Ekonomide ivme devam ediyor
Sanayi üretimi endeksi kasımda yıllık bazda yüzde 7 arttı. Perakende satış hacmi yüzde 4.1, perakende ciro ise yüzde 193 artış gösterdi Ekonomistler yılın son çeyreğinde devam eden ivmenin 2018’e de katkı sağlayacağı görüşünde…
DÜNYA Bankası Türkiye’nin 2017 yılı büyüme tahminini yüzde 6.7’ye yükseltirken, öncü göstergeler Türkiye ekonomisinde ivmenin devam ettiğini ortaya koydu. Sanayi üretimi 2017 Kasım’da bir önceki yılın aynı ayma göre yüzde 7, bir önceki aya göre yüzde 0.3 arttı. Kasımda sanayide öne çıkan sektör 2017’nin yıldızı otomotiv olurken, giyim ve derideki üretim artışı dikkat çekti. Sanayi ciro endeksi ise kasımda yıllık bazda yüzde 28.7, aylık bazda yüzde 1.7 artış gösterdi. Özel tüketim büyümesinin, beyaz eşya ve mobilya sektörlerine uygulanan vergi indirimlerinin sona ermesi sonrası 2017’nin son çeyreğinde bir miktar hız keserken, yılm son çeyreğinde iç talepteki iyileşme devam etti. Perakende ticaret sektörünün gelişimini ölçmesinin yanı sıra tüketici güveninin ve hanehalkı talebinin de göstergesi olarak kabul edilen, bu nedenle ekonominin durumunu gözlemlemek adına en önemli göstergelerden birisi olarak değerlendirilen perakende satış endeksleri de kasımda artışım sürdürdü.
GÜÇLÜ ARTIŞ SÜRÜYOR
Sanayi üretimi 2017 Kasım’da beklentilerin üzerinde arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜÎK) verilerine göre, kasımda sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle bir önceki yılın aynı ayma görev yüzde 7 artışla 142.5 oldu. Ekonomide meydana gelen gelişmelerin ve uygulanan ekonomik politikaların, kısa dönemde olumlu veya olumsuz etkilerinin ölçülebilmesi için hesaplanan önemli bir gösterge olan sanayi üretim endeksinin alt sektörleri incelendiğinde; kasımda madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayma göre yüzde 5.9, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 7.1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklim-lendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 6.7 arttı. Dayanıklı tüketim mallan kasımda bir önceki yılın aynı ajana göre yüzde 2.6 gerilerken, dayanıksız tüketim malları yüzde 7.5, ara malı yüzde 7.8, sermaye malı yüzde 10.9 artış gösterdi. Motorlu kara taşıtı, treyler ve yarı treyler imalatı takvim etkisinden arındırılmış verilerle kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15.6 artış gösterdi. Giyim eşyaları imalatın yüzde 16.6, deri ilgili ürünlerin imalatında yüzde 18.8 artış yaşandı.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0.3 arttı. Arındırılmamış verilerle sanayi üretimi ise kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.9 artarken, bir önceki aya göre yüzde 0.5 oranında azaldı.
TÜİK’in geçen hafta açıkladığı sanayi ciro endeksi ise takvim etkisinden arındırılmış verilerle kasımda yıllık bazda yüzde 28.7 arttı. Sanayi ciro endeksi mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle kasımda bir önceki aya göre yüzde 1.7 büyüdü.
PERAKENDE SATIŞ HACMİ ARTTI
Perakende satış hacmi ve perakende ciro 2017 Kasım’da arttı. TÜİK verilerine göre, takvim etkilerinden arındırılmış sabit fiyatlarla perakende satış hacmi kasımda bir önceki yılın aynı ayma göre yüzde 4.1, cari fiyatlarla perakende ciro yüzde 19.3 oranında arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle perakende satış hacmi kasımda bir önceki aya göre yüzde 0.7, perakende ciro yüzde 2.8 artış gösterdi.
TÜİK geçen hafta dış ticaret endekslerini de açıkladı. 2017 yılı kasımda ihracat birim değer endeksi bir önceki yılın aynı ayma göre yüzde 4.2 artarken, ithalat birim değer endeksi yüzde 10.7 artış gösterdi. Bu dönemde ihracat miktar endeksi yüzde 6.6 artarken, ithalat miktar endeksi yüzde 9.6 artış gösterdi. Dış ticaret haddi ise 6.4 puan azalarak 104.5 oldu.
EN ÇOK BIST-100 KAZANDIRDI
TÜÎK, geçen hafta 2017 yılı aralık ayı finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını açıkladı. Buna göre aralıkta en yüksek reel getiri devlet iç borçlanma senetlerinde (DÎBS) gerçekleşti. Üç aylık değerlendirmede dolar, altı aylık değerlendirmede euro, yıllık değerlendirmede BIST-100 endeksi en çok kazandıran finansal yatırım aracı oldu. 2017 yılında BIST-100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 23.99, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 27.99 oranında yatırımcısına en fazla reel getiriyi sağladı.
CARİ İŞLEMLER AÇIĞI
Cari işlemler açığı 2017 Kasım’da piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler açığı, kasımda bir önceki yılın aynı ayma göre 1.95 milyar dolar artarak 4.2 milyar dolar oldu. Bunun sonucunda 12 aylık cari işlemler açığı 43 milyar 752 milyon dolara ulaştı. Söz konusu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının 1.8 milyar dolar artarak 4.67milyar dolara ve birincil gelir dengesi açığının 555 milyon dolar artarak 1 milyar 44 milyon dolara yükselmesi etkili oldu. Kasımda hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, bir önceki yılın aynı ayma göre 322 milyon doları tutarında artarak 1.2 milyar dolara yükseldi. Yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar 532 milyon dolar artarak 952 milyon dolar oldu.
Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 329 milyon dolar azalarak 306 milyon dolar olarak gerçekleşti. Portföy yatırımları 1.33 milyar dolar tutarında net çıkış kaydetti. Resmi rezervlerde kasımda 3.9 milyar dolar doları net çıkış gözlendi. 2017 yılı ocak-kasım döneminde cari işlemler açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre 10.7 artışla 39.4 milyar dolar oldu.
Prof. Dr. Burak ARZOVA / Marmara Üniversitesi işletme Fakültesi Öğretim Üyesi
”2010’de ep büyük risklerden biri petrol fiyatlarındaki artış”
Cari işlemler açığı yükselmeyi sürdürüyor. Dış ticaret açığındaki artış, portföy çıkışları, sermaye girişlerinde azalma dikkat çekiyor. Seyahat gelirlerindeki artış ise sevindirici.
Turizm gelirlerinin 2018 yılında çok daha fazla artması bekleniyor. 2018’deki en büyük risklerden birisi petrol fiyatlarındaki artış. Özellikle petrol fiyatlarının varil başına 70-75 dolar civarında sabitlenmesi cari açığı olumsuz etkiliyor. Petrolde bu seviyenin üzeri Türkiye için sorun yaratabilir. 2018’de özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi şartlar, Türkiye’nin siyasi gelişmeleri, portföy yatırımları açısından çok önemli olacak. Son dönemde gerilimli hal alan Türkiye ABD ilişkileri, bu yıl fon girişlerini etkileyebilecek gibi görünüyor.
Özellikle AB ile ilişkilerin geliştiriliyor olması sevindirici. Çünkü portföy girişlerinin büyük bir kısmı Avrupa üzerinden geliyor Türkiye’ye. 2018 yılında tahvillerden çıkışın olmasıyla beraber, daha riskli olacak olan varlıklara giriş bekleniyor. Bu gelişen ülkeler piyasasına yönelik bir beklenti oluşturuyor. Türkiye de bundan pay alabilir. Bu da cari açığın finansmanı konusunda önemli bir destek olabilir diye düşünüyoruz. Sanayi üretimi, belirli bir seviyede yatay bir düzeye oturmuş gibi görünüyor. Bunu ivmelendirmek gerekiyor.
Prof. Dr. Hakan YETKİNER / İzmir Ekonomi Üniv. Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi
”Sanayi üretimi büyüme eğilimini koruyor”
Sanayi üretim ve dış ticaret endeksleri uzun dönemli büyüme eğilimlerini korudu. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle ocak 2005’te 87.4 olan sanayi üretim endeksi 2017 kasım itibarıyla 137.3 oldu. İmalat sanayi sektörü endeksinin değişmemesi dikkat çekerken dayanıklı tüketim malı ve sermaye malı üretim endeksleri sırasıyla yüzde 1.4 ve yüzde 1.1 düşüş gösterdi.
Perakende satış hacmindeki artış, tüketim mallarında arz ve talebin dengeli hareket ettiğini ortaya koydu. Ancak aynı dengeli artışın dış ticaretimizde gerçekleştiğini söylemek zor.
İthalat birim değer endeksi kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.7 artarken, ihracat birim değer endeksindeki artış yüzde 4.2’de kaldı. İthalat miktar endeksi kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9.6 artarken, ihracat miktar endeksindeki artış yüzde 6.6 arttı.
Gelir artışlarının ithalatı hızlı bir şekilde uyarması beklenen bir sonuç. İhracat artışını aynı hızda tutmak da elbette kolay değil.
Ancak makroekonomik istikrar için bu bir zorunluluk.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA