EBAN’ın yeni yönetim kurulu şu şekilde oluştu

Türkiye, melek yatırımcılığın hızla gelişmesi konusunda Avrupa’da örnek ülke olarak gösteriliyor. Son yıllarda yakalanan başarıda Hazine Müsteşarlığı teşviklerinin büyük payı var…

MELEK yatırımcılık konusunda Türkiye lige biraz geç girdi ancak dünyada en hızlı mesafe alan ülke oldu. EBAN’ın geçen hafta Dublin’de yapılan genel kurulunda, 2013 yılına ilişkin ülkeler raporu açıklandı. Türkiye, üç basamak yükselerek ll’inci sıradan sekizinciliğe yükseldi. Yani, 50 Avrupa ülkesi içinde melek yatırımcılıkta sekizinci sıradaki ülke haline geldi.

Türkiye’yi melek yatırımcılık konusunda bu kadar hızlı ilerlemesini sağlayan sebepler nelerdir? Dublin’de en çok sorulan sorulardan biriydi bu. Hazine Müsteşarlığından Genel Müdür Ali Arslan’ın da katıldığı ve benim moderatörlüğünü yaptığım panelde bu sorunun cevabını Arslan dinleyicilerle paylaştı.

Türkiye, EBAN’ın yeni başkan yardımcısı

Dublin’de yapılan 14. Genel Kurul’da ilk kez Türkiye, 37 ülkeden 30’unun oyunu alarak önce yönetim kurulu üyeliğine, ardından da oybirliğiyle EBAN Başkan Yardımcılığı’na seçildi.

EBAN’ın yeni yönetim kurulu şu şekilde oluştu:

• Başkan – Candace Johnson, Sophia Business Angels, Fransa

• Başkan Yardımcısı – Baybars Altuntas, TBAA, Türkiye

• Başkan Yardımcısı – Ari Korhonen, FİBAN, Finlandiya

• Albert Colomer, Business Angels Network Catalunya, ispanya

• Aleksandar Cabrilo, Serbian Business Angels Netvvork, Sırbistan

• Hedda Pahlson-Moller, Luxembourg Business Angels Netvvork, Lüksemburg

• Ivar Siimar, Estonia Business Angels Network, Estonya

• Jeanette Andersson, C0NNECT Sweden, İsveç

• Jesper Jarlbaek, Business Angels Copenhagen, Danimarka

• Juan Roure, AEBAN, ispanya

• Konstantin Fokin, National Business Angels Association, Rusya

• Michael Culligan, Haio Business Angel Network, İrlanda 9 Peter Braun, Red Alpine Ventures, İsviçre

• Ricardo Luz, FNABA, Portekiz

• Selma Prodanovic, Austrian Angel investors Association, Avusturya

39 Ülkeden İli melek yatırım ağı ile 20 bin melek yatırımcıyı temsil eden EBAN, Avrupa Birliği ve EURADA tarafından 1999 yılında kuruldu. EBAN, Avrupa çapında 75 bin melek yatırımcının global sesi durumunda. 7.5 Milyar euro’luk sektörü temsil eden EBAN aynı zamanda Dünya Bankası ve 0ECD melek yatırımcılık çalışmalarında Avrupa bilgi merkezi.

ÜLKELERİN HALİ PÜR MELALİ

Panelde, Türkiye’nin yanı sıra Estonya, Makedonya, Ürdün ve Ukrayna’daki melek yatırımcılık sistemleri hakkında da konuşmacılardan bilgiler aldık.

Kısaca panel notlarını sizlerle paylaşmak istiyorum:

Ukrayna: Girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için en önemli unsurlardan birinin stabilizasyon olduğunu bir daha anladık. Ukraynalı girişimciler ve melek yatırımcılar, kendilerini dinleyen bir birim olmadığından yakındılar.

Ürdün: Özellikle MENA bölgesi olarak anılan, yaklaşık 20 ülkeden oluşan ve toplam 350 milyon civarında nüfusu kapsayan bu coğrafyada melek yatırımcılık çok yeni bir konu. Bahreyn ve Mısır dışında kurulmuş bk melek yatırım ağı yok. Bu yüzden, her ülkede bu ağların organizasyonu ve MENA Melek Yatırım Örgütü adı altında EBAN benzeri bir yapının oluşturulması konusu gündeme geldi.

Estonya: Henüz iki yıllık bir geçmişi olan ESTABAN, bu yıl Avrupa’nın en hızlı gelişen melek yatırım ağı ödülünü aldı. Kurulur kurulmaz ilk 18 ay içinde toplam 2 milyon euro yatırım gerçekleştiren ESTBAN, Estonya gibi 1.5 milyon nüfuslu küçük bir ülkenin; Avrupa melek yatırımcılık liginde bir anda öne çıkmasını sağladı.

Makedonya: Bu ülkede de melek yatırımcüık inkubasyon merkezleri sayesinde gelişmeye çalışıyor. Ülkede kurulan ilk melek yatırım ağının henüz kayda değer bir yatırımı yok. Ancak, Makedonya’daki melek yatırımcılar doğru örgütlenirse Avrupa’nın erken aşama yatırım pastasından istifade edebilecekler.

Türkiye: Ülkemiz resmen Avrupa’nın gururu oldu. Tüm dünyada ve Avrupa özelinde melek yatırım işlerinin ne kadar iyi gittiği anlatılırken herkes Türkiye’yi örnek veriyor. Hazine Müsteşarlığının yüzde 75’lik vergi teşviği dillere destan. En çok sorulan soru da şu: Bu kadar kısa zamanda nasıl başardınız? Cevabmı Ali Arslan verdi: “Kanun ve yönetmelikleri çıkarmadan evvel sektörün katılımını sağladık ve fikirlerini aldık. Kanun çıktığında, herkes ‘bizim yönetmeliğimiz’ diyebildi. Bunu sağlayan her ülke sağlam adımlar atabilir.”

Haftaya görüşmek üzere…