Endeksin yılsonu için yeni hedefi 117 bin
Borsa bu haftayı dinlenerek ve gevşeyerek geçirdi. Ama analistler hala umutlu. Sanayi ve ihracat ağırlıklı şirketlerin performanslarının daha da iyileşebileceğini söyleyen uzmanlar, bu çerçevede 17 hisseye dikkat çekiyor…
SON sekiz aydır Borsa İstanbul’da yaşanan yükselişte bir bölüm hisse senetlerinin endeks üzerinde ciddi bir payı bulunduğu bir bölümünün ise işlem hacminin zayıf ve piyasa değerinin düşük olduğu dikkat çekiyor. Endeks üzerinde ağırlığı düşük ve piyasa üzerindeki etkisi az hisse senetlerinin yükselişi spekülatif veya değerlerinin piyasanın altında kalmış olmasından kaynaklanırken; yükselişte genel olarak sektörel faktörler ve açıklanan iyi kar rakamlarının etkili olduğu belirtiliyor. Nitekim bu dönemde geçen seneyi kötü geçiren havacılık sektörü rakamları baz etkisiyle düzelirken, savunmanın sektörel hikaye, otomotivin ihracat artışıyla döviz girdisi sağlaması, demir çelik sektörünün endüstriyel metal fiyatlarmdaki yükseliş ile iyi kar açıklaması etkili oldu. Petrokimya, kimya, petrol sektörleri başta Tüpraş ve Petkim olmak üzere son derece başarılı finansal performans gösterirken, KGF kredilerinin etkisiyle güçlü seviyelerde kalan kredi büyümesi kamu bankalarını ve ağırlıklı olarak ticari kredi veren bankaları, gıda enflasyonunun yüksek seyretmesi de gıda perakende hisselerini olumlu etkiledi.
Bu arada sektör temsilcileri borsada bayram sonrası başlayan gevşemeyi piyasanın doymuş olmasına ve hisse senetlerinin potansiyeline yaklaşmış olmasına bağlıyor. Ancak yılsonu hedefini yine de 117 bin olarak belirtiyorlar. Mevcut koşullarda petrokimya, demir çelik, otomotiv, dayanıklı mal, savunma, telekomünikasyon ve havacılık sektörü hisselerine olumlu bakılıyor. Sanayi ve ihracata dayalı satış yapan sektörlerin yılın geri kalanında ön plana çıkacağı düşünülüyor. Bu kapsamda da 17 hisseye dikkat çekiliyor.
“MAKSİMUM 117, MİNİMUM 100 BİN”
Endeksin 70 binlerden itibaren muazzam bir performans gösterdiğini ve emsal piyasaları performans olarak geride bırakarak küresel anlamda da en çok yükselen benc-hmark endekslerden biri olduğunu hatırlatan Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, “Bu yükselişe ciddi bir düzeltme gelmedi. Piyasa açısından 110-112 binleri hedef olarak görüyoruz” diyor.
Yakın dönemde, piyasadaki trend hareketinin oluşturmuş olduğu teknik görünümün bir süre daha idare eder durumda olacağını düşünüyor. Erkan, bu nedenle endekste oluşan satışların halen düzeltme mahiyetinde olduğunu ve satış baskısı demenin haksızlık olduğunu söylüyor. Ancak yukarı hareketin zamanla sıkışacağım endeksin 110 bin üzerinde çok fazla yukarı gidemeyeceğini tahmin ediyor. Daha fazla yukarı hareketin ekstra bir hikaye ve kataliste ihtiyacı olduğunu öngörerek şu yorumu yapıyor: “Bunun dışında piyasanın bildiği tüm hikayeler endekste fazlasıyla fiyatlandı görüntüde. Şu anda global piyasaların yol aldığı taraf itibariyle aşağı yönlü risklerin biraz jeopolitik riskler, biraz da majör ekonomilerdeki belirsiz hava çerçevesinde oluştuğu dikkat çekiyor. Endekste pozisyonlar 100 bin sonrasında 110 bin üzerine doğru olan hareketin yarısı geri alındığında azaltılmaya başlanır. Bu olası satış baskısı öncesinde sinyal veren bir görünüm olacaktır. Tekrar beş haneli rakamlara düşülmesi ise trendin dönüşü anlamına gelecektir. Bu kapsamda endeks için yılsonuna kadar maksimum 117 bin, minimum 100 bin seviyelerini bekliyoruz.”
“ÖN PLANA ÇIKAN SEKTÖRLER”
Erkan, bu dönemde her şeye rağmen ön plana çıkan sektörler olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor: “iyiye giden rafineri maıjları ve fiyatlama avantajları çerçevesinde petrokimya sektörüne olumlu bakmaya devam ediyoruz. Bu sektör iyi ihracat girdisi sağlamakta. Demir çelik sektörü şirketlerinin iyi karlılığı yıl geneline yayacağını düşünüyoruz. Bankacılık sektörü sekiz ay itibariyle geçen seneye göre iyi, ancak yılın sonu karlılığın artmasından çok dengelenme periyodu olur. Avrupa ekonomilerinin toparlanmasıyla ihracat ivmesini artıran ve düzenli döviz girdisi sağlayan otomotiv sektörü ve yılın dokuz aylık periyodunda vergi indirimi kaynaklı talep artışından olumlu etkilenen dayanıklı mal sektörü de önemli. Etrafımızdaki jeopolitik riskler nedeniyle savunma projelerinin ağırlıkta olmaya devam etmesi savunma sektörüne, artan mobil data kullanımı ile telekomünikasyon ve geçen yılın baz etkisinden dolayı çift hanelerde yolcu ve trafik büyümesi gösteren havacılık sektörü de diğer olumlu baktıklarımız.”
Erkan, sektörel değerlendirmeleri kapsamında petrokimyada Tüp-raş ve Petkim, savunmada Aselsan, havacılıkta TAV Havalimanları ve Türk Hava Yolları, otomotivde Tofaş Otomobil ve Ford Otosan, gıda ve perakende de Migros ve BİM Mağazaları, demir çelikte Kardemir ve Ereğli Demir Çelik, kamu bankalarında Vakıfbank ve Halkbank, iyi bilanço ve hikayeleriyle Tekfen Holding, Arçelik, Vestel, Enka inşaat, Emlak Konut GYO, benchmark hisse senetleri olarak da yükselişlerde başı çekecek Akbank ve Garanti Bankası’nın ön plana çıkabileceğini söylüyor. Ve bu dönemde özellikle Akbank, Garanti Bankası, Tüpraş, Turkcell, Ereğli Demir Çelik, Koç Holding, Sabancı Holding, Emlak Konut GYO, Petkim ve Tofaş Otomobil’in ön plana çıktığını belirtiyor.
“KISA VADEDE DALGALANMA”
Ahlatcı Yatırım Direktörü Tonguç Erbaş ise, son dönemde artan yabancı ilgisi ile derinliği olan ve yabancıların pozisyon aldığı hisselerin daha çok ön plana çıktığını söylüyor. Kurban bayramı sonrasında özellikle ABD-Kuzey Kore arasında jeopolitik risklerde yaşanan artış ile birlikte güvenli limanlara olan talep artarken endeks fiyatlamala-rmda geri çekilmelerin yaşandığını hatırlatıyor. Erbaş, Türkiye-Al-manya arasında yükselen siyasi tansiyonun kısa vadede endeks fiyatla-malan üzerinde baskı oluşturacağını düşünüyor. Yurtiçinde enflasyon rakamlarında yaşanan artışın da endeks fiyatlamalarma negatif yansıdığını belirtiyor.
Kısa vadede 20 Eylül’de FOMC toplantısı ve 24 Eylül’de Almanya seçimlerine kadar endeks fiyatlamalarında dalgalanmalara yaşanabileceğini belirtiyor ve sınırımızda artan jeopolitik risklerin tekrar gündeme gelmesi ile satış baskısının artmasından endişe ediyor. Fakat küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler ve gelişmekte olan ülkelere fon akışının devam etmesi ve artan yabancı ilgisi ile endekste 107 bin seviyesi aşağı yönlü kırılmadığı sürece geri çekilmelerin sınırlı kalacağını düşünüyor.
Endeks için 2017 sonu itibarıyla 117 binleri maksimum direnç seviyeleri olarak öngören Erbaş, olası geri çekilmelerde ise minimum 100 bin bölgesini destek seviyeleri olarak belirliyor.
Bu dönemde de özellikle sanayi ve ihracata dayalı satış yapan sektörlerin yılın geri kalanında ön plana çıkacağını düşünen Erbaş, Ford Otosan, Tofaş, Kardemir, Petkim, Tüpraş ve Ereğli’yi izlemeye devam ettiklerini belirtiyor. Erbaş, Akbank, Yapı Kredi, Petkim, Kordsa, Trakya Cam, Aselsan, Turkcell, Tekfen Holding, Otokar ve Aksa Ak-rilik hisselerine dikkat çekiyor.
Enver ERKAN / Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı
Koç Holding türbülanslara karşı dayanıklı
Koç Holding: 2017 yılının ilk yarısında holdingin finans, enerji, dayanıklı tüketim malı ve otomotiv sektörlerinde yer alan şirketlerinin mali performansa olumlu katkı verdiğini görüyoruz. Aynı zamanda holdingin dayanıklı tüketim malı segmentinde yıllık bazda artan hacimleri dikkat çekiyor. ÖTV indirimi Eylül sonrasına uzatılmazsa son çeyrek bu segmentte biraz dengelenme periyodu olacaktır. Buna karşılık diğer sektörlerdeki olumlu görünüm çerçevesinde holdingin karlılık rasyolarını belli seviyelerin üzerinde tutmasını bekliyoruz.
Otomotivde satış adetlerinde yıllık bazda hacim azalması olsa da, Tofaş ve Ford Otosan’ın yurtdışı satış gelirlerindeki çift haneli büyümenin olumlu olduğunu düşünüyoruz. Enerji grubunda Tüpraş’ın güçlü ilk yarı sonuçları, iyileşen rafineri marjları, artan KK0 ve beyaz ürün verimliliği holding için önemli bir artı. Finans sektöründe de Yapı Kredi’nin karını güçlü bir şekilde artırdığı gözleniyor. BIST-100 içerisindeki en iyi risk çeşitlendirmesine sahip olan Koç Holding hisseleri, makro türbülanslara karşı dayanıklı. Piyasanın olumlu yönde seyretmesinde de, olumsuz yönde seyretmesinde de getiri sağlayabilmekte. Oto ve dayanıklı tüketim malı sektörlerinden önemli FX geliri elde edilmekte. Koç Holding hisseleri için “al” veriyoruz. Yüzde 12 yükseliş potansiyel ile 19.70 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Tüpraş: Operasyonel bazda rafineri maıjlarının kuvvetli seyri, yüksek kapasite kullanımının etkisi ile ticari faaliyetlerden kaynaklı kur farkı gelirleri, finansman giderlerindeki azalma paralelinde karındaki artış çerçevesinde bir önceki seneye göre performansının güçlendiği görülüyor. Yılın ilk yarısında artan talep paralelinde yüzde 111.5 kapasite kullanımı ile rekor kıran şirket yüzde 77.6 beyaz ürün verimi elde etti, ilk yarıda yıllık bazda şirket satış gelirleri yüzde 71 oranında artarken, faaliyet karı yüzde 264, net karı da yüzde 459 yükselerek 2 milyar 339 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Satış hacmindeki artış oranı yüzde 5 ile 15 milyon 278 bin tona yükseldi. Turizm sektöründeki daralmanın etkisiyle jet yakıtı satışı ve hava şartları nedeniyle bitüm satışları geçtiğimiz yılın altında gerçekleşti. Motorin satışlarında ise tüm zamanların rekoru elde edildi. Rafineri maıjları iyileşme gösterirken, aynı dönemde iç talep de sağlıklı olarak devam etti. Yıl genelinde beklenen dengelenmeyi sağlayamayan Brent petrol fiyatı risk yaratsa da, 2017 yılında ürün marjlarının daha da iyileşmesini bekliyoruz. Tüpraş hisselerinde yüzde 14 yükseliş potansiyeli ile 142 TL hedef fiyat öngörüyoruz ve “endeks üzeri getiri”
Ereğli Demir Çelik: İhracat pazar dağılımda yüzde 70 pay ile başı çeken Avrupa’daki toparlanma şirket için bir avantaj olabilir. Bu bakımdan euro/dolar paritesinde görülen yükseliş şirket açısından olumlu olarak değerlendirilebilir. Şirket 2017 yılında toplam 595 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor.
Dolar ve euro bazlı gelirleri nedeniyle kurlarda yukarı hareket görülmesi halinde şirket olumlu etkilenecektir. Özellikle euro/TL kurundaki yükseliş şirketin döviz pozisyonlarına kayda değer şekilde pozitif yansıyacaktır. Aynı zamanda demir cevheri fiyatıyla olan yüksek korelasyonunun da olumlu yansımasını bekliyoruz. Güçlü operasyonel performans ciro ve karlılık üzerindeki olumlu etkisi beklentimizle şirket hisselerinde “endeks üzeri getiri” öngörüyoruz. Ereğli hisselerinde yüzde 11 yükseliş potansiyeli ile 9 TL hedef fiyat tahmin ediyoruz.
Aselsan: Şirket bu yılın ük yarısında 564 milyon TL net kar ile güçlü finansal yapısını korumaya devam ediyor. Özellikle proje ve ihale bazlı çalışan şirketin yılsonu finansallarında olumlu görüntünün devam edeceğini düşünüyoruz. Düzenli temettü ödemeleri ve bedelsiz potansiyeli önemli. Ayrıca son dönemde yurtiçi ve dışı faaliyetleri sonrası yeni pazarlar ve savunma sanayi ihracatları ile şirket finansallarının olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz.
Endeks ile paralel bir fiyatlama içerisinde olan hisse de bu yıl içerisinde Eylül ve Aralık aylarında temettü ödemelerine devam edeceğini, güçlü finansalları, yeni iş ilişkileri ve yatırımları şirket pay senedi fiyatlamalarında yukarı yönlü potansiyeli desteklediğini düşünüyoruz. Şirket hisselerinde yılsonu için yüzde 12 yükseliş potansiyeli ile 30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Tekfen Holding: Şirketin net dönem karı yılın ilk altı ayında bir önceki yılın eş dönemine göre yüzde 74 artış ile 385 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu rakamın ödenmiş sermayesinin üzerinde gerçekleşmesi önemli. Tekfen Holding’in özellikle yurtdışı bağlantıları ve projelerinin devam etmesi yılsonu beklentilerini de pozitif etkiliyor. Diğer taraftan bu yıl ikinci çeyrek karının 223 milyon TL gibi güçlü bir rakam ile sonuçlanması sonrası hissenin endeks üzerinde getiri ile yılı tamamlaması mümkün gözüküyor. Öte yandan net kar rakamında yaşanan yükselişe taahhüt, tarım ve gayrimenkul geliştirme grubunun olumlu katkı sağladığı görülüyor. Özellikle Azerbaycan’daki iş ortaklığı Azfen’in ikinci çeyrek içerisinde gelirlerinde yaşanan artış ve tarımsal sanayi grubunda üretim maliyetlerinde gerçekleşen iyileşmeler 2017 yılı beklentilerini pozitif etkiliyor. Şirketin 30 Haziran itibari ile devam eden projeler toplamı 3.6 milyar dolar. Katar projelerinin toplamı ise 2.2 milyar dolar ile dikkat çekiyor. Şirket hisselerinde yılsonu itibarı ile yüzde 20 yükseliş potansiyeli ile 14.50 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Turkcell: Turkcell’in 30 Haziran itibarıyla konsolide nakit tutarı 4.5G lisans ödemesinin son taksiti ve temettü ödemesinin ilk taksiti nedeniyle 4.995 milyon TL seviyesine geriledi (31 Mart 2017’de 6.451 milyon TL idi). Şirketin 2017 ikinci çeyrek gelir rakamlarında büyüme trendini devam ettirmesi, yurtiçinde yılık abone artışında ve ARPU (abone başına elde edilen aylık gelir) büyümesinde yaşanan artışın ve mobil data ile dijital servislerde yıllık bazda yaşanan yükselişin 2017 ikinci çeyrek finansallarını olumlu etkilediği görülüyor. Ayrıca, net müşteri kazanımında son altı yılın en yüksek seviyesine ulaşması dikkat çekiyor. Olumlu açıklanan finansalların etkisi ile birlikte şirket 2017 yılı gelir büyümesi ve FAVÖK marjını yukarı yönlü revize ettiğini açıklandı. Turkcell hisselerinde yılsonu itibarıyla yüzde 12 yükseliş potansiyeli ile 14.50 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İDİL TARAKLI