Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Dolar, faiz ve petrol zirveleri test ediyor

Gösterge faizde çift haneli rakamlar görülürken 10 yıllıklarda 9.15’in üzeri test edildi. Petrolde ise 72-73 dolar artık kısa vadeli yeni hedef. BIST-100 endeksinde ise 87 bin 87 bin 500 aralığı mevcut pozisyonları azaltma adına izlenmeye devam edilmeli…

DOLAR/TL geçen hafta da yeni rekorlar kırmaya devam etti. Hafta içinde gerçekleşen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde piyasada neredeyse hiç kimse TCMB’den sürpriz beklemese de TL’nin güçlendiği görüldü. Kararlar beklendiği gibi hatta beklentilerden daha sınırlı olunca da kur rekor arayışına kaldığı yerden devam etti.

Dolar, faiz ve petrol

Hafta içinde 2.7430’u gören kur, akşam saatlerinde 2.7250 civarında seyrediyordu. Önceki haftayı 97 civarında kapatan Dolar Endeksi ise bu süreçte 98.45 ile 96.75 aralığında dalgalandı. Bu da Dolar/TL’deki hareketin Dolar Endeksi olmadığının, hatta önceki haftayı da katarsak TL’nin negatif ayrıştığının göstergesi oldu.

PPK’DAN BEKLENEN KARARLAR ÇIKTI

Geçen haftaki yazımızda PPK toplantısından sürpriz beklemediğimizi, zorunlu karşılıklara ödenen faizdeki artışın ve döviz depo piyasasında faizlerin indirilmesinin, piyasaya başka bir teşvik sunulmazsa kar realizasyonuna dahi neden olabileceğini ifade etmiştik.

TCMB’de tam olarak bu beklenilen hamleleri, hem de çok ölçülü bir şekilde yaptı. Faiz oranlarında ve söylemde herhangi bir değişikliğe gitmeyen kurul, TL zorunlu karşılıklara ödenen faiz oranında ve döviz depo faizlerinde değişikliğe giderek 8 Mayıs 2015 tarihinden itibaren zorunlu karşılık faizlerini 50 baz puan arttırdı. Öte yandan döviz depo faizlerini dolar için yüzde 4.5’den 4’e, euro için yüzde 2.5’den 2’ye indirdi. Her iki karar da bankacılık sektörü ve TL için çok cüzi katkılar yapacak adımlar olarak kaldı. Başka bir tedbir kararı ya da sözlü yönlendirme çıkmayınca da 2.68’in altım test eden Dolar/TL kuru 2.74 üzerini test etti.

Borsa İstanbul ayrı telden çalmaya devam ediyor

Dolar/TL kuru, faiz, petrol ve bununla birlikte öncü ekonomik göstergeler negatif tablo çizmeye devam ediyor. Buna karşın Borsa İstanbul oldukça güçlü bir görünüm sergiliyor. Endekste temettü etkisine rağmen görülen olumlu hava hisseler özelinde çok daha net bir şekilde görünüyor. Geçen hafta olduğu gibi bu hafta da söz konusu ayrışmanın nedenine dair net bir tahmin yapamıyoruz. Geçen hafta görülen tek olumlu değişim yüzde 64.50 civarından 62’ye kadar gerileyen yabancı takas oranının 62.30’a kadar yükselmesi oldu. Bunun haricinde Borsa İstanbul’daki yükselişi teknik olarak sıkışma alanının kırılması dışında bağlayabilecek bir neden bulamadık.

Buna karşın endekste 83,800’ün kırılması ile hedef olarak ortaya çıkan 87.000/87.500 aralığını, mevcut pozisyonları azaltma adına izlemeye devam ediyoruz. Bu hedefe ulaşmadan önce yaşanacak geri çekilmelerde endeks bazında stop loss seviyemiz ise 83.800.

Dolar Endeksinden de negatif ayrıştık

Son aylarda kurun değer kaybetmesinin arkasındaki argümanlardan biri de doların uluslararası piyasada değer kazanmasıydı. Bu doğru olmakla birlikte eksik bir tespit.

Dolar uluslararası piyasada değer kazanırken karşısında en çok değer kazandığı para birimlerinin başında TL yer alıyordu. Bu durum TL’nin içsel nedenlerle negatif baskı altında kaldığının göstergesiydi.

Geçen son iki haftaya geldiğimizde ise 100 direncine takılan Dolar Endeksi’nin yüzde 3’ü aşan değer kaybıyla 97’nin altını test ettiğini gördük. Aynı dönemde Dolar/TL ise 2.68 civarından 2.74’e kadar tırmanarak önemli bir ayrışmaya imza attı.

Dolar/TL kurunun siyah, Dolar Endeksi’nin kırmızı ile gösterildiği grafikte bu ayrışma daha net görülebiliyor. Bu durumun temel nedeni olarak ise TCMB’nin seçim öncesinde TL’yi savunmak adına elinde çok fazla imkan bulunmadığı algısının kuvvetlendiğini düşünüyoruz.

Geçen hafta da ifade ettiğimiz gibi bu düşünce TL’nin spekülatif ataklara maruz kalmasına neden oluyor. Bu algı yıkılmadığı sürece TL’nin zayıf kalmaya devam etmesi şaşırtıcı olmaz. Önümüze baktığımızda da kurda kademeli çıkışlar devam ettiği sürece, bu algıyı yıkacak bir adım beklentisi yok gibi. Bu sürecin devamı da geçen hafta da ifade ettiğimiz gibi akla ilk hedef olarak fibonaccinin işaret ettiği 2,78’i getirirken, yurtiçi ya da yurtdışı kaynaklı yeni negatif rüzgarların esmesi durumunda ürkütücü olsa da 3.05 TL civarını getiriyor.

Petrol de yılın zirvelerinde

Petrolde geçen yılın ikinci yarısında 115 dolar civarından başlayan düşüş, bu yılın ilk günlerinde 45 dolar civarına kadar devam etmişti; Şubat ayında 62 dolara kadar yükselen ve ardından tekrar 52 dolara kadar gerileyen Brent petrol geçen hafta bu yılın zirvesi olan 62 doları da geçerek 65 doların üzerine çıktı.

Teknik göstergelerin de desteklediği bu yükselişin ardından 60-62 dolar aralığında güçlü bir destek oluştuğunu söylemek mümkün. Önümüzdeki günlerde yeniden bu seviyelerin altında kapanışlar görülmediği sürece petrolde 72-73 dolar kısa vadeli yeni hedef olarak görülüyor. Bu seviyeler sene başındaki dip seviyelere göre yüzde 40’a yakın değer kazanan petrolün, bu kazancı yüzde 50’nin üzerine taşıyabileceği anlamına geliyor.

Faizlerde yeni denge

Dolar/TL’deki negatif tablo, faizler tarafında da net bir şekilde hissediliyor. Bir yıllık aradan sonra gösterge faizde çift haneli rakamlar görülürken “Bu ayın başlarında yüzde 8’in altı görülebilir mi?” hesabı yapılan 10 yıllık faizlerde de haftanın son günü 9.15’in üzeri test ediliyordu.

Faizlerdeki bu yükseliş her ne kadar sığ bir piyasada gerçekleşse de, bu seviyelerin yeni denge olarak kabul edilmesi Borsa İstanbul tarafında da değerlemelerde önemli iskontolara neden olabilir. Grafikte kırmızı ile iki yıl vadeli gösterge tahvilin faizi, siyah ile de 10 yıl vadeli tahvilin faizi görülüyor. Kısa vadede hareketin daha sert hissedilmesinin nedeni, uzun vadeli beklentilerin daha yavaş bozulmasıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu