Dolat TL Kuru İle Borsa Arasındaki Korelasyon
Dolar TL kuru ile borsa arasındaki korelasyon yeniden yükseldi. Eğer kurlarda yukarı hareket devam ederse, endekste 86 bin 500 desteği de aşağı yönde kırılabilir. Bu nedenle yatırımcılar alım konusunda çok aceleci olmamalı…
GEÇEN hafta önemli gelişmelerin olduğu ve geleceğe ilişkin öngörülerin yeniden gözden geçirilmesi gereken bir haftaydı. Şüphesiz en önemli olay, Amerika Merkez Bankasının (FED) toplantı sonuçlarıydı. FED kararı sonrasında dolar/TL kuru tarihi rekor seviyeleri gördü.
İsterseniz önce FED kararında öne çıkan noktaları vurgulayalım. FED kararında önemli söylem değişiklikleri var ve doların yukarı yönlü hareketlerini başlatan ana faktörlerden biri de bu söylem değişiklikleriydi. FED kararlarında ilk vurgulanması gereken nokta, FED’in faiz artırmak konusunda sabırlı olacağını yeniden söylemiş olması ki, bu bizim piyasalar için olumlu bir sinyal olmalıydı. Fakat açıklamanın ayrıntıları önemli. FED ekonomideki genişlemeyi daha önce “ılımlı” olarak tanımlarken artık “bariz” olarak tanımlıyor, işgücü piyasasını ise “bariz iyileşme” olarak tanımlarken bu toplantıdan sonra “güçlü” olarak tanımladı. Bu sırada enflasyonun önümüzdeki yakın zamanda daha da aşağı gideceğini vurgularken orta vadede yüzde 2 hedefine doğru hareket edeceğini belirtti. Eneıji fiyatlarındaki düşüşün ise, ileride tüketici harcamalarının artmasına yardımcı olacağını belirten FED açıklaması, önemli bir noktaya daha vurgu yaparak “faiz artışı kararı öncesinde uluslararası gelişmeleri de dikkate alacağını” duyurdu. Bu açıklamanın hisselerde düşüşe ve bono faizlerinde de yükselişe neden olduğu vurgulanıyor. Dow Jones endeksi yüzde 1.13 düşerken, iki yıllık kağıtlarda faiz yüzde 0.46dan 0.62 seviyesine fırladı. Cuma günü itibariyle faizler yeniden 0.48 seviyelerine geriledi. Fakat, ABD’de kısa vadeli faizlerdeki bu artışın önemli bir sinyal olduğunu belirtelim. Bu arada 10 yıllık kağıtların faizinin de 1.72 seviyelerinden 1.70’lere kadar gerilemesi de dikkat çekiciydi. Yani ABD tahvil ve bono piyasasındaki verim eğrisi yatay bir hal almaya başladı. Kısa vadeli faizler hızla yükselirken uzun vadeli faizler aşağı yönde hareket ediyor.
NİSANDA ARTIŞ OLMAYACAK
FED açıklamalarını ve aralık ayında FED Başkanı Janet Yellen’in konuşmalarını da baz alırsak, nisan ayındaki toplantıda faizlerde bir artış olmayacak. Ancak haziran ayındaki toplantıda bir faiz artışının gelmesi hala muhtemel. “FED 2015’te faiz artışı yapamaz” görüşünü savunanlar bu görüşlerini bir daha gözden geçirmeli.
Dolar/TL kuru bu yorumu yazdığım cuma günü en yüksek 2.4480 seviyesini gördü. Fakat şunu vurgulamalıyım ki, ABDde bir faiz artışının etkisinin küçümsendiğini düşünüyorum. Dolardaki stres bir süre daha devam edebilir. Teknik olarak dolar/TL kurunun yeni desteği 2.40 olursa şaşırmamak gerekir. Hedeflere baktığımızda ise dolar 2.48 seviyesini ilk hedef yapacak. Bu seviye yukarı kırılırsa 2.50-2.56 aralığı yeni hedef olur.
Şu an sıkıntının en büyüğü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasfnm (TCMB) adeta elinin ve kolunun bağlı olmasıdır. Salı günü TCMB Başkanı Erdem Başçı piyasalara faizleri hızlı indirebileceği izlenimi verdi ve hatta PPK toplantısının 4 Şubat’a alınabileceğini duyurdu. Fakat cuma günü yapılan açıklamalar ile bu algılama değiştirilmeye çalışılsa da başarılı olmadı. Bu aşamada kurdaki artışı durdurmaya yönelik olarak MB’nin faizi artırmayı akima bile getiremeyeceğini piyasa çok iyi biliyor. MB yapsa yapsa döviz satış ihaleleri düzenleyebilir, fakat bunun etkisi sadece kısa süreli olur ve kalıcı bir düşüşü garantilemez. Bu yüzden dolar/TL kurunda çok daha sert hareketler görürsek buna şaşırmamak gerekiyor.
Borsaya dönecek olursak… BIST-100 endeksi haftayı yüzde 1.97 düşüşle kapattı. Geçen hafta perşembe ve cuma günkü hareketler bu düşüşte etkili oldu. Teknik olarak endeksin 86.500-86.750 aralığında bir desteği bulunuyor. Yatırımcılar şunu bilmeli ki; dolar/TL kuru ile borsa arasındaki korelasyon yeniden yükseldi. Eğer kurlarda yukarı hareket devam ederse, borsada 86.500 desteği de aşağı kırılabilir. Bu nedenle yatırımcılar alım konusunda çok aceleci olmamalı. Ayrıca hisselerde alım yaparken mutlaka seçici davranmalılar. Bu konuda aracı kuruluşların, araştırma birimlerinin yazmış olduğu şirket raporlarını okumak ciddi fayda sağlar.
Bu haftanın stresli geçeceğini vurgulamalıyım. Eğer endeks 86.500 seviyesinin altında kapanırsa 84 bin seviyelerine kadar gerileme olabilir. Fakat şunu da belirtelim ki, endeks haftaya yükselişle başlayabilir. Özellikle 89.000-90.000 aralığı satış yapıp sonra yeniden alım yapmak üzere beklemek için iyi seviyelerdir.
Bol kazançlı bir hafta olması dileğiyle…