Drone’lar, yeni iş fikirlerinin doğmasını sağladı
En yeni teknolojik oyuncağımız. Pazarı müthiş bir hızla büyüyor. Hobinin yanı sıra lojistik, güvenlik ve gözlem amaçlı yaygın olarak kullanılıyor. Yeni iş fikirleri yepyeni alanların kapısını açabilir. Drone’lar artık hayatimizda…
KAYBOLAN ormanları tespit edebilir, sebze bahçelerini ekebilir, dünyayı tepeden görüntüleyebilir, lojistik trafiğini yönetebilir, hatta gizli ajan görevini bile üstlenebilir… Türk Dil Kurumu onun adını ‘uçan göz’ olarak belirledi. Şimdilerde teknoloji sektörünü kasıp kavuran drone’lara yönelik çok yoğun bir ilgi var. Bir zamanlar hali vakti yerinde olan ailelerin çocuklarına aldıkları uzaktan kumandalı oyuncak uçak ya da helikopterlerin yerini bu yeni nesil teknoloji aldı. Fakat bu sefer bu akıma sadece gençler değil, 7’den 70’e herkes kapıldı.
Tarımdan lojistiğe, polis teşkilatından askeriyeye, fotoğraf ve video çekiminden ağaçlandırmaya kadar birçok alanda farklı işlevlere sahip bu cihazların piyasası hızla büyüdü. Bu cihazı kullanmak için bazı kurallara da uymak gerekiyor. Örneğin izinsiz hava sahalarında drone uçurmak yasak. Aksi taktirde yüksek cezalara maruz kalınıyor.
Drone alırken ilk yapmanız gereken, hangi amaçla kullanacağınıza karar vermeniz. Piyasada alacağınız bu karara göre çok sayıda drone çeşidi var. Çünkü fiyatları 100 TL’den başlayıp 1 milyon TL’ye kadar çıkabiliyor.
DRONE’UNU KAYDET PLAKANI AL
Avrupa’da kayıt zorunluluğu bulunan cihazlara Türkiye’de de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından 23 Şubat 2016 tarihinden kayıt zorunluluğu getirildi. Azami kalkış ağırlığı 500 gram ila 25 kilogram arasında olan drone’ların SHGM’nin internet tabanlı ‘Kayıt Sistemi’ne kayıt yaptırması gerekiyor. Kayıt zorunluğu sadece ticari amaçlı kullanımlar için gerekli. Eğer drone’unuzu hobi ve eğlence amaçlı kullanıyorsanız ve cihazınızın azami kalkış ağırlığı dört kilogramın altındaysa, kayıt yaptırmanız gerekmiyor.
SHGM’e kayıt olduktan sonra kullanıcıya cihazı için bir plaka tahsis ediliyor. Kurumun verilerine göre, 2016 yılsonunda kayıtlı drone sayısı 8 bin 349’u, kullanıcı sayısı ise 11 bin 839’u buldu. 2017’nin ilk altı ayında ise 5 binin üzerinde drone satıldığı tahmin ediliyor.
İŞ FİKİRLERİ ÇIĞIR AÇIYOR
Drone’lar, teknoloji piyasasında yeni iş fikirlerinin doğmasına da sebep oldu. Bunlardan biri drone taksi. Ehang adlı şirket tarafından Las Vegas ve Dubai’de test uçuşları gerçekleştirilen drone, tamamen elektrikle çalışıyor ve saatte 100 kilometre hız yapıyor. Güç kaynağında herhangi bir sorun olma ihtimaline karşın her bir drone’da uçuşu tamamlamak için bir yedek sistem de bulunuyor. Aracın taşıma kapasitesi ise bir kişilik. Bu uygulama henüz test aşamasında, ama umut vaat ediyor.
Drone’lar insani yardım alanlarında da gittikçe daha sık kullanılıyor. Çığ, yangın, sel gibi afetlerde mahsur kalanlara, dağcılara ve müdahale ekiplerine kolaylık sağlıyor. Büyük ebatlı bir drone, 90 kilogram gıda maddesi taşıyabiliyor. Kaliforniya kökenli Zipline adlı startup firması, ilaç dağıtımı hizmetinde drone kullanmaya başladı. Sevkiyat için sağlık personeli, ihtiyaç listesini merkeze gönderiyor ve o bölgeye bir drone sevk ediliyor. Drone, hedef noktaya ulaşınca alçak mesafeden paketi aşağı bırakıyor. Görevini tamamlayan cihaz tekrar kalkış yaptığı merkeze geri dönüyor.
Gelişmelerden güvenlik sektörü de nasibini aldı. İngiltere’de Direct Line adlı sigorta şirketi tarafından geliştirilen ve karanlık sokaklarda ışık görevini gören drone’lar, insanların kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için geliştirilmiş. Bir nevi uçan bir sokak lambası işlevi gören drone, kullanıcıların çağrısı üzerine gelerek yol boyunca eşlik ediyor.
2024’TE PAZAR 12 MİLYAR DOLAR OLACAK
Hükümetler drone kullanımına yönelik katı kurallar koyuyor. Bu konuda en son örnek Amerikan ordusunun, Çin’de üretilen DJI markalı drone kullanımına yasak koyması oldu. Ordu içerisinde kullanılan tüm DJI yazılımlarının silinmesini, drone’lar üzerindeki batarya ve medya kaydeden hafıza kartlarının çıkartılmasını ve güvenli şekilde saklanarak kullanılmamasını emreden Amerikan ordusu, bu markanın hiçbir şekilde kullanılmasını istemiyor. Hollanda’da ticari amaçlı uçuş yasağı bulunurken, Hong-Kong’da yalnızca gündüz uçuşlarına müsaade ediliyor. Bazı ülkelerde ise 18 yaşın altmdakilerin drone kullanması yasak.
Business Intelligence’m yapmış olduğu bir araştırma, drone sektörünün özellikle savunma sanayinde kullanımının hızla artacağını, 2024 yılında toplam pazarın 12 milyar doları geçeceğini öngörüyor.
Bunun en az 3 milyar dolarlık payını tüketici ürünü olarak kullanılan drone’larm oluşturacağı tahmin ediliyor.
YARIŞLARI ÇOK GÖZDE
Global lojistik ve dağıtım firması DHL de drone teknolojisine büyük yatırım yapan firmaların başında geliyor. Firma, bu yıl ilk defa düzenlenen yarış serisi “DHL Champions Series fueled by Mountain Dew”un isim sponsorluğunu üstlendi. DHL Türkiye’nin “DR1 insansız Hava Aracı Yarışı Serisi” olarak isimlendirdiği yarışma, dünyanın önde gelen drone yarışı organizatörlerinden DR1 Racing tarafından düzenleniyor.
DHL Champions Series’in ilk sezonu dünyanın çeşitli bölgelerindeki altı farklı lokasyonda yapılacak. Buçlar sırasıyla, ABD’de bulunan Trone Pinnacles ve Mojave Boneyard; Almanya’nın Bonn şehrindeki DHL Tower;
İrlanda’da Spike Adası ve Bunowen Kalesi ile Birleşik Krallık’taki Man Adası. Kasım ayında başlayacak yarışlar, Eurosport Avrupa, Fox Sports Asya, CBS ve Twitch.TV ABD üzerinden global olarak online yayınlanacak. Yarışların 100’ü aşkın ülkede 300 milyon kişi tarafından seyredileceği tahmin ediliyor.
Drone teknolojisinin ileriki yıllarda büyük bir çığır açacağına inanan DHL Express Tur-key CEO’su Claus Lassen, firma olarak gelişmekte olan yeni bir spor dalma destek verdiklerini dile getiriyor.
TESLİMAT DRONE İLE YAPILIYOR
Drone yarışları dünyanın her yerinde hızla yaygınlaşıyor. Özellikle de ABD, Birleşik Krallık, Almanya ve Güney Kore gibi Asya ülkelerinde bu alana ilgi yoğun. Türkiye bu yarış takviminde yer almıyor. Drone teknolojisinin lojistik sektörü için çok önemli olduğunu dile getiren Lassen, bu konuya yönelik ciddi yatırım yaptıklarını ifade ediyor. Firma, dört yılı aşkın bir süredir kırsal uzak bölgeler ile trafiğin yoğun olduğu yerlerde bir teslimat seçeneği olarak Par-celcopter adım verdiği drone’ları geliştiriyor.
Parcelcopter, Almanya’da Bavyera Alpleri’nin yüksek irtifa ve zorlu hava koşulları ile Kuzey Denizi’ndeki uzak adaların ücra köşelerine otomasyonu yapılmış teslimatlar için kullanılıyor. Cihaz dolayısıyla firmanın DHL Parcel birimi, teknolojinin genel lojistik süreçlerine dahil edilmesi ve Ar-Ge çalışmalarından ötürü, “2016 Alman Mobilite Ödülü”ne de layık görüldü. DHL, Meksika ve Brezilya’daki tesis ve varlıklarının hırsızlık ve doğa koşullarına yönelik takip edilmesi amacıyla güvenlik izlemelerini drone’lar ile yapıyor.
BELLEK KAPASİTELERİ BUYUYOR
Drone’ların en önemli sorunlarından biri, çekilen videoların ve fotoğrafların boyutları büyük olduğundan hafızalarının yetersiz olması. Depolama firması Seagate, geçtiğimiz dönemde Fly Drive adında drone’ler için üretilmiş taşınabilir bir diski piyasaya sürdü. Ürün üzerinde bulunan kart girişi sayesinde kullanıcılar, mikro SD kart kullanan akıllı telefon, tablet ve aksiyon kameralarındaki verileri bu diske kolayca aktarıp depolayabiliyor.
Seagate Retail Ürünlerden Sorumlu Türkiye Müdürü Erhan Arslan, drone’lar için bu diskin yeterli olacağını söylerken, belleğe 4K kalitesinde yaklaşık 600 saat video kaydı yapılabildiğine dikkat çekiyor. Cihazın iki terabaytlık depolama kapasitesi sayesinde 30 adet 64 gigabayt mikro SD’de yer alan çekimi depolayabiliyor. Yeni nesil çıkış olan Type-C ile ise daha hızlı ve kesintisiz aktarım yapabilmek mümkün. Mikro SD kart yuvası sayesinde kart okuyucuya gerek kalmadan verileri bilgisayar veya notebook aracılığıyla harici bir diske yedekleme ve depolama imkanı da var. Ürün darbelere dayanıklı özel bir kasa tasarımına sahip. Fiyatı ise normal disk depolama ürünlerine göre yüzde 30 daha yüksek. 2017 yılı bitmeden ürünün Türkiye’de raflarda olacağını söyleyen Arslan, ürünün 399 TL’den satışa sunulacağını söylüyor.
Türkiye’de aylık ortalama 1000 adet üst kademe drone satıldığını ve pazarın her geçen gün büyüdüğünü söyleyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Drone’lar güvenlik sektörünün yanı sıra düğün, dış mekan çekimleri, dizi-film ve manzara çekimlerinin olmazsa olmazı haline geldi. Gelecekte farklı çözümlerin ortaya çıkması da muhtemel.”
PROFESYONEL KULLANIM İÇİN EĞİTİM ŞART
Amatör olarak üç yıl, profesyonel olarak ise bir yıldır drone kullanıcısı olan fotoğrafçı Hakan Arslan hobi amaçlı kullanacaklar için eğitime ihtiyaç olmadığını söylüyor. Drone kullanmanın kolay ve eğlenceli olduğunu belirten Arslan, profesyonel kullanımlar için ise eğitimin kesinlikle gerekli olduğunu vurguluyor. Bu işe heves edenlere ise şu uyarıları yapıyor: “Öncelikle hangi amaçla kullanılacağına karar vermek gerekiyor. Ona göre doğru drone’u seçmek kolaylaşıyor. Eğer drone kullanıcısı olmak istiyorsanız tek ihtiyacınız telefon ya da bir tablet bilgisayar. Drone satışı yapan tüm mağazalar, gerekli malzemeleri ürün ile birlikte temin ediyor. Cihazlarda çekilen görüntü ve videolar için SD kartlar kullanılırken kapasitenin yüksek olması ve kartın yazma hızının yüksek olması öneriliyor.”
Drone’lann havaalanları, askeri bölgeler, yasak sahalar ve özel mülkler etrafında uçuş yapmak yasak. Buna rağmen bölgelerde drone kullanmaya devam edenlere, cezai yaptırımlar uygulanabiliyor. Arslan, cihazların yağmur, kar, rüzgar gibi hava koşullarında kullanılmasını ise tavsiye etmiyor. Cihazların nasıl temizlenmesi gerektiğini ise şu sözlerle özetliyor: “Drone’lar çok kirlenen cihazlar değil ama uçuştan sonra yüzeysel lekeler oluşabiliyor. Bu lekeleri cihaza zarar vermeyecek temizlik malzemeleri ile temizlemek gerekiyor. Ayrıca herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek için uçuştan önce mutlaka motorları, pervaneleri ve pil durumu kontrol edilmeli.”
Kendisi de sık sık drone kullanan Arslan, etkileyici fotoğrafların ortaya çıktığını söylüyor. Talep olduğunda düğün ve özel video çekimlerinde de drone kullandığını belirten Arslan, küçük cihazlarla kaliteli ve maliyetsiz çekimlerin yapılabildiği bilgisini veriyor.
HOBİCİLERİN YENİ GÖZDESİ
Aksiyon kameralarıyla bilinen GoPro, drone piyasasında rağbet gören firmalardan biri. Türkiye’de drone’nun çok sevilmesinin iki nedeni var diyen GoPro Satış Pazarlama Temsilcisi Volkan Durmaz sözlerine şöyle devam ediyor: “Birincisi, uzaktan kumandalı hobi araçlarına getirdiği yeni soluk. Uzaktan kumandalı tekne kullanan helikopter ya da uçak kullanamıyordu. Drone teknolojisi tüm hobici-lerin dikkatini çekmeyi başardı. Sizi takip ederek video çekebilen bir cihaza sahip olmak diğer hobi ürünlerine göre hem daha keyifli hem de daha işlevsel.
İkinci neden ise, kolay ulaşılamayacak noktaları keşfetmek ve havadan selfie çekebilmek. Havadan fotoğraf ve video çekmek için binlerce lira ödenen zamanlar üzerinden çok geçmedi. Böyle bir ayrıcalığa bu kadar kolay ulaşabiliyorsanız bunu kullanmalısınız.”
Durmaz, drone’ları endüstriyel, prodüksiyon, hobi, yarış, oyuncak şeklinde farklı kategorilere ayırıyor. Durmaz, “Şu an 2 bin TL ile 10 bin TL arasında değişen bir fiyat aralığı var. Tabii yine bu aralıkta birçok farklı yetenekte cihaz bulunuyor” diye anlatıyor. îleriki günlerde çok daha gelişmiş ve farklılaşmış ürünlerin pi-yer alacağım söyleyen Durmaz, tasarımların da bu yönde gelişeceği kanaatinde.
AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT