Ekonomi Beklentileri
DÜNYA yaz sıcakları ve bölgesel krizlerle kavrulurken ekonomiler olumlu açıklamalarla ferahlıyor. Özellikle gelişen ülkelerde ABD’den gelen pozitif veriler ve mesajların etkisiyle piyasalarda rahatlama yaşanıyor. Sonbaharda ABD’den beklenen faiz artışı endişe yaratıyordu. FED, hızlı ve erken bir faiz artışı niyetinde olmadığı mesajım verdi. Diğer yandan euro bölgesinde de canlanmanın sürmesi için faiz indirimi dahil tedbirler gündemde. Gelen mesajlar, euro bölgesinde başlayan ılımlı toparlanmanın süreceği yönünde.
Türkiye’nin en önemli ihracat pazarındaki toparlanma süreci Türkiye ekonomisi için de olumlu bir hava yaratıyor. Faizde aşağı seyir ve indirim beklentileri devam ediyor. Dövizde yatay seyir sürerken enflasyon bir miktar hedeflerin üzerinde. Cari açıkla ilgili risk azalırken 2014 büyümesiyle ilgili tahminler de yükselmekte. Bunun en büyük nedeni ise ihracat pazarlarındaki toparlanma. İhracatta yakalanan ivme haziranda da devam etti. Haziran ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.6 artarken, ilk yarıda ihracat yüzde 7.3 artarak 80 milyar dolara dayandı, ihracattaki artış ivmesi Para Dergisi’nin 2014 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin gerçekleştirdiği beklenti anketinde de görülüyor.
BEKLENTİLER OLUMLUYA DÖNDÜ
Işık Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Teker yönetiminde hazırlanan 2014 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin “Para Dergisi Ekonomi Beklenti Anketi” sonuçları belli oldu. Anket kapsamında, katılımcılara enflasyon, faiz oranları, döviz kurları, ihracat fırsatları, cari açık, kredi notu ve siyasal risklere ilişkin beklentileri soruldu. Toplam 295 kişiye uygulanan anket soruları, yönetim kurulu başkanı, üst ve orta düzey yöneticiler ile akademisyenler tarafından yanıtlandı. Anketi yanıtlayan 295 kişi arasında, 88 yönetim kurulu başkanı, 92 üst düzey yönetici, 31 orta düzey yönetici ve 84 akademisyen bulunuyor. Anketi yanıtlayanların yüzde 79’u erkek, yüzde 21’i kadın katılımcılardan oluşuyor. 20 farklı sektör grubuna uygulanan anketimize katılanların yüzde 27’si finans, yüzde 21’i sanayi ve yüzde 52’si hizmetler sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
Anket sonuçları, genel olarak beklentilerin olumluya döndüğünü ortaya koyuyor. Özellikle temel ihracat pazarlarımızla ilgili beklentilerde bu beklenti daha da güçleniyor. Büyüme beklentileri sınırlı kalırken, enflasyonun bir miktar sapacağı görüşü de hakim. Faizle ilgili beklentiler ise değişmeyeceği yönünde. Dövizde ise risk oluşturacak bir dalgalanma beklenmiyor.
ENFLASYON ZORLAYABİLİR
Enflasyon, bu yıl özellikle faiz indirimi açısından kilit öneme sahip. Kur artışı ve gıda fiyatları enflasyonun temel nedeni oldu. Aslında enflasyonda merkez bankasının sürekli hedefi tutturamaması-na alışkınız. Merkez Bankası bu yıl ilk raporunda 2014 için yüzde 6.6 olan tahminini, ikinci raporunda yüzde 7.6’ye yükseltti. Keza haziran ayında eksi beklentilere karşın TÜFE, yüzde 0.3 artış göstererek, yıllık bazda yüzde 9.16 oldu. Yılsonu hedefiyle ilgili olumlu beklentiler olduğunu söylemek zor. Nitekim anketimize katılanlarm yüzde 61’i üçüncü çeyrekte enflasyonda yukarı yönlü bir hareket beklerken, yüzde 22’si düşüş olacağını düşünüyor. Yüzde 17’si ise büyük bir değişiklik beklemiyor.
DÖVİZ RİSKİ AZALIYOR
Döviz kurlarında geçtiğimiz yılsonuna doğru dalgalanma yaşamıştık. Dış ve iç gelişmeler nedeniyle artan riskler kurları yukarı çekmişti. Buna karşın Merkez Bankası’nın faiz müdahalesiyle kurlarda gevşeme oldu. Dünyada da likiditeyle ilgili olumlu haberler içerde TL’ye yeniden değer kazandırdı. Döviz kurunda bir süredir istikrarlı bir seyir hakim. Ankete katılanlarm yüzde 49’u önümüzdeki dönemde risk oluşturacak bir değişim beklemiyor. Kurlara ilişkin sektörel görüşler farklılık gösteriyor. Sanayi ve hizmet sektörlerinde döviz kuruyla ilgili değişiklik beklenmezken fi-nans sektöründen katılanlarm yüzde 52’si dövizde yükselişin süreceği görüşünde.
BORSA TAHMİNLERİ ZORLAŞTI
BIST-lOO’de volatilite sürüyor. Endeks, 75 binlerden 80 bin ve üzerine çıktı. Dışarda faiz ve likidite şartları nedeniyle içerde de SPK tebliği ve faiz indirimi beklentileri hisse senedi piyasasında etkili oluyor. Bu da tahmin yapmayı güçleştiriyor.
Buna karşın endekste üçüncü çeyrekte artış bekleyenlerin oranı yüzde 34. Katılımcıların yüzde 40’ı önemli bir değişim beklemezken yüzde 26’lık bir kesim borsamn kaybettireceği görüşünde.
KREDİ FAİZLERİ DÜŞEBİLİR
Merkez Bankasının politika faizindeki indirimi geçen hafta yaptığı 50 baz puanlık indirimle devam ediyor. Yüzde 9’un altında kalan gösterge tahvil faizinde de düşüş eğilimi korunuyor. Asıl beklenen ise kredi faizleri. Çünkü yatırım ve iç talep dolayısıyla büyüme açısından kritik önemde. Ankette katılımcılara mevcut makroeko-nomik ortamdaki gelişmelere bağlı olarak kredi faiz oranlarına ilişkin beklentileri soruldu. Katılımcıların yüzde 40’ı üçüncü çeyrekte kredi faizlerinde bir değişiklik beklemiyor. Faizlerde düşüş bekleyenlerin oranı yüzde 34, artış bekleyenlerin oranı ise yüzde 26.
İHRACATTA İVME SÜRECEK
Bu yıl iç talebin baskılanacak olması nedeniyle büyümenin ihracat ağırlıklı olacağı görüşü hakimdi. Nitekim ilk yarıda yüzde 7.3 artarak 80 milyar dolara dayanan ihracat rakamı bu tahminleri doğruluyor. İhracat, hem kur artışıyla hem de euro bölgesindeki canlanmayla destekleniyor. Anket sonuçları, ihracat beklentilerinin büyük oranda olumluya döndüğünü gösteriyor. Katılımcıların yüzde 56’sı olumlu düşünürken olumsuz beklentilerin oranı yüzde 26’da kalıyor. Sektörel bazda ise, sanayi sektöründen ankete katılanlarm yüzde 57’si, hizmetler sektöründen katılanlarm yüzde 53’ü, finans kesiminden katılanlarm ise yüzde 60’ı ihracatın geleceğiyle ilgili umutlu görünüyor.
SEKTÖREL BÜYÜME SINIRLI
Bu yıl ekonomiyle ilgili büyüme tahminleri son gelen olumlu veriler sonrası yukarı revize edilmişti. Tahminler genel olarak yüzde 4 seviyesine yaklaşıyor. Anket katılımcılarına, üçüncü çeyrekte faaliyet gösterdikleri sektör açısından pozitif bir ortam olup olmayacağı soruldu. Sonuçlara göre, kendi sektöründe önemli bir büyüme bekleyenler azınlıkta. Katılımcıların yüzde 31’i üçüncü çeyrekte kendi sektöründe önemli bir gelişme olabileceğine inanıyor. Sektörel bazda ise en umutlu sektör yüzde 40 ile finans kesimi. Bunu yüzde 35 ile sanayi ve yüzde 23 ile hizmet sektörleri izliyor.
CARİ AÇIK RİSKİ SÜRÜYOR
Aslında bu yıl cari açıkta daralma yaşanıyor. Döviz kurundaki artış ihracata destek olurken, ithalatı frenliyor. Örneğin en son mayıs ayı itibariyle yıllık cari açık 52 milyar 600 milyon dolara kadar geriledi. 2013 yılında 65 milyar dolarla rekor kıran cari açığın 2014 sonunda 50 milyar dolara kadar düşmesi bekleniyor. Buna karşın ankette katılımcılar risk sıralamasında cari açığı ilk sıraya koyuyor. Anketi cevaplayanların yüzde 81’i cari açığı risk olarak görürken bunu yüzde 78 ile siyasal riskler ve yüzde 69 ile finansman maliyetleri izliyor.