BATININ gözü doğudaki kültürel etkiye yönelmiş durumda, özellikle Güney Kore’den son yıllarda çıkan kültür ihracatı, tüm batı toplumlarının ilgisini çekiyor. Büyük yatırım şirketleri küçük büyük demeden satın alımlar yaparak pazarda yer almaya çalışıyor. Bu da haliyle farklı tipte iş modelleri üzerinde yoğunlaşılması anlamına geliyor. Bunlardan en ilginci, profesyonel oyuncu ve üretici ağını tek bir çatı altında buluşturmayı hedefleyen çevrimiçi bir sistem.
EFUSE İLE SEKTÖRE YENİ İŞ AĞI
Bahse konu e-spor pazarına son birkaç ay içinde çok önemli yatırımlar geldi. Bu yatırımların öncülüğünü ABD menşeli firmalar üstleniyor. Örneğin, ERA (Entrepreneurs Roundtable Accelerator) isimli, New York merkezli, genç girişimcilere yatırım sağlayan yapı, bu sistemin önde gelenlerinden. ERA, büyümeye başlayan genç girişimlerde potansiyel gördüğü anda yatırım yaparak ortaklık elde etme yöntemiyle çalışıyor. Son hamlelerinden biri geçen hafta Güney Kore’deki Gen.G. isimli e-spor girişimine yaptığı yatırım oldu. Firma, kaynaklarını ilgili coğrafyanın güçlülerindcn yana kullanıyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Batının sermayesinden faydalanan doğu da durduğu yerde durmuyor tabii ki. Özellikle Güney Kore’nin müziğini ve e-spor çabalarını yurtdışma daha hızlı yayabilmek için yaptığı çok sayıda hamle var. Avrupa’da yükselen bir hayran kitlesi etrafında, sosyal medya üzerinden örülmüş bir kale inşası sürüyor. Her gün ana ağlar üzerinden yapılan haberli-habersiz etkinlikler, sürdürülebilir bir pazarlama politikasının en güçlü sinyallerini veriyor. Sürdürülebilirlik deyince bunu sağlam bir temele oturtmak önemli. Pazarlamayı destekleyebilecek iş gücünü finanse edebilecek düzeyde teknik altyapıyı kurabiliyor olmalısınız. Örneğin, Güney Kore’nin en önemli telekom firmalarından KT, 5G üzerinde bu yıl yaptığı çalışmaların ardından, e-spor için kesintisiz yayın yapacağını duyurdu.
Bu gelişmeleri destekleyen diğer örneklere bakıldığında, sosyal yapının teknik yapı ile birleştirilerek kurgulanması halinde başarıya ulaştırdığını görüyoruz. Amerikalı Matthew Benson da bunu görmüş olacak ki, tüm sistemin paydaşlarını tek bir çatı altında toplayacak önemli bir girişime imza atmış. ABD’deki Ohio Üniversitesinde öğrenciliği esnasında sunduğu projesine 1.5 milyon dolara yakın bir destek bulan Benson, eyaletteki önemli yatırımcıların dikkatini çekmiş. Oyuncuların ve geliştiricilerin küresel alanda bir ağ oluşturarak birbirlerini bulmalarını, burs ve benzeri finansman desteklerini edinmelerini sağlıyor. İçeriği bakımından Linkcdln ile karşılaştırılan eFuse isimli çalışması şu an beta sürümünde ve sisteme giriş yapmayı bekleyen yaklaşık 3 bin kişi var.
Ekonomistlerin projeye bakışı çok olumlu. Beklentilerin bu denli yüksek olması ise bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Facebook’un halka açılışında oluşturduğu gergin ortamın bir benzerinin oluşmaması için gayret edildiği gözlemleniyor. Arayüzün sır gibi saklandığı sistem için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Bu yapının yaklaşık 400 milyon kişiye ulaşma hedefinde olduğunu da unutmamak lazım. Böylesine bir altyapıyı oluşturmak kolay değil. Öte yandan bu girişimin yerel karşılıklarının yaratılması gerekiyor. Türkiye özelinde Balkan ve yakın doğu coğrafyasına yönelik bu tip bir çalışmanın ya da eFuse ile ortak hareket edebilecek bir ağ yapısının çok kıymetli olacağını görmemek mümkün değil. Özetle, yatırımcının gözü eFuse’un üzerinde. Yerinizi alın…
GENÇLERİN VİZYONUNA FİZİKİ KATKI LAZIM
Yabancı sermaye hareketlerine bakıldığında, genç neslin devletler başta olmak üzere yerel sektörlerin önde gelen isimlerince yekvücut olarak desteklendiği görülüyor. Bizde ise devlet destek anlamında sürekli tek başına mücadele ediyor. Özel sektör, genç girişimcilere “bunu yapmayın, şunu şöyle yapın” gibi akıl vermekten öteye geçmedi; yapılamayan konusunda yol göstermenin yanında biraz da oyuna girmeli, topun biraz da kendileri tarafından çevrilmesini sağlamalı. Satın alımların neredeyse yok denecek kadar az olduğu Türkiye’deki genç girişimler dünyasındaki hareketlilik bir odaya kapatılan yazılımcılardan ya da oyunculardan bir adım öteye taşınmalı. Sorumluluk ilgili ilgisiz tüm iş insanlarının omuzlarmda. Devletin çabası artık tek başına bırakılmamalı, bu toprağın gençlerinin gidecekleri yolları inşa etmek için uğraşılmalı. Kısacası, Türk iş insanlarına ABD’deki bir üniversite öğrencisinin yaptığı işin mucize olmadığının anlatılması lazım.
Ali Efe İralı