Devasa Teleskoplar
Gökbilimciler son beş ay içinde üç dev teleskopun temelini attılar. Bunlardan ilki 202i’de gözleme başlayacak. Teleskopların ışık toplayan aynaları (24 ile 38 metre arasında değişiyor) 10 metrelik çift aynasıyla rekoru elinde tutan W.M. Keck Gözlemevi’ndeki teleskoplara büyük fark atacak.
Teleskop bu denli büyük olunca, gökyüzünde kolayca hareket edebilen ve atmosferin bulanıklığını en aza indirgeyen tasarımlar öne çıkıyor. Bu güçlüklerin üstesinden gelmek için mühendisler kozmosun fotoğraflarını mevcut teleskop neslinin 100 katı yüksek çözünürlükte çekebilecek gözlemevleri kuruyorlar. Gökbilimciler bu teleskoplarla büyük patlamanın hemen ardından doğan yıldızları inceleyecek, evrenin genişlemesini daha ayrıntılı saptayabilecek ve diğer yıldızların etrafındaki gezegenlerde yaşam arayacak. Daha da cazip olan ise bilinmeyen… yani gökbilimcilerin şu anda sormayı bilmediği, ama daha yeni ve güçlü araçlara kavuştukça er ya da geç soracağı sorular.
Bir bakıma, beş ayda üç temel atılması o kadar da şaşırtıcı değil. Son yüz yıl içinde, yaklaşık her otuz yılda bir tasarımda büyük sıçramalar gerçekleştirildi. O yüzden bu hareketliliğin de tam sırası. Otuz Metrelik Teleskopun proje yöneticisi Gary Sanders, bir teknolojinin yeni tesisler gerektirecek kadar ilerlemesi için otuz yıl geçmesi gerektiğini söylüyor. Elbette bu geliştirilmiş becerilerin de bir bedeli var. Bu gözlemevlerinden her birinin 1 milyar dolardan fazlaya patlaması ve muhtemelen mevcut tesislerin (örneğin Keck’in) kaynaklarını kendine çekmesi bekleniyor. Fakat Sanders, gökbilimcilerin bu gözlemevlerinin kıymetini bileceğinden emin. “Yılda sadece 365 gece var,” diyor, “ama yanıt bekleyen sorular daha fazla.”
GMT’nin mühendisleri, teleskop kubbesi için yepyeni bir silindirik döner sistem tasarladılar. Yapının yüzey alanının %40’ı hava girişleriyle donatılmış. Böylece, bunlar gece açıldığında kubbe içi sıcaklık hızla dışarısının sıcaklığıyla eşitleniyor. Bu da sıcaklık farkının ve bunun yol açtığı, görüntüyü bozan türbülanslı havanın önüne geçiyor.
Bir teleskobun birincil aynasının, yani gökteki ışığı saptayıcıya odaklayan camın büyüklüğü, teleskobun gözlem gücünü belirliyor. Ayna ne denli büyükse o kadar ayrıntılı görüntü elde edilebiliyor. İşte gelecek nesil aynaların Keck I ve Il’yle kıyaslanması.
TMT’yi planlayanlar üç tasarım arasından en sıra dışı olanı seçtiler. Gündüzleri alüminyumla örtülen, daire biçimli bir açıklık ve birbirinden bağımsız hareket edebilen iç içe iki halkadan oluşan bir kubbe. Bunun faydasını mı merak ettiniz? Hız. Dev teleskop göğün öbür yanındaki bir yıldıza beş dakika içinde dönebiliyor.
Adına yaraşır büyüklükteki E-ELT, üç yeni teleskop içinde en geleneksel kubbe tasarımına sahip olanı. Keck kubbelerine benzese de, ıo katı fazla çelik kullanılmış. Beton temel ve termal yalıtım sayesinde, kubbe içindeki 250.000 m3 hava serin kalıyor. Bu da gün batımının hemen ardından net görüntü elde etmek için şart. Yalıtıma rağmen gözlemevinin klimaları 1.600 evinkine bedel elektrik tüketecek