Dışarıda FED, içeride siyaset…
Bundan sonra Merkez Bankasının piyasalara ek momentum getirmesi beklenmemeli. İç piyasaları yakın vadede Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve orta vadede FED’in atacağı adımlar yönlendirecek…
Altın fiyatlarında son durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Altın fiyatlarında son günlerde yükseliş yaşanıyor. Irak’ta yaşanan belirsizlikler ve bölgede artan jeopolitik risklerin etkisiyle, altın fiyatları uluslararası piyasalarda ons başına 1.320 dolara kadar yükseldi. Ancak bu yükselişin kalıcı olması biraz zor görünüyor. Her ne kadar ‘orta vadede’ altın fiyatlarında güçlü bir yükseliş trendinin başlayacağını düşünsem de, kısa vadede risklerin yüksek olduğu kanaatindeyim. Aslında dış piyasalarda zemin altın için son derece pozitifti. Normal şartlarda ciddi prim yaptırabilecek faktörler var. ABD Merkez Bankası riskini en iyi şekilde yansıtan 10 yıllık Hazine faizleri kritik olarak gördüğüm yüzde 2.70- 2.75 bölgesinin altında seyrediyor. Bunun normalde altını pozitif etkilemesi gerekirdi ancak olmadı. Avrupa Merkez Bankası parasal genişleme adımları attı. Bu da altım değerlendirebilecek bir gelişmeydi. Ancak etkisi son derece cılız kaldı. Altın fiyatlarına normalde güçlü prim yaptıran jeopolitik riskler arttı. Ukrayna-Rusya krizi derken Irak ve Suriye’de yaşanan IŞ1D belirsizliği gündeme yerleşti. Ancak tüm bu altm-pozitif gelişmelere rağmen altın fiyatlarının 1.320 dolar bölgesine bile son derece isteksiz geldiğini söyleyebiliriz. Altında bir sert düşüş daha olacağını düşünüyorum. O düşüşü tetikleyecek faktör de ABD Merkez Bankası’nm tahvil alım programım sonlandırması ve 10 yıllık Hazine faizlerinin yükselmesi olabilecektir. Bu düşüş önceki ikili dip 1.180 dolara kadar da, 1.050 dolara kadar da sürebilir. Orta vadede yükseliş beklentim geçerli.
Brent petrolle ilgili görüşünüz nedir?
Temel ve teknik göstergelerime göre Brent petrolde 115 dolar bandının yakın vadede zirve olma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. Irak’ta olağandışı bir gelişme yaşanmazsa (IŞID’in Bağdat ya da Kerkük’te petrol üretim tesislerine saldırması ya da ABD’nin Irak’a operasyon düzenlemesi gibi) petrol fiyatlarında önümüzdeki haftalarda düşüş eğilimi hakim olabilir. Brent petrolde 105 dolar bölgesine kadar bir geri çekilme sürpriz olmayacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin piyasalar üzerindeki olası etkileri?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olması ve ilk turda yüzde 50 üzerinde oy alarak seçilmesinin piyasalar açısından en pozitif seneryo olduğu söyleniyor. Son günlerde 77.500-80.500 bandında sıkışmış olan endeksin 80.500 üst sınırını aşıp yeni bir yükseliş trendine girmesini sağlayabilir.
Bu açıdan bakıldığında HDP Eşbaşkam Selahattin Demirtaş’m ilk turda aday olup olmayacağı çok önemli olacaktır. Adaylığı seçimlerin ikinci tura sarkmasına neden olursa piyasalar iki tur arasındaki dönemde bocalayabilir. îç piyasalar açısından dışarıda FED ve içeride siyaset etkili olmaya devam edecektir.
Euro-dolar paritesi görüşünüz geçerli mi?
Evet… ABD-Almanya 10 yıllık Hazine faizleri makası 1.25 puana ulaştı. Dolar ve euro faizleri arasındaki makas son yedi yılın zirvesinde seyretmeye devam ediyor. Bu da dolar-euro paritesinde aşağı yönde baskı oluşturmaya devam edebilecektir. 12 aylık vade içerisinde 1.25 beklentimi koruyorum. Paritedeki son günlerde görülen “tepki” yükselişi 1.3720’ye kadar sürebilir. Bu da dolara geçmek için fırsat sunar.
Merkez sonrası piyasalar?
Merkez Bankası haftalık vadede piyasaları fonladığı repo faizini geçen hafta yüzde 8.75’e indirdi. Gecelik vadede borç verme faizini ise yüzde 12’de tuttu. Aslolan ne repo faizi ne de gecelik borç verme faizi, piyasalar açısından önemli olan Merkez Bankası’mn ortalama fonlama maliyeti. Bu da gecelik borç verme faiziyle yapılan fonlamalarm ve haftalık repo faiziyle yapılan fonlamalarm ağırlıklı ortalamasıyla elde ediliyor. Merkez haftalık vadeden çok fonlama yaparsa ortalama fonlama maliyeti düşüyor. Ya da gecelik vadeden fonlamasmı artırırsa ortalama fonlama maliyeti yükseliyor. Merkez Bankası 27 Haziran Cuma itibarıyla ortalama fonlama maliyetini yüzde 8.87’e kadar indirdi. Bu da büyük ölçüde gösterge tahvil faizine ve bankacılık endeksine yansıdı. Bundan sonra piyasalara ek momentum getirmesi beklenmemeli. İç piyasaları yakın vadede Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve orta vadede FED’in atacağı adımlar yönlendirecektir.