Girişimcilik Haberleri

Duayen Meleklerden Girişimcilere Tavsiyeler

YENİ Nesil Girişimcilik Zirvesi 2019

YENİ Nesil Girişimcilik Zirvesi 2019 kapsamında gerçekleştirilen “Tecrübe Konuşuyor” başlıklı panelde, Albila Serum Biyolojik Ürünler Yönetim Kurulu Başkanı ve melek yatırımcı Akın Kozanoğlu, Şirket Ortağım Melek Yatırım Ağı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buldurgan, yeni nesil girişimcilik platformu Acadebi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Emre Göver ve 37 girişime 7 milyon dolar yatırarak Türkiye ölçeğinde öncü bir teknoloji yatırımcısı olan Hande Enes, girişimcilere ve girişimci olmak isteyenlere altın değerinde tavsiyelerde bulundu. Söz konusu panelin moderatörlüğünü Para Dergisi yazarlarından Volkan Akı yaptı.

ÖRNEK PROJE

Albila Serum Biyolojik Ürünler Yönetim Kurulu Başkanı Akın Kozanoğlu, akrep zehirlenmesine karşı an ti serum üreten 40 hissedarlı firmanın, örnek bir melek yatırım projesi olduğunu ifade ederek, konuşmasına bu benzersiz girişim hakkında kısaca bilgi vererek başladı: “Albila 2017’de kuruldu. Hissedar yapısını ise, çoğu ‘Şirket Ortağım Melek Yatırım Ağı’ üyesi, Türkiye’nin önde gelen 40 iş kadım ve iş adamı oluşturuyor. Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile Ar-Ge faaliyetlerini yürütüyoruz, Eskişehir Organize Sanayi’de yedi dönümlük bir alan üzerinde çalışıyoruz. Çalışmalarımız İngiliz gazetesi Financial Times’ın da dikkatini çekmiş, gelip akrep evimizi gezdiler haber yapmak için. İlgi çekici bir proje olduğu için bu kadar yatırımcıyı bir araya getirebildik zaten. Tesisimizde kimyager, moleküler biyolog ve eczacılardan oluşan genç, dinamik bir ekip çalışıyor.”

“İLK SIRAYA İNSANI KOYARIM”

Bu ilginç girişimde olduğu gibi, yatırımcı çekmek isteyen girişimlerde bazı ön koşullar olması gerektiğine vurgu yapan Kozanoğlu, her yatırımcının seçme kriterinin birbirinin aynı olmadığına da değindi. Kendi adına insan faktörünü ilk, stratejiyi ikinci, fikri ise üçüncü sıraya yerleştirdiğini belirten Kozanoğlu, bir yatırımcının bir girişimde nelere dikkat edeceği konusunda şu bilgileri paylaştı:

“Fikrin büyütülebilir, yenilikçi bir fikir olması, pazarının genişliği ve rekabet sahası ilk dikkat edilen hususlar. Ama önce tohum iyi mi onu da tartmak lazım. Yatırımcı suyu verir ama tohum iyi değilse bir anlamı kalmaz. Girişimcinin fikrini yayma potansiyeli ve stratejisi de çok önemli. Bunların hepsi yerindeyse yatırım yapılır. Fakat sonuçta asıl olan insandır. O nedenle ben önce tohuma bakarım. Stratejik planı iyi olmayabilir, strateji geliştirilebilir ama tohum iyi değilse ona yapacak bir şey yoktur. O nedenle ilk sıraya ben insanı koyuyorum, sonra strateji ve fikir.”

Büyüme konusuna da değinen Kozanoğlu, bu mevzuda yaşanan sıkıntıların başında girişimcinin aceleci olmasının geldiğini belirtti. “Acele ederek yola çıkılırsa strateji de ters teper” diyen Kozanoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Bir girişimin büyüyebilmesi için, girişimcinin melek yatırımcılar dışında başka finansmanlar da bulma becerisine sahip olması gerekir. Bunun için de fikrini doğru anlatabilmesi önemlidir.”

“DÖRT MOTORLU BİR UÇAK”

Sözlerine “Ben 55 yaşında girişimci oldum, keşke 25 yaşında olsaydım” diyerek başlayan Şirket Ortağım Melek Yatırım Ağı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buldurgan ise, melek ağı hakkında bilgiler verdi. İcat çıkaran işler aradıklarını vurgulayan Buldurgan, “Girişim sermayesi yatırım fonu kavramı ülkemizde yeni bir trend. Maalesef ülke olarak girişimciliğin önemini çok geç anladık. Bazen arkadaşlar soruyor ne yapıyorsunuz diye. Anlatmaya çalışıyorum. Kuluçka dediğimde ‘sizin tavukçulukla ne ilginiz var?’ diyenler oluyor. Bazen arkadaşlarımdan ‘benim de bir fikrim var’ diyenler çıkıyor ama olmaz diyorum, biz sadece gençlere destek oluyoruz. Girişimlerine can suyu veriyoruz. Ama iş can suyu vermekle bitmiyor tabi. Can suyunu döküp giderseniz geri dönüş alamazsınız. Akıllı para yönetimi, stratejiye de destek vermekle olur. Tecrübe paylaşımıyla olur” dedi. StartUp ekosiste-mini dört motorlu bir uçağa benzeten Buldurgan sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk motor gözünün içi parlayan genç girişimcidir. İkinci motor bir kuluçka veya teknoloji transfer ofisidir. Üçüncü motor kaliteli mentorluk, dördüncü motor ise bizim gibi melek yatırım ağlarıdır. Ülkemizde bizim gibi bu işe çok inananlar da var, sırf kendi reklamını yapmak için -mış gibi yapanlar da. Girişimcilik ekosistemine -mış gibi yaklaşılmamalı, gerçekten inanmalı. Bakınız genç işsizliği ülkemizde yüzde 27. Bu durum girişimciliğin önemini daha da kritik hale getiriyor. ABD’de işe alımların yüzde 80’ini henüz beş yıllık olan şirketlerin yaptığını biliyor musunuz? Yani girişimciler aynı zamanda gençlere istihdam da sağlıyor. Genç işsizliği için önemli çözümlerden biri girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesidir.”

“İŞ SAHADA ÖĞRENİLİR”

Yeni nesil girişimcilik platformu Acadebi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Emre Göver ise çalışma prensipleriyle ilgili olarak şunları vurguladı: “TR Angels melek yatırım ağıyla enerjiden tarıma, e-ticarete kadar geniş bir yelpazede yatırım yapmaya devam ediyoruz. Buradaki tecrübelerimde gördüm ki, girişimcilik okullarda öğretilebilecek veya öğrenilebilecek bir şey değil. Ancak sahada öğrenilebilir. İşte Acadebi de bu fikirden ilhamla doğdu. Acadebi’de girişimcilerimizi sahaya sürüyoruz. Sahada deneyerek görmeleri lazım. Fikir buldum, haydi pazarlayalım diyorlar. Pazarlama okulda öğrenilmez, sahada deneyerek öğrenilir. Doğruyu yanlışı yolda görmeleri lazım. Acadebi de bunu yapmaya çalışıyor. Eskiden ilginç bir girişim fikri geldi mi heyecanlanırdım, şimdi ise söz konusu girişimin dünyadaki ya da ülkemizdeki hangi sıkıntıyı çözebileceğine odaklanıyorum. Ülkemiz ekonomisi ve sosyal yaşamında en önemli sorunlardan biri, başlatılan işin sonunun getirilememesi. Acadebi girişimcinin kendi işini kurması için ihtiyacı olan altyapıyı sunuyor. Girişimcilerimiz yüz yüze satış, pazarlama eğitimleri, ekip kurma ve yönetme becerileri, Online satış ve internet reklamcılığı alanlarında eğitimler alarak, edindikleri bilgileri hızlıca sahada uygulama imkanına sahip oluyor.”

“DİSİPLİNLER ARASI ÇALIŞMA”

37 girişime 7 milyon dolar yatırarak Türkiye ölçeğinde öncü bir teknoloji yatırımcısı olan Hande Enes de melek yatırım yolculuğuna başlama hikayesini şu sözlerle aktardı: “Ben tekstilci bir ailenin kızıyım. Şanslıyım ki şirket içinde yeni şeyler denememize izin veriliyordu. İlk olarak Ar-Ge çalışmaları için yurtdışma çıktığımızda teknoloji şirketlerine yatırım yapan ağlardan haberdar olduk ve işin metriğini öğrendik. Sonra ülkeye dönünce ben de yatırımlar yapmaya başladım. Şimdiye kadar 22 farklı sektöre yatırım yaptım fakat içlerinde tekstil yok. Çünkü ben disiplinler arası çalışmaya inanırım. Bence startup’lar için disiplinler arası edinilen bu birikim çok önemli. Şimdi umut dolu bir portföyüm var.”

Girişimcilerin en büyük yanlışlarından birinin, ilk üründen hemen sonra ölçeklenme için para aramaya başlamaları olduğunu vurgulayan Enes, yeni nesil girişimcilikte rafa konan bir son üründen ziyade, sürekli geliştirilmesi gereken ve ortada dönüp duran bir ürünün söz konusu olduğunu belirtti. Ölçeklemeden önce ürünün kendisinin değil müşteri yani deneyiminin analiz edilmesi gerektiğini ifade eden Enes, “Bir de etki planlaması önemli. Bu ürün veya hizmet dünyada neyi değiştirecek ona bakmalı. Çünkü biz dünyayı değiştirmeye talibiz. Uber şoförü kavramının ortaya çıkması bile bir sosyal dönüşümdür, bir sosyal etkidir. Dönüşüm de öyle hemen olmaz, insanlar diş macununu bile hemen değiştiremez. Dönüşüm için zaman gerekir, bilinç dönüşümü gerekir. Girişimcinin bunu iyi anlaması gerekir. Kelimelerin gücüne inanırım. Ben kendi adıma melek yatırımcı kavramını reddediyorum. Meleklikten değil, bir umuttan hep beraber kazanma fikrinden bahsediyoruz oysa. Bu nedenle girişimcilere mutlaka hayali nakit akışı yaptırırım. Bu çok önemlidir. Zeka, icra etme becerisi bunlar da çok önemli. Fakat son olarak şunu söylemek isterim ki, eğer ahlak yoksa hiç biri benim için bir anlam ifade etmez, ona yatırım yapmam. Ego değil kontrollü hırs beklerim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu