Enflasyon geriledi, gözler faizde
Enflasyon, Kasım’da yüzde 1.44 gerileyerek, yıllık bazda yüzde 21.62 oldu. TCMB para politikasını yüzde 5 enflasyon hedefine yaklaştıracak şekilde oluşturdu. Beklenti üçüncü çeyrekte yüzde 1-2 bandında büyüme ve faizin pas geçilmesi…
VERGİ indirimleri. TL’nin değerlenmesi, petrol fiyatlarındaki düşüş ve iktisadi faaliyetteki zayıflamaya bağlı azalan talebin de etkisiyle enflasyon Kasım’da geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TtJİK) verilerine göre, tüketici fiyatları (TÜFE) Kasım’da bir önceki aya göre yüzde 1.44 oranında azalırken, yıllık enflasyon 3.62 puan gerileyerek yüzde 21.62 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon tüm ana gruplarda düşüş kaydetti. Kasımda yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) bir önceki aya göre yüzde 2.53 oranmda düşerken, yıllık enflasyon 6.47 puanlık azalışla yüzde 38.54’e geriledi. Endeks genelinde TL’deki değerlenme ve petrol fiyatlarındaki düşüşün olumlu yansımaları izlendi. Üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskıları güçlü seyrini korudu. Kasım’da enflasyonda yaşanan gerilemenin ardından gözler
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’mn (TCMB) 13 Aralık’ta gerçekleştirileceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrildi. Enflasyonda yaşanan gerileme TCMB üzerindeki faiz indirimi baskılarını artırsa da, TCMB geçen hafta açıkladığı “2019 Yılı Para ve Kur Politikası” metninde sıkı duruşun süreceğine, enflasyon odaklı para politikası izleneceğine dikkat çekti.
Ekonomistler, para politikasının sıkı duruşunda hemen bir gevşeme beklemiyor. TCMB’nin 13 Aralık’ta faizde değişikliğe gitmeyeceğini, indirim olsa bile bunun sembolik düzeyde kalacağına dikkat çeken ekonomistler, 10 Aralık’ta açıklanacak Türkiye’nin üçüncü çeyrek GSYH verilerinin ise yüzde 1-2 bandında büyümeye işaret edeceği görüşünde. Ekonomistler, TÜFE’nin 2018 yılını yüzde 20.8 olan Yeni Ekonomi Programı (YEP) hedefinin bir miktar üzerinde kapayacağını öngörüyor.
VERGİ İNDİRİMLERİ FİYATLARA YANSIDI
TÜÎK verilerine göre Kasım’da TÜFE’de aylık en yüksek artış yüzde 2.37 ile giyim ve ayakkabıda oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2018 Kasım’da endekste yer alan gruplardan sağlıkta yüzde 0.57, konutta yüzde 0.47, lokanta ve otellerde yüzde 0.41 artış gerçekleşti. Aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 6.46 ile ulaştırmaydı. Yıllık en fazla artış yüzde 32.73 ile ev eşyası grubunda gerçekleşti. Kasım’da TÜFE’de aylık olarak en yüksek artış gösteren ürün yüzde 50.58 ile kuru soğan oldu.
TCMB’nin aylık fiyat gelişmeleri raporuna göre, Kasım’da TÜFE’de gıda enflasyonundaki gerilemede taze meyve ve sebze fiyatları öne çıktı. Enerji fiyatları, petrol fiyatlarındaki düşüş ve TL’deki değerlenmeye istinaden azaldı. Temel mal grubu yıllık enflasyonu 7.46 puanlık düşüşle yüzde 26.89:a geriledi. Vergi indirimlerine konu olan otomobil, mobilya ve beyaz eşya fiyatlarında bu dönemde sırasıyla yüzde 13.59, 8.50 ve 5.23 oranında gerileme yaşandı. Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu ve ana eğilimi de geriledi. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 3.16 ve 3.62 puan azalarak yüzde 21.21 ve 20.72 olarak gerçekleşti.
ENFLASYONUN SEYRİ
Piri Reis Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, 2018 Aralık’ta enflasyonun yüzde 0.5-1 aralığında artacağı, yılı yüzde 21-22 artışla kapatacağı öngörüsünde bulundu. 2019’da enflasyonda döviz kurunun etkili olmaya devam edeceğini dile getiren Aslanoğlu, mevcut trendlerin 2019 sonunda baz etkisinin de katkısıyla enflasyonun yüzde 14-15’ler civarına gerileyeceğine işaret ettiğini söyledi.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp ise, 2018’in yüzde 21-22 gibi bir enflasyonla kapatılabileceği görüşünde. Demiralp, bu öngörünün iki ay önce YEP’te konulan yüzde 20.8’lik rakamdan çok uzak olmadığını dile getirdi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Murat Şeker’e göre ise, Kasım’daki gerilemeye rağmen yılsonu enflasyonu yüzde 22-24 bandında gerçekleşecek. Enflasyonda tek basamaklı değerler ise 2021’den önce gerçekleşmeyecek.
TÜRKİYE İMALAT PMI KASIM’DA ARTTI
Bu arada İstanbul Sanayi Odası (ÎSO) ve IHS Markit’ten elde edilen Türkiye İmalat Satın alma Yöneticileri Endeksi (PMI) anket verileri enflasyonist baskılardaki belirgin düşüşün imalatçıları Kasım’da kısmen rahatlattığına işaret etti. Türkiye PMI imalat – sanayi Kasım verilerine göre, hem girdi maliyetleri hem de nihai ürün fiyatları enflasyonu belirgin şekilde yavaşladı. Eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, Ekim’dc 44.3 olarak ölçülen PMI, Kasım ayında 44.7 düzeyinde gerçekleşti. Böylece endeks, üst üste iki ay artış kaydetti.
Geçen hafta açıklanan verilerden biri de motorlu kara taşıtları istatistikleri oldu. TÜİK verilerine göre, trafiğe kayıtlı araç sayısı Ekim sonunda 22 milyon 818 bin 544 oldu. Ekim’de toplam 38 bin 119 taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Bu sayı bir önceki aya göre yüzde 15.7, geçen yılın aynı ayma göre yüzde 65.6 azaldı. Ekim’de trafikten kaydı silinen taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 41.7 artışla 17 bin 796 oldu. Ocak-Ekim döneminde ise 780 bin 584 adet taşıtın trafiğe kaydı yapılırken, 180 bin 985 adet taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece 10 aylık dönemde trafikteki toplam taşıt sayısı 599 bin 599 adet arttı.
2019’DA SEKİZ PPK TOPLANTISI
TCMB geçen hafta 2019 yılı yol haritasını açıkladı. TCMB’nin temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğunun vurgulandığı 2019 Yılı Para ve Kur Politikası metninde, enflasyon hedefinin hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu yüzde 5’te korunduğu, para politikasının ise enflasyonu bu hedefe kademeli yaklaştıracak şekilde oluşturulacağı belirtildi. Politika metninde dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edileceği ifade edilirken,
TCMB’nin herhangi bir kur hedefinin olmadığı, döviz kurunun iktisadı temellerden belirgin şekilde kopması veya aşırı oynaklıkların finansal istikrara dair risk oluşturması halinde bu duruma kayıtsız kalınmayacağı ifade edildi. Bir hafta vadeli repo ihaleleri temel fonlama aracı olarak kullanılmaya devam edileceğinin belirtildiği politika metnine göre 2019’da sekiz PPK toplantısı yapılacak. 2019 yılı PPK toplantıları 16 Ocak, 6 Mart, 25 Nisan, 12 Haziran, 25 Temmuz, 12 Eylül, 24 Ekim ve 12 Aralık’ta gerçekleştirilecek.
İHRACATTA YENİ REKOR
İhracatta yine bir rekora imza atıldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Kasım’da ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.5 artışla 15.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece 2013 yılı Kasım’da gerçekleştirilen 14.2 milyar dolarlık ihracat rakamının üzerine çıkılarak tarihteki en yüksek Kasım ayı ihracatına ulaşılırken, aylık bazda en yüksek üçüncü ihracat rakamına erişildi. Kasım ayı ihracat miktarı 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 26.6 artışla 12.2 milyon tona yükseldi. Kasım’da en fazla ihracatı yine otomotiv sektörü gerçekleştirdi. Sektörün ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.7 artışla 2.77 milyar dolar oldu. Otomotivi 1.7 milyar dolarla çelik, 1.5 milyar dolarla hazır giyim-kon-feksiyon takip etti.
TİM Başkanı İsmail Gülle, ihracatçıların yoğun gayretleri ile 170 milyar dolar olan yılsonu hedefine emin adımlarla ilerlendiğini vurguladı.
Ticaret Bakanlığı’nın idari kayıtlarından derlenen resmi olmayan geçici verilerine göre, Kasım’da ithalat 16 milyar 136 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 8.83 azalarak 31 milyar 668 milyon dolar olurken, dış ticaret açığı yüzde 90.5 azalarak 604 milyon dolara geriledi. Kasım’da ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96.3 oldu. 2018’in 11 ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat yüzde 7.75 artışla 154.2 milyar dolar, ithalat yüzde 2.02 azalışla 206.46 milyar dolar olurken, dış ticaret hacmi yüzde 1.93 artışla 360.7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Dış ticaret açığının yüzde 22.7 azalışla 52.2 milyar dolar olduğu bu dönemde, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 74.7’e yükseldi.
“Fiyatlardaki köpük ortadan kalkmaya başladı”
Hazine ve Maliye Bakan Berat Albayrak, enflasyonda düşüşün güçlü şekilde başladığını ve bu eğilimin süreceğini vurguladı. Twitter hesabından Kasım ayı enflasyon verilerine İlişkin açıklamalarda bulunan Bakan Albayrak, Kasım ayı enflasyon rakamlarının, Eylül’deki yüksek enflasyon sonrasında atılan adımların ve Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’nın başarısını ortaya koyduğunu ifade etti. Fiyatlardaki köpüğün ortadan kalkmaya başladığı bu süreci, para ve maliye politikasındaki güçlü duruşla desteklemeye devam edeceklerinin altını çizen Albayrak, “Dengelenme süreci etkisini Aralık’ta da gösterecek” dedi.
Pof. Dr. Erhan Aslanoğlu / Piri Reis Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı
“Fiyat artışları baskılanacak”
Üretimde ithal girdi çok kullanıldığı için maalesef kurdaki hareketler fiyatlama davranışını olumsuz etkiliyor. Kurda yaşanan artışlar nedeniyle en büyük şoku Ağustos-Ekim döneminde yaşamıştık. Görece yüksek kurdan fiyatlamalar yapıldı. Bundan sonra o şok etkisi biraz azalacak. Dışa bağımlı ekonomiden kurtulmak, ülkenin ihracatını artırarak döviz piyasasında artıya geçmek enflasyonla mücadelenin en önemli unsurlarından biri olacak. Merkez Bankası’nın 13 Aralık’taki toplantısında beklemeyi tercih edeceğini tahmin ediyorum. Yüzde 25-50 baz puanlık sembolik bir indirim de ihtimal dahilinde. Benim ağırlıklı tahminim TCMB’nin bu toplantıda faize dokunmayacağı, bir sonraki toplantıda indirim ihtimalinin daha yüksek olacağı yönünde. Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 1-2 arası büyüyeceğini düşünüyorum. İhracat iyi gidiyor. Dünya ekonomisindeki yavaşlamaya paralel olarak artış hızında bir yavaşlama olsa da, ihracat artışı sürecek.
Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
Üretim maliyetlerindeki artış gerilemeyi engelliyor
Enflasyonun Kasım ayında gerilemesinde etkili olan faktörleri, kurlarda yaşanan gerileme, küresel düzeyde petrol fiyatlarının düşmesi ve hükümetin bazı alanlarda yaptığı KDV ve ÖTV indirimleri olarak sıralayabiliriz. Öte yandan genellikle enflasyonun tavan yaptığı eylül-ekim aylarının ardından bir baz etkisinin olduğunu da düşünüyorum. Ekonomik büyümede gözlenen yavaşlama da enflasyonun gerilemesinde önemli bir etken. Kurdaki azalışa kıyasla fiyatlardaki düşüşün yavaş bir seyir izlediğini görüyoruz. Üretici fiyat endeksi ile tüketici fiyat endeksi arasındaki yaklaşık 20 puanlık fark, bize üreticilerin üretim maliyetlerinde son dönemde yaşanan yükselişleri fiyatlara gecikmeli olarak yansıttığını söylüyor. Dolayısıyla dolar kurunda gerileme yaşansa bile, üretim maliyetlerindeki artışın aylardan beri oldukça yüksek düzeyde seyretmesi fiyatların gerilemesini engelliyor. Hammadde, imalatta kullanılan ara mallar ve enerji maliyetlerinde ciddi bir azalma gözlenmediği sürece, etiketlerde bir düşüş göremeyeceğimizi düşünüyorum.
Üçüncü çeyrekte yüzde 2’nin altında büyüme bekliyorum. Süreç bu şekilde ilerlerse 2019’un durgunluğun daha fazla hissedileceği bir yıl olacağını düşünüyorum. Kasım enflasyon göstergelerinin ardından TCMB’nin faiz indirimine gideceği söylentisi bile doların artmasına neden oldu. TCMB’nin faizleri indirmeyeceğini, indirse bile bunun sembolik düzeyde gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Prof. Dr. Selva DEMİRALP / Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi
“13 Aralık’ta faiz değişikliği beklemiyorum”
Enflasyon bir kere yükselmeye başladıktan sonra tekrar düşük seviyelere inmesi çok zor ve yavaş bir süreç. Çünkü aşağı yönlü bir yapışkanlık söz konusu (price stickiness) 2006’dan 2016’ya kadar olan dönemi 7.5-8.5 bandında idare edebilirken 2017 sonrasında fıyatlama davranışlarında çok hızlı bir bozulmaya şahit olduk. Enflasyon tek haneye tekrar iner elbette ama bunun için sabırlı ve sıkı bir para politikasının mali disiplin ile desteklenmesi gerekiyor. 2019 yılı için en önemli risk enflasyonda görülecek kalıcı bir düşüşün rehavet yaratması ve bu durumun sıkı para ve maliye politikalarından feragat edilmesine sebep olması olur. Fiyatlarda aşağı yönlü yapışkanlık olması nedeniyle, fiyat indirimi değil de ileriki dönemde daha düşük fiyat artışları beklemek daha makul olur. Bunun gerçekleşmesi içinse hükümet ve Merkez Bankası’nın tek ağızdan konuşup enflasyonla mücadeleyi birincil öncelik haline getirdiklerine kitleleri ikna etmeleri lazım. 13 Aralık’ta faiz değişikliği beklemiyorum. Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi konusunda bir toplum baskısı oluşmaya başladı. Ancak şunu unutmayalım ki enflasyon beklentilerinde önemli bir düşüş başlamadan TCMB’nin faiz indirimine gitmesi hatalı olur. Öncü göstergeler yılın ikinci yarısında büyümenin negatif olma ihtimalinin güçlü olduğuna işaret ediyor.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA