Haberler

Devlet ve vakıf üniversitelerindeki spor yönetimi bölümlerine ilgi yoğun

Üniversiteler için ikinci tercih dönemi başladı. Devlet ve vakıf üniversitelerindeki spor yönetimi bölümlerine ilgi yoğun. Mezun sayısının artması sektörü profesyonelleştiriyor. Bir diğer iyi haber, mezunlar için çok sayıda iş imkanının olması…

SPORCU aııtrenörsüz, takım kaptansız, oyun hakemsiz, kulüpler ise yöneticisiz olmaz. Sporu icra etmek kadar, onu nasıl yönettiğiniz de önemli. Büyük kulüplerin, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında kazandıkları başarılar, doğru yönetilen bir oyunun sonucu. Tabii bunun tersi de geçerli.

Spor yönetimi ve spor yöneticiliği, beden eğitimi ve spor okullarının tüm bölümleri için kritik bir öneme sahip. Yönetim, organizasyon, insan kaynakları ve ekonomi, pazarlama, tesis ve saha yönetimi gibi konulara da hakim olan bir bölüm. Spor kulüplerinin önceliği, üyelerinin sporla ilgili ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda sosyal ve sportif faaliyetler düzenlemek olurken, bu amacı gerçekleştirmek için de, spor yöneticilerine, işin uzmanlarına ve teknik kadroya ihtiyaç bulunuyor.

EN ÇOK İLGİ ÖZEL ÜNİVERSİTELERDEN

Türkiye’de üniversitelerin eğitim-öğretim planları arasında yer almaya başlayan “Spor Yönetimi ve Spor Yöneticiliği” bölümlerinin sayısı giderek artıyor. Devlet üniversitelerinde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) adı altında ki bu bölüme, vakıf üniversiteleri de ilgi gösteriyor. Her üniversitenin spor yönetimi bölümü için mülakat ve puan sistemi farklı. Spor lisesi mezunları için bölüme girişte daha kolay imkanlar sunulurken, milli sporcu olmak büyük girişte avantaj sağlıyor.

Bu bölümlerden mezun olanlara üniversiteler, federasyonlar, Gençlik ve Spor Bakanlığı, spor kulüpleri, spor salonları, gazetelerin spor servisleri gibi birçok alanda staj ve iş imkanı var. Bazı üniversiteler, şirketlerle işbirliğine giderek öğrencilere iş bulma konusunda destek oluyor. Eğitim dönemi sırasında, spor faaliyetleri ve sertifika programlarıyla da öğrenciler sürekli destekleniyor.

ERASMUS ANLAŞMASINA DAHİL

İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2003 yılından bu yana spor yöneticiliği eğitimi veren devlet üniversitelerinden. Her yıl lisans düzeyinde Antrenörlük Eğitimi, Spor Yöneticiliği ve Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği olmak üzere üç farklı branştan öğrenci kabul ediyor. Yüksek lisans ve doktorada ise Sağlık Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı Spor Yönetim Bilimleri ile Hareket ve Antrenman Bilimleri programları bulunuyor. “Fakültemizde Antrenörlük Eğitimi ve Spor Yöneticiliği Bölümlerine ‘Ortak Program’ adı altında her yıl 40 erkek ve 40 kız olmak üzere 80 öğrenci kontenjanı ayrılıyor” diyen İstanbul Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilge Donuk, üniversitenin öğrenci alımları hakkında şunları dile getiriyor:

“Ortak programda ilk iki yıl dersler ortak yapılıyor. Bu dönemi başarıyla tamamlayan öğrenciler, program tercihlerine ve başarı notlarına göre Antrenörlük Eğitimi veya Spor Yöneticiliği programlarından birinde eğitimlerine devam ediyor. Her yıl yaklaşık bin civarında aday fakültemizin yetenek sınavlarına başvuruda bulunuyor.”

Geçen yıl fakülteye milli sporcular ve liselerin spor bölümünden mezun olan aday-üniversite alt limit puanı 180 iken, diğer adaylar için alt limit 250 puan olarak belirlenmiş. Girmek isteyen öğrenci herhangi bir spor branşı ile uğraşmış ise aldığı başarılar ve lisans süresine göre sportif kariyer adı altında ekstra puan alabiliyor. Fakülteden mezun olan öğrenciler stajlarını, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nde, spor kulüplerinde, spor federasyonlarında, belediyelerin spor merkezlerinde, spor işletmesi veya spor bölümü bulunan şirketlerde ve gazetelerin spor servislerinde yapabiliyor. İstanbul Üniversitesinin bir farkı ise Avrupa’da, Öğrenci Deşiğim Programı (Erasmus) kapsamında beş farklı üniversite ile anlaşmasının bulunması. Bunlardan biri Pekin Spor Üniversitesi. Fakülteye her sene dört engelli öğrenci kabul ediliyor.

GELECEĞİN MESLEKLERİ ARASINDA

Türkiye’deki çoğu kulüpte spor yönetimi ya da spor yöneticiliği mezunu kişiler istihdam edilmiyor. “Türkiye’de spor yönetimi devlette, federasyonlarda, kulüplerde, özel sektörde, diğer iş sektörlerinde uygulanan yönetim modelleri ile yönetilmeli” diyen Donuk, spor yönetimi konusunda eğitim görmüş profesyonel yöneticiler ile çalışılması ve kurumsallaşmış bir yapıya geçilmesi gerektiğini söylüyor. Donuk, spor sektöründeki istihdam hakkında şunları söylüyor:

“Sporda yönetim ve organizasyon ile insan kaynakları yönetimi arasında büyük problemler yaşanıyor. Doğru yönetim modeline geçilip, doğru insan gücü ile çalışılırsa içinde bulunulan yönetimsel, ekonomik, sportif ve sosyolojik problemler ortadan kalkar. Spor yöneticiliğini hobi veya bir statü olarak gören ve önemli pozisyonlarda karar verici olarak oturarak sporu yönettiğini sanan kişilerin çokluğu spora, sporculara ve ku-rumlara en büyük zararı veriyor. Spor Genel Müdürlüğü’nde, belediyelerde ve federasyonlarda spor yönetimi bölümlerinden mezun olanların sayısında artış görülüyor. Bu artışın daha da hızlanması ve bir sistem haline gelmesi en büyük arzumuz.”

Spor sektörünün, geleceğin en önemli meslek grupları arasında yer aldığına dikkat çeken Donuk, spor endüstrisinin dünya üzerinde 1.6 trilyon dolarlık bir değere sahip olduğu bilgisini veriyor.

MEZUN İŞSİZ KALMIYOR

İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Sportsnet Group işbirliğiyle 2014’de kurulan Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu (Bilgi Spor), 2015-2016 yılından bu yana eğitim veriyor. Üniversitenin Spor Yöneticiliği Bölümü’nde öğrenim görmek için yazılı ve sözlü özel yetenek sınavım aşmak gerekiyor. Üniversitenin 2017-2018 akademik yılında bölüme aldığı öğrenci sayısı 42. İstanbul Bilgi Üniversitesi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Volkan Ekin, staj imkanları hakkında ise şunları söylüyor: “Öğrenciler stajlarını spor kulübü ve federasyonları, Sportsnet Group, Avrupa Futbol Şampiyonası, Eurobasket ve Brand&Sport Summit, gibi uluslararası kulüp, ajans ve organizasyonlarda yapabilme şansına sahip oluyor. Mezunlarımız Sportsnet Group şirketlerinde ve Sportstv’de de çalışma fırsatı buluyor.”

Bilgi Spor öğrencileri, İşletme, İletişim, Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Sağlık Bilimleri Fakültelerinde yandal ve çift anadal yapma imkanına sahip oluyor. “Bu endüstrideki iş alanlarını kulüp yöneticiliğiyle sınırlandırmak doğru değil. Kulüpler, endüstrinin sadece yüzde 10’unu oluşturuyor” diyen Ekin, sporda yaratılan istihdam hakkında şunları söylüyor: “Spor, uluslararası iş gücüne en fazla ihtiyacı olan sektörlerden. Uluslararası alanda söz sahibi olmak isteyen kulüplerimiz, işinin uzmanı kişilerle çalışmak isterlerse, öğrencilerimize iş olanakları yaratmış olurlar. ”

AVRUPA VE ABD’DE ANLAŞMALI

Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Spor Yöneticiliği Bölümü 2008 yılından bu yana eğitim faaliyetlerini sürdürüyor. 2017-2018 döneminde üniversitenin Spor Yöneticiliği bölümünü tercih eden öğrenci sayısı 39. Bölümün kontenjanı ise 40 ile sınırlı. 2017-2018 akademik takvime göre Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS-5) puanıyla bölümüne ycrlcşti-rilse de, 2018-2019 yılında bu durum değişerek, eşit ağırlık puanıyla öğrcnci almaya başlayacak. Öğrencilere staj imkanları ise, Spor İl Müdürlükleri, federasyonlar, belediyelerin spor kompleksleri, spor kulüpleri, spor merkezleri, fitness salonları gibi kurumlarda sağlanıyor. Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Lale Orta, Spor Yöneticiliği bölümündeki eğitimi şu sözlerle anlatıyor: “Bölüm öğrencilerinin mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla uzman spor bilim uzmanları üniversitede her hafta konferans veriyor.

Bunun yanı sıra, öğrencilere çeşitli spor branşlarında antrenörlük ve sertifika programlan eğitimleri veriyoruz. Bölümümüzün Avrupa ve ABD’de çeşitli üniversitelerle eğitim anlaşmaları var.”

Spor, ekonomi, politika, uluslararası ilişkiler, eğitim, hukuk, turizm, sağlık, tanıtım ve reklamcılık gibi sektörleri de yakından ilgilendiriyor. “Spor yönetimi, antrenman bilimi, hareket eğitimi, rekreasyon, spor sosyolojisi, spor psikolojisi ve spor hekimliği ortaya çıkan çalışma alanlarından bazıları” diyen Orta, öğrencilerin bu anlamda işsiz kalma olasılığının yok denecek kadar az olduğunu söylüyor. Orta, spor istihdamı alanında yapılması gerekenleri ise şöyle özetliyor: “Yönetmeliklerde değişiklik yapılarak kulüplerde ve tüm spor kurumlarmda diplomalı spor yöneticilerinin ve çalışanların sayısının artırılmasına yönelik önlemler alınması gerekiyor. Spor yöneticiliği bölümlerinin amacı, spor kuramlarının ihtiyacı bulunan eğitimli, kendini yenilemeyi bilen, girişimci, dinamik, analitik düşünce bccerisine sahip, yabancı dil bilen çağdaş yöneticileri spor endüstrisine kazandırmak.”

TFV VE ENKA SPOR İLE ANLAŞMALI

İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu bünyesindeki Spor Yönetimi programı, 2015’den bu yana faaliyet gösteriyor. Gündüz ve ikinci öğretim programlarıyla 2017-2018 takviminde 80 öğrenci alındı, 2018-2019’da ise bu sayının artması hedefleniyor. “Programımız geçen yıl yüzde 90 doluluk oranına ulaştı” diyen İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Spor Yönetimi Program Başkanı Öğretim Görevlisi Öznur Ayık Becit, üniversite sınavında yeterli puan alan herkesin özel şart aranmaksızın bu bölümü tercih edebileceğini söylüyor. Becit, spor yönetimi okuyan öğrencile re sağladıkları imkanları şöyle anlatıyor: “Öğrencilere iki yıllık eğitim programı süresince partner olduğumuz ulusal ve uluslararası bir çok kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla sektörün ihtiyaçları olan yetenekleri kazandırıyoruz. Üniversite bünyesindeki staj imkanları oldukça geniş.

Kurumsal çözüm ortaklarımız arasında yer alan Türkiye Futbol Vakfı (TFV) ve Enka Spor Kulübü başta olmak üzere kamu kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüklerinde eğitim alınabiliyor. Bunun yanı sıra Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüklerinde, spor federasyonlarının ilgili birimleri ile İstanbul Spor A.Ş. gibi çok sayıda kurum ve kuruluşta öğrencilerimize staj imkânı sağlıyoruz. Spor alanında yeterli bilgi ve beceri birikimine sahip, yönetsel yeterliliği bulunan çalışanlara ihtiyaç her geçen gün artıyor” diyen Becit, spor yönetimi mezunlarının sektördeki istihdamı hakkında ise şunları söylüyor: “Kulüpler bugüne kadar son derece amatör bir yapıyla yönetiliyordu. Bilet, seyirci, forma gibi gelirleri olmadığından, eğitimli yöneticilerden ziyade paralı çalışanlara ihtiyaç vardı. Son 10-15 yıla baktığımızda ise kulüpler üreten, forma ve reklam gelirleriyle kendi kendilerini yönetebilir hale geldiler ve kurumsal şirket yapısına büründüler. Kulüplerin artık paralı yöneticilere değil sporu ve sporcuyu, yönetimi ve yönetmelikleri bilen, ulusal ve uluslararası organizasyonlarda kendini temsil edebilecek eğitimli bireylere ihtiyacı var. ”

ÖZEL YETENEK SINAVI ŞART

Nişantaşı Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Spor Yönetimi Programı, 2014-2015 güz döneminden bu yana eğitim veriyor. Spor yönetimi programı, 2016-2017 eği-tim-öğretim yılında Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nun (BESYO) kurulması ile Antrenörlük Eğitimi, Spor Yöneticiliği ve Rekreasyon bölümleriyle öğrenci almaya başladı. Nişantaşı Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Umut Davut Başoğlu, spor alanında öğrencilere sağladığı birçok imkan olduğu bilgisini veriyor. Bunlardan biri Ispanya’daki Universidad Catölica San Antonio de Murcia (UCAM Spor Üniversitesi) ile yapılan anlaşma. Öğrenciler anlaşma sayesinde staj, yüksek lisans ve doktora programlarında kendilerini geliştirebiliyor.

Öğrencilerin Athletic House şirketi ile 32 ülkede geçerli sertifika programlarına katılma imkanı da var. Bunun yanı sıra futbolda Başakşehir ve Beşiktaş, kadın voleybolunda ise Galatasaray gibi büyük ve kurumsal kulüplerde staj imkânı bulunuyor. Başoğlu, öğrencilerin Spor İstanbul tesislerinde, Eyüp, Kağıthane, Bayrampaşa Belediyelerinin yaz okullarında ve anlaşmalı fitness merkezlerinde staj imkanı olduğunu da söylüyor. Başoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ülkemizde spor yöneticiliği alanına sadece spor kulüplerini dahil etmek yanlış olur. İş alanlarına bakıldığında spor, çok geniş bir yelpazeye sahip. Spor kulüplerinde mevzuat zorunlu tutmadığı için spor yöneticiliği mezunları çalışmıyor. Bunun sonucunda kötü yönetim, finansal sorunlar, yanlış tesisleşme gibi olumsuz durumlar görülüyor. Bakanlık mevzuatı değiştirirse spor kulüpleri yönetim ve organizasyon kademelerinde işleri profesyonellere devrederek doğru adımlar atar.”

spor3

Gülberk Gültekin SALMAN / Bahçeşehir Üniversitesi Spor Yönetimi Program Koordinatörü
“Dünya sporu iş olarak görüyor”

Dünyada spor yönetimi büyük bir endüstri. Sadece spora bağlı örgütler ve kuruluşlar değil, sporu araç olarak kullanan diğer örgüt ve kuruluşlarla her gün gelişiyor. Henüz çok olgunlaşmamış bu sektör içerisinde var olmak için sadece yönetim bilmek yetmiyor, spor yönetiminin ince farklılıklarını bilmek de zorunlu. Spor yönetimi okuyan arkadaşlarımızın değeri bu durumda ortaya çıkıyor.

Türkiye’de var olan spor yönetimi programlarının hepsi “Spor Bilimleri” veya “Sağlık Bilimleri” altında açılırken sadece Bahçeşehir Üniversitesi’nde “İşletmecilik” adı altında veriliyor. Dünya geneline bakıldığında spor yönetimi programları işletme fakülteleri altına taşınırken, Türkiye’de hala sağlık veya spor bilimleri altında açılması verilen önemi kısıtlıyor. Dünya sporu iş olarak görürken Türkiye, sağlık veya spor olarak görmekten uzaklaşmadığı sürece aynı döngü devam edecektir diye düşünüyorum.

Ayşegül Küçükkurt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu