonomistlerin sayısı yüzde 80’e r menkul değerler ulaştı. Ancak ben faiz artışının eylülden ziyade 2016’ya sarkacağını düşünüyorum. Yine de eylül toplantısının yaratacağı stres dolarda değerlenmeye sebep olabilir. Önümüzdeki sene dolar endeksinin yapılacak FED faiz artışlarıyla 93-100 aralığındaki kısmı yukarı katlayarak 107-110 bandına doğru hareketlenebileceğini düşündüğümden dolar/TL’de fiyatın yukarıya gitmesi kaçınılmaz olacak. Hükümet belirsizliğinin sürmesi halinde Fitch, Moody’s ve S&P gibi kredi değerlendirme kuruluşları Türkiye’nin notunu indirebilir. Bu durumda portföy çıkışları artabilir. Bu da döviz fiyatlarında sert yükselişe neden olabilir. Bu en kötü senaryo gerçekleşirse dolar 3.00, euro da 3.12 TL’nin üstüne çıkabilir. Ancak bu senaryo şimdilik zor görünüyor. İşlerin olumlu gitmesi durumunda (koalisyon hükümetinin kurulması ve ekonomik programda anlaşma sağlanması vb.) ise dolar 2.58-2.60, euro’da 2.80-2.82 aralığına inebilir. Ancak sonrasında FED’in faiz artışına endeks-lenir.”
Mergen’e göre, sene sonuna doğru olumlu gelişmeler yaşanması halinde dolar/TL 2.72-2.75, euro/TL 2.82-2.85’te kalır. Ancak çok olumsuz gelişmeler yaşanırsa dolar/TL 2.95-3.00, euro/TL ise 3.10-3.15 olabilir. Bu nedenle Mergen, koalisyon çalışmalarının sonuç vermeyeceğini ve yeniden seçime gidileceğini düşünenlere portföylerinin yüzde 30-40’mı dolarda değerlendirmelerini öneriyor.
‘TL DEĞER KAYBEDECEK”
Finansbank Ekonomisti Gökçe Çelik, euro/dolar paritesinin önümüzdeki dönemde aşağı yönlü seyretmesini bekliyor.
Avrupa Birliği ile ön anlaşma yapan Yunanistan’ın şimdilik euro’dan çıkma ihtimalinin azaldığını öne süren Çelik, “Ancak euro/dolar kurundaki asıl trend belirleyicinin FED ve Avrupa Merkez Bankası’nm (ECB) para politikalarındaki farklılaşma olduğunu düşünüyoruz. Bu arada FED, 2006’dan bu yana ilk kez faiz artırarak yoluna devam edecek. ECB ise başlattığı tahvil alım programını en azından Eylül 2016’ya kadar sürdürecek. Bu farklılaşmaların sonucu olarak euro/dolar kurunun önümüzdeki dönemde aşağı yönlü seyretmesini bekliyoruz” diyor.
Çelik, Türkiye’nin ise tamamen koalisyon görüşmeleri ve son olarak art arda yaşanan terör olaylarına kilitlendiğini hatırlatıyor. Koalisyon görüşmeleri başlamasına rağmen halen erken seçim ihtimalinin masada olduğunu söyleyen Çelik, döviz piyasasına ilişkin kısa vadeli beklentilerini ise şöyle özetliyor:
“Erken seçim ihtimalinin gündemde olması TL cinsi varlıklar için risk unsuru olmaya devam ediyor. Ayrıca yaz aylarında gıda fiyatlarındaki olumlu seyirle yıllık enflasyon gerileyecek olsa da yılsonuna doğru enflasyonun tekrar yükseleceğini düşünüyoruz. Siyasal belirsizliğin yanı sıra, enflasyon görünümünü ve jeopolitik riskleri dikkate aldığımızda, önümüzdeki dönemde TL’nin döviz sepeti, dolar ve euro karşısında zayıflayacağım düşünüyoruz. Pa-rite beklentimize bağlı olarak TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı euro karşısındaki kayıptan daha fazla olacaktır.”
“PORTFÖYLERDE DOLAR YER ALMALI”
Deniz Portföy Araştırma Bölüm Müdürü Ahmet Levent Alkan, yatırımcıların portföylerinde döviz veya döviz cinsi enstrümanların bulunması gerektiğini düşünüyor. Kısa vadede TL’nin dolar karşısında 2.78, euro karşısında ise 2.97 TL seviyelerine yükseleceğini öngören Alkan, “Halen 2.85 seviyesinde bulunan bir dolar bir euro’dan oluşan döviz sepetinin kısa vadede 2.97 TL’ye çıkacağını düşünüyorum. FED’in faiz artışı, 2015’in son çeyreğinde gündeme gelecek gibi görünüyor. Ancak gelişmekte olan ülkelerde yaşanan gelişmeler ABD Doları’nm elini daha da güçlendirecek. Bizim kısa vadede euro/dolar parite beklentimiz 1.07’lerde. Çünkü euro bölgesindeki Yunanistan sorunu en son 6.5 milyar dolar ödeme programıyla ötelenmiş durumda. Ancak önümüzdeki çeyrek için dalgalanma kaçınılmaz olacak. Bu arada gelişmekte olan ülke para birimleri ile gelişmiş ülke para birimleri arasındaki getiri farklılığı 2015 ve 2016 yıllarının hikayesi olmayı sürdürecek. Gelişmekte olan ülkelerin jeopolitik riskleri de buna eklendiğinde bu kez gelişmekte olan ülkeler ekseninde gelişecek bir küresel kırılganlığın eşiğinde olabiliriz. Bu nedenle yatırımcıların portföyünde döviz veya döviz cinsi enstrümanlar mutlaka bulunmalı.”