Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Endişeler istihdam verileri ile dağılır mı?

Geçtiğimiz hafta kurlardaki volatilite sonrası destek bölgelerinde alım iştahı artabilir. Olası yükselişlerde ise önemli direnç olan 5.45 üzerinde önce 5.62, sonrasında ise 5.80 civarı rakamların gündeme gelebileceğini düşünüyoruz…

GEÇTİĞİMİZ hafta bütün bölgelerde ekonominin gidişatına dair önemli sinyaller veren satın alma yöneticileri endeksi verileri açıklandı. Bu endeks, yapılan anket aracılığıyla satın alma yöneticilerinin mal ve hizmet alma eğilimlerini incelenerek, büyüme öngörülerini açıklamaya çalışmaktadır. Bu endeks büyümeye yönelik tahmin yapmayı sağlayan en önemli göstergelerden biri olarak kabul edilmekte. Geçtiğimiz hafta açıklanan verilere baktığımızda, Türkiye’de imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) aralıkta 44.2’ye gerileyerek sektördeki daralmanın dokuzuncu aya girdiğine işaret etti. Euro Bölgesi’nde imalat PMI göstergesi, aralık ayında Şubat 2016’dan beri en düşük seviyesine geriledi. ABD’de imalat PMI Aralık’ta 53.8 olarak 15 ayın en düşük seviyesine geriledi. Yeni siparişler endeksi de Eylül 2017’den beri en düşük seviyeye indi. Çin’de Cabdn imalat PMI göstergesi Mayıs 2017’den bu yana ilk kez 50 seviyesinin altına indi.

Birçok bölgeden bu veriler küresel büyümeye yönelik endişeleri bir kez daha artırırken hisse senedi piyasalarında da yılın ilk haftasında baskıyı artırdı. Açıklanan bu rakamların yanında Apple CEO’su Tim Cook, şirketin Çin ekonomisindeki zayıflamadan ve beklentilerden düşük iPhone satışlarından etkilendiğini açıkladı. Apple, ilk çeyrek için ciro beklentisini 89-93 milyar dolar aralığından 84 milyar dolara indirdi. Bu açıklamanın ardından şirket hisseleri tek günde yüzde 8 değer kaybetti. Hafta boyunca karamsarlık yaratan bu verilerin ardından haftanın son günü ABD’de açıklanan istihdam verileri umut oldu. ABD’de tarım dışı istihdamda ve ücret artışlarında ivmelenme görülürken, iş gücüne katılım oranı da yükseldi. Aralık’ta 312 bin artış olan tarım dışı istihdam verisinde bu rakam Şubat’tan beri görülen en yüksek artış olarak kayda geçti.

Beklenti 184 bin civarında bir artış yaşanması yönünde idi. İşsizlik oranı ise yüzde 3.7 beklentisine karşılık işgücüne katılım oranındaki yükselişin etkisi ile yüzde 3.9’a yükseldi.

Bu rakamlar tüm dünyada ekonomik büyümeye yönelik risklerin artış kaydetmesine karşın istihdam piyasasının gücünü koruduğunu gösterdi. İstihdam piyasasında aralık ayında görülen bu artışın tek başına ekonomideki yavaşlama endişelerini bertaraf etme konusunda yetersiz kalacağını düşünüyoruz. ABD’de geçici olarak kapanan hükümetin tekrar açılacağına yönelik beklentilerin artmış olması ve açıklanan istihdam rakamları uzun süredir negatif bir görünüm sergileyen borsalarda bir tepki hareketi getirmiş olsa da bu tepkinin devamının gelebilmesi için ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşlarına yönelik yapıcı açıklamalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.

ENFLASYONDA DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR AMA…

Kasım ayının ardından aralık ayında da enflasyon rakamları negatif seyrini sürdürdü. TÜFE aralık ayında yüzde 0.4 gerilerken, ÜFE’de kasım ayında olduğu gibi daha keskin bir düşüş yaşandı.

ÜFE aralık ayında yüzde 2.2 düştü. Enflasyondaki düşüşe katkıda, petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisi ile ulaştırma kasım aymdan sonra aralık ayında da en büyük katkıyı veren sektör oldu. Önceki dönemlerde çokça tartışma konusu olan işlenmemiş gıda fiyatları aralık ayında da yüzde 2.2 artış göstererek enflasyondaki düşüşü sınırlayan kalemler içinde yer aldı. Enflasyonda aralık ayında başta petrol fiyatlarındaki düşüş ve vergi indirimleri başta olmak üzere enflasyonu düşürmeye yönelik adımların etkilerini görmeye devam ettik. KDV ve ÖTV indirimlerinin üç ay süre daha uzatılması, ocak ayında elektrik, doğalgaz ve su gibi kalemlerde üst üste gelen indirimler, ücret artışlarının olumsuz etkilerini sınırlayabilir.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2018’in son saatlerinde “Enflasyonla topyekun mücadeleye, ekonomide dengelenmeye ve istihdama destek amacıyla başlattığımız ve bu gece sona erecek olan ÖTV ve KDV indirimlerini yeni yılda üç ay süreyle devam ettiriyoruz” mesajmı yayınladı. KDV ve ÖTV indirimlerinin süresinin uzatılması gibi önlemler kısa vadede enflasyon üzerinde olumlu etkiler oluştursa da bu önlemlerin uzun vadede enflasyonu ötelediği göz ardı edilmemeli. Bu nedenle kısa vadede düşen ya da stabil kalan enflasyon rakamlarının pozitif etkisi sınırlı kalabilir.

YENİ HAFTADA PİYASALARI BEKLEYENLER

Yurtiçinde aylık enflasyon rakamlarının yanında piyasadaki genel beklentiyi yansıtması açısından TCMB Beklenti Anketi’ndc yer alan yılsonu ve daha uzun vadeli enflasyon beklentilerinin seyrinin de oldukça önemli olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle Cuma günü açıklanacak TCMB beklenti anketini de dikkatle takip etmek gerektiğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Bankacılık sektörümüzde yakın çalışma içindeyiz, 1-2 kritik konuda, KOBİ’ler önceliğinde reel sektör üzerinde güzel bir paket çalışıyoruz. Tüm bankaların katılacağı bir çalışma olacak. Önümüzdeki hafta muhtemelen bununla ilgili bir lansmanımız olacak” açıklamasında bulundu. Reel sektöre verilmesi planlanan desteğin detayları bu hafta yakından izlenecek başlıklar arasında olacak.

Tüm bu gelişmelere ek olarak ABD ile Türkiye arasındaki sorunları aşmaya yönelik girişimler geçtiğimiz hafta da devam etti. FBI’ın da yer aldığı ABD heyeti perşembe günü Türkiye’ye gelerek Türk yetkililerle FETÖ’ye yönelik soruşturmalar kapsamında bir araya geldi. Heyet ile görüşmelerin ardından süreç ile ilgili gelişmeler takip edilen önemli konu başlıkları arasındaki yerini koruyor. Perşembe günü aralarında askeri yetkililerin de bulunduğu ABD’li bir heyet de Patriot füze sistemlerinin satışına ilişkin teklifi Türkiye’ye iletti. ABD ile devam eden bu görüşmelerin ve devamında gelebilecek açıklamaların da yakından takip edilmeye devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca ABD’nin Suriye’den çekilmeyi planladığını açıklamasının ardından bir süredir gündemdeki önemi azalmış gibi görünse de bölgedeki hareketlilik ve sevkiyat Suriye gündeminin her an masaya geri dönebileceğini işaret ediyor. Bu nedenle buradan gelebilecek açıklamaları da izlemekte fayda olduğunu düşünüyoruz.

BIST’te kısa vadeli dip görüldü mü?

Küresel hisse piyasalarındaki satışlara daha fazia direnemeyen Borsa İstanbul’da geçtiğimiz hafta satışlar sertleşti. Küresel ölçüde zayıf gelen PMI verileri ve Apple’ın ciro hedeflerini düşürmesiyle sertleşen satışlar BIST-100’de de 88.500 desteğinin altına sarkılarak Ağustos sonrası en düşük seviyelerin görülmesine neden oldu. Perşembe günü en düşük 87.339’u gören ve buradan kapanan endeks, Cuma günü yine kürese! piyasalarda görülen toparlanmanın etkisi ile günü yükselişle başlarken, ABD’de açıklanan istihdam verilerinin son zamanların en kuvvetli verilerinden biri olması ile yükselişini ivmelendirdi. Böylece endeks haftayı kritik gördüğümüz 88.500 seviyesinin hemen üzerinde 88.830’dan günü tamamladı. Haftanın son gününde gelen bu veriler ve borsaların gösterdiği pozitif performans yeni haftaya dair umutları artırsa da küresel ölçüde birçok hisse senedi endeksinde olduğu gibi BIST-lOO’de de düşüş trendinde olduğumuz unutulmamalı. Bu nedenle yükselişlerle önemli direnç seviyelerinin yeniden satış fırsatı olarak değerlendirilebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. BIST-lOO’de kısa vadede 88.500 seviyesini referans olarak takip ediyor olsak da 91.000 üzerinde kapanış görmediğimiz sürece endekste düşüş trendinin soniandığını söylemek için erken olacağı kanaatin deyiz. Olası geri çekilmelerde ise 88.500 altında geçtiğimiz hafta gördüğümüz dip seviye ilk destek olarak izlenecek olsa da 88.500 altında Ağustos ayında gördüğümüz dip seviyenin de bulunduğu 84.500 civarının hedef olabileceğini düşünüyoruz. Teknik göstergelerin zayıf görünümünü koruduğu endekste yükselişlerin devamı için 91.000 üzerinde kalıcılık sağlanması önem taşıyor.

Dolar/TL’de volatilitedeki artış dikkat çekti

Son beş haftada ana hatları ile 5.25-5.45 aralığında dalgalanan dolar/TL’de Perşembe gününün ilk saatlerinde Japon Yeni’nde başlaya dalganın etkisi ile bu bandın dışına çıkılması, likiditenin de olmadığı saatlerde hareketin sertleşmesine neden oldu. Perşembe günü gece saatlerinde dolar/TL’de 5.80 civarına kadar bir hareket görürken, yurtiçi piyasaların açılış saatlerinde dengenin yeniden 5.45 civarında kurulduğunu gördük. Cuma günü ise akşam saatlerinde Fed Başkanı’ndan gelen açıklamaların yumuşak tonda olması kuru 5.35 civarına kadar çekti. Önceki haftalarda da ifade ettiğimiz gibi 5.25’in kalıcı olarak kınlamamış olması nedeniyle bu seviye altında kapanışlar görülmediği sürece bu kanal içindeki geri çekilmelerin kısa vadeli alım fırsatı oluşturmaya devam edeceği görüşümüzü koruyoruz. Hatta 5.25 altında ise kısa vadede daha önceki diplerin görüldüğü 5.10-5.15 aralığının en güçlü destek bölgesi olacağını düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta kurlarda görülen yüksek volatilite aşağı yönlü oluşacak hareketleri sınırlayacakken, destek bölgelerinde alım iştahının arttığını görebiliriz. Olası yükselişlerde ise geçtiğimiz hafta üzerine çıkıldıktan sonra hareketin şiddetlendiği ve sonrasındaki geri çekilmeyle birlikte yine önemli bir direnç olarak izlediğimiz 5.45 üzerindeki hareketin ilk olarak 5.62’ye kadar devam edebileceğini sonrasında ise geçtiğimiz hafta anlık olarak görülen 5.80 civarındaki rakamların gündeme gelebileceğini düşünüyoruz.

ÜZEYÎR DOĞAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu